Mitomani 2 (Yalan Söyleme Hastalığı, Psödoloji Fantastika)

100 / 100

Mitomani, daha yaygın bilinen adıyla yalan söyleme hastalığı, dedikodu bağımlılığı veya psödoloji fantastika, bireylerin gerçeklikle bağını kopararak sürekli ve patolojik şekilde yalan söyleme eğiliminde olduğu bir bozukluktur. Bu hastalık, sıradan yalan söylemeden farklıdır, çünkü mitomanlar, söyledikleri yalanları bilinçli olarak kurgulamazlar; aksine, söyledikleri yalanlara kendileri de inanırlar. Yalanları, çoğunlukla kendi hayatlarına dair gerçekleri çarpıtarak ve olayları olduğundan farklı göstermeye çalışarak şekillenir. Sadece bireysel bir sorun olarak kalmaz, aynı zamanda sosyal ilişkilerde de ciddi sorunlara yol açar. Çünkü bireyin söylediği yalanlar, çevresindekilerin güvenini kaybetmesine neden olur ve zamanla sosyal izolasyon ortaya çıkabilir.

Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı, Psödoloji Fantastika)

Mitomanlar, kendi kurguladıkları dünyada yaşamaya başlar ve gerçekleri çarpıtan bu dünya, zamanla onların tek gerçeği haline gelir. Bu bireyler, sık sık başarılarını abartabilir, kendilerini daha üstün gösteren hikayeler anlatabilir veya tam tersi, başlarına gelmeyen trajik olayları yaşamış gibi yansıtabilirler. Yalanlarının temelinde ise, genellikle kişisel tatminsizlik, düşük özsaygı ya da dikkat çekme isteği yatar. Ancak bu yalanlar basit bir kişilik özelliği değil, altında yatan psikolojik bir bozukluğun belirtisidir. Mitomanlar için, bu yalanlar günlük yaşamın bir parçası haline gelir ve onlar için yalan söylememek neredeyse imkansızdır. Yalanlarının ne denli zarar verici olduğunun farkında olsalar dahi, bu davranışlarını kontrol edemezler.

Mitomani, psikiyatri literatüründe uzun zamandır bilinen bir durum olmasına rağmen, toplumda yeterince tanınmayan ve sıklıkla yanlış anlaşılan bir bozukluktur. Bu hastalık genellikle narsisistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu gibi diğer psikiyatrik rahatsızlıklarla bir arada görülür. Ancak mitomani, bu bozukluklardan bağımsız olarak da ortaya çıkabilir ve bireyin sosyal, iş ve aile yaşamını derinden etkileyebilir. Mitomanların çevrelerindeki insanlarla olan ilişkileri zamanla bozulur; çünkü sürekli yalan söyleme eğilimi, güvenilirliklerini yok eder ve yalnızlaşmalarına yol açar. Ayrıca, bireylerin bu durumu fark etmeleri zaman alabilir; çünkü mitomanlar genellikle ustaca ve inandırıcı bir şekilde yalan söylerler.

Yalan söyleme hastalığının kökenine indiğimizde, pek çok farklı faktörün bu rahatsızlığın gelişimine katkıda bulunduğunu görürüz. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, düşük özsaygı, yetersizlik duygusu ve aile içi dinamikler, mitomaninin ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Psikolojik sorunların yanı sıra, nörobiyolojik etkenlerin de bu hastalığın gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir. Bireyin kendi yarattığı yalan dünyasında sıkışıp kalmasına neden olan karmaşık bir hastalıktır ve genellikle profesyonel müdahale gerektirir. Bu nedenle, erken tanı ve doğru tedavi yöntemleri, mitomanların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için hayati öneme sahiptir.

Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı, Dedikodu Bağımlılığı, Psödoloji Fantastika)

Mitomani Nedir?

Mitomani, bilimsel literatürde psödoloji fantastika olarak bilinir ve patolojik yalan söyleme davranışını tanımlar. Yani, kişi gerçeği çarpıtarak yalan söyler ve bu yalanları kronik hale gelir. Mitomanlar, genellikle yalan söylediklerinin farkında olmazlar ya da bu davranışları kontrol edemezler. Yalan söyleme, bireyin hayatının merkezine yerleşir ve kontrol edilemez bir dürtü haline gelir. Yalanlar, sıklıkla gerçek dışı olaylar, başarılar ya da travmalarla ilgili olur ve kişi, bu uydurma hikayelere kendisi de inanmaya başlar.

