Parkinson Hastalığı Nedir? 9 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

100 / 100

Parkinson hastalığı, merkezi sinir sistemini etkileyen ve genellikle ilerleyici bir seyir gösteren nörolojik bir bozukluktur. İlk kez 1817 yılında İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış olan bu hastalık, özellikle 60 yaş üstü bireylerde daha sık görülmekle birlikte, genç yaşlarda da ortaya çıkabilmektedir. Temel olarak beyin hücrelerinde dopamin üretiminde azalma ile karakterize olan Parkinson, titreme, kas sertliği ve hareket yavaşlaması gibi motor semptomlar ile kendini belli eder. Ancak hastalık sadece fiziksel belirtilerle sınırlı kalmaz; depresyon, anksiyete ve uyku bozuklukları gibi psikolojik semptomlar da hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.

Parkinson Hastalığı Nedir? 9 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

Parkinson hastalığı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir nörolojik bozukluktur. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, her yıl yaklaşık 10 milyon insan Parkinson hastalığı teşhisi almaktadır. Bu durum, hastalığın toplumsal ve ekonomik etkilerini de beraberinde getirir. Parkinson hastaları ve aileleri, hastalığın günlük yaşam üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadele etmek zorunda kalırken, sağlık sistemleri de bu hastalara yönelik özel tedavi ve bakım programları geliştirmek zorundadır. Dolayısıyla, Parkinson hastalığı hakkında farkındalık oluşturmak ve hastalığın yönetimi konusunda bilgi sağlamak büyük önem taşımaktadır.

Parkinson hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle yaşlanma ile birlikte beyindeki dopamin üreten hücrelerin sayısında azalma görülür. Ayrıca, genetik yatkınlık ve çevresel toksinler gibi faktörlerin de bu süreci hızlandırabileceği öne sürülmektedir. Bununla birlikte, her hastada belirtilerin aynı olmaması ve hastalığın seyrinin kişiden kişiye değişiklik göstermesi, tedavi sürecini karmaşık hale getirir. Tedavi yöntemlerinin ve hastalık yönetim stratejilerinin kişiye özel olarak planlanması, hastalığın seyrini yavaşlatmada ve hastanın yaşam kalitesini artırmada kritik bir rol oynar.

Parkinson hastalığı ile ilgili yapılan araştırmalar, hastalığın biyolojik mekanizmalarını daha iyi anlamamızı sağlamakta ve tedavi seçeneklerini geliştirmektedir. Son yıllarda, kök hücre tedavileri, gen terapileri ve nöroprotektif ilaçlar gibi yenilikçi yaklaşımlar üzerine yoğunlaşan çalışmalar, hastalığın ilerleyişini durdurmayı veya tersine çevirmeyi amaçlamaktadır. Ancak, bu tedavilerin çoğu hala deneysel aşamada olup, klinik uygulamaya geçmeden önce daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu makalede, Parkinson hastalığının belirtileri, nedenleri, tedavi yöntemleri ve hastalıkla başa çıkma stratejileri hakkında kapsamlı bilgi sunulacak ve hastalığın gelecekteki tedavi perspektiflerine değinilecektir.

Parkinson Hastalığı Nedir? 9 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

Parkinson Hastalığı Belirtileri

Hastalığın belirtileri, bireyden bireye farklılık gösterebilir. Ancak, en sık görülen semptomlar arasında istemsiz titreme (özellikle ellerde), kas sertliği, yavaş hareket etme (bradikinezi), denge sorunları ve hareketlerin koordinasyonunun bozulması yer alır. Ayrıca, konuşma değişiklikleri, yüz ifadelerinde azalma ve yazma güçlükleri gibi belirtiler de görülebilir.

