Polikistik Over Sendromu (PCOS): 10 Belirtisi Ve Tedavisi
Polikistik Over Sendromu (PCOS), dünya genelinde üreme çağındaki kadınların yaklaşık %5 ila %10’unu etkileyen, oldukça yaygın ancak karmaşık bir hormonal bozukluktur. İlk olarak 1935 yılında Stein ve Leventhal tarafından tanımlanan bu sendrom, esas olarak yumurtalıkları etkileyen ve çok çeşitli belirtilere yol açan bir durumdur. PCOS, kadınlarda hormonal dengesizlikler ve yumurtalıkların anormal gelişimi ile karakterize edilir. Bu bozukluk, kısırlık da dahil olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açabilir ve çoğunlukla insülin direnci, obezite ve tip 2 diyabet gibi metabolik bozukluklarla ilişkilendirilir. Bu nedenle PCOS’un sadece üreme sağlığını değil, aynı zamanda genel sağlık üzerinde de büyük bir etkisi vardır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Polikistik Over Sendromu (PCOS): 10 Belirtisi Ve Tedavisi
Polikistik Over Sendromu nedenleri henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin önemli roller oynadığı düşünülmektedir. Bu sendrom, genellikle genç yaşlarda ortaya çıkmakta ve semptomlar hafif ya da şiddetli olabilmektedir. Adet düzensizlikleri, tüylenme, kilo alımı, cilt sorunları ve saç dökülmesi gibi belirtiler, kadınların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Ayrıca, bu sendromun en belirgin etkilerinden biri, yumurtlamanın kesilmesi veya düzensiz olması nedeniyle yaşanan kısırlık problemidir. Kadınlarda Polikistik Over Sendromu tanısı konduğunda, genellikle endokrinologlar ve jinekologlar tarafından kapsamlı bir değerlendirme yapılır.
Polikistik Over Sendromu tedavisinde kullanılan yöntemler çeşitlidir ve bireyin semptomlarına, yaşına ve doğurganlık planlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Yaşam tarzı değişiklikleri, diyet ve egzersiz programları ile ilaç tedavileri, PCOS’la başa çıkmada en yaygın kullanılan yaklaşımlar arasında yer alır. Özellikle kilo kaybı ve insülin direnci üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle yaşam tarzı değişikliklerinin büyük önemi vardır. Ancak bazı durumlarda hormonal tedavi ve doğurganlık tedavileri de gerekebilir. Her bireyin farklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, tedavi planının kişiye özel olması gerektiği açıktır.
Bu makalede, Polikistik Over Sendromu’nun ne olduğu, nasıl teşhis edildiği, tedavi yöntemleri ve yaşam kalitesi üzerindeki etkileri detaylı olarak ele alınacaktır. PCOS, sadece fizyolojik sonuçlarıyla değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal etkileriyle de dikkate alınması gereken bir durumdur. Bu nedenle, PCOS hakkında kapsamlı bilgi sahibi olmak ve uygun tedavi yaklaşımlarını bilmek, hem sağlık profesyonelleri hem de hastalar için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, PCOS ile başa çıkarken etkili stratejiler geliştirmek, uzun vadede daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeye yardımcı olabilir.
Polikistik Over Sendromu Nedir?
Polikistik Over Sendromu, yumurtalıkların üzerinde birçok küçük kist (polikistik yumurtalıklar) oluşmasıyla karakterize edilen bir durumdur. Ancak, her PCOS hastasında bu kistler bulunmayabilir. PCOS, özellikle hormonların dengesizliği ile öne çıkar. Kadınlarda genellikle erkeklik hormonu olarak bilinen androjen seviyeleri normalden daha yüksektir. Bu hormonal dengesizlik, adet döngüsünü bozarak yumurtlamayı engeller ve kısırlığa yol açabilir. Androjen fazlalığı, tüylenme (hirsutizm), sivilce ve saç dökülmesi gibi sorunlara da neden olabilir.
PCOS’un diğer önemli bir özelliği, insülin direnci ve obezite ile ilişkisidir. İnsülin direnci, vücudun kan şekeri seviyelerini düzenleyen insülin hormonuna karşı daha az duyarlı hale gelmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, kan şekeri seviyelerinin yükselmesine ve sonuç olarak tip 2 diyabet riskinin artmasına neden olabilir. PCOS’lu kadınların çoğunda insülin direnci görüldüğü için, kilo kontrolü ve sağlıklı bir diyet bu sendromla başa çıkmada önemli bir rol oynar.
