Nörojenik Mesane Nedenleri, 4 Belirtisi ve Tedavisi
Nörojenik mesane, özellikle sinir sisteminde meydana gelen hasarlar nedeniyle mesanenin normal fonksiyonlarını yerine getirememesi durumudur. Bu durum, hem sosyal hem de fiziksel açıdan bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilmektedir. Mesanenin kontrolsüz hale gelmesi, idrar kaçırma, sık idrara çıkma gibi problemlere yol açabilir. Ancak çeşitli tedavi yöntemleri ve rehabilitasyon süreçleriyle yönetilebilir bir rahatsızlıktır. Bu makalede, nörojenik mesane durumunun ne olduğundan, hangi nedenlerden kaynaklandığından, hangi belirtilerle kendini gösterdiğinden ve tedavi yöntemlerinden detaylı olarak bahsedeceğiz.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Nörojenik Mesane Nedenleri, 4 Belirtisi ve Tedavisi
Nörojenik mesane, genellikle omurilik yaralanmaları, multiple skleroz (MS), Parkinson hastalığı, inme gibi merkezi sinir sistemi hastalıkları veya travmalarının bir sonucu olarak gelişir. Bu hastalıklar, mesanenin idrarı depolama ve boşaltma fonksiyonlarını etkileyebilir. Mesanenin normal çalışması, karmaşık bir sinir ağı tarafından kontrol edilir. Ancak bu ağdaki herhangi bir bozulma, mesanenin normal fonksiyonlarını yerine getirememesine neden olabilir. Dolayısıyla, sinir sisteminde meydana gelen herhangi bir aksaklığın sonucu olarak ortaya çıkabilir.
Nörojen mesane, yaygın bir problem olmasına rağmen, çoğu insan tarafından yeterince anlaşılmamış bir durumdur. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi süreçleri oldukça önemlidir. Nörojenik mesanenin belirtileri ve bu belirtilerin yaşam kalitesi üzerindeki etkileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı hastalar, mesanenin boşaltılamaması (retansiyon) sorunu yaşarken, diğerleri sık idrara çıkma veya idrar kaçırma gibi sorunlarla karşılaşabilir. Bu durum, hem fiziksel rahatsızlıklara hem de sosyal izolasyona neden olabilir. Bu makalede, nörojenik mesanenin farklı türleri, belirtileri ve yönetim stratejileri hakkında kapsamlı bilgi sunulacaktır.
Tedavi edilmediğinde, böbrek hasarından idrar yolu enfeksiyonlarına kadar ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, bu rahatsızlığı yaşayan bireylerin düzenli tıbbi kontrollerini aksatmaması ve belirtileri erken dönemde doktorlarıyla paylaşması önemlidir. Tedavi, genellikle semptomların şiddetine, altta yatan nedenlere ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak kişiselleştirilir. Bu bağlamda, hastaların tedavi sürecine aktif katılımı ve bilgilendirilmesi, başarı oranını artırabilir. Makalenin devamında, nörojenik mesanenin tanı ve tedavi süreçlerine dair detaylı bilgilere yer verilecektir.
Nörojenik Mesane Nedir?
Nörojenik mesane, mesanenin idrarı depolama ve boşaltma yeteneğinin sinirsel kontrol mekanizmalarındaki bir bozulma nedeniyle kaybedilmesi durumudur. Bu durum, genellikle sinir sistemi hastalıkları veya travmaları sonrası ortaya çıkar. Mesanenin normal çalışması, beyin, omurilik ve sinirler arasında kurulan karmaşık bir sinir ağı sayesinde mümkün olur. Bu ağdaki herhangi bir hasar, mesanenin kontrolsüz çalışmasına neden olabilir. İdrar tutma ve boşaltma sorunlarına yol açarak, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.
Nörojenik Mesane Türleri
İki ana kategoriye ayrılabilir: Hiperaktif nörojenik mesane ve hipoaktif nörojenik mesane. Hiperaktif nörojenik mesane, genellikle mesane kaslarının aşırı aktif hale gelmesiyle karakterize edilir. Bu durum, sık idrara çıkma, ani idrar yapma isteği ve idrar kaçırma gibi belirtilerle kendini gösterir. Hipoaktif nörojenik mesane ise mesane kaslarının yeterince aktif olmaması nedeniyle mesanenin boşaltılamaması durumudur. Bu durum, mesanenin aşırı dolmasına ve sonuç olarak idrar retansiyonu ve mesane enfeksiyonlarına yol açabilir.
