Osteoporoz Nedir? Kemik Erimesi: 9 Nedeni, Tanısı, Tedavisi

100 / 100

Osteoporoz, halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen, kemik yoğunluğunun azalması ve kemik dokusunun zayıflamasıyla karakterize kronik bir iskelet hastalığıdır. Bu durum, kemiklerin daha kırılgan hale gelmesine neden olur ve dolayısıyla kırık riskini artırır. Özellikle yaşlı bireylerde yaygın görülen bu rahatsızlık, kadınlarda erkeklere kıyasla daha sık ortaya çıkar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, kadınların menopoz döneminde östrojen seviyelerinin düşmesiyle birlikte kemik kaybının hızlanmasıdır. Ancak yalnızca yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu olarak görülmemelidir; birçok çevresel ve genetik faktör de bu hastalığın gelişiminde rol oynar.

Osteoporoz Nedir? Kemik Erimesi: 9 Nedeni, Tanısı, Tedavisi

Kemik, vücudumuzda sürekli yenilenen dinamik bir dokudur. Bu süreçte eski kemik dokusu yıkılır ve yerine yeni kemik dokusu oluşturulur. Genç yaşlarda bu yenilenme süreci oldukça dengelidir; ancak yaş ilerledikçe yeni kemik üretimi azalır ve mevcut kemik dokusu daha hızlı kaybedilir. Osteoporoz bu dengenin bozulduğu, kemik yoğunluğunun ciddi şekilde azaldığı bir durumdur. Hastalık genellikle sessizce ilerler ve belirtiler fark edildiğinde genellikle kemikler zaten zayıflamış durumdadır. Bu nedenle, osteoporozu erken dönemde tespit etmek ve tedavi etmek oldukça zordur ancak önemlidir.

Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen osteoporoz, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Özellikle kalça, omurga ve bilek gibi bölgelerde meydana gelen kırıklar, günlük yaşam aktivitelerini sınırlayabilir ve uzun vadeli sakatlıklara yol açabilir. Örneğin, osteoporoza bağlı kalça kırıkları, yaşlı bireylerde hem fiziksel hem de psikolojik sorunlara neden olabilir ve hatta bazı durumlarda ölüm riskini artırabilir. Bu kırıklar genellikle düşme gibi hafif bir travmayla bile oluşabildiği için osteoporoz, bireyin bağımsız yaşamını tehdit eden ciddi bir sağlık problemi olarak kabul edilir.

Hastalığın toplum üzerindeki etkileri yalnızca bireysel düzeyde sınırlı kalmaz; aynı zamanda sağlık sistemleri için de büyük bir ekonomik yük oluşturur. Tedavi ve rehabilitasyon maliyetleri, iş gücü kaybı ve bakım hizmetleri göz önüne alındığında, sorunun küresel sağlık ekonomisi üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Bu nedenle, hastalığın önlenmesi ve tedavisi için erken teşhis ve farkındalık büyük bir öneme sahiptir. Bunun yanı sıra, osteoporoz tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıklarının rolü de göz ardı edilemez.

Bu makalede, osteoporoz belirtileri, nedenleri, tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Aynı zamanda hastalıktan korunma yolları ve risk faktörleri hakkında da bilgi verilecektir. Amaç, toplumda bu konuda farkındalık yaratarak bireylerin osteoporozun erken döneminde önlem almasını teşvik etmektir. Tedavi edilebilir bir hastalık olmasının yanı sıra büyük ölçüde önlenebilir bir durumdur. Bilinçli bir yaklaşım, bu yaygın hastalıkla mücadelede önemli bir adım olabilir.

Osteoporoz Nedir? Kemik Erimesi: 9 Nedeni, Tanısı, Tedavisi

Osteoporoz Nedir?