PCOS’un genetik bir bileşeni olduğu düşünülmektedir; yani ailede PCOS öyküsü olan kadınların bu sendromu geliştirme riski daha yüksektir. Ayrıca, çevresel faktörler de PCOS gelişiminde önemli rol oynar. Örneğin, stres, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite eksikliği, hormon dengesizliklerine ve dolayısıyla Polikistik Over Sendromu semptomlarının şiddetlenmesine neden olabilir.
Polikistik Over Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Polikistik Over Sendromu belirtileri bireyden bireye değişebilir, ancak aşağıda yaygın olanları bulunmaktadır:
- Adet Düzensizlikleri:
- Polikistik over sendromulu kadınlar genellikle adet döngülerinde düzensizlik yaşarlar. Adet kanamaları genellikle düzensiz, uzun süreli veya ağrılı olabilir.
- Anovülasyon (Yumurtalıkta Yumurta Salınmaması):
- Polikistik over sendromu, düzenli olarak yumurta salınımını engelleyebilir. Bu, düzensiz adet döngüleri ve doğurganlık sorunlarına yol açabilir.
- Yüksek Androjen Seviyeleri:
- Androjenler erkek cinsiyet hormonlarıdır ve PCOS’da bu hormonların seviyeleri yüksek olabilir. Bu durum, yüzde fazla kıllanma (hirsutizm), sivilce ve saç dökülmesi gibi belirtilere neden olabilir.
- Kistlerin Gelişimi:
- PCOS’lu kadınlar genellikle yumurtalıklarında küçük kistler geliştirirler. Ancak, her PCOS vakası bir kiste neden olmaz.
- Ağırlık Problemleri:
- Polikistik over sendromu, kilo artışına neden olabilir ve zor kilo verme sorunlarına yol açabilir.
- İnsülin Direnci:
- PCOS’lu kadınlar sıklıkla insülin direnci yaşarlar. Bu, kan şekerinin normalden daha yüksek seviyelerde kalmasına neden olabilir.
- Metabolik Sendrom Belirtileri:
- Yüksek tansiyon, yüksek kan şeker seviyeleri ve yüksek kolesterol gibi metabolik sendromun belirtileri, PCOS ile ilişkilendirilebilir.
- Ağrılı Adet Dönemleri:
- Adet dönemleri sırasında ağrı veya rahatsızlık hissi sık görülebilir.
- Baş Ağrısı:
- PCOS’lu kadınlar, migren veya sık baş ağrıları yaşama eğilimindedir.
- Ruhsal Sağlık Sorunları:
- Depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal sağlık sorunları, PCOS’lu kadınlarda daha sık görülebilir.
Polikistik Over Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Polikistik over sendromu, kadın üreme sistemiyle ilgili bir hormonal bozukluktur. Polikistik Over Sendromu nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bir dizi faktörün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkabileceği düşünülmektedir.
- Genetik Faktörler:
- Ailede PCOS öyküsü olan kadınların bu duruma yakalanma riski daha yüksektir. Genetik yatkınlık, PCOS gelişme olasılığını etkileyebilir.
- İnsülin Direnci:
- İnsülin, vücutta şekerin hücrelere alınmasını sağlayan bir hormondur. İnsülin direnci, hücrelerin insüline normalden daha az tepki gösterdiği durumu ifade eder. İnsülin direnci, PCOS ile sıkça ilişkilendirilir.
- Hormonal Denge Bozukluğu:
- Polikistik Over Sendromu, özellikle androjen adı verilen erkek cinsiyet hormonlarının artmış seviyeleri ile karakterizedir. Bu hormon dengesizliği, folikül gelişimini ve yumurtlamayı etkileyebilir.
- Hipotalamus-Pituitary-Over Aksındaki Anomaliler:
- Normalde hipotalamus, pituitary bezi ve yumurtalıklar arasında bir döngü vardır ve bu, düzenli bir şekilde yumurtlamayı sağlar. Bu sistemin düzensiz çalışması, PCOS’ye katkıda bulunabilir.
- Şeker Metabolizması Sorunları:
- Şeker metabolizması sorunları, insülin direncine ve buna bağlı olarak androjen seviyelerinde artışa yol açabilir.
- İnflamasyon:
- Düşük dereceli inflamasyon, PCOS’ye katkıda bulunabilir. İnflamasyon, insülin direncini artırabilir ve hormonal dengesizliklere neden olabilir.
- Doğum Kontrol Hapları Kullanımı Geçmişi:
- Uzun süreli doğum kontrol hapları kullanımı, PCOS riskini artırabilir. Ancak, bu etki doğum kontrol hapları bırakıldıktan sonra zamanla azalabilir.
