Otizm Nedir, Nasıl Anlaşılır? 5 Belirtisi, Teşhisi, Tedavisi

100 / 100

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), günümüzde giderek daha fazla dikkat çeken ve anlaşılan bir nörogelişimsel durumdur. Çoğu kişi sadece çocuklarda görülen bir durum olarak düşünse de, aslında yaşam boyu süren ve çeşitli derecelerde farklı belirtilerle kendini gösteren bir spektrum bozukluğudur. Yunanca “autos” kelimesinden türemiştir ve kişinin kendi iç dünyasına kapanması anlamına gelir. Ancak, bu durum sadece kişinin sosyal ilişkilerde zorluk yaşadığı bir durum değildir; aynı zamanda iletişim becerilerini, davranışları, ilgi alanlarını ve duyusal hassasiyetleri de etkileyebilir. Bu nedenle, otizm spektrumunda olan bireyler çok çeşitli belirtiler gösterebilir ve her bireyin deneyimi farklı olabilir.

Otizm Nedir, Nasıl Anlaşılır? 5 Belirtisi, Teşhisi, Tedavisi

Temel özelliklerinden biri, sosyal etkileşimde güçlük yaşanmasıdır. Otizmli bireyler, genellikle diğer insanlarla göz teması kurmakta zorlanır ve sözel olmayan iletişim becerilerinde eksiklikler gösterebilir. Bu durum, erken çocukluk döneminde fark edilebilir hale gelir ve genellikle üç yaşından önce tanı konulabilir. Bununla birlikte, bazı bireylerde otizm belirtileri çok daha hafif seyreder ve bu da geç teşhis edilmesine neden olabilir. Sosyal etkileşim güçlüklerinin yanı sıra, tekrarlayıcı davranışlar, rutinlere sıkı sıkıya bağlılık ve dar ilgi alanlarıyla da kendini gösterir. Bu özellikler, bireyin günlük yaşamını etkileyebilir ve sosyal ilişkilerde, okulda ya da iş hayatında zorluklar yaratabilir.

Spektrum oldukça geniştir ve hafif belirtiler gösteren bireylerden, ciddi derecede desteğe ihtiyaç duyan bireylere kadar geniş bir yelpazede bireyleri kapsar. Bu yüzden, her otizmli bireyin farklı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Kimisi yoğun sosyal kaygılar yaşarken, kimisi ileri düzeyde matematik ya da müzik yetenekleri sergileyebilir. Bu da otizmin tek tip bir bozukluk olmadığını ve her bireyin kendine özgü bir deneyimi olduğunu ortaya koyar. Hastalığın anlaşılabilmesi ve doğru şekilde yönetilebilmesi için erken tanı büyük önem taşır. Erken tanı ile birlikte uygulanacak eğitim ve terapi programları, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.

Toplumda birçok yanlış anlaşılma ve önyargı bulunur. Çoğu insan, otizmi tamamen bir “hastalık” olarak görme eğilimindedir, oysa otizm bir hastalık değil, bir nörogelişimsel farklılıktır. Bu farkındalığın artması, bireylerin topluma daha iyi entegre olmasına ve onların yeteneklerini daha verimli bir şekilde kullanmalarına olanak tanır. Bu makalede, otizmin ne olduğu, nasıl anlaşılabileceği, belirtilerinin neler olduğu ve teşhis yöntemleri üzerine detaylı bir inceleme yapılacaktır. Ayrıca otizm spektrumunda yer alan bireylerin günlük yaşamlarında karşılaşabilecekleri zorluklar ve çözüm yolları da ele alınacaktır.

Otizm Nedir, Nasıl Anlaşılır? 5 Belirtisi, Teşhisi, Tedavisi

Otizm Belirtileri Nelerdir?

Bireylerde farklı şekillerde ve derecelerde ortaya çıkabilen nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu durum, geniş bir spektrum oluşturduğu için her bireyde farklı belirtilerle kendini gösterir. Otizm belirtileri genellikle erken çocukluk döneminde ortaya çıkar ve iletişim, sosyal etkileşim, davranışsal özellikler gibi farklı alanlarda gözlemlenir. Aynı zamanda çeşitli alt türleri de vardır ve her biri farklı zorluklar ve becerilerle ilişkilidir.