Osteoporoz, kemik yoğunluğunun azalması ve kemik dokusunun zayıflamasıyla ortaya çıkan kronik bir iskelet hastalığıdır. Bu durum, kemiklerin yapısal bütünlüğünü kaybetmesine ve daha kırılgan hale gelmesine neden olur. Kemik yoğunluğu azaldıkça, basit bir düşme veya hafif bir darbe bile ciddi kırıklarla sonuçlanabilir. Genellikle sessiz bir hastalık olarak bilinir çünkü çoğu kişi kemik kaybını fark edemez ve belirtiler genellikle ancak kırık oluştuğunda ortaya çıkar. Kemik kaybının bu derece sessiz ilerlemesi, erken dönemde teşhis etmeyi zorlaştırır. Ancak gelişmiş tanı yöntemleri sayesinde hastalık henüz kırık oluşmadan tespit edilebilir ve etkili tedavi planları yapılabilir. Kemik mineral yoğunluğunun (KMY) ölçüldüğü kemik dansitometresi gibi testler, osteoporoz tanısında altın standart olarak kabul edilir.

Yalnızca yaşlanmanın doğal bir sonucu değildir; genetik faktörler, hormonal değişiklikler, yaşam tarzı alışkanlıkları ve çevresel etkenler de hastalığın gelişiminde önemli rol oynar. Özellikle kadınlarda menopoz döneminde östrojen seviyesinin düşmesi, kemik yoğunluğunda hızlı bir kayba yol açabilir. Erkeklerde ise yaşla birlikte testosteron seviyesindeki düşüş, kemik sağlığını olumsuz etkiler. Bunun yanı sıra, yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı, fiziksel aktivite eksikliği, sigara kullanımı ve alkol tüketimi gibi faktörler de riski artırır. Bu hastalığın anlaşılması, yalnızca tedavi açısından değil, aynı zamanda önleyici tedbirlerin alınması açısından da önemlidir. Osteoporozun etkilerini en aza indirmek için erken farkındalık, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve düzenli tıbbi kontroller büyük önem taşır.

Osteoporoz Gelişimini Etkileyen Hormonal Faktörler

Osteoporoz, kemik dengesinin bozulduğu bir durumdur. Normalde, kemikler sürekli olarak yeniden şekillenir ve yenilenir. Bu süreçte kemik yapımı ve kemik yıkımı arasında bir denge vardır. Ancak osteoporozda, bu denge bozulur ve kemik yıkımı kemik yapımından daha hızlı gerçekleşir. Hormonal faktörler, bu dengesizliğin bir nedeni olabilir.

Hormonal faktörler hastalığın gelişiminde ve ilerlemesinde kritik bir rol oynar. Kemik sağlığını korumak ve osteoporoz riskini değerlendirmek için hormonal faktörlerin nasıl etki ettiğini daha ayrıntılı bir şekilde inceleyelim:

1. Östrojen (Estradiol) Seviyeleri

  • Östrojen, özellikle kadınlar için kemik sağlığının temel belirleyicilerinden biridir.
  • Menopoz sonrası dönemde, östrojen üretimi azalır ve bu da kemik kaybını hızlandırır.
  • Düşük östrojen seviyeleri, kemiklerin mineral yoğunluğunu azaltır ve kemiklerin daha kırılgan hale gelmesine neden olur.
  • Bu nedenle, menopoz sonrası kadınlar özellikle risk altındadır.

2. Kalsitonin

  • Kalsitonin hormonu, kalsiyumun kemiklerde korunmasına yardımcı olan bir hormondur.
  • Kalsitonin eksikliği, kemiklerden kalsiyumun kaybına yol açar ve kemik yoğunluğunun azalmasına neden olabilir.
  • Bu hormon, osteoporozun gelişiminde olumsuz bir etkiye sahip olabilir.

3. Parathormon (PTH)

  • Parathormon, paratiroid bezleri tarafından üretilen bir hormondur ve kalsiyum seviyelerini düzenler.
  • Yüksek PTH seviyeleri, kemiklerden kalsiyumun çıkmasına neden olabilir, bu da kemik kaybını hızlandırır.
  • PTH seviyelerinin dengeli olmaması, hastalık riskini artırabilir.