- Çevresel Faktörler:
- Çevresel faktörler, obezite gibi, PCOS riskini artırabilir. Aşırı kilo, insülin direncini artırabilir ve hormonal dengesizliklere yol açabilir.
Polikistik Over Sendromu nedenlerini tam olarak anlamak zor olsa da, genetik yatkınlık, hormonal dengesizlikler, insülin direnci ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Polikistik Over Sendromu teşhisi konulduğunda, bireysel duruma uygun bir tedavi planı belirlemek için bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir.
Polikistik Over Sendromu Teşhisi
Polikistik Over Sendromu teşhisi, genellikle klinik bulgulara dayanarak yapılır. Ancak, kesin tanı koymak için birkaç farklı test gerekebilir. Genellikle bir jinekolog veya endokrinolog tarafından yapılan bu değerlendirmelerde, hastanın semptomları, kan testleri ve ultrason bulguları dikkate alınır.
Polikistik Over Sendromu teşhisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
- Tıbbi Geçmiş ve Semptomlar: Polikistik Over Sendromu tanısında ilk adım, hastanın tıbbi geçmişi ve semptomlarının değerlendirilmesidir. Adet düzensizlikleri, tüylenme ve kilo alma gibi belirtiler genellikle dikkatle incelenir.
- Fiziksel Muayene: Fiziksel muayene sırasında doktor, aşırı tüylenme, akne ve kilo gibi Polikistik Over Sendromu belirtilerini değerlendirebilir.
- Kan Testleri: Hormon seviyelerini kontrol etmek için yapılan kan testleri, androjen seviyelerinin yüksek olup olmadığını belirler. Ayrıca, kan şekeri ve insülin seviyeleri de incelenebilir.
- Ultrason: Polikistik yumurtalıkları kontrol etmek için transvajinal ultrason yapılır. Bu test, yumurtalıkların üzerinde küçük kistlerin olup olmadığını gösterir. Ancak, tüm PCOS hastalarında bu kistler görülmeyebilir.
Polikistik Over Sendromu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Polikistik Over Sendromu, kadınlarda üreme çağında sıkça görülen hormonal bir bozukluk olup, tedavisi bireysel semptomlara ve yaşam tarzına bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi, genellikle semptomları hafifletmek, uzun vadeli sağlık risklerini azaltmak ve üreme sağlığını iyileştirmeyi amaçlar. Polikistik Over Sendromu tedavisinde kullanılan yöntemler üç ana başlık altında incelenebilir: yaşam tarzı değişiklikleri, medikal tedaviler ve cerrahi yaklaşımlar.
1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Polikistik Over Sendromuyönetiminde ilk ve en etkili adım, yaşam tarzı değişikliklerini hayata geçirmektir. Bu değişiklikler arasında sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü yer alır.
- Diyet ve Beslenme: Düşük glisemik indeksli ve dengeli beslenme, insülin direncini azaltmada önemli bir rol oynar. Rafine şekerlerden uzak durulmalı, tam tahıllar, lifli gıdalar, taze meyve ve sebzeler tercih edilmelidir. Omega-3 yağ asitleri içeren gıdalar (örneğin somon ve ceviz) hormon dengesini destekler.
- Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz yapmak önerilir. Düzenli fiziksel aktivite, hem kilo kaybını destekler hem de insülin duyarlılığını artırır.
- Kilo Kontrolü: Vücut ağırlığının %5-10 oranında azalması bile hormonal dengeyi yeniden kurabilir, yumurtlama sürecini destekleyebilir ve adet düzensizliklerini düzeltebilir.
2. Medikal Tedaviler
Medikal tedavi, genellikle hastanın belirgin semptomlarına ve gelecekteki doğurganlık hedeflerine göre düzenlenir. Tedavi seçenekleri şunlardır:
- Hormonal Tedaviler:
- Doğum kontrol hapları, düzensiz adet döngülerini düzenlemek, aşırı androjen seviyelerini kontrol altına almak ve hirsutizm (aşırı kıllanma) gibi belirtileri hafifletmek için sıklıkla kullanılır.
- Progesteron içeren ilaçlar, rahim içi dokunun aşırı büyümesini önlemek ve düzenli adet görmeyi sağlamak için tercih edilir.
- İnsülin Duyarlılığı Arttırıcı İlaçlar:
- Metformin gibi ilaçlar, insülin direncini azaltarak kan şekeri seviyelerini düzenler ve kilo kaybını