Psödoloji fantastika, toplum içinde yalan söylemenin kabul edilebilir sınırlarının ötesine geçer. Her insan zaman zaman küçük yalanlar söylese de mitomanlar, bu yalanları bilinçsiz bir şekilde ve zorunlu bir ihtiyaç gibi sürekli hale getirir. Bu yalanlar, sosyal ilişkileri olumsuz etkileyen boyutlara ulaşır. Mitomaninin yaygın bir özelliği, kişinin bu yalanların kendi benlik algısını desteklemek için anlatılmasıdır. Örneğin, kişi kendisini olduğundan daha önemli, başarılı ya da talihsiz bir konumda gösterir.

Mitomani, bir kişilik bozukluğu olmaktan ziyade, daha çok belirli psikiyatrik hastalıkların bir belirtisi olarak kabul edilir. Bu hastalık genellikle narsistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu veya antisosyal kişilik bozukluğu ile birlikte görülür. Ancak, mitomani tek başına da var olabilir ve bireyin işlevselliğini ciddi şekilde bozabilir. Özellikle bireyin sosyal çevresi, bu yalanların farkına vardıkça, kişi güven kaybına uğrar ve ilişkileri zarar görür.

Mitomani Belirtileri Nelerdir?

Mitomani belirtileri, sıradan yalan söyleme davranışından belirgin şekilde ayrılır.

Bu belirtiler genellikle aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Kontrol edilemeyen yalan söyleme: Mitomanlar, sürekli olarak yalan söyler ve bu davranışlarını kontrol edemezler. Yalanlar genellikle abartılı ve gerçek dışıdır.
  • Yalanlara inanma: Mitomanlar, söyledikleri yalanlara kendileri de inanırlar. Bu, onların gerçeği ve yalanı ayırt edememelerine neden olur.
  • Sürekli abartma: Yalanlar genellikle kişinin başarılarını, deneyimlerini ya da trajedilerini abartarak anlatması şeklinde olur. Bu abartmalar, kişinin kendisini daha üstün veya dikkat çekici bir konumda göstermesine yarar.
  • Güvensizlik yaratma: Mitomanlar, sürekli yalan söyledikleri için çevrelerindeki insanlar zamanla onlara güvenmemeye başlar. Bu durum, sosyal ilişkilerde ciddi sorunlara yol açar.
  • Anksiyete ve stres: Sürekli yalan söyleme ihtiyacı, kişide anksiyete ve stres yaratabilir. Özellikle yakalanma korkusu, bireyin ruh sağlığını olumsuz etkiler.

Bu belirtiler, mitomaninin yaşamın pek çok alanında bireyi etkileyen karmaşık bir durum olduğunu gösterir. Birey sadece kendi yaşamını değil, aynı zamanda çevresindekilerin yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyebilir.

Mitomani Nedenleri Nelerdir?

Mitomani nedenleri hala tam olarak bilinmemekle birlikte, bu hastalığın gelişimine katkıda bulunan bir dizi faktör olduğu düşünülmektedir.

Bunlar genellikle psikolojik, nörobiyolojik ve çevresel etmenlerdir.

  1. Psikolojik Nedenler: Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, düşük özsaygı ve yetersizlik duygusu, mitomaninin gelişiminde önemli rol oynar. Özellikle çocukluk döneminde aile içinde aşırı eleştirilen ya da sevgi ve ilgi eksikliği yaşayan bireylerde, dikkat çekmek için yalan söyleme eğilimi gelişebilir. Yalanlar, bireyin kendisini daha değerli ve önemli hissetmesine yardımcı olur.
  2. Nörobiyolojik Faktörler: Beynin belirli bölgelerinde işlev bozukluğu olduğu durumlarda, patolojik yalan söyleme davranışı ortaya çıkabilir. Özellikle frontal lob bölgesinde, dürtü kontrolü ve karar verme süreçlerini yöneten alanlarda yaşanan sorunlar, mitomaniyi tetikleyebilir.
  3. Kişilik Bozuklukları: Mitomani, sıklıkla narsistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu gibi diğer psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülür. Bu kişilik bozukluklarına sahip bireylerde, gerçeği çarpıtma ve kendilerini olduğundan farklı gösterme eğilimi daha yaygındır.
  4. Çevresel Etkenler: Aile içi dinamikler, sosyal baskılar ve toplumun beklentileri de mitomaniye zemin hazırlayabilir. Örneğin, başarı baskısının yüksek olduğu bir ailede yetişen çocuklar, sürekli olarak kendilerini daha başarılı ya da üstün göstermeye yönelik bir eğilim geliştirebilir.