4. Kortizol (Stres Hormonu)

  • Kortizol, vücutta stres tepkilerini düzenler.
  • Yüksek kortizol seviyeleri, kemiklerin mineral yoğunluğunu azaltabilir ve hastalık riskini artırabilir.
  • Kronik stres, kortizol seviyelerini yükseltebilir ve kemik sağlığına zarar verebilir.

5. Tiroid Hormonları

  • Tiroid hormonlarının düzensizliği, kemik metabolizmasını etkileyebilir ve riski artırabilir.
  • Hem aşırı tiroid hormonları (hipertiroidizm) hem de az tiroid hormonları (hipotiroidizm) kemik sağlığına olumsuz etki edebilir.

6. Cinsiyet Hormonları

  • Erkeklerde düşük testosteron seviyeleri, kemik kaybına neden olabilir.
  • Özellikle yaşlı erkeklerde düşük testosteron seviyeleri osteoporoz riskini artırır.

Hormonal faktörler, kemiklerin yapı ve yoğunluğunu etkiler ve hastalığın gelişimine katkıda bulunur. Bu faktörler, özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve yaşlı erkeklerde kemik sağlığının korunması ve osteoporozun önlenmesi açısından önemlidir.

Osteoporozun hormonal faktörlerle ilişkisi göz önüne alındığında, hastalığın önlenmesi ve yönetilmesi için hormonal dengeyi korumak önemlidir. Hormonal değişikliklerin belirtileri fark edildiğinde veya risk taşıyan kişilerde düzenli kontrol ve danışmanlık önemlidir. Hormonal tedavi, hormonal dengeyi düzeltmek ve kemik sağlığını korumak için kullanılabilir, ancak bu konuda bir doktora danışmak önemlidir.

Osteoporoz Nedenleri Nelerdir?

Osteoporoz, kemik yoğunluğunun azalması ve kemik yapısının zayıflaması ile karakterize bir durumdur. Bu rahatsızlığın nedenleri genellikle karmaşıktır ve genetik faktörlerden yaşam tarzına kadar birçok değişkeni içerir. Osteoporoz nedenlerini detaylandırmak, bu hastalığı anlamak ve önlemek için büyük önem taşır.

1. Yaşlanma

Yaşlandıkça kemiklerin doğal yenilenme süreci yavaşlar. Özellikle 30’lu yaşlardan sonra kemik kütlesi azalmaya başlar. Menopoz sonrası kadınlarda östrojen seviyesinin düşmesi kemik kaybını hızlandırır. Bu nedenle yaş, en güçlü risk faktörlerinden biridir.

2. Genetik Faktörler

Ailede osteoporoz öyküsü olması, bireyde bu hastalığın gelişme riskini artırır. Genetik yapı, kemik yoğunluğunu, kemik büyüklüğünü ve kalitesini etkileyerek hastalığa yatkınlığı belirleyebilir.

3. Hormonal Dengesizlikler

  • Östrojen Eksikliği (Kadınlarda): Menopoz sırasında östrojen seviyelerinin düşmesi, kemik kaybının hızlanmasına yol açar.
  • Testosteron Eksikliği (Erkeklerde): Testosteron kemik sağlığı için önemlidir; düşük seviyeleri hastalık riskini artırabilir.
  • Paratiroid Hormonunun Fazlalığı: Paratiroid bezlerinin aşırı aktif olması kemiklerin kalsiyum kaybetmesine neden olabilir.
  • Tiroid Hormonları: Aşırı tiroid hormonu üretimi (hipertiroidizm) kemik kaybını artırabilir.

4. Beslenme Yetersizlikleri

Kemik sağlığını korumak için yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini almak çok önemlidir. Eksiklik durumları osteoporoza katkıda bulunabilir:

  • Kalsiyum Eksikliği: Kemiklerin güçsüzleşmesine neden olur.
  • D Vitamini Eksikliği: Vücudun kalsiyumu emme kapasitesini düşürür.
  • Protein Yetersizliği: Kemik yoğunluğunun azalmasına neden olabilir.

