Periodontitis Nedir? 8 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi
Diş eti sağlığı, genel ağız sağlığının temel yapı taşlarından biridir. Ancak, diş eti hastalıkları birçok insanın farkında olmadan karşı karşıya kaldığı önemli sağlık problemlerindendir. Periodontitis, halk arasında daha yaygın bilinen adıyla diş eti hastalığı, bu sorunların başında gelir. Diş eti iltihabı ile başlayan ve ilerledikçe diş kaybına kadar gidebilen bu hastalık, önlenebilir olmasına rağmen ihmal edildiğinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Toplumda yaygın olarak görülen periodontitis, basit bir diş eti rahatsızlığı gibi görünse de tedavi edilmezse ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Periodontitis Nedir? 8 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Periodontal Hastalık)
Periodontal hastalıklar, genellikle ağız hijyenine dikkat edilmediğinde ortaya çıkar. Ancak sadece ağız bakımının yetersizliği değil, genetik faktörler, sigara kullanımı, stres, hormonal değişiklikler ve bazı sistemik hastalıklar da periodontitise zemin hazırlayabilir. Periodontitis, diş eti dokusunun ve dişleri destekleyen kemik dokusunun yıkımına neden olan iltihaplı bir durumdur. İltihabın ilerlemesi, sadece diş kaybına değil, aynı zamanda vücutta başka sağlık sorunlarının da ortaya çıkmasına sebep olabilir. Araştırmalar, bu hastalığın kalp hastalıkları, diyabet ve hatta bazı kanser türleri ile bağlantılı olabileceğini göstermektedir.
Diş eti hastalıklarının ilk aşaması olan gingivitis (diş eti iltihabı), diş etlerinde kızarıklık, şişlik ve kanama gibi belirtilerle kendini gösterir. Gingivitis, düzenli ve doğru bir ağız bakımı ile geri döndürülebilir bir durumdur. Ancak tedavi edilmezse, bu durum periodontitise dönüşebilir ve dişleri destekleyen dokularda kalıcı hasara yol açabilir. İleri aşamalarda, diş etleri dişlerden ayrılarak cepler oluşturur ve bu ceplerde bakteri birikimi artar. Bu süreç, kemik kaybına kadar ilerleyebilir ve sonunda diş kaybı yaşanabilir. Diş kaybı, yalnızca estetik bir sorun değildir; aynı zamanda çiğneme, konuşma ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Bu hastalığın bu kadar yaygın olmasının başlıca sebeplerinden biri, hastalığın erken evrelerde genellikle ağrısız seyretmesidir. Bu nedenle birçok insan, diş eti hastalığına sahip olduğunu fark etmez ve tedavi için geç kalır. Periodontitisin tedavisinde erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri büyük önem taşır. Diş eti sağlığının korunması ve hastalığın önlenmesi için düzenli diş hekimi kontrolleri, doğru ağız bakım teknikleri ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmelidir. Peki, periodontitisin belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir ve önlenir? Bu soruların cevabı, hastalığın daha iyi anlaşılması ve farkındalık yaratılması açısından son derece önemlidir.
Periodontitis nedir?
Periodontitis ciddi bir diş eti hastalığı şeklidir Dişlerinizin etrafındaki yumuşak dokuların iltihaplanmasıyla başlayan bakteriyel bir enfeksiyondur . Tedavi edilmediği takdirde dişlerinizi destekleyen kemiği aşındırır , hareketliliğe ve diş kaybına yol açar.
ABD’de 30 yaş üstü yetişkinlerin %47’sinden fazlasını etkilemektedir. Bu sayı 65 yaş ve üzeri yetişkinler için yaklaşık %70’e çıkmaktadır.