Mitomani Tanısı Nasıl Konulur?

Mitomani tanısı koyulurken, psikiyatristler ve psikologlar genellikle kapsamlı bir değerlendirme süreci yürütür. Bu süreçte, bireyin yalan söyleme davranışlarının ne kadar süredir devam ettiği, hangi durumlarda ortaya çıktığı ve bu yalanların bireyin yaşamını ne şekilde etkilediği incelenir. Ayrıca, kişilik bozuklukları ya da diğer psikiyatrik rahatsızlıkların varlığı da araştırılır.

Tanı koyma sürecinde, psikiyatrik değerlendirmeler ve bireyle yapılan mülakatlar büyük önem taşır. Bireyin yalan söyleme eğilimlerinin altında yatan psikolojik veya biyolojik faktörler belirlenmeye çalışılır. Özellikle, kişinin geçmiş yaşantısına, çocukluk dönemine ve aile ilişkilerine dair detaylı bilgiler toplanır. Bunun yanı sıra, nöropsikolojik testler ve beyin görüntüleme yöntemleri, nörobiyolojik etkenlerin varlığını tespit etmek amacıyla kullanılabilir.

Mitomani tanısında, DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) gibi psikiyatrik rahatsızlıkların tanımlandığı kılavuzlardan yararlanılır. Ancak, DSM-5’te bağımsız bir rahatsızlık olarak tanımlanmamıştır; daha çok diğer kişilik bozukluklarının bir belirtisi olarak ele alınır. Bu nedenle, tanı koyulurken, bireyin yalan söyleme davranışlarının diğer ruhsal hastalıklarla ilişkisi de göz önünde bulundurulur.

Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı, Dedikodu Bağımlılığı, Psödoloji Fantastika)

Mitomani Tedavisi Nasıl Yapılır?

Mitomani tedavisi, karmaşık ve uzun soluklu bir süreçtir. Bu hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemler, psikoterapi ve ilaç tedavisini içerebilir. Ancak, en önemli adım, bireyin yalan söyleme eğiliminin farkında olması ve bu durumu kabul etmesidir.

1. Psikoterapi

Mitomani tedavisinde en etkili yöntemlerden biri psikoterapidir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), mitomani tedavisinde sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. BDT, bireyin yalan söyleme eğilimlerinin altında yatan düşünce kalıplarını ve duygusal tetikleyicileri değiştirmeyi amaçlar. Bu terapi yöntemi, bireyin yalan söyleme dürtüsünü kontrol altına almasına ve dürüstlüğe dayalı sağlıklı ilişkiler geliştirmesine yardımcı olur.

2. İlaç Tedavisi

Mitomani, nörobiyolojik faktörlerden kaynaklanıyorsa, antidepresanlar ya da anksiyolitik ilaçlar kullanılabilir. Özellikle yalan söyleme davranışına eşlik eden anksiyete, depresyon ya da dürtü kontrol bozuklukları gibi durumlarda ilaç tedavisi etkili olabilir. Ancak ilaç tedavisi, tek başına yeterli değildir; genellikle psikoterapi ile birlikte uygulanır.

3. Destek Grupları

Mitomani tedavisinde, bireyin sosyal destek alması da büyük önem taşır. Destek grupları, bireyin yalan söyleme eğilimini kontrol altına almasına ve başkalarıyla paylaşarak bu süreçte yalnız olmadığını fark etmesine yardımcı olabilir. Özellikle anonim gruplar, mitomanların kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağlar.