  1. Titreme (Tremor): En belirgin belirtilerinden biri titremedir. Genellikle istirahat halinde, özellikle ellerde, parmaklarda veya çene bölgesinde ortaya çıkar. İlerleyen dönemlerde hareket ederken de devam edebilir.
  2. Kas Sertliği (Rigidity): Kaslarda sertleşmeye (rigidite) neden olabilir. Bu durum genellikle vücudun herhangi bir bölgesinde hissedilebilir ve eklem hareketlerini kısıtlayabilir.
  3. Hareket Yavaşlığı (Bradykinesia): Parkinson hastalarında hareketler genellikle yavaşlar. Basit günlük aktivitelerde, örneğin yürüme veya giyinme gibi işlemlerde zorluk yaşanabilir.
  4. Dengesizlik ve Koordinasyon Problemleri: Hastalık ilerledikçe, dengesizlik ve koordinasyon sorunları ortaya çıkabilir. Bu durum, düşmelere ve sakarlığa neden olabilir.
  5. Yürüme Sorunları: Hasta, küçük adımlarla yavaş yürüme, ayakları sürüme ve hatta takılma gibi sorunlar yaşayabilir. Bu durum, hastanın günlük yaşam aktivitelerini etkileyebilir.
  6. Yüz İfadelerinde Azalma (Mask-like Face): Parkinson hastalığı olan bireylerde yüz kasları sertleşebilir, bu da ifadelerin azalmasına neden olabilir. “Maske gibi” bir yüz ifadesi olarak tanımlanabilir.
  7. Mikrografi: Yazı yazarken harflerin küçük ve giderek anlaşılması güç hale gelmesi mikrografi olarak adlandırılır. Bu, Parkinson hastalarının yazı yazarken karşılaştığı yaygın bir sorundur.
  8. Postür Değişiklikleri: Parkinson hastalarında duruş bozuklukları ortaya çıkabilir. Öne eğilmiş bir duruş, omuzların düşük olması gibi postür değişiklikleri görülebilir.
  9. Depresyon ve Anksiyete: Zihinsel sağlık üzerinde de etkiler yapabilir. Depresyon, anksiyete ve diğer duygudurum değişiklikleri sık görülen eşlik eden durumlar arasındadır.

Parkinson hastalığı belirtileri bireyden bireye farklılık gösterebilir ve zaman içinde değişebilir. Bu belirtilerle karşılaşan bir bireyin bir nöroloji uzmanına başvurarak detaylı bir değerlendirme yapması ve uygun tedavi planını belirlemesi önemlidir.

Parkinson Hastalığı Nedenleri

Genellikle merkezi sinir sistemindeki dopamin üreten hücrelerin kaybı ile ilişkilidir. Ancak, bu kaybın neden tam olarak ortaya çıktığı henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Parkinson hastalığının nedenlerine dair birkaç teori bulunmaktadır ve genetik faktörler, çevresel etmenler ve diğer faktörlerin kombinasyonu rol oynayabilir.

  1. Genetik Faktörler: Bazı Parkinson vakalarının genetik bir bileşen içerdiği düşünülmektedir. Ailesinde Parkinson hastalığı olan bireylerin, hastalık geliştirme riski diğerlerine göre daha yüksek olabilir. Ancak, genetik faktörlerin tek başına Parkinson hastalığına neden olmaması, çevresel etmenlerle birleşerek hastalığı tetiklemesi muhtemeldir.
  2. Dopamin Üretimindeki Bozukluklar: Parkinson hastalığının temelinde, beyindeki substantia nigra adı verilen bölgede bulunan dopaminerjik nöronların dejenerasyonu vardır. Dopamin, vücut hareketlerini düzenlemek ve koordine etmek için önemlidir. Bu nöron kaybı, Parkinson hastalarında hareket kontrolü ile ilgili sorunlara neden olur.
  3. Oksidatif Stres: Hücrelerin normal metabolizması sırasında oluşan oksidatif stres, hücrelerde hasara neden olabilir. Bu durum, Parkinson hastalığı gelişiminde rol oynayabilir. Hücrelerin oksidatif stresle başa çıkma yeteneğini azaltan genetik veya çevresel faktörler, bu süreçte rol oynayabilir.
  4. Çevresel Faktörler: Bazı çevresel faktörlerin (pestisitler, kimyasal maddeler, ağır metaller gibi) Parkinson hastalığının ortaya çıkma riskini artırabileceği öne sürülmüştür. Ancak, bu faktörlerin rolü net değildir ve hastalığın tam olarak nasıl başladığı anlaşılamamaktadır.
  5. Bağışıklık Sistemi İle İlgili Faktörler: İmmün sistemle ilgili bozukluklar, Parkinson hastalığı ile ilişkilendirilmiştir. İmmün sistem, vücutta otoimmün reaksiyonlara neden olabilir, bu da kendi hücrelere saldırdığı anlamına gelir.
  6. Mitokondriyal Bozukluklar: Hücrelerin enerji üretimiyle ilgili olan mitokondrilerdeki bozukluklar, Parkinson hastalığı ile ilişkilendirilmiştir. Mitokondrilerin işlevsizliği, hücre stresine ve dejenerasyonuna yol açabilir.