1. Hiperaktif Nörojenik Mesane
Hiperaktif nörojenik mesane, mesane kaslarının anormal derecede sık kasılmasıyla karakterizedir. Bu kasılmalar, mesanenin doluluk oranından bağımsız olarak ortaya çıkabilir. Bu durum, hastaların ani ve kontrol edilemez bir şekilde idrara çıkma ihtiyacı hissetmelerine yol açar. Genellikle sinir sistemi hastalıkları, travmalar veya omurilik yaralanmaları sonucu ortaya çıkar. Belirtiler arasında sık idrara çıkma, ani idrar yapma isteği ve özellikle geceleri idrar kaçırma yer alır.
2. Hipoaktif Nörojenik Mesane
Hipoaktif nörojenik mesane, mesane kaslarının yeterince kasılmaması nedeniyle mesanenin boşaltılamaması durumudur. Bu tür, genellikle mesanenin dolu olmasına rağmen idrar yapamama veya sadece kısmen boşaltabilme şeklinde kendini gösterir. Bu durum, idrar retansiyonu, mesanenin aşırı dolması ve buna bağlı olarak mesane enfeksiyonları gibi komplikasyonlara yol açabilir. Genellikle omurilik yaralanmaları veya sinir sistemi hastalıkları sonucu ortaya çıkar.
Nörojenik Mesane Nedenleri
Nörojenik mesanenin oluşmasına yol açan birçok farklı neden bulunmaktadır. Bu nedenler genellikle merkezi sinir sistemi (MSS) ve çevresel sinir sistemi (ÇSS) üzerindeki bozulmalardan kaynaklanır. Beynin, omuriliğin veya periferik sinirlerin hasar görmesi sonucu ortaya çıkabilir.
Aşağıda, başlıca nedenleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır:
1. Omurilik Yaralanmaları
Omurilik yaralanmaları, nörojen mesanenin en yaygın nedenlerinden biridir. Omurilik, beyin ile vücudun geri kalanı arasında bir bağlantı görevi görür ve bu yapıdaki herhangi bir hasar, mesanenin kontrolünde ciddi sorunlara yol açabilir. Omurilik yaralanmaları genellikle travmatik olaylar (trafik kazaları, düşmeler, spor yaralanmaları gibi) sonucunda meydana gelir ve bu yaralanmalar, omuriliğin mesaneyi kontrol eden sinir sinyallerini düzgün bir şekilde iletememesine neden olur. Omurilik yaralanmasının seviyesi ve şiddeti, mesane fonksiyonlarındaki bozulmanın derecesini belirler. Örneğin, omuriliğin daha yüksek seviyelerinde meydana gelen yaralanmalar, genellikle mesanenin tamamen kontrol edilememesine yol açar.
2. Multiple Skleroz (MS)
Multiple skleroz (MS), merkezi sinir sistemini etkileyen kronik, inflamatuar bir hastalıktır. Bu hastalık, sinir liflerini çevreleyen miyelin kılıfının zarar görmesine neden olur ve bu da sinir sinyallerinin düzgün iletilmesini engeller. MS hastalarında, mesanenin sinirsel kontrolü sıklıkla bozulur ve nörojenik mesane belirtileri ortaya çıkabilir. MS hastalarında görülen nörojen mesane, genellikle idrar kaçırma, sık idrara çıkma ve mesane boşaltma zorlukları gibi belirtilerle kendini gösterir. MS’in ilerleyici doğası nedeniyle, mesane fonksiyonlarındaki bozulma da zamanla kötüleşebilir.