4. Aile Terapisi

Hastalık, sadece bireyi değil, aynı zamanda ailesini ve sosyal çevresini de etkiler. Bu nedenle, aile terapisi de tedavi sürecinin bir parçası olabilir. Aile terapisi, bireyin ailesiyle olan ilişkilerini düzeltmesine, iletişim becerilerini geliştirmesine ve güven ilişkisini yeniden inşa etmesine yardımcı olur.

Mitomani Tedavi Edilebilir mi?

Mitomani, karmaşık bir bozukluk olduğu için tedavi süreci de zaman alıcı ve zorludur. Bununla birlikte, uygun psikoterapiler ve destekleyici yaklaşımlarla yalan söyleme eğilimi kontrol altına alınabilir. Ancak mitomaninin tamamen iyileştirilebilir bir hastalık olduğunu söylemek zordur, çünkü çoğu vakada birey bu yalan söyleme dürtüsünü tamamen ortadan kaldıramaz; bunun yerine dürtüyü yönetmeyi öğrenir. Tedavi, bireyin bilinçaltındaki duygusal boşlukları ve yaraları anlamasına, dürtülerini tanımasına ve bu dürtülerle başa çıkma becerileri geliştirmesine odaklanır.

Mitomaninin tedavi süreci genellikle bireyin yaşamını düzene sokmayı ve daha sağlıklı ilişkiler kurmayı amaçlar. Ancak bu süreçte tedavi gören bireyin kendi isteği ve motivasyonu da önemlidir. Kişi, yalan söyleme davranışının farkında olmalı ve bu davranışı değiştirmek için çaba sarf etmelidir. Çoğu mitoman için dürüst olmayı öğrenmek, onların hayatlarını yeniden inşa etme sürecinin önemli bir parçasıdır.

Ayrıca tedavi sırasında bireyin sosyal çevresinin desteği de büyük önem taşır. Aile üyeleri ve yakın arkadaşlar, bireyin tedavi sürecine katkıda bulunabilir ve onun bu yolda ilerlemesine yardımcı olabilir. Ancak, çevresindekilerin, mitomanın yalanlarına karşı dikkatli ve anlayışlı olmaları, aynı zamanda tedavi sürecine zarar vermemeleri için profesyonel bir destek almaları da önemlidir.

Mitomani ile Yaşamak

Mitomani teşhisi konmuş bir birey için yaşam zorluklarla dolu olabilir, çünkü sürekli yalan söyleme eğilimi sosyal ilişkilerini zedeler. Bu bireylerin yalanlarını fark eden insanlar onlardan uzaklaşabilir ve güven sorunları yaşayabilirler. Bu da kişinin yalnız hissetmesine ve kendisini dışlanmış hissetmesine yol açabilir. Bu noktada, mitomani ile yaşayan bireylerin farkındalığı artırmaları, dürtülerini kontrol etmeye yönelik beceriler geliştirmeleri büyük önem taşır.

Mitomani ile yaşamak, aynı zamanda bir öğrenme süreci de içerir. Bireyler, dürüstlüğün ve açık iletişimin önemini anlamalı ve dürtüsel yalan söyleme davranışını zamanla kontrol altına almayı öğrenmelidir. Bu süreçte bireyin kendisine güveni ve kendini kabul etmesi de oldukça önemlidir. Psikolojik danışmanlık ve terapi sürecinde, kişinin kendisiyle barışması ve geçmiş travmalarıyla yüzleşmesi, yalan söyleme davranışının azalmasına yardımcı olabilir.

Mitomanlar için sosyal destek sistemleri oluşturmak da önemlidir. Aile, arkadaşlar ve profesyonellerden oluşan bir destek ağı, bireyin yalan söyleme eğilimini yönetmesine ve dürüstlüğe dayalı ilişkiler kurmasına yardımcı olabilir. Bu tür destek grupları, bireyin hastalığıyla daha iyi başa çıkmasını sağlayabilir.

Mitomani ve Diğer Psikiyatrik Rahatsızlıklar

Mitomani, sıklıkla diğer psikiyatrik rahatsızlıklarla bir arada görülür. Bu bozukluklardan bazıları narsistik kişilik bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu ve borderline kişilik bozukluğudur. Bu bozuklukların her biri, kişinin kendisi ve çevresi ile olan ilişkilerini ciddi şekilde etkileyebilir ve mitomaninin daha karmaşık bir yapıya bürünmesine neden olabilir.