30 yaşın altındaki kişilerde oldukça nadir görülür. Yaşlandıkça ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Yine de ağız hijyeni kötü olan, dişlerini düzenli olarak fırçalamayan ve diş ipi kullanmayan herkesi etkileyebilir. Bazı insanlar genetik olarak periodontite diğerlerine göre daha yatkındır. Biyolojik ebeveynleriniz veya büyükanne ve büyükbabanızda diş eti hastalığı öyküsü varsa, sizin de bu hastalığa yakalanma olasılığınız daha yüksektir.
Periodontitis Belirtileri
Periodontitis başlangıçta hafif seyreden ancak ilerledikçe ciddi sorunlara yol açabilen bir hastalıktır. Belirtilerin erken fark edilmesi, tedavi başarısını artırmak açısından son derece önemlidir. İşte periodontitisin yaygın belirtileri:
- Kronik Diş Eti Kanaması:
Periodontitisin en yaygın belirtisi diş etlerinin kolayca kanamasıdır. Diş fırçalama ya da diş ipi kullanımı sırasında kanama görülmesi, diş eti iltihabının habercisi olabilir. - Şişmiş ve Kızarık Diş Etleri:
Diş etleri iltihaplandığında şişer ve kırmızı bir renk alır. Bu durum, diş etlerinin sağlıklı olmayan bir duruma işaret ettiğini gösterir. Şişlik, rahatsızlık hissi yaratarak kişinin günlük yaşantısını etkileyebilir. - Diş Eti Çekilmesi:
İlerlemiş vakalarda, diş etleri zamanla diş köklerinden uzaklaşarak çekilir. Bu durum, dişlerin köklerinin açığa çıkmasına neden olur ve dişlerde hassasiyet yaratır. Aynı zamanda dişlerin daha uzun görünmesine yol açar. - Dişlerde Hassasiyet ve Ağrı:
Diş etlerinin iltihaplanması ve çekilmesi nedeniyle diş kökleri açığa çıkar. Bu da sıcak, soğuk veya tatlı gıdalara karşı hassasiyeti artırır ve ağrıya yol açabilir. - Ağızda Kötü Koku (Halitoz):
Periodontitisli bireylerin ağızlarında kronik kötü koku problemi görülebilir. Diş eti iltihaplanması ve bakterilerin çoğalması bu kötü kokuya neden olur. - Dişlerin Yer Değiştirmesi ve Gevşemesi:
Hastalık ilerledikçe, dişleri destekleyen kemik dokusu zayıflar ve dişlerde sallanma veya yer değiştirme meydana gelebilir. Bu durum diş kayıplarına yol açabilecek kadar ciddi olabilir. - Apse Oluşumu:
Bazı durumlarda, iltihap derin dokulara yayılarak diş etinde apselere neden olabilir. Apseler, ağrıya ve şişliğe yol açar ve hızlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. - Çiğneme Güçlüğü:
İlerlemiş vakalarda çiğneme sırasında rahatsızlık veya ağrı hissedilir. Dişlerin sallanması ve hassasiyet nedeniyle bireyler yiyecek tüketiminde zorlanabilirler.