Parkinson Hastalığı Tanısı

Parkinson Hastalığı tanısı genellikle semptomlar ve hastanın tıbbi geçmişi göz önünde bulundurularak konur. Nörolojik muayene, hareket testleri ve bazen beyin görüntüleme yöntemleri kullanılarak hastalık teşhis edilebilir. Bu teşhis genellikle başka nörolojik bozukluklarla karıştırılabilen bir hastalığı tanımlamayı içerir.

  1. Hastanın Anamnezi (Hikayesi): Nörolog, hastanın semptomları, semptomların başlangıcı, şiddeti ve gelişimi gibi belirli detayları anlamak için hasta ile detaylı bir görüşme yapar. Bu, hastanın genel sağlık durumu ve ailesel geçmişi gibi faktörleri içerir.
  2. Fizik Muayene: Nörolog, hastanın kas kontrolü, postürü, hareketleri ve genel nörolojik durumu üzerinde bir fizik muayene yapar. Parkinson hastalığı genellikle tremor (titreme), bradikinezi (yavaş hareket), rijidite (kas sertliği) ve postural instabilite (denge kaybı) gibi belirgin fiziksel belirtilerle ilişkilidir.
  3. Nörolojik Testler: Nörolojik muayene, genellikle özel testleri içerir. Örneğin:
    • Koordinasyon Testleri: Parmağın burunla teması gibi koordinasyon testleri yapılabilir.
    • Refleks Testleri: Tendon reflex’leri kontrol etmek için reflex testleri yapılabilir.
  4. Beş Faktörlü Skala (Unified Parkinson’s Disease Rating Scale – UPDRS): Bu ölçek, Parkinson hastalığının semptomlarını değerlendirmek için yaygın olarak kullanılır. Hasta, belirli hareketleri ve günlük aktiviteleri gerçekleştirirken nörolog tarafından değerlendirilir.
  5. İleri Görüntüleme Yöntemleri: Gerekli olması durumunda, nöroloğun Parkinson hastalığını teşhis etmek ve diğer nörolojik durumları dışlamak için kullanabileceği görüntüleme testleri vardır. Bu testler arasında manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) bulunabilir.
  6. Dopamin Testleri: Bazı durumlarda, dopamin eksikliğini belirlemek için sinir hücreleri tarafından kullanılan bir kimyasal olan dopaminin ölçülmesine yönelik testler yapılabilir.

Parkinson hastalığı tanısını koymak karmaşık bir süreçtir ve diğer nörolojik durumlarla benzer belirtilere neden olabilir. Bu nedenle, tanıyı kesinleştirmek için bir dizi test ve değerlendirme yapılması önemlidir. Parkinson hastalığı teşhisi konan hastalar genellikle multidisipliner bir yaklaşıma tabi tutulur ve tedavi planı, semptomların şiddeti ve genel sağlık durumu göz önüne alınarak belirlenir.

Parkinson Hastalığı Nedir? 9 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

Parkinson Hastalığı Tedavisi

Parkinson hastalığı tedavisindeki temel amaç, hastalarda dopamin eksikliğine bağlı ortaya çıkan hareket bozukluklarını ve diğer semptomları hafifletmektir. Tedavinin asıl odak noktası, beyindeki dopamin seviyesini dengeleyerek hastanın günlük yaşam aktivitelerinde olabildiğince bağımsız ve rahat olmasını sağlamaktır. Tedavi planı; ilaç tedavisi, cerrahi yöntemler, fizik tedavi, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerinin birleşiminden oluşur. Her hastanın semptomları farklı şiddette seyrettiğinden, tedavi yaklaşımları da kişiye özgü olacak şekilde düzenlenir. Aşağıda, Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılan ana yöntemler detaylı şekilde ele alınmaktadır.

1. İlaç Tedavisi

1.1. Levodopa (L-DOPA) ve Karbidopa

Parkinson hastalığı tedavisinin en temel taşlarından biri Levodopa’dır. Beyindeki dopamin eksikliğini doğrudan gidermeyi amaçlar. Levodopa, vücutta dopamine dönüşür ve Parkinson hastalığının en sık görülen belirti ve bulgularını (tremor, rijidite, hareketlerde yavaşlama) hafifletir. Karbidopa ise Levodopa’nın çevresel dokularda dopamine dönüşümünü engelleyerek ilacın beyne daha fazla geçmesini sağlar, yan etkileri azaltır.