Otizm belirtileri genellikle üç ana başlık altında incelenir: sosyal etkileşim sorunları, iletişim güçlükleri ve tekrarlayıcı davranışlar. Bunun yanı sıra duyusal hassasiyetler ve diğer bilişsel farklılıklar da otizmin belirtileri arasında yer alabilir.

1. Sosyal Etkileşim Sorunları

Otizmli bireylerde sosyal etkileşim kurma ve sürdürmede zorluklar sıkça görülür. Bu belirtiler şunları içerebilir:

  • Göz teması kurmaktan kaçınma: Birey, karşısındaki kişiyle göz teması kurmakta zorlanabilir veya bu durumdan rahatsızlık duyabilir.
  • Sosyal ipuçlarını algılayamama: Beden dili, yüz ifadeleri veya ses tonundaki değişiklikleri anlamakta zorluk çekebilirler.
  • Empati eksikliği gibi görünen durumlar: Başkalarının duygularını anlamakta güçlük çekebilirler. Ancak bu, otizmli bireylerin empati yapamadığı anlamına gelmez; genellikle bunu farklı şekillerde ifade ederler.
  • İlişki kurma ve sürdürmede zorluk: Oyun arkadaşlığı kurmak, bir gruba katılmak veya dostlukları sürdürmekte zorlanabilirler.
  • Rutine bağlılık: Sosyal bağlamda bile rutinlere güçlü bir bağlılık gösterebilirler ve değişiklikler onları rahatsız edebilir.

2. İletişim Güçlükleri

Otizmli bireylerin iletişim becerileri farklı seviyelerde etkilenebilir. Bu durum hem sözel hem de sözel olmayan iletişim yollarını içerir:

  • Geç konuşma veya hiç konuşamama: Bazı bireyler ya çok geç konuşmaya başlar ya da sözel iletişim kurmaz.
  • Tekrarlayıcı konuşma (ekolali): Başkalarının söylediklerini aynen tekrar etme davranışı gösterebilirler.
  • İroni ve mecaz anlamları anlamakta zorluk: Soyut ifadeleri ve dolaylı anlatımları anlamakta güçlük çekebilirler.
  • Sınırlı konuşma başlatma: Sohbet başlatma veya sürdürebilme konusunda isteksiz olabilirler.
  • Ses tonu ve ritimde farklılık: Monoton bir ses tonu kullanabilir veya konuşurken sıra dışı vurgular yapabilirler.

3. Tekrarlayıcı Davranışlar

Otizmli bireylerde sıkça görülen diğer bir belirti grubu ise tekrarlayıcı davranışlar ve sınırlı ilgi alanlarıdır:

  • Stereotipik hareketler: El çırpma, sallanma veya zıplama gibi tekrarlayan fiziksel hareketler.
  • Obsesif bir şekilde belli bir konuya odaklanma: Örneğin, bir oyuncak, tarih ya da bilimsel bir alana aşırı derecede ilgi duyma.
  • Değişikliklere karşı direnç: Günlük rutinlerdeki en ufak değişiklik bile yoğun kaygıya neden olabilir.
  • Düzen ve simetri takıntısı: Nesnelerin düzenli ve belirli bir şekilde yerleştirilmesini isteme.

4. Duyusal Hassasiyetler

Otizmli bireyler genellikle duyusal uyarıcılara karşı aşırı hassasiyet veya duyarsızlık gösterebilirler:

  • Ses hassasiyeti: Gürültülü ortamlardan rahatsız olabilir veya belirli seslerden korkabilirler.
  • Işık hassasiyeti: Parlak ışıklar onları rahatsız edebilir.
  • Dokunma hassasiyeti: Belirli dokulara veya kıyafetlere karşı rahatsızlık hissedebilirler.
  • Tat ve koku duyarlılığı: Yemek tercihleri genellikle sınırlı ve belirgin olabilir.

5. Diğer Belirtiler

  • Motor becerilerde farklılık: İnce motor becerilerde (örneğin yazı yazma) zorluklar veya koordinasyon sorunları görülebilir.
  • Uyku sorunları: Uykuya dalmada güçlük veya düzensiz uyku alışkanlıkları sıkça rapor edilir.
  • Anksiyete ve duygu regülasyonu sorunları: Stresli durumlarda duyguları düzenlemekte zorlanabilirler.