Periodontitis Nedenleri
Periodontitis, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Bu faktörlerin bazıları önlenebilirken, bazıları genetik yatkınlık veya yaşam tarzıyla ilişkilidir. İşte periodontitisin başlıca nedenleri:
- Plak ve Tartar Birikimi:
Plak, dişlerin yüzeyinde biriken bakterilerden oluşan yapışkan bir tabakadır. Düzenli fırçalama ve diş ipi kullanımıyla temizlenmezse, sertleşerek tartara dönüşür. Tartar diş etlerine zarar verir ve periodontitisin gelişimine zemin hazırlar. - Yetersiz Ağız Hijyeni:
Dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması ve diş ipi kullanılmaması, plak birikimine neden olur. Kötü ağız hijyeni, bakterilerin hızla çoğalmasını sağlayarak diş eti iltihaplarına yol açar. - Sigara ve Tütün Kullanımı:
Sigara içmek ve diğer tütün ürünlerini kullanmak, diş eti hastalıkları riskini artırır. Tütün kullanımı, diş etlerindeki kan dolaşımını azaltır ve bağışıklık sisteminin enfeksiyonlarla mücadele etmesini zorlaştırır. - Genetik Yatkınlık:
Bazı bireylerin genetik yapısı, diş eti hastalıklarına yatkın olmalarına neden olabilir. Ailesinde periodontitis öyküsü bulunan kişiler, hastalığa yakalanma konusunda daha yüksek risk altındadır. - Hormon Değişiklikleri:
Gebelik, ergenlik, menopoz veya adet döngüsü gibi hormonal değişimler, diş etlerinin daha hassas hale gelmesine yol açar. Bu hassasiyet, diş eti iltihaplarına ve periodontitis riskine neden olabilir. - Stres ve Bağışıklık Sistemi Zayıflığı:
Stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara karşı direnci azaltır. Ayrıca stresli bireylerde ağız hijyenine dikkat edilmemesi de periodontitis riskini artırır. - Diyabet ve Sistemik Hastalıklar:
Diyabet gibi sistemik hastalıklar, diş eti enfeksiyonlarının gelişme riskini artırır. Kan şekeri düzeyinin kontrol edilememesi, diş etlerinin iyileşmesini zorlaştırır ve hastalığı tetikleyebilir. - Yanlış Diş Tedavileri ve Protezler:
Uyumlu olmayan diş protezleri veya dolgular, diş etlerine baskı yaparak enfeksiyon riskini artırabilir. Ayrıca yanlış diş tedavileri, plak birikimi için uygun ortam yaratabilir. - Beslenme Bozuklukları:
Vitamin ve mineral eksiklikleri, diş etlerinin sağlıklı kalmasını zorlaştırır. Özellikle C vitamini eksikliği, diş eti hastalıklarının gelişimine neden olabilir. - İlaç Kullanımı:
Bazı ilaçlar, ağızda tükürük üretimini azaltarak kuruluğa yol açar. Ağız kuruluğu, bakterilerin kolayca çoğalmasına neden olarak diş eti hastalıkları riskini artırır. Antidepresanlar ve antihipertansif ilaçlar bu duruma örnek verilebilir.
Periodontal Hastalık Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Periodontal hastalık, erken dönemde tedavi edilmediğinde ciddi ağız sağlığı problemlerine ve sistemik sağlık sorunlarına yol açabilir. Hastalık ilerledikçe yalnızca diş etleri değil, dişleri destekleyen kemik yapıları, diş kökleri ve çevresindeki diğer dokular da zarar görür. Bu durum zamanla geri dönüşü olmayan komplikasyonlara neden olabilir. Aşağıda tedavi edilmeyen periodontal hastalığın yol açabileceği sonuçlar ayrıntılı olarak ele alınmıştır:
1. Diş Kayıpları ve Diş Eti Çekilmeleri
Tedavi edilmeyen periodontitis, diş etlerinin iltihaplanmasına ve dişleri destekleyen bağ dokularının zayıflamasına yol açar. Hastalık ilerledikçe diş eti dokusu çekilmeye başlar ve diş kökleri açığa çıkar. Bu durum dişlerde hassasiyete ve estetik sorunlara neden olur. Aynı zamanda diş etlerindeki cep derinliği artar ve bakteriler bu ceplerde birikerek enfeksiyonu daha da ağırlaştırır. Zamanla dişleri çevreleyen alveol kemiği erir, dişlerin gevşemesi ve düşmesi kaçınılmaz hale gelir. İleri aşamalarda, birden fazla diş kaybı meydana gelebilir.