3. Parkinson Hastalığı
Parkinson hastalığı, beyin hücrelerinin yavaş yavaş kaybına neden olan nörodejeneratif bir hastalıktır. Bu hastalık, özellikle hareket kontrolünü sağlayan sinir hücrelerinin kaybıyla ilişkilidir. Ancak Parkinson hastalığı sadece hareket sistemini etkilemez; aynı zamanda mesanenin kontrolünü sağlayan sinir ağlarını da bozabilir. Bu durum, genellikle mesane kaslarının aşırı aktif hale gelmesine ve idrar kaçırma gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Parkinson hastalığında, mesane kontrolü üzerindeki etkiler genellikle hastalığın ilerleyen aşamalarında daha belirgin hale gelir.
4. İnme (Serebrovasküler Olay)
İnme, beyne giden kan akışının aniden kesilmesi veya ciddi şekilde azalması sonucu meydana gelir. Beynin belirli bölgeleri yeterince oksijen ve besin alamadığında, bu bölgelerdeki hücreler hızla ölür. Eğer inme, mesanenin kontrolüyle ilgili beyin bölgelerini etkilerse, bu durum nörojen mesaneye yol açabilir. İnme sonrası nörojenik mesane, mesanenin aşırı aktif olması (idrar kaçırma) veya tam tersi mesanenin boşaltılamaması gibi belirtilerle kendini gösterebilir. İnme sonrası rehabilitasyon sürecinde, mesane kontrolünün yeniden kazanılması önemli bir hedef olabilir.
5. Travmatik Beyin Yaralanmaları
Travmatik beyin yaralanmaları, başa alınan darbeler sonucu beyin dokusunun zarar görmesiyle oluşur. Bu tür yaralanmalar, trafik kazaları, düşmeler, spor kazaları veya saldırılar gibi çeşitli nedenlerle meydana gelebilir. Beyin yaralanması sonucu, mesaneyi kontrol eden sinir yollarında hasar meydana gelebilir ve bu da nörojen mesaneye yol açabilir. Travmatik beyin yaralanmalarında, mesane fonksiyonları üzerindeki etkiler yaralanmanın ciddiyetine ve beyin hasarının yerine bağlı olarak değişebilir. Hafif yaralanmalarda geçici mesane sorunları ortaya çıkarken, daha ciddi yaralanmalar kalıcı nörojenik mesane sorunlarına neden olabilir.
6. Diyabetik Nöropati
Diyabetik nöropati, uzun süreli diyabetin sinir hasarına yol açtığı bir durumdur. Yüksek kan şekeri seviyeleri, zamanla sinirleri hasar verebilir ve bu hasar mesaneyi kontrol eden sinirleri de etkileyebilir. Diyabetik nöropati gelişen bireylerde, mesanenin boşaltılması zorlaşabilir, mesane kasları zayıflayabilir ve idrar kaçırma gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Diyabetik nöropatiye bağlı nörojenik mesane, genellikle hastanın kan şekerini kontrol altına almasıyla bir miktar yönetilebilir, ancak sinir hasarı geri dönüşsüz olabilir.
7. Doğuştan Gelen Anomaliler
Bazı bireyler, doğuştan gelen sinir sistemi anomalileri nedeniyle nörojen mesane geliştirebilir. Spina bifida gibi doğuştan gelen omurga ve omurilik anomalileri, mesaneyi kontrol eden sinir yollarının düzgün gelişmemesine neden olabilir. Bu tür durumlarda, belirtiler doğumdan itibaren mevcut olabilir ve bu bireyler, yaşamları boyunca mesane kontrolü ile ilgili zorluklarla karşılaşabilirler.
8. Beyin Tümörleri
Beyin tümörleri, diğer potansiyel nedenler arasında yer alır. Beyin tümörleri, mesaneyi kontrol eden beyin bölgelerine baskı yaparak veya bu bölgelerdeki sinir yollarını tahrip ederek nörojenik mesaneye neden olabilir. Tümörün büyüklüğüne, yerleşimine ve yayılımına bağlı olarak, mesane kontrolü üzerindeki etkiler değişebilir. Beyin tümörüne bağlı nörojenik mesane, genellikle tümörün cerrahi olarak çıkarılması veya diğer tedavi yöntemleri ile yönetilebilir.