Otizm Çeşitleri Nelerdir?

Otizm, geniş bir spektrumda farklı türleri ve alt kategorileri içerir. Bu çeşitlilik, bireylerin otizmle ilişkili zorluklarının ve güçlü yönlerinin farklı şekilde ortaya çıkmasına neden olur. 2013 yılında yayınlanan DSM-5 kılavuzuyla, otizm türleri tek bir “Otizm Spektrum Bozukluğu” adı altında toplansa da, geçmişte farklı otizm türleri olarak sınıflandırılan özellikler hâlâ önemini korumaktadır.

1. Klasik Otizm (Autistic Disorder)

Otizmin en belirgin ve yoğun semptomlarla ortaya çıkan türüdür. Genellikle erken çocukluk döneminde teşhis edilir. Sosyal etkileşim eksikliği, dil gelişiminde belirgin gecikme ve tekrarlayıcı davranışlar bu türün temel özellikleridir. Klasik otizmde genellikle yoğun bir destek ihtiyacı vardır.

2. Asperger Sendromu

Asperger sendromu, dil gelişiminde belirgin bir gecikme olmaksızın sosyal iletişimde ve davranışsal özelliklerde farklılıklarla kendini gösterir. Asperger sendromuna sahip bireyler, genellikle yüksek bir zekâ düzeyine sahiptir ve belirli bir alanda üstün bilgiye sahip olabilirler. Ancak sosyal ipuçlarını anlamakta ve sosyal bağ kurmakta zorlanabilirler. Bu nedenle, Asperger sendromu olan bireyler genellikle “yüksek işlevli otizm” olarak da tanımlanır.

3. Atipik Otizm (Pervasive Developmental Disorder-Not Otherwise Specified, PDD-NOS)

Klasik otizm veya Asperger sendromu kriterlerini tam olarak karşılamayan ancak bazı otizm belirtilerini gösteren bireylerde teşhis edilir. Belirtiler genellikle daha hafif düzeydedir ve sosyal iletişimdeki zorluklar bu türde daha az belirgin olabilir.

4. Rett Sendromu

Rett sendromu, genetik bir bozuklukla ilişkilendirilen ve daha çok kız çocuklarında görülen bir alt türdür. Genellikle 6-18 aylık bir gelişim sürecinden sonra, motor becerilerde gerileme, tekrarlayıcı el hareketleri ve ciddi iletişim sorunları ortaya çıkar. Rett sendromu, diğer otizm türlerinden farklı bir biyolojik temele sahiptir.

5. Çocukluk Çöküş Bozukluğu (Childhood Disintegrative Disorder)

Bu türde, çocuklar genellikle iki yaşına kadar normal bir gelişim gösterir; ancak ardından dil, motor beceriler ve sosyal iletişimde ciddi gerileme yaşarlar. Bu durum, otizmin daha nadir görülen ancak ciddi bir formudur.

6. Yüksek İşlevli Otizm

Bireylerin günlük yaşamda bağımsız bir şekilde hareket edebildiği ancak sosyal iletişimde ve duygusal becerilerde zorluklar yaşadığı bir otizm türüdür. Bu bireyler genellikle ortalamanın üzerinde bir zekâya sahiptir ve bilişsel olarak güçlüdür.

Otizm Teşhisi Nasıl Konulur?

Otizm teşhisi genellikle üç yaşından önce konulabilir, ancak daha hafif belirtiler gösteren bireylerde bu süreç gecikebilir. Teşhis, uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilen gözlemler, testler ve değerlendirmeler sonucunda konur.

Tipik olarak otizm teşhisi süreci şu adımları içerir:

  1. Gelişimsel Tarama: Çocukların gelişimsel olarak yaşlarına uygun becerilere sahip olup olmadığını belirlemek için yapılan ilk adımdır. Bu tarama sırasında doktorlar, çocuğun sosyal, dil ve motor becerilerini değerlendirebilir.
  2. Kapsamlı Değerlendirme: Eğer gelişimsel tarama sırasında otizm belirtileri gözlemlenirse, daha kapsamlı bir değerlendirme süreci başlar. Bu süreçte, çocuğun davranışları, iletişim becerileri ve sosyal etkileşimleri detaylı bir şekilde incelenir. Ayrıca, ebeveynlerle yapılan görüşmeler ve geçmiş tıbbi bilgiler de değerlendirilir.
  3. Multidisipliner Yaklaşım: Teşhiste birden fazla uzmanlık alanından profesyonellerin katkısı önemlidir. Pediatristler, çocuk nörologları, psikologlar, konuşma terapistleri ve özel eğitim uzmanları gibi farklı alanlarda uzmanlar, çocuğun genel gelişimini değerlendirir.
  4. DSM-5 Kriterleri: Teşhiste en çok kullanılan rehberlerden biri DSM-5’tir. Bu rehberde, otizm tanısı için bireyin sosyal iletişimde belirgin zorluklar yaşaması, tekrarlayıcı davranışlar sergilemesi ve belirtilerin erken çocukluk döneminde başlamış olması gerekmektedir.

Otizm Nedenleri Nelerdir?

Otizm nedenleri hala tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu bireylerin beyin gelişiminde farklılıklar olduğunu göstermiştir. Beyin hücreleri arasındaki bağlantıların otizmli bireylerde farklı çalıştığı ve bunun da sosyal, iletişimsel ve davranışsal zorluklara yol açtığı düşünülmektedir.

  1. Genetik Faktörler: Araştırmalar, otizmin genetik bir bileşeni olduğunu göstermektedir. Ailede otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin, bu duruma sahip bir çocuğa sahip olma olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, bazı gen mutasyonlarının riski artırdığı düşünülmektedir.
  2. Çevresel Faktörler: Otizmin çevresel faktörlerle de ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Örneğin, hamilelik sırasında annenin enfeksiyon geçirmesi, toksik maddelere maruz kalması ya da doğum komplikasyonları gibi çevresel etkenler riski artırabilir.

Otizm Nedir, Nasıl Anlaşılır? 5 Belirtisi, Teşhisi, Tedavisi

Otizm Tedavisi Nasıl Yapılır?

Otizm tedavisi için bilinen bir tedavi bulunmamakla birlikte, erken tanı ve müdahale ile bireylerin yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir. Bu bireylerin ihtiyaç duyduğu destekler, spektrumun neresinde olduklarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

1. Davranışsal Terapi

Davranışsal terapi, bireylerin istenmeyen davranışlarını azaltmayı ve olumlu davranışları teşvik etmeyi amaçlayan bir terapi yöntemidir. Bu terapi türü, genellikle küçük çocuklarda etkili olmakla birlikte, ergenler ve yetişkinler için de kullanılabilir. En yaygın davranışsal terapi türleri arasında Uygulamalı Davranış Analizi (ABA), Erken Yoğun Davranışsal Müdahale (EIBI) ve Pozitif Davranışsal Destek (PBS) yer alır.

  • Uygulamalı Davranış Analizi (ABA): ABA, otizm tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Bu terapi, bireylerin problem davranışlarını azaltmayı ve sosyal, iletişimsel becerilerini geliştirmeyi hedefler. ABA, davranışları küçük adımlara ayırarak bu davranışları ödül ve pekiştirme yöntemleriyle öğretir. ABA, yoğun ve uzun vadeli bir terapi olduğu için genellikle küçük yaşta başlanması tavsiye edilir.
  • Erken Yoğun Davranışsal Müdahale (EIBI): EIBI, ABA’nın erken çocukluk döneminde uygulanan bir versiyonudur. Bu terapi, çocuklarda sosyal becerilerin, dil gelişiminin ve bilişsel yeteneklerin artırılmasını hedefler. Genellikle 2-4 yaş arası çocuklarda uygulanır ve başarı oranı, tedaviye erken başlanması ile artar.
  • Pozitif Davranışsal Destek (PBS): PBS, bireylerin problem davranışlarının yerine daha olumlu davranışlar koymayı amaçlar. Bu terapi, bireyin yaşam kalitesini artırmak ve sosyal becerilerini geliştirmek amacıyla kullanılan stratejilerle bireyin olumlu davranışlarını pekiştirmeyi hedefler.

2. Konuşma ve Dil Terapisi

Bu bireylerin büyük bir kısmı, dil ve iletişim becerilerinde zorluklar yaşar. Konuşma ve dil terapisi, bireylerin bu alandaki becerilerini geliştirmek için tasarlanmış bir tedavi yöntemidir. Bu terapi, bireylerin sözel ya da sözel olmayan iletişim becerilerini güçlendirmeyi amaçlar.