  • Yararları: Titreme, kas sertliği ve hareketlerdeki yavaşlamayı etkin bir şekilde azaltır.
  • Kısıtlılıkları: Uzun süreli kullanımda “motor dalgalanmalar” ve “diskinezi” adı verilen istenmeyen anormal hareketler ortaya çıkabilir. Bu nedenle tedavi, dikkatli doz ayarlaması ve sıkı takip gerektirir.
1.2. Dopamin Agonistleri

Dopamin agonistleri, Levodopa’ya göre beyindeki dopamin reseptörlerini doğrudan uyarma yoluyla etki gösterirler. Pramipeksol, Ropinirol ve Rotigotin bu grupta yer alır. Bu ilaçlar genellikle daha erken evrede, genç hastalarda veya Levodopa’nın yan etkilerinin yönetilmesi gerektiğinde tercih edilebilir.

  • Yararları: Özellikle başlangıç döneminde Levodopa kullanımını geciktirmek veya daha düşük dozda Levodopa ile semptom kontrolü sağlamak mümkündür.
  • Kısıtlılıkları: Bulantı, kusma, baş dönmesi, halüsinasyon ve uyku hali gibi yan etkilere neden olabilir. Hastanın psikiyatrik durumu da dikkate alınmalıdır.
1.3. MAO-B İnhibitörleri

Monoamin Oksidaz B (MAO-B) inhibitörleri, dopaminin beyinde parçalanmasını engelleyerek dopamin düzeyini arttırırlar. Selegilin ve Rasagilin bu grupta en çok bilinen ilaçlardır. Genellikle hafif ve orta şiddette semptomları kontrol altında tutmak için tek başına veya diğer ilaçlarla birlikte kullanılırlar.

  • Yararları: Levodopa’nın etkinliğini arttırabilir ve motor dalgalanmaları bir miktar azaltabilir.
  • Kısıtlılıkları: İlaç etkileşimleri önemlidir. Antidepresanlarla birlikte kullanımlarda dikkatli olunmalıdır. Ayrıca bazı hastalarda uyku bozuklukları, baş ağrısı gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
1.4. COMT İnhibitörleri

Katekol-O-metil transferaz (COMT) inhibitörleri, Levodopa’nın metabolizmasını engelleyerek beyne geçen dopamin miktarını arttırır. Entakapon ve Tolkapon bu ilaç grubuna örnektir. Genellikle Levodopa ile kombine edilerek verildiğinde ilacın etkisini uzatır, motor dalgalanmaları azaltır.

  • Yararları: Levodopa’nın etkisini sürdürme süresini uzatmak, dolayısıyla günlük “off” dönemlerini (ilacın etkisinin azalması nedeniyle semptomların belirginleştiği zamanlar) azaltmak mümkündür.
  • Kısıtlılıkları: Yan etki olarak ishal, karın ağrısı, idrarda renk değişikliği ve karaciğer enzimlerinde yükselme görülebilir. Karaciğer fonksiyon testlerinin düzenli takibi önerilir.
1.5. Antikolinerjik İlaçlar

Dopamin eksikliğinin yanı sıra Parkinson hastalığında kolinerjik sistem de önem taşır. Triheksifenidil, biperiden gibi antikolinerjikler, özellikle titremesi baskın olan genç hastalarda kullanılabilir.

  • Yararları: Titremeyi azaltma potansiyelleri yüksektir.
  • Kısıtlılıkları: Özellikle ileri yaş hastalarda bilişsel fonksiyon bozukluğu, unutkanlık ve konfüzyon gibi yan etkiler görülebileceğinden, bu gruptaki ilaçların kullanımı kısıtlıdır.
1.6. Amantadin

Amantadin, dopamin salınımını arttırmak ve dopamini geri alımı azaltmak suretiyle etki gösterir. Ayrıca NMDA reseptör antagonisti olduğu için diskinezi adı verilen istenmeyen aşırı hareketlerin azaltılmasında da yararlıdır.