2. Çene Kemiği Rezorpsiyonu (Kemik Erimesi)
Tedavi edilmeyen periodontitis, yalnızca diş etlerini değil, dişleri yerinde tutan alveol kemiğini de etkiler. Çene kemiğinde başlayan erime süreci, dişlerin stabilitesini azaltır ve protez tedavisi veya implant uygulamalarını zorlaştırır. Kemik kaybı nedeniyle yüz yapısında deformasyonlar görülebilir; örneğin çene hattında çökme meydana gelebilir. Çene kemiğindeki erime, estetik kaygıların yanı sıra çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını da olumsuz etkiler.
3. Kronik İltihap ve Sistemik Sağlık Sorunları
Periodontal hastalık, kronik bir iltihaplanma kaynağıdır ve tedavi edilmezse bu iltihap, vücut genelinde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ağız içinde biriken bakteriler ve iltihap hücreleri, kan dolaşımına geçerek vücudun farklı organlarına yayılabilir. Aşağıda, periodontal hastalıkla bağlantılı sistemik sağlık sorunları sıralanmıştır:
- Kalp-Damar Hastalıkları: Periodontal hastalık, ateroskleroz (damar tıkanıklığı) ve kalp krizi riskini artırır. İltihap hücrelerinin damarlarda birikmesi, damar sağlığını olumsuz etkileyebilir.
- Diyabet: Periodontitis, diyabeti olan bireylerde kan şekerinin kontrolünü zorlaştırır ve hastalığın komplikasyonlarını şiddetlendirir. Aynı zamanda diyabetli bireyler, periodontitis gelişimine daha yatkındır.
- Solunum Yolu Enfeksiyonları: Ağızda biriken bakteriler solunum yoluna ulaşarak pnömoni ve kronik bronşit gibi enfeksiyonlara neden olabilir. Özellikle yaşlı bireylerde bu risk daha yüksektir.
- Hamilelik Komplikasyonları: Periodontal hastalık, düşük doğum ağırlıklı bebek ve erken doğum riskini artırabilir. Gebelik sırasında ağız sağlığının düzenli olarak kontrol edilmesi bu açıdan büyük önem taşır.
4. Kalıcı Ağız Kokusu (Halitozis) ve Estetik Problemler
Tedavi edilmeyen periodontitis, ağız içinde sürekli bir iltihaplanma kaynağı oluşturduğu için kalıcı ağız kokusuna (halitozis) yol açar. İltihaplı diş etlerinden sızan sıvılar ve bakteriyel birikimler, kötü kokuya neden olur. Ayrıca diş etlerinin çekilmesi ve diş kayıpları, hastaların estetik kaygılarını artırır. Dişlerdeki boşluklar, gülüş estetiğini bozarken konuşma ve çiğneme fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebilir.
5. Fonksiyonel Bozukluklar: Çiğneme ve Konuşma Zorlukları
Diş kayıpları ve çene kemiği erimesi, çiğneme fonksiyonunu zorlaştırır. Dişlerin eksikliği nedeniyle yiyecekleri doğru şekilde öğütmek güçleşir ve bu durum sindirim sorunlarına yol açabilir. Ayrıca dişlerin kaybı, hastaların özgüvenini olumsuz etkileyerek konuşma güçlüğüne neden olabilir. Eksik dişler nedeniyle peltek konuşma veya kelimeleri doğru telaffuz edememe gibi sorunlar görülebilir.
6. Tedavi Maliyetlerinde Artış
Erken dönemde basit bir tedavi ile kontrol altına alınabilecek olan periodontal hastalık, tedavi edilmediğinde daha karmaşık müdahaleler gerektirir. Diş kayıplarının yerine protez veya implant yerleştirilmesi, ileri cerrahi müdahaleler ve kemik greftleme gibi işlemler hastalara hem zaman hem de maddi açıdan yük getirir. İlerleyen dönemde ağız sağlığının geri kazandırılması için daha karmaşık ve maliyetli tedavi süreçleri gerekebilir.