  • Sözel İletişim: Bu bireylerin bazıları konuşmada güçlük çeker ya da hiç konuşmayabilir. Konuşma terapisi, bu bireylerin sesli iletişim becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Sözcükleri anlamalarını ve kullanmalarını teşvik eder, ayrıca dilin gramer kurallarına uygun olarak kullanılmasını öğretir.
  • Sözel Olmayan İletişim: Sözel iletişim güçlüğü yaşayan bireyler için işaret dili, resimlerle iletişim (PECS – Picture Exchange Communication System) veya teknolojik araçlar (tablet uygulamaları) gibi yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemler, bireylerin çevreleriyle daha etkili iletişim kurmalarına yardımcı olur.

3. Mesleki Terapi (Occupational Therapy)

Mesleki terapi, bireylerin günlük yaşamda karşılaştıkları motor beceri zorluklarını aşmalarına yardımcı olan bir terapi yöntemidir. Bu terapi, bireyin ince motor becerilerini, duyusal işleme yeteneklerini ve bağımsız yaşam becerilerini geliştirmeye odaklanır.

  • İnce Motor Beceriler: Bireyler bazen yazı yazmak, makas kullanmak, düğme iliklemek gibi ince motor becerilerde zorlanabilirler. Mesleki terapi, bu becerileri geliştirmek için bireyselleştirilmiş eğitim programları sağlar.
  • Duyusal İşleme Sorunları: Bu bireylerin birçoğu duyusal hassasiyet yaşar. Bu, ışık, ses, dokunma gibi duyusal uyaranlara aşırı hassasiyet veya tam tersi duyarsızlık şeklinde olabilir. Mesleki terapi, bu duyusal hassasiyetleri yönetmeyi öğretir ve bireyin çevresine daha rahat uyum sağlamasına yardımcı olur.
  • Bağımsız Yaşam Becerileri: Günlük yaşamda karşılaşılan zorluklar (örneğin, giyinmek, yemek yemek, tuvalet eğitimi) otizmli bireylerde bağımsızlık kazanmayı zorlaştırabilir. Mesleki terapistler, bireylerin bu alanlarda beceri kazanmalarına yardımcı olur.

4. Sosyal Beceri Eğitimi

Sosyal beceriler, otizmli bireyler için geliştirilmesi zor olabilen ancak günlük yaşamda büyük öneme sahip bir alandır. Sosyal beceri eğitimi, bireylerin sosyal ortamlarda nasıl davranacaklarını, diğer insanlarla nasıl iletişim kuracaklarını ve sosyal ipuçlarını nasıl anlayacaklarını öğretmeyi amaçlar.

  • Grup Terapisi: Bu bireyler için düzenlenen sosyal beceri grupları, bireylerin sosyal etkileşimlerini geliştirmeleri için güvenli bir ortam sunar. Bu gruplarda, bireyler yaşıtlarıyla birlikte oyun oynar, sohbet eder ve sosyal kuralları öğrenir.
  • Modelleme ve Rol Oynama: Sosyal beceri eğitiminde modelleme ve rol oynama sıkça kullanılan yöntemlerdir. Terapistler, bireylere sosyal durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini gösterir ve onları sosyal rollere hazırlayan simülasyonlar yaparlar.

5. İlaç Tedavisi

Otizm belirtilerini hedefleyen spesifik bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak, bu bireylerde sıklıkla gözlemlenen ek sorunlar (örneğin, anksiyete, depresyon, hiperaktivite, uyku bozuklukları) ilaç tedavisi ile yönetilebilir. İlaç tedavisi, genellikle diğer terapi yöntemlerine ek olarak uygulanır ve her birey için özelleştirilmiş bir plan oluşturulur.

  • Antidepresanlar: Bireylerde sık görülen anksiyete ve depresyon belirtilerini hafifletmek için antidepresanlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, serotonin seviyelerini düzenleyerek bireyin duygu durumunu dengeler.
  • Antipsikotikler: Şiddetli öfke nöbetleri, saldırganlık veya kendine zarar verme davranışları gösteren bireylerde antipsikotik ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, genellikle yalnızca ciddi belirtiler gösteren bireylerde önerilir ve dikkatli bir şekilde izlenir.
  • Uyarıcı İlaçlar: Hiperaktivite, dikkat eksikliği veya odaklanma sorunları yaşayan otizmli bireylerde uyarıcı ilaçlar (örneğin, metilfenidat) kullanılabilir. Bu ilaçlar, bireylerin dikkat ve odaklanma becerilerini artırmaya yardımcı olabilir.