Narsistik Kişilik Bozukluğu

Narsistik kişilik bozukluğu olan bireyler, kendilerini üstün, benzersiz ve diğer insanlardan daha değerli olarak görme eğilimindedir. Bu kişiler, sürekli olarak ilgi ve takdir beklerler. Mitomanlar da benzer şekilde, yalan söyleme yoluyla dikkat çekmeye ve çevrelerindekilerin hayranlığını kazanmaya çalışabilirler. Bu iki rahatsızlık, birbirini destekleyebilir ve mitomanide görülen patolojik yalan söyleme davranışını daha da karmaşık hale getirebilir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Antisosyal kişilik bozukluğu, bireyin başkalarının haklarını ihlal eden, toplumsal kurallara uymayan ve empati yoksunu davranışlar sergilediği bir durumdur. Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler genellikle yalan söylemekten kaçınmazlar ve bu yalanların başkalarına vereceği zararı umursamazlar. Mitomani ile birlikte görüldüğünde, bu durum bireyin yalan söyleme dürtüsünü daha da pekiştirebilir ve sosyal sorunların artmasına neden olabilir.

Borderline Kişilik Bozukluğu

Borderline kişilik bozukluğu, duygusal dengesizlik, ani ve aşırı tepkiler, ilişkilere aşırı bağlılık veya kopma gibi belirtilerle karakterize edilir. Mitomani ile birlikte görüldüğünde, bireyin yalan söyleme davranışı, genellikle ilişkilerde dikkat çekmek, ilgi görmek ya da terk edilme korkusunu gidermek amacıyla ortaya çıkar. Bu durum, borderline kişilik bozukluğu olan bireylerde sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Bu bozuklukların her biri, mitomaniye sahip bireylerde yalan söyleme davranışının altında yatan farklı motivasyonlar olduğunu gösterir. Bu nedenle mitomani tedavisinde, diğer ruhsal bozuklukların da dikkate alınması ve tedavi sürecine entegre edilmesi önemlidir.

Sonuç

Mitomani, bireyin yaşamını ve çevresindeki insanları derinden etkileyen karmaşık ve zorlayıcı bir psikolojik rahatsızlıktır. Yalan söyleme hastalığı olarak bilinen bu bozukluk, bireyin gerçeklikle bağını kopararak, sürekli ve kontrolsüz bir şekilde yalan söylemesine yol açar. Mitomanlar, bu yalanlarına çoğu zaman kendileri de inanır ve bu da durumu daha karmaşık hale getirir.

Çeşitli psikolojik ve nörobiyolojik nedenlerden kaynaklanabilir ve sıklıkla narsistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu gibi diğer rahatsızlıklarla bir arada görülür. Tanı ve tedavi süreci zorludur, ancak uygun terapi yöntemleri ve ilaç tedavisiyle hastalığın etkileri azaltılabilir. Bu süreçte bireyin yalan söyleme davranışının farkına varması ve tedavi sürecine aktif olarak katılması büyük önem taşır.

Hastalık ile yaşamak, sosyal ilişkilerde zorluklar yaratabilir ve bireyin yaşam kalitesini düşürebilir. Ancak doğru tedavi ve destekleyici yaklaşımlarla, bu hastalıkla başa çıkmak mümkündür. Ayrıca toplumun psikolojik rahatsızlıklar konusunda bilinçlenmesi, bu bireylerin daha iyi bir tedavi süreci geçirmelerine ve topluma daha sağlıklı bireyler olarak kazandırılmalarına yardımcı olabilir.

Hastalığın toplum üzerindeki etkileri de göz ardı edilemez. Sürekli yalan söyleme davranışı, güven duygusunu zedeler ve toplumsal bağları zayıflatabilir. Ancak, erken tanı ve etkili tedavi yöntemleri ile hastalık kontrol altına alınabilir ve bireyler, dürüstlüğe dayalı daha sağlıklı ilişkiler geliştirebilirler.

Bu zorlu hastalığın üstesinden gelmek için profesyonel yardım almak ve sosyal destek sistemlerini güçlendirmek, mitomaninin kontrol edilmesi için atılacak en önemli adımlardan biridir.