5. Yaşam Tarzı Faktörleri

  • Fiziksel Aktivite Eksikliği: Yeterli egzersiz yapmamak kemiklerin zayıflamasına yol açar.
  • Sigara Kullanımı: Kemik yapımını baskılar ve kemik yoğunluğunu azaltır.
  • Aşırı Alkol Tüketimi: Kalsiyum emilimini ve D vitamini metabolizmasını olumsuz etkiler.

6. Kronik Hastalıklar

Bazı kronik hastalıklar da yol açabilir veya riskini artırabilir:

  • Romatolojik Hastalıklar: Romatoid artrit gibi iltihaplı hastalıklar kemik kaybını hızlandırabilir.
  • Sindirim Sistemi Hastalıkları: Crohn hastalığı veya çölyak gibi durumlar, kalsiyum ve D vitamini emilimini olumsuz etkiler.
  • Böbrek Hastalıkları: Kalsiyum ve fosfor metabolizmasındaki bozukluklar kemik sağlığını etkileyebilir.

7. İlaç Kullanımı

Bazı ilaçlar uzun süre kullanıldığında osteoporoza neden olabilir:

  • Kortikosteroidler: Enflamasyonu azaltmak için kullanılan bu ilaçlar kemik kaybını artırabilir.
  • Antikonvülzanlar: Epilepsi tedavisinde kullanılan bu ilaçlar D vitamini metabolizmasını etkileyebilir.
  • Proton Pompa İnhibitörleri: Uzun süreli kullanım kalsiyum emilimini azaltabilir.

8. Cinsiyet ve Hormonlar

Kadınlar erkeklere kıyasla daha düşük kemik kütlesine sahiptir ve menopoz sonrası östrojen kaybı nedeniyle osteoporoz riski daha yüksektir. Ancak erkeklerde de yaşa bağlı testosteron düşüşü benzer bir etkiye neden olabilir.

9. Diğer Faktörler

  • Düşük Vücut Ağırlığı: Zayıf bireylerde kemik kütlesi genellikle daha düşüktür.
  • Uzun Süreli Yatak İstirahati: Hareketsizlik kemik kaybını hızlandırabilir.

Bu nedenlerin anlaşılması, osteoporozun önlenmesi ve yönetilmesi için temel oluşturur. Özellikle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli fiziksel aktivite yapmak ve dengeli beslenmek osteoporoz riskini azaltabilir. Ayrıca, risk altındaki bireylerin düzenli tıbbi kontroller yaptırarak kemik yoğunluğunu izlemeleri önemlidir.

Osteoporoz Risk Faktörleri

Osteoporoz risk faktörleri şunlardır:

  1. Yaş: Yaş, riski artıran en önemli faktörlerden biridir. Kemik yoğunluğu genellikle 30’lu yaşlardan itibaren azalmaya başlar. Menopoz sonrası dönemde kemik kaybı hızlanır.
  2. Cinsiyet: Kadınlar, erkeklere göre risk daha yüksektir. Özellikle menopoz sonrası dönemde östrojen hormonunun azalması kemik kaybını hızlandırır.
  3. Aile Geçmişi: Aile geçmişi, riski etkileyebilir. Eğer ailenizde osteoporoz öyküsü varsa, riskiniz artabilir.
  4. Cinsiyet Hormonları: Düşük östrojen seviyeleri (kadınlarda), düşük testosteron seviyeleri (erkeklerde) kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir.
  5. Düşük Kalsiyum ve D Vitamini Alımı: Kalsiyum ve D vitamini, kemik sağlığı için önemlidir. Bu vitamin ve mineral eksikliği osteoporoz riskini artırabilir.
  6. Düşük Beden Kitle İndeksi (BKİ): Düşük BKİ’ye sahip kişilerde kemik yoğunluğu genellikle daha düşüktür. Zayıf olmak osteoporoz riskini artırabilir.
  7. Sigara İçme ve Alkol Tüketimi: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir ve osteoporoz riskini artırabilir.
  8. Düşük Fiziksel Aktivite Seviyesi: Fiziksel olarak aktif olmamak, kasların kemiklere yeterince baskı yapmamasına neden olabilir. Bu da kemik kaybını hızlandırabilir.
  9. Kronik Hastalıklar: Bazı kronik hastalıklar, özellikle hormonal düzensizliklere neden olabilir ve kemik sağlığını etkileyebilir. Örneğin, tiroid hastalıkları veya bağırsak sorunları osteoporoz riskini artırabilir.
  10. İlaçlar: Bazı ilaçlar, kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle uzun süreli kortikosteroid kullanımı kemik kaybına neden olabilir.
  11. Düşme Riski: Düşme riski, kemik kırıklarının oluşma olasılığını artırabilir. Özellikle yaşlı bireylerde düşme riski önemlidir.