Periodontitis Teşhisi
Periodontitisin erken teşhisi, hastalığın kontrol altına alınması ve ilerlemesinin önlenmesi açısından son derece önemlidir. Periodontal hastalık genellikle sinsi bir şekilde ilerlediği için, diş hekimi kontrolleri sırasında fark edilmeden kalabilir. Ancak aşağıda belirtilen teşhis yöntemleriyle periodontitisin erken dönemde tespit edilmesi mümkündür:
- Klinik Muayene: Diş hekimi, diş etlerinin durumunu gözlemler ve diş eti çekilmesi, kızarıklık, şişlik gibi iltihap belirtilerini kontrol eder. Dişlerin etrafındaki plak ve tartar birikimi de incelenir. Muayene sırasında diş etlerinin kanaması, hastalığın habercisi olabilir.
- Periodontal Cep Ölçümü: Periodontal sond adı verilen özel bir alet ile diş ve diş eti arasında kalan cep derinlikleri ölçülür. Sağlıklı diş etlerinde cep derinliği 1-3 mm arasında iken, periodontitis durumunda bu derinlik artar. Derin cepler, hastalığın ilerlediğini gösterir.
- Radyografik İnceleme (Diş Röntgeni): Periodontitis teşhisinde röntgen çekimleri önemli bir role sahiptir. Röntgen sayesinde çene kemiğinde meydana gelen kayıplar tespit edilir ve hastalığın hangi aşamada olduğu belirlenir. Özellikle panoramik röntgen, diş ve kemik yapılarının genel durumunu detaylı bir şekilde gösterir.
- Dijital Görüntüleme ve 3D Teknolojileri: Gelişmiş teşhis yöntemlerinden biri olan 3D tomografi, dişlerin ve çene kemiğinin detaylı bir görüntüsünü sunarak periodontitisin hangi bölgeleri etkilediğini net bir şekilde gösterir. Bu yöntem, tedavi planlamasının daha doğru yapılmasını sağlar.
- Mikrobiyolojik Testler: İleri vakalarda, diş eti ceplerinden alınan örnekler laboratuvarda incelenebilir. Bu testler, hastalığa neden olan bakterilerin türünü belirleyerek uygun antibiyotik tedavisinin seçilmesine yardımcı olur.
Erken teşhis sayesinde periodontitisin ilerlemesi durdurulabilir ve diş kayıpları önlenebilir. Düzenli diş hekimi ziyaretleri ve rutin kontroller, hem periodontitisin erken fark edilmesini sağlar hem de uzun vadede ağız sağlığını korumaya yardımcı olur.
Periodontitis Tedavisi
Diş eti hastalığının tedavisi, durumunuzun kapsamına ve ciddiyetine bağlıdır. Periodontitis tedavisi için cerrahi olmayan ve cerrahi seçenekler vardır.
Ameliyatsız Medikal Tedavi
Cerrahi olmayan seçenekler genellikle hafif ila orta dereceli enfeksiyon hastalarında işe yarar.
Bu tedaviler şunları içerir:
- Antibiyotikler :
- Diş hekiminiz enfeksiyonla savaşmak için oral antibiyotik reçete edebilir. Veya etkilenen bölgeyi hedeflemek için diş etlerinizin altına topikal bir antibiyotik yerleştirebilirler.
- Diş taşı temizliği ve kök düzeltme :
- Derin diş temizliği olarak da bilinen diş taşı temizliği ve kök düzeltme, rutin temizliğe benzer. Aradaki fark, diş etlerinizi uyuşturmak için lokal anestezi almanızdırBu, diş hekiminizin veya hijyenistinizin diş eti çizginizin derinliklerindeki bakterileri temizlemesine olanak tanır. Ayrıca daha fazla plak ve bakteri birikmesini engellemek için diş köklerinizi pürüzsüzleştirirler. Diş taşı temizliği ve kök düzeltme genellikle diş hekiminizin veya periodontistinizin muayenehanesinde iki veya daha fazla ziyarette yapılır. Diş etlerinizi kontrol etmek ve tedavinin ne kadar işe yaradığını görmek için bu temizlikten bir ay sonra periodontistinize başvurmanız önemlidir.