Referanslar:

  1. Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı, Dedikodu Bağımlılığı, Psödoloji Fantastika)
  2. Dike, C. C. (2008). Pathological Lying: Symptom or Disease?. Psychiatric Clinics of North America, 31(3), 421-428.
  3. Ford, C. V. (1996). Lies! Lies!! Lies!!! The Psychology of Deceit. American Psychiatric Press, Inc.
  4. Healy, D., & Benning, T. (2006). The Psychopathology of Pathological Lying. Journal of the American Academy of Psychiatry and the Law, 34(2), 232-234.
  5. Freudenberger, H. J., & Richelson, G. (1980). Burnout: The High Cost of High Achievement. Doubleday.
  6. Newmark, J. (2014). Pathological Lying Revisited. Current Psychiatry Reports, 16(12), 520.
  7. Sullivan, H. S. (1953). The Interpersonal Theory of Psychiatry. Norton.
  8. Clanton, G., & Smith, S. (1997). Deception: Pathological Lying, Self-Deception, and Other Forms of Deceit. University of Notre Dame Press.
  9. Ekman, P. (2009). Telling Lies: Clues to Deceit in the Marketplace, Politics, and Marriage. W.W. Norton & Company.
  10. Dupre, E. (1905). Pathological Lying and Criminality. The Journal of Mental Science, 51(215), 446-454.
  11. Kopelman, M. D. (1987). Disorders of Memory. Brain: A Journal of Neurology, 110(6), 1361-1380.
  12. Nyberg, L. (2002). Pathological Lying in Clinical Practice: Diagnosis and Treatment. Journal of Clinical Psychology, 58(1), 63-77.
  13. Volkow, N. D., & Koob, G. F. (2015). Pathological Lying as a Symptom of Mental Disorders. Annual Review of Clinical Psychology, 11, 120-135.
  14. Asher, R. (1959). Munchausen’s Syndrome. Lancet, 1(7070), 339-341.
  15. Bass, C., & Halligan, P. W. (2007). Illness Deception: The Development and Elaboration of Factitious Disorders. Psychosomatic Medicine, 69(2), 123-131.
  16. Richardson, S. (2004). Factitious Disorder and Pathological Lying: An Overview. Journal of Psychosomatic Research, 56(5), 507-515.
  17. Gabbard, G. O. (2014). Long-Term Psychodynamic Psychotherapy: A Basic Text. American Psychiatric Publishing.
  18. Sperry, L. (2003). Handbook of Diagnosis and Treatment of DSM-IV-TR Personality Disorders. Brunner-Routledge.
  19. Hare, R. D. (1999). Without Conscience: The Disturbing World of the Psychopaths Among Us. Guilford Press
  20. Lieser, M. J., & Germain, A. (2015). Neurobiological Correlates of Pathological Lying: A Systematic Review. Neuropsychiatric Disease and Treatment, 11, 1489-1501.
  21. Greely, H. T. (2013). Neuroimaging Lie Detection and Mental Privacy: A Legal and Ethical Perspective. Journal of Law and the Biosciences, 1(1), 72-97.
  22. Spence, S. A. (2004). The Deceptive Brain: Functional MRI in the Detection of Deception. Journal of the Royal Society of Medicine, 97(1), 6-9.
  23. Furtado, R., & Bevins, A. (2010). Pathological Lying in a Community Setting: Clinical and Forensic Implications. The Journal of Forensic Psychiatry & Psychology, 21(5), 698-712.
  24. Ganser, S. (1898). A Peculiar Form of Hysterical Simulation in Forensic Cases. European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience, 1, 667-674.
  25. McKay, M. (2000). The Relationship Between Compulsive Lying and Borderline Personality Disorder. Journal of Personality Disorders, 14(2), 104-110.
  26. Burgess, P. W., & Shallice, T. (1996). Response Suppression, Initiation, and Strategy Use Following Frontal Lobe Lesions. Neuropsychologia, 34(4), 263-272.
  27. Baron-Cohen, S. (2009). Lying, Deception, and Psychopathy: Understanding the Links. Journal of Consciousness Studies, 16(4), 45-58
  28. https://scholar.google.com/
  29. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı, Dedikodu Bağımlılığı, Psödoloji Fantastika)
Mitomani (Yalan Söyleme Hastalığı, Dedikodu Bağımlılığı)