6. Eğitim ve Özel Eğitim Programları

Eğitim, otizmli bireylerin gelişiminde kritik bir rol oynar. Özellikle erken yaşta başlanan eğitim programları, bireylerin sosyal, iletişimsel ve bilişsel becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Özel eğitim programları, bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilir ve genel eğitim müfredatına entegre edilebilir.

  • Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP): Bu program, otizmli bireylerin akademik ve sosyal becerilerini geliştirmek amacıyla özel olarak tasarlanmış bir eğitim planıdır. BEP, çocuğun güçlü ve zayıf yönlerine göre düzenlenir ve belirli hedefler belirlenir.
  • Yoğun Eğitim Programları: Bazı bireyler için yoğun eğitim programları önerilir. Bu programlar, bireylerin dil, sosyal beceriler ve davranışsal gelişim alanlarında önemli ilerleme kaydetmelerine yardımcı olabilir.

7. Aile Eğitimi ve Desteği

Otizm tedavisinin başarılı olabilmesi için ailelerin de sürece dahil edilmesi son derece önemlidir. Aile eğitimi, ebeveynlere otizmli çocuklarıyla nasıl etkili bir şekilde iletişim kuracaklarını, onların ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarını ve olası problem davranışlarla nasıl başa çıkacaklarını öğretir. Ayrıca, ailelerin psikolojik ve duygusal destek alması da önemlidir, çünkü otizmli bir çocuğa sahip olmak bazen zorlayıcı olabilir.

  • Ebeveyn Eğitimi Programları: Bu programlar, ailelere otizm hakkında bilgi vermeyi, çocuklarının ihtiyaçlarını anlamalarını ve uygun stratejiler geliştirmelerini sağlar.
  • Destek Grupları: Aileler için destek grupları, benzer deneyimler yaşayan ebeveynlerle bağlantı kurmalarına olanak tanır. Bu gruplar, bilgi ve deneyim paylaşımı için faydalı olabilir ve duygusal destek sağlayabilir.

Otizmli Bireylerin Günlük Yaşamı ve Toplumdaki Yeri

Otizmli bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklar, toplumsal anlayış eksikliği nedeniyle daha da artabilir. Bu bireylerin toplum içinde kabul görmesi ve potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için farkındalığın artması büyük önem taşır. Breyler, uygun destek aldıklarında okulda, iş hayatında ve sosyal ilişkilerde başarılı olabilirler.

Toplumda bu bireylerin daha iyi anlaşılabilmesi ve onlara yönelik önyargıların yıkılabilmesi için aileler, eğitimciler ve sağlık profesyonelleri arasında iş birliği büyük önem taşır. Toplumda otizm farkındalığı arttıkça, bu bireylerin de topluma katkıları daha fazla takdir edilecektir.

Sonuç

Otizm, geniş bir spektrumda yer alan ve her bireyin farklı şekillerde deneyimlediği bir nörogelişimsel durumdur. Erken tanı ve doğru destek ile bu bireyler, yaşamlarını en iyi şekilde sürdürebilir ve topluma katkı sağlayabilir. Bu süreçte ailelerin, sağlık profesyonellerinin ve toplumun iş birliği içinde olması büyük önem taşır.

Referanslar:

  1. Otizm Nedir, Nasıl Anlaşılır? 5 Belirtisi, Teşhisi, Tedavisi
  2. American Psychiatric Association (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5). American Psychiatric Publishing.
  3. Lord, C., Elsabbagh, M., Baird, G., & Veenstra-Vanderweele, J. (2018). Autism spectrum disorder. The Lancet, 392(10146), 508-520.
  4. Lai, M. C., Lombardo, M. V., & Baron-Cohen, S. (2014). Autism. The Lancet, 383(9920), 896-910.
  5. Volkmar, F. R., & Paul, R. (2013). Autism and Pervasive Developmental Disorders. Cambridge University Press.
  6. Dawson, G., & Bernier, R. (2013). Atypical development of social brain circuits in autism. Annual Review of Psychology, 64, 169-190.
  7. Baio, J., et al. (2018). Prevalence of autism spectrum disorder among children aged 8 years. MMWR Surveillance Summaries, 67(6), 1-23.
  8. Geschwind, D. H. (2009). Advances in autism. Annual Review of Medicine, 60, 367-380.
  9. Hyman, S. L., Levy, S. E., & Myers, S. M. (2020). Identification, evaluation, and management of children with autism spectrum disorder. Pediatrics, 145(1).
  10. Frith, U. (2003). Autism: Explaining the Enigma. Blackwell Publishing.
  11. Baron-Cohen, S. (2002). The extreme male brain theory of autism. Trends in Cognitive Sciences, 6(6), 248-254.
  12. Kanner, L. (1943). Autistic disturbances of affective contact. Nervous Child, 2, 217-250.
  13. Asperger, H. (1944). Die “autistischen Psychopathen” im Kindesalter. Archiv für Psychiatrie und Nervenkrankheiten, 117, 76-136.
  14. Wing, L., & Gould, J. (1979). Severe impairments of social interaction and associated abnormalities in children. Journal of Autism and Developmental Disorders, 9(1), 11-29.
  15. Rutter, M. (2005). Genetic influences and autism. International Review of Research in Mental Retardation, 30, 1-29.
  16. Courchesne, E., et al. (2007). Mapping early brain development in autism. Neuron, 56(2), 399-413.
  17. Pellicano, E. (2012). The development of executive function in autism. Autism Research and Treatment, 2012.
  18. Kim, Y. S., et al. (2011). Prevalence of autism spectrum disorders in a total population sample. American Journal of Psychiatry, 168(9), 904-912.
  19. Charman, T. (2003). Why is joint attention a pivotal skill in autism? Philosophical Transactions of the Royal Society B, 358(1430), 315-324.
  20. Smith, T., & Iadarola, S. (2015). Evidence base update for autism spectrum disorder. Journal of Clinical Child & Adolescent Psychology, 44(6), 897-922.
  21. Rogers, S. J., & Dawson, G. (2009). Early Start Denver Model for Young Children with Autism. Guilford Press.
  22. Lord, C., et al. (2000). The autism diagnostic observation schedule. Journal of Autism and Developmental Disorders, 30(3), 205-223.
  23. Green, J., et al. (2017). Intervention for autism spectrum disorder. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 58(7), 741-759.
  24. Mundy, P., & Burnette, C. (2005). Joint attention and neurodevelopment. Development and Psychopathology, 17(3), 595-619.
  25. Howlin, P., et al. (2004). Outcome in autism spectrum disorders. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 45(2), 212-229.
  26. Dawson, G., et al. (2010). Early behavioral intervention is associated with normalized brain activity in young children with autism. Journal of the American Academy of Child & Adolescent Psychiatry, 49(11), 1150-1158.
  27. Volkmar, F., et al. (2004). Practice parameters for the assessment and treatment of children with autism. Journal of the American Academy of Child & Adolescent Psychiatry, 43(12), 1381-1398.
  28. Waterhouse, L. (2013). Rethinking Autism: Variation and Complexity. Academic Press.
  29. Solomon, M., et al. (2008). The role of the amygdala in social perception in autism. Brain and Cognition, 66(1), 112-120.
  30. Hill, E. L. (2004). Executive dysfunction in autism. Philosophical Transactions of the Royal Society B, 358(1430), 2011-2025.
  31. Bauman, M. L., & Kemper, T. L. (2005). Neuroanatomic observations of the brain in autism. Neurobiology of Disease, 9(4), 236-244.
  32. Sacco, R., et al. (2007). Inflammation and neurodevelopmental disorders. Neurotoxicity Research, 12(1), 13-20.
  33. Zwaigenbaum, L., et al. (2005). Behavioral manifestations of autism in the first year of life. International Journal of Developmental Neuroscience, 23(2-3), 143-152.
  34. Sacks, O. (1995). An Anthropologist on Mars: Seven Paradoxical Tales. Knopf.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/

Otizm Nedir, Nasıl Anlaşılır? 5 Belirtisi, Teşhisi, Tedavisi