9. Omurilik Hastalıkları
Omurilik hastalıkları, omurilikteki sinir yollarının hasar görmesine ve nörojenik mesaneye yol açabilir. Omurilik tümörleri, omurilik enfeksiyonları veya omurilik iltihaplanmaları (transvers miyelit gibi) gibi durumlar, mesanenin sinirsel kontrolünü bozabilir. Bu hastalıkların sonucu olarak, mesane kasları normal işlevlerini yerine getiremeyebilir ve bu durum idrar kaçırma, idrar retansiyonu veya sık idrara çıkma gibi belirtilere yol açabilir.
10. Cerrahi Müdahaleler ve Tedaviler
Bazı cerrahi müdahaleler, özellikle omurga ve pelvis bölgesinde gerçekleştirilen ameliyatlar, nörojenik mesane riskini artırabilir. Cerrahi sırasında sinir hasarı meydana gelebilir ve bu durum mesanenin sinirsel kontrolünü bozabilir. Ayrıca, radyoterapi gibi tedavi yöntemleri de, özellikle pelvis bölgesine uygulandığında sinir hasarına yol açarak nörojenik mesaneye neden olabilir.
Nörojenik Mesane Belirtileri
Nörojenik mesane belirtileri, sinir sistemindeki hasarın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı hastalar, mesanenin boşaltılamaması sorunu yaşarken, diğerleri sık idrara çıkma veya idrar kaçırma gibi sorunlarla karşılaşabilir.
Yaygın belirtiler şunlardır:
- İdrar Kaçırma: İdrar kaçırma sorununa yol açabilir. Bu durum, mesane kaslarının kontrol edilememesi sonucu ortaya çıkar.
- Sık İdrara Çıkma: Nörojenik mesane, sık idrara çıkma ihtiyacına yol açabilir. Bu durum, mesanenin normalden daha hızlı dolması veya mesane kaslarının aşırı aktif hale gelmesi sonucu ortaya çıkar.
- Ani İdrar Yapma İsteği: Ani ve kontrol edilemez bir şekilde idrara çıkma isteğine yol açabilir. Bu durum, mesane kaslarının anormal derecede sık kasılması sonucu ortaya çıkar.
- İdrar Retansiyonu: Nörojen mesane, mesanenin boşaltılamaması ve idrarın mesanede birikmesine yol açabilir. Bu durum, mesanenin aşırı dolmasına ve mesane enfeksiyonlarına yol açabilir.
Nörojenik Mesanenin Tanısı
Nörojenik mesane tanısı, detaylı bir tıbbi geçmiş, fiziksel muayene ve çeşitli testler aracılığıyla konulur. Tanı sürecinde, hastanın yaşadığı belirtiler, altta yatan nedenler ve mesanenin fonksiyonları hakkında bilgi edinilir.
Aşağıda, nörojen mesane tanısı için kullanılan yaygın yöntemler yer almaktadır:
- Tıbbi Geçmiş ve Fiziksel Muayene: Tıbbi geçmiş ve fiziksel muayene, nörojenik mesane tanısında ilk adımdır. Doktor, hastanın yaşadığı belirtiler, altta yatan nedenler ve mesanenin fonksiyonları hakkında bilgi edinir.
- Üroflometri: Üroflometri, idrar akış hızını ölçen bir testtir. Bu test, mesanenin boşaltma fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanılır.
- Ürodinami: Ürodinami, mesanenin doluluk kapasitesi, basınç ve boşaltma fonksiyonlarını değerlendiren bir testtir. Bu test, nörojenik mesane tanısında yaygın olarak kullanılır.
- İdrar Tahlili ve Kültürü: İdrar tahlili ve kültürü, idrar yolu enfeksiyonlarını tespit etmek için kullanılır. Nörojenik mesane, idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabileceği için bu testler önemlidir.
Nörojenik Mesane Tedavisi
Nörojenik mesanenin tedavisi, semptomların yönetilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve komplikasyonların önlenmesi amacıyla kişiselleştirilir. Tedavi süreci, genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve hastanın yaşı, genel sağlık durumu, nörojenik mesanenin altta yatan nedeni gibi faktörlere bağlı olarak şekillenir. Bu bölümde, nörojenik mesanenin tedavi yöntemlerini daha detaylı olarak ele alacağız.