  • Yararları: Hem Levodopa ile kombine edildiğinde diskinezileri azaltabilir hem de motor semptomlarda geçici de olsa iyileşme sağlayabilir.
  • Kısıtlılıkları: Yan etki olarak halüsinasyon, baş dönmesi ve nadiren kalp ritim bozuklukları bildirilmiştir.

2. Cerrahi Tedaviler

2.1. Derin Beyin Stimülasyonu (DBS)

İleri evrede ilaç tedavisiyle yeterli kontrol sağlanamadığında veya şiddetli diskinezi gibi yan etkiler ortaya çıktığında, derin beyin stimülasyonu (DBS) adı verilen cerrahi yöntem gündeme gelir. Bu yöntemde, belirli beyin bölgelerine (genellikle subtalamik nükleus veya globus pallidus interna) elektrotlar yerleştirilir. Elektrotlar sayesinde beyin faaliyetleri ayarlanarak motor semptomlar büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.

  • Yararları: DBS, motor fluktuasyonları (dalgalanmaları) ve diskinetik hareketleri belirgin ölçüde azaltabilir. Bazı hastalarda ilaç ihtiyacı azalır. Günlük yaşam kalitesini arttırmaya yardımcı olabilir.
  • Kısıtlılıkları: Başarılı sonuç alabilmek için uygun hasta seçimi çok önemlidir. Her Parkinson hastası cerrahi adaya değildir. Ek olarak cerrahi ve anestezi riskleri, yara enfeksiyonu ve beyin kanaması gibi nadir de olsa ciddi komplikasyonlar görülebilir.
2.2. Ablatif Yöntemler

Talamotomi veya pallidotomi gibi ablasyon yöntemleri, DBS teknolojisi öncesi daha sıklıkla kullanılmıştır. Günümüzde nadiren tercih edilse de bazı dirençli Parkinson hastalığı vakalarında hâlâ ablasyon cerrahisine başvurulabilir. Burada amaç, titreme veya diskinezi gibi belirtilere neden olan belirli nöral devrelerin cerrahi olarak yok edilmesidir. Ancak DBS yönteminin geri dönüşümlü olması, ablasyondaki kalıcı değişimlere göre daha avantajlı görülmektedir.

3. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Parkinson hastalığı tedavisinin önemli bir bileşeni de fizik tedavi ve rehabilitasyondur. Özellikle kas sertliği (rijidite) ve hareketlerde yavaşlama (bradikinezi), hastaların denge ve yürüme fonksiyonlarını kısıtlar. Fizik tedavi, hastaların hareketlerini düzeltmek, eklem açıklığını korumak ve kas kuvvetini arttırmak için egzersiz programları içerir. Denge egzersizleri, yürüme eğitimleri ve duruş bozukluklarını gidermeye yönelik aktivitelerle hastaların günlük yaşam aktiviteleri kolaylaştırılır.

  • Egzersizin Önemi: Düzenli egzersiz, kas sertliğinin ve eklem katılığının azalmasında etkilidir. Ayrıca kardiyovasküler sağlığı iyileştirerek genel enerji düzeyini arttırır.
  • Ek Destekler: Konuşma terapisi (dizartri ve yutma güçlüğü yaşayan hastalarda) ve mesleki terapi (günlük aktivitelerin uyarlanması) de Parkinson hastalığının tedavi sürecinde değerlidir.

4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Destekleyici Yaklaşımlar

4.1. Diyet ve Beslenme

Parkinson hastalığı yönetiminde yeterli ve dengeli beslenme, hastanın genel durumunu olumlu etkileyebilir. Özellikle ilaç saatleriyle protein alımının dengesi önemlidir. Yüksek proteinli öğünler, Levodopa’nın emilimini azaltabilir. Bu nedenle yemek saatleri ile ilaç saatleri arasında bir miktar aralık bırakmak önerilir. Ayrıca, kabızlıkla mücadele etmek için yüksek lif içerikli beslenme, yeterli sıvı tüketimi önem taşır.

4.2. Uyku Düzeninin Sağlanması

Parkinson hastalarında uyku bozuklukları oldukça yaygındır. Özellikle dopamin eksikliğine bağlı olarak gece uykusuzluğu, gündüz aşırı uyku hali görülebilir. Uyku hijyenine dikkat etmek, her gece aynı saatte uyumak, yatak odasının karanlık ve rahat olmasını sağlamak, kafein ve uyarıcı maddelerden uzak durmak uyku kalitesini arttırmaya yardımcı olabilir.

4.3. Psikososyal Destek

Parkinson hastaları ve yakınları için psikososyal destek, tedavi sürecinin hayati bir parçasıdır. Kronik bir hastalık olması ve zamanla semptomların ilerleyebilmesi, hem hastada hem de aile üyelerinde depresyon, anksiyete gibi duygusal zorluklara yol açabilir. Grup terapileri, bireysel danışmanlıklar ve hasta yakınları için oluşturulan destek grupları, ruh sağlığını olumlu yönde destekler.

5. İleri Düzey Tedavi Seçenekleri

5.1. İlaç İnfüzyonları

Levodopa-karbidopa intestinal jeli veya apomorfin infüzyonu gibi yöntemlerle, ilaçların bağırsak yolu veya deri altı yoluyla sürekli verilmesi sağlanır. Bu uygulamalar, ağızdan alınan ilaçların yarattığı dalgalanmaları azaltabilir. Özellikle “motor dalgalanmalar” ve “off dönemleri” yoğun olan, cerrahiye uygun olmayan ya da cerrahi istemeyen hastalarda değerlidir.

5.2. Deneysel Tedaviler ve Araştırmalar

Parkinson hastalığı tedavisinde birçok yeni yöntem ve araştırma halen devam etmektedir. Özellikle kök hücre tedavisi, gen tedavisi, nörotrofik faktörlerin kullanımı gibi yenilikçi yaklaşımlar gelecekte tedavide umut vaat etmektedir. Ancak bu yöntemler hâlâ araştırma aşamasında olup, rutin uygulamaya girmesi için daha fazla klinik çalışma gerekmektedir.

6. Tedavide İzlem ve Takip

Parkinson hastalığı, yavaş ilerleyici bir seyir gösterir ve hastanın semptomları zamanla değişebilir. Bu nedenle tedavide “bireysel yaklaşım” ve düzenli hekim kontrolleri esastır. Hastanın mevcut tedaviye yanıtı, yeni semptomların ortaya çıkıp çıkmadığı, varsa tedaviye bağlı yan etkiler her kontrolde değerlendirilir. Gerektiğinde ilaç dozlarında veya tiplerinde değişiklik yapılır.

  • Multidisipliner Yaklaşım: Nöroloji uzmanı, fizyoterapist, konuşma terapisti, psikolog gibi farklı disiplinlerden uzmanların iş birliği tedavi başarısını arttırır.
  • Hasta ve Aile Eğitimi: Hastalık ve ilaçların etkileri, yan etkileri konusunda hastaların ve hasta yakınlarının eğitimi önemlidir. Tedaviye uyum, hastalık yönetiminin en kritik parçalarından biridir.

Parkinson Hastalığı ile Yaşam

Parkinson hastalığı ile yaşamak, hem hastalar hem de yakınları için zorlu bir süreçtir. Hastalığın ilerlemesi ile birlikte, hastalar günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte zorlanabilir ve bağımsızlıklarını kaybedebilirler. Bu süreçte, hastaların ve ailelerinin desteklenmesi büyük önem taşır. İşte Parkinson hastalığı ile yaşamı kolaylaştırmak için bazı öneriler:

  1. Egzersiz ve Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, kas gücünü ve dengeyi artırır, aynı zamanda depresyon ve anksiyeteyi hafifletir. Yoga, tai chi ve yüzme gibi düşük etkili egzersizler, Parkinson hastaları için idealdir.
  2. Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir diyet, genel sağlık durumunu destekler ve bazı belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilir. Lif açısından zengin besinler, sindirim problemlerini önlemeye yardımcı olurken, antioksidanlar açısından zengin bir diyet beyin sağlığını korur.
  3. Sosyal Destek: Parkinson hastaları, hastalıkla mücadele ederken sosyal desteğe ihtiyaç duyar. Aile üyeleri, arkadaşlar ve destek grupları, hastaların duygusal sağlığını korumalarına ve hastalıkla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
  4. Hastalık Yönetimi Eğitimi: Parkinson hastaları ve yakınları için hastalık yönetimi konusunda eğitim almak, hastalığın seyrini anlamalarına ve uygun bakım stratejileri geliştirmelerine yardımcı olur.