Bu risk faktörleri hastalık gelişme olasılığını artırabilir. Ancak bu faktörlerin birçoğu kontrol edilebilir veya düzeltilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, yeterli kalsiyum ve D vitamini almak, sigara içmeme, alkol tüketimini sınırlama ve düzenli fiziksel aktivite osteoporoz riskini azaltabilir. Ayrıca, risk faktörleri hakkında doktorunuzla konuşarak kişiselleştirilmiş bir önleme planı oluşturabilirsiniz. Düzenli sağlık kontrolü ve kemik yoğunluğu taramaları da osteoporozun erken teşhisine yardımcı olabilir.

Osteoporoz Nedir? Kemik Erimesi: 9 Nedeni, Tanısı, Tedavisi

Osteoporoz Tedavisi ve Osteoporozu Önleme

Osteoporoz tedavisi, hastalığın ilerlemesini durdurmayı, kemik yoğunluğunu artırmayı ve kırık riskini azaltmayı hedefler. Tedavi süreci genellikle multidisipliner bir yaklaşımı içerir ve bireyin yaşına, genel sağlık durumuna, yaşam tarzına ve hastalığın şiddetine göre planlanır.

1. Osteoporozda İlaç Tedavisi

Osteoporoz tedavisinde kullanılan ilaçlar, kemik kaybını önlemek veya kemik yapımını desteklemek için reçete edilir. Bu ilaçlar şu gruplara ayrılabilir:

  • Bifosfonatlar:
    • Kemik kaybını yavaşlatan en yaygın kullanılan ilaçlardır.
    • Örnekler: Alendronat, Risedronat, Zoledronik asit.
    • Genellikle menopoz sonrası kadınlarda tercih edilir.
  • Denosumab:
    • Kemik yoğunluğunu artıran bir monoklonal antikordur.
    • Subkutan enjeksiyon şeklinde uygulanır.
  • Hormon Tedavisi:
    • Özellikle menopoz sonrası kadınlarda östrojen tedavisi uygulanabilir.
    • Ancak yan etkileri nedeniyle genellikle risk-fayda analizi yapılır.
  • Paratiroid Hormon Analogları:
    • Teriparatid gibi ilaçlar kemik yapımını uyarır ve yoğunluğu artırır.
    • Genellikle şiddetli vakalarda kullanılır.
  • Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri (SERM’ler):
    • Raloksifen gibi ilaçlar kemik kaybını önler ve kemik yoğunluğunu artırır.
  • Romosozumab:
    • Hem kemik yapımını artıran hem de yıkımı azaltan yeni nesil bir ilaçtır.

2. Osteoporozda Beslenme ve Diyet Desteği

Kemik sağlığını desteklemek için dengeli bir diyet önemlidir. Özellikle şu besin öğelerine dikkat edilir:

  • Kalsiyum:
    • Yetişkinler için günlük önerilen miktar 1000-1200 mg’dır.
    • Süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve badem gibi besinlerden alınabilir.
  • D Vitamini:
    • Kemik metabolizması için hayati öneme sahiptir.
    • Güneş ışığı, balık yağı ve yumurta gibi kaynaklardan alınabilir veya takviyelerle desteklenebilir.
  • Protein:
    • Kemik onarımı ve dayanıklılığı için yeterli protein alımı önemlidir.
  • Magnezyum ve Çinko:
    • Kemik sağlığını destekleyen diğer minerallerdir.

3. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

Düzenli egzersiz, kemik yoğunluğunu artırır ve kas gücünü iyileştirerek düşme riskini azaltır. Önerilen egzersiz türleri şunlardır:

  • Ağırlık Taşıma Egzersizleri:
    • Yürüyüş, hafif koşu, merdiven çıkma gibi aktiviteler kemik sağlığını destekler.
  • Direnç Egzersizleri:
    • Kasları güçlendiren ve kemiklere yük bindiren egzersizlerdir.
  • Denge ve Esneklik Egzersizleri:
    • Yoga, tai chi gibi aktiviteler düşme riskini azaltır.

4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Osteoporozun ilerlemesini durdurmak ve kemik sağlığını korumak için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek gereklidir:

  • Sigara ve Alkol:
    • Sigara bırakılmalı, alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır.
  • Kafein ve Tuz:
    • Aşırı kafein ve tuz tüketiminden kaçınılmalıdır, çünkü bunlar kalsiyum kaybına yol açabilir.
  • Düşme Önleme Önlemleri:
    • Ev ortamında kaygan zeminlerin düzenlenmesi, yeterli aydınlatma sağlanması gibi önlemler alınmalıdır.

5. Cerrahi Müdahale

Şiddetli osteoporoz nedeniyle oluşan omurga kırıkları gibi durumlarda cerrahi müdahaleler gerekebilir:

  • Vertebroplasti veya Kifoplasti:
    • Omurga kırıklarını stabilize etmek ve ağrıyı azaltmak için uygulanan prosedürlerdir.
  • Ortopedik Destekler:
    • Gerekli durumlarda korseler veya destek cihazları kullanılabilir.

6. Psikososyal Destek ve Eğitim

Osteoporoz tedavisinde hasta eğitimi önemlidir. Hastalara şunlar anlatılmalıdır:

  • Hastalığın seyri ve tedavi seçenekleri.
  • Düşme riskini azaltma yöntemleri.
  • Düzenli takip ve tedaviye uyumun önemi.

Psikolojik destek, özellikle kırık sonrası hareket kısıtlılığı yaşayan hastalarda yaşam kalitesini artırabilir.

Bu tedavi yaklaşımları, bir uzman hekim gözetiminde kişiselleştirilerek uygulanır. Osteoporozun erken teşhisi ve tedaviye zamanında başlanması, ciddi komplikasyonların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç

Osteoporoz ve hormonal faktörlerin yanı sıra yaş, genetik ve yaşam tarzı gibi birçok etkenin birleşiminden kaynaklanan bir hastalıktır. Kemik sağlığını korumak ve osteoporoz riskini azaltmak için düzenli doktor kontrolleri, uygun beslenme ve egzersiz önemlidir.

Referanslar:

  1. Osteoporoz Nedir? Kemik Erimesi: 9 Nedeni, Tanısı, Tedavisi
  2. Kanis JA, et al. “The Diagnosis of Osteoporosis.” Journal of Bone and Mineral Research, 2011.
  3. Johnell O, Kanis JA. “An Estimate of the Worldwide Prevalence and Disability Associated with Osteoporotic Fractures.” Osteoporosis International, 2006.
  4. NIH Consensus Development Panel. “Osteoporosis Prevention, Diagnosis, and Therapy.” JAMA, 2001.
  5. Compston JE. “Sex Steroids and Bone.” Physiological Reviews, 2001.
  6. Rizzoli R, et al. “Management of Osteoporosis in the Elderly.” Current Medical Research and Opinion, 2009.
  7. Cooper C, et al. “Epidemiology of Osteoporosis.” Osteoporosis International, 1992.
  8. Eastell R, et al. “Diagnosis of Endocrine Disease: Osteoporosis.” European Journal of Endocrinology, 2017.
  9. Kanis JA, et al. “A Systematic Review of Intervention Thresholds Based on FRAX.” Archives of Osteoporosis, 2016.
  10. Leslie WD, et al. “Fracture Risk Assessment Without Bone Density Measurement in Routine Clinical Practice.” Osteoporosis International, 2014.
  11. Reid IR. “A Broader Strategy for Osteoporosis Interventions.” Nature Reviews Endocrinology, 2015.
  12. Compston JE, et al. “Vitamin D and Bone Health: A Practical Clinical Guideline.” Osteoporosis International, 2017.
  13. Silverman SL, et al. “The Burden of Osteoporosis in the Elderly.” Clinical Rheumatology, 2003.
  14. Cummings SR, et al. “Bone Density at Various Sites for Prediction of Hip Fractures.” The Lancet, 1993.
  15. Neer RM, et al. “Effect of Parathyroid Hormone (1-34) on Fractures and Bone Mineral Density in Postmenopausal Women with Osteoporosis.” The New England Journal of Medicine, 2001.
  16. Papapoulos S. “Bisphosphonates in the Management of Osteoporosis.” Best Practice & Research Clinical Endocrinology & Metabolism, 2008.
  17. Black DM, et al. “Horizon Trial: Zoledronic Acid and Clinical Fractures in Osteoporosis.” New England Journal of Medicine, 2007.
  18. Lewiecki EM. “DXA Interpretation and Reporting in the Diagnosis and Management of Osteoporosis.” Current Osteoporosis Reports, 2016.
  19. Reginster JY, et al. “Clinical Effectiveness of Strontium Ranelate in Postmenopausal Osteoporosis.” Osteoporosis International, 2005.
  20. Harvey N, Dennison E, Cooper C. “Epidemiology of Osteoporotic Fractures.” Osteoporosis International, 2010.
  21. Siris ES, et al. “Bone Mineral Density Thresholds for Pharmacological Intervention to Prevent Fractures.” Osteoporosis International, 2004.
  22. Seeman E. “Pathogenesis of Bone Fragility in Women and Men.” The Lancet, 2002.
  23. Black DM, Rosen CJ. “Postmenopausal Osteoporosis.” The New England Journal of Medicine, 2016.
  24. Rizzoli R. “Osteoporosis: Nonpharmacological Management.” Best Practice & Research Clinical Endocrinology & Metabolism, 2014.
  25. Cauley JA. “Public Health Impact of Osteoporosis.” The Journals of Gerontology Series A: Biological Sciences and Medical Sciences, 2013.
  26. Holick MF. “Vitamin D Deficiency and Its Health Consequences.” Mayo Clinic Proceedings, 2006.
  27. Kendler DL, et al. “Bone Health in Aging Populations.” Current Osteoporosis Reports, 2020.
  28. Lorentzon M, Cummings SR. “Osteoporosis: The Evolving Treatment Paradigm.” The Lancet Diabetes & Endocrinology, 2015.
  29. Johnell O, et al. “Fracture Risk and Mortality.” Osteoporosis International, 2004.
  30. Felsenberg D, et al. “Osteoporosis and the Burden of Disease.” Bone, 2005.
  31. Adler RA, et al. “Osteoporosis in Men: Management.” Current Osteoporosis Reports, 2018.
  32. Reid IR, et al. “Effects of Calcium Supplementation on Bone Density and Fracture Risk.” The Lancet, 1993.
  33. Sambrook PN, Cooper C. “Osteoporosis.” The Lancet, 2006.
  34. Lane NE, et al. “Risedronate Reduces Risk of Vertebral Fractures.” Osteoporosis International, 2000.
  35. Lips P. “Vitamin D Physiology.” Progress in Biophysics and Molecular Biology, 2006.
  36. Cosman F, et al. “Clinician’s Guide to Prevention and Treatment of Osteoporosis.” Osteoporosis International, 2014.
  37. https://scholar.google.com/
  38. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  39. https://www.researchgate.net/
  40. https://www.mayoclinic.org/
  41. https://www.nhs.uk/
  42. https://www.webmd.com/

Osteoporoz Nedir? Kemik Erimesi: 9 Nedeni, Tanısı, Tedavisi

Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372