1. İlaç Tedavisi
İlaç tedavisi, nörojenik mesanenin tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. İlaçlar, mesane kaslarının kontrol altına alınması, idrar yapma ihtiyacının düzenlenmesi ve mesanenin boşaltılması sürecini kolaylaştırmak için kullanılır. Aşağıda, nörojenik mesane tedavisinde kullanılan başlıca ilaç grupları açıklanmıştır:
- Antikolinerjik İlaçlar: Bu ilaçlar, mesane kaslarının aşırı aktivitesini azaltmak için kullanılır. Mesane kaslarının kontrolsüz kasılmalarını engelleyerek, sık idrara çıkma ve idrar kaçırma gibi semptomları azaltır. Oxybutynin, tolterodin, solifenacin gibi antikolinerjik ilaçlar, sıkça reçete edilen ilaçlardır. Ancak, bu ilaçlar ağız kuruluğu, kabızlık, bulanık görme gibi yan etkilere neden olabilir.
- Alfa Blokörler: Alfa blokörler, mesane boynu ve idrar yolundaki kasların gevşemesine yardımcı olur, böylece idrarın mesaneden daha kolay çıkmasını sağlar. Özellikle hipoaktif nörojenik mesanede, idrar retansiyonunu azaltmak amacıyla kullanılır. Tamsulosin, alfuzosin gibi alfa blokörler, bu gruba örnek olarak verilebilir.
- Botulinum Toksini (Botox) Enjeksiyonları: Botox, mesane kaslarına enjekte edilerek aşırı aktif mesane kaslarını geçici olarak felç eder. Bu yöntem, özellikle diğer ilaç tedavilerine yanıt vermeyen hastalarda kullanılır. Botox enjeksiyonları, mesane kapasitesini artırabilir ve idrar kaçırma sorununu azaltabilir. Ancak, enjeksiyonların etkisi geçici olduğundan, tedavinin 6-9 ayda bir tekrarlanması gerekebilir.
- Muskarinik Reseptör Antagonistleri: Bu ilaçlar, mesanenin kasılmasını kontrol eden reseptörleri hedef alarak, mesanenin aşırı aktif hale gelmesini önler. Darifenacin ve fesoterodin gibi ilaçlar, bu grup içinde yer alır ve mesane üzerinde doğrudan etki gösterir.
- Desmopressin: Özellikle gece idrar kaçırma (noktüri) sorunu yaşayan hastalarda, desmopressin kullanımı, idrar üretimini azaltarak bu sorunun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
2. Cerrahi Tedavi
Nörojenik mesane tedavisinde cerrahi müdahale, ilaç tedavisi ve diğer konservatif yöntemlerle yeterli sonuç alınamadığında düşünülür. Cerrahi tedavi yöntemleri, hastanın semptomlarına ve mesane kapasitesine göre seçilir. Aşağıda cerrahi tedavi seçenekleri detaylandırılmıştır:
- Mesane Augmentasyonu: Bu cerrahi prosedürde, mesanenin kapasitesini artırmak için bağırsak dokusu kullanılır. Bu yöntem, mesanenin aşırı aktif olduğu durumlarda, idrar kaçırmayı azaltmak ve mesanenin kapasitesini artırmak için kullanılır. Ancak, bu cerrahi işlemin ciddi komplikasyonları olabilir ve hastaların ömür boyu düzenli olarak takip edilmesi gerekebilir.
- Detrusor Myektomi: Bu operasyon, mesane kaslarının aşırı aktivitesini azaltmak için detrusor kasının bir kısmının çıkarılmasını içerir. Bu prosedür, özellikle diğer tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen hastalar için bir seçenek olabilir.
- Yapay Sfinkter: İdrar kaçırma sorunu yaşayan hastalar için, idrar tutmayı sağlamak amacıyla cerrahi olarak yapay bir sfinkter yerleştirilebilir. Yapay sfinkter, mesane boynuna veya üretral bölgeye yerleştirilen bir cihazdır ve idrar akışını kontrol etmeye yardımcı olur. Bu cihaz, dışarıdan bir kontrol mekanizmasıyla çalıştırılır ve hastanın idrarını bilinçli olarak tutmasını sağlar.