Sonuç

Yaşlı nüfusta yaygın görülen bir nörolojik bozukluktur. Semptomları titreme, kas sertliği, yavaş hareket etme ve denge sorunları gibi belirtiler içerir. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimi hastalığın nedenleri arasında yer alır. Tedavi, semptomların hafifletilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla ilaçlar, cerrahi müdahaleler ve destekleyici tedavileri içerebilir.

Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Eğer belirtileri gösteriyorsanız veya endişeleriniz varsa, bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek en iyi adımdır.

Referanslar:

  1. Parkinson Hastalığı Nedir? 9 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi
  2. Chaudhuri, K. R., Healy, D. G., & Schapira, A. H. (2006). Non-motor symptoms of Parkinson’s disease: diagnosis and management. The Lancet Neurology, 5(3), 235-245.
  3. Kalia, L. V., & Lang, A. E. (2015). Parkinson’s disease. The Lancet, 386(9996), 896-912.
  4. Shulman, L. M., & De Jager, P. L. (2014). Treatment of early Parkinson’s disease: the earlier the better? Annals of Neurology, 76(2), 176-178.
  5. Obeso, J. A., Stamelou, M., Goetz, C. G., Poewe, W., Lang, A. E., Weintraub, D., … & Schapira, A. H. (2017). Past, present, and future of Parkinson’s disease: A special essay on the 200th anniversary of the shaking palsy. Movement Disorders, 32(9), 1264-1310.
  6. Bloem, B. R., Okun, M. S., & Klein, C. (2021). Parkinson’s disease. The Lancet, 397(10291), 2284-2303.
  7. Poewe, W., Seppi, K., Tanner, C. M., Halliday, G. M., Brundin, P., Volkmann, J., … & Lang, A. E. (2017). Parkinson disease. Nature Reviews Disease Primers, 3(1), 1-21.
  8. Olanow, C. W., Stern, M. B., & Sethi, K. (2009). The scientific and clinical basis for the treatment of Parkinson disease (2009). Neurology, 72(21 Supplement 4), S1-S136.
  9. Marras, C., & Lang, A. (2013). Parkinson’s disease subtypes: lost in translation?. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 84(4), 409-415.
  10. Jankovic, J. (2008). Parkinson’s disease: clinical features and diagnosis. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 79(4), 368-376.
  11. Armstrong, M. J., & Okun, M. S. (2020). Diagnosis and treatment of Parkinson disease: a review. JAMA, 323(6), 548-560.
  12. Halliday, G., & Lees, A. (2017). Stem cells for Parkinson’s disease: is it possible?. Parkinsonism & Related Disorders, 43, 6-10.
  13. Athauda, D., & Foltynie, T. (2015). The ongoing pursuit of neuroprotective therapies in Parkinson disease. Nature Reviews Neurology, 11(1), 25-40.
  14. Lang, A. E., & Espay, A. J. (2018). Disease modification in Parkinson’s disease: current approaches, challenges, and future considerations. Movement Disorders, 33(5), 660-677.
  15. Michel, P. P., Hirsch, E. C., & Hunot, S. (2016). Understanding dopaminergic cell death pathways in Parkinson disease. Neuron, 90(4), 675-691.
  16. Dickson, D. W. (2018). Neuropathology of Parkinson disease. Parkinsonism & Related Disorders, 46, S30-S33.
  17. Surmeier, D. J., Obeso, J. A., & Halliday, G. M. (2017). Selective neuronal vulnerability in Parkinson disease. Nature Reviews Neuroscience, 18(2), 101-113.
  18. Braak, H., & Del Tredici, K. (2008). Neuroanatomy and pathology of sporadic Parkinson’s disease. Advances in Anatomy, Embryology, and Cell Biology, 201, 1-119.
  19. Hickey, P., & Stacy, M. (2012). Deep brain stimulation: a paradigm shifting approach to treat Parkinson’s disease. Frontiers in Neuroscience, 6, 99
  20. https://scholar.google.com/
  21. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  22. https://www.researchgate.net/
  23. https://www.mayoclinic.org/
  24. https://www.nhs.uk/
  25. https://www.webmd.com/
Parkinson Hastalığı Nedir? 9 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi
Parkinson Hastalığı Nedir? 9 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi

 

Sağlık Bilgisi Paylaş !
Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Op. Dr. Ali GÜRTUNA

Çocuk Cerrahisi Uzmanı
Sağlık Bilgisi: aligurtuna.com

Articles: 1372