Cerrahi Tedavi
Orta ila şiddetli periodontitisiniz varsa muhtemelen cerrahi müdahaleye ihtiyacınız olacaktır.
Cerrahi tedaviler şunları içerir:
- Flep ameliyatı:
- Bu işlem sırasında bir periodontist (diş eti uzmanı) diş eti çizginiz boyunca bir kesi yapar ve diş eti dokunuzu geçici olarak dişlerinizden uzaklaştırır. Bu sayede diş köklerinizi rahatlıkla görebilir ve iyice temizleyebilirsiniz. Enfeksiyon kemik kaybına neden olduysa periodontistiniz altta yatan kemik çıkıntınızı yeniden şekillendirebilir. Bu, iyileşme gerçekleştikten sonra etkilenen bölgelerin temizlenmesini çok daha kolay hale getirir.
- Diş kemik greftleri :
- Çok fazla kemik kaybınız varsa, diş hekiminiz veya periodontistiniz kemik grefti önerebilir. Bu işlem sırasında kemik dokusunu kaybettiğiniz bölgelere kemik aşılama malzemesi yerleştireceklerdir. (Malzeme kendi kemiğiniz, bağışlanmış kemik veya sentetik bir malzeme olabilir.) Greft, yeni kemik büyümesi için bir iskele görevi görür. Amaç, gelecekte enfeksiyon ve diş kaybı riskini azaltmaktır.
- Diş eti grefti :
- Periodontitis, diş eti dokunuzun dişlerinizden çekilmesine neden olabilir. Bu diş eti çekilmesidir ve diş köklerinizi açığa çıkararak daha uzun görünmelerine neden olur. Dişlerinizin etrafındaki kayıp dokuyu değiştirmek için diş hekiminiz veya periodontistiniz diş eti grefti önerebilir. Bu ameliyat sırasında etkilenen dişlerin çevresine bir doku grefti yerleştirecekler ve yerine dikecekler. (Dokuyu damağınızdan alabilirler veya lisanslı bir kemik ve doku bankasından satın alabilirler.) Diş eti grefti ameliyatı açıkta kalan diş köklerini kaplar, gülüşünüzün görünümünü iyileştirir ve daha fazla çekilme riskini azaltır.
- Rehberli doku rejenerasyonu:
- Bu işlem sırasında diş hekiminiz veya periodontistiniz mevcut kemik ile dişiniz arasına biyouyumlu özel bir membran yerleştirir. Bu zar, istenmeyen dokunun bölgeye doğru büyümesini engeller ve bunun yerine kemiğin yeniden büyümesini teşvik eder.
- Trombosit açısından zengin plazma (PRP) :
- Kemik veya diş eti dokusunu kaybettiyseniz, PRP bunun yenilenmesine yardımcı olabilir. Diş hekiminiz veya periodontistiniz, kendi kanınızdan alınan bir örnekten trombosit açısından zengin plazma elde eder. Bir kan örneği aldıktan sonra, plazmanızı kırmızı ve beyaz kan hücrelerinizden ayırmak için onu bir santrifüjde döndürecekler. Daha sonra, yeni kemik büyümesini teşvik etmek için trombosit bakımından zengin plazmayı eksik bölgelere yerleştirecekler.
Önleme
Periodontiti önlemenin en iyi yolu, düzenli diş temizliği yaptırmak ve ziyaretler arasında evde iyi ağız hijyeni uygulamaktır. Periodontite yatkın kişiler, diş eti hastalığı olmayan kişilere göre daha sık temizlik gerektirebilir. Optimum ağız sağlığını korumak için dişlerinizi ne sıklıkta temizlemeniz gerektiğini diş hekiminize sorun.