- Üretral Stent Yerleştirme: Mesanenin boşaltılması zorlaştığında, idrar yolunun açık kalmasını sağlamak amacıyla üretral stentler yerleştirilebilir. Bu yöntem, özellikle idrar retansiyonu problemi yaşayan hastalarda kullanılabilir.
3. Mesane Eğitimi ve Rehabilitasyon
Mesane eğitimi, nörojenik mesane tedavisinde en önemli yönetim stratejilerinden biridir. Bu yaklaşım, hastaların mesane kontrolünü geliştirmesine ve idrar yapma alışkanlıklarını düzenlemesine yardımcı olur. Mesane eğitimi ve rehabilitasyonun bileşenleri şunlardır:
- Zamanlı İdrar Boşaltma: Hastalar, belirli aralıklarla mesanelerini boşaltmaları için eğitilir. Bu yöntem, mesanenin aşırı dolmasını ve buna bağlı olarak idrar kaçırma veya retansiyonunu önlemeye yardımcı olur. Hastalara, mesanelerini boşaltmaları gereken saatler belirlenir ve bu saatlere uymaları sağlanır.
- Pelvik Taban Kasları Egzersizleri (Kegel Egzersizleri): Pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi, idrar kaçırma sorununu azaltmada önemli bir rol oynar. Hastalara, pelvik taban kaslarını nasıl sıkılaştıracakları ve bu kasları güçlendirmek için hangi egzersizleri yapacakları öğretilir. Bu egzersizler, idrar tutma kapasitesini artırabilir ve idrar kaçırma sıklığını azaltabilir.
- Biofeedback Terapisi: Bu terapi, hastaların mesane kontrolünü geliştirmek için geri bildirim almasına yardımcı olur. Biofeedback, pelvik taban kaslarının nasıl çalıştığını görsel veya işitsel geri bildirimlerle gösterir ve hastaların bu kasları daha etkin bir şekilde kontrol etmelerini sağlar.
4. İdrar Kateterizasyonu
İdrar kateterizasyonu, nörojenik mesane tedavisinde mesanenin düzenli olarak boşaltılmasını sağlamak amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle mesanesini tamamen boşaltamayan veya idrar retansiyonu yaşayan hastalar için uygundur. Kateterizasyon, çeşitli şekillerde uygulanabilir:
- İntermittent (Aralıklı) Kateterizasyon: Hastalar, mesanelerini belirli aralıklarla boşaltmak için kateter kullanırlar. Bu yöntem, mesanenin aşırı dolmasını önler ve idrarın tam olarak boşaltılmasını sağlar. İntermittent kateterizasyon, genellikle hastalar tarafından evde uygulanabilir ve uygun hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerekir.
- Kalıcı (Foley) Kateter: Kalıcı kateter, uzun süreli kullanım için mesaneye yerleştirilen bir kateter türüdür. Bu yöntem, mesanenin sürekli olarak boşaltılmasını sağlar ve genellikle ağır nörojenik mesane vakalarında kullanılır. Ancak, kalıcı kateter kullanımı, idrar yolu enfeksiyonları ve mesane taşları gibi komplikasyonlara yol açabileceğinden, düzenli takip ve bakım gerektirir.
5. Elektrostimülasyon ve Diğer Yenilikçi Yöntemler
Nörojenik mesanenin yönetiminde, elektrostimülasyon gibi yeni ve yenilikçi yöntemler de kullanılmaktadır. Bu yöntemler, mesane fonksiyonlarını iyileştirmek ve semptomları kontrol altına almak amacıyla sinirlerin elektriksel uyarımıyla çalışır:
- Sacral Sinir Stimülasyonu: Sacral sinir stimülasyonu (SNS), mesanenin sinirsel kontrolünü iyileştirmek amacıyla, sakral sinirlerin elektriksel uyarımıyla gerçekleştirilir. Bu yöntem, mesane kaslarını kontrol eden sinir yollarını yeniden düzenlemeye yardımcı olabilir. SNS, idrar kaçırma ve retansiyon sorunlarını azaltmada etkili olabilir.
- Perkütan Tibial Sinir Stimülasyonu (PTNS): PTNS, ayak bileğinin arkasında bulunan tibial sinirin uyarımıyla mesane fonksiyonlarını iyileştirmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu tedavi, nörojenik mesane semptomlarını hafifletmek amacıyla düzenli olarak uygulanır ve minimal invaziv bir yöntem olarak kabul edilir.
- İntrakaviter Elektrostimülasyon: Bu yöntem, mesane kaslarını doğrudan uyararak mesanenin boşaltılmasını sağlar. İntrakaviter elektrostimülasyon, özellikle mesane kaslarının yeterince güçlü olmadığı durumlarda tercih edilir.
Nörojenik Mesanenin Yönetimi ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Nörojenik mesane tedavisinin başarısı, hastaların tedavi sürecine aktif katılımı ve yaşam tarzı değişikliklerini benimsemesiyle yakından ilişkilidir. Aşağıda, nörojenik mesanenin yönetiminde önerilen bazı yaşam tarzı değişiklikleri detaylandırılmıştır:
- Sıvı Alımının Düzenlenmesi: Hastalar, gün içinde yeterli miktarda sıvı almalı, ancak sıvı tüketimini kontrol altında tutmalıdır. Özellikle akşam saatlerinde sıvı alımını sınırlamak, gece idrar kaçırma riskini azaltabilir.
- Diyetin Düzenlenmesi: Kafein, alkol, baharatlı yiyecekler gibi mesaneyi tahriş edebilecek gıdalardan kaçınmak, mesane fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, lif açısından zengin bir diyet kabızlığı önleyebilir ve bu da mesane üzerindeki baskıyı azaltabilir.
- Sigara ve Alkol Tüketiminin Sınırlandırılması: Sigara, mesane kaslarını zayıflatarak idrar kaçırma riskini artırabilir. Aynı şekilde, alkol tüketimi de mesane fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, sigara ve alkol tüketiminin sınırlandırılması önerilir.
- Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, pelvik taban kaslarını güçlendirebilir ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yapabilir. Bununla birlikte, aşırı fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı ve egzersiz programı doktor kontrolünde düzenlenmelidir.
Referanslar:
- Nörojenik Mesane Nedenleri, 4 Belirtisi ve Tedavisi
- Abrams, P., Cardozo, L., Khoury, S., & Wein, A. (2009). “Incontinence: 4th International Consultation on Incontinence”. Health Publication Ltd.
- Fowler, C. J., Griffiths, D., & de Groat, W. C. (2008). “The neural control of micturition”. Nature Reviews Neuroscience, 9(6), 453-466.
- Andersson, K. E., & Pehrson, R. (2003). “LUTS treatment: Is there a place for phosphodiesterase type 5 inhibitors?”. Nature Reviews Urology, 10(5), 305-312.
- de Groat, W. C., & Yoshimura, N. (2010). “Mechanisms underlying the recovery of lower urinary tract function following spinal cord injury”. Progress in Brain Research, 152, 59-84.
- Madersbacher, H., & Cardozo, L. (2003). “The management of overactive bladder syndrome”. BJU International, 92(4), 483-488.
- Wein, A. J., & Rovner, E. S. (2002). “Definition and epidemiology of overactive bladder”. Urology, 60(5), 7-12.
- DasGupta, R., & Fowler, C. J. (2003). “Bladder, bowel and sexual dysfunction after spinal cord injury: management strategies”. Expert Opinion on Pharmacotherapy, 4(9), 1367-1372.
- Wyndaele, J. J., & Castro, D. (2009). “Neurogenic bladder dysfunctions in spinal cord injury patients”. Paraplegia, 31(7), 463-465.
- Groen, J., Pannek, J., & Castro Diaz, D. (2016). “Summary of the European Association of Urology (EAU) guidelines on neuro-urology”. European Urology, 69(2), 324-333.
- Patel, D. P., & Elliott, D. S. (2016). “Neurogenic bladder: A review of management options for the non-urologist”. Cleveland Clinic Journal of Medicine, 83(3), 217-224.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/