Periodontitis tedavi edilemez ancak uygun bakım ve tedavi ile yönetilebilir. Kişiselleştirilmiş bir tedavi ve bakım planı hakkında diş hekiminizle veya periodontistinizle konuşun.
Diş eti hastalığının kırmızı, ağrılı veya kanayan diş etleri gibi belirtileri gelişirse hemen bir diş hekiminden randevu alın. Erken müdahale, ağız sağlığınızı tekrar yoluna sokmanın anahtarıdır. Ne kadar beklerseniz hastalık o kadar ilerleyecektir. Sonuç olarak, daha kapsamlı bir tedaviye ihtiyacınız olabilir.
Referanslar:
- Periodontitis Nedir? 8 Nedeni, Belirtileri Ve Tedavisi (Periodontal Hastalık)
- Kinane, D. F., Stathopoulou, P. G., & Papapanou, P. N. (2017). Periodontal diseases. Nature Reviews Disease Primers, 3(1), 17038.
- Slots, J. (2017). “Periodontitis: Facts, fallacies and the future.” Periodontology 2000, 75(1), 7-23.
- Caton, J. G., et al. (2018). “A new classification scheme for periodontal and peri-implant diseases and conditions.” Journal of Periodontology, 89(S1), S1-S8.
- Chapple, I. L. C., & Genco, R. (2013). “Diabetes and periodontal diseases: Consensus report of the Joint EFP/AAP workshop.” Journal of Periodontology, 84(4-s), S106-S112.
- Pihlstrom, B. L., Michalowicz, B. S., & Johnson, N. W. (2005). “Periodontal diseases.” The Lancet, 366(9499), 1809-1820.
- Van Dyke, T. E., & Sima, C. (2020). “Periodontitis: Contributions of immune dysfunction to chronic inflammation and bone loss.” Immunity, 52(2), 223-238.
- Tonetti, M. S., Greenwell, H., & Kornman, K. S. (2018). “Staging and grading of periodontitis: Framework and proposal of a new classification and case definition.” Journal of Clinical Periodontology, 45(S20), S149-S161.
- Genco, R. J., & Borgnakke, W. S. (2013). “Risk factors for periodontal disease.” Periodontology 2000, 62(1), 59-94.
- Kinane, D. F., & Marshall, G. J. (2001). “Periodontal manifestations of systemic disease.” Australian Dental Journal, 46(1), 2-12.
- Berezow, A. B., & Darveau, R. P. (2011). “Microbial shift and periodontitis.” Periodontology 2000, 55(1), 36-47.
- Sanz, M., et al. (2020). “Role of microbial biofilms in the maintenance of oral health and in the development of dental caries and periodontal diseases.” Consensus report of Group 1 of the Joint EFP/ORCA workshop, Journal of Clinical Periodontology, 47(S22), S4-S11.
- Nishihara, R., & Koseki, T. (2004). “Microbial etiology of periodontitis.” Periodontology 2000, 36(1), 14-26.
- Seymour, G. J., Ford, P. J., Cullinan, M. P., & Leishman, S. J. (2010). “Relationship between periodontal infections and systemic disease.” Clinical Microbiology and Infection, 16(4), 314-320.
- Hajishengallis, G. (2015). “Periodontitis: From microbial immune subversion to systemic inflammation.” Nature Reviews Immunology, 15(1), 30-44.
- Tonetti, M. S., & Chapple, I. L. (2011). “Periodontitis and systemic disease: An introduction.” Journal of Clinical Periodontology, 38(S11), 1-2.
- Beck, J. D., & Offenbacher, S. (2005). “The association between periodontal diseases and cardiovascular diseases: A state-of-the-science review.” Annals of Periodontology, 8(1), 9-15.
- Zambon, J. J. (1996). “Periodontal diseases: Microbial factors.” Annals of Periodontology, 1(1), 879-925.
- Armitage, G. C. (1999). “Development of a classification system for periodontal diseases and conditions.” Annals of Periodontology, 4(1), 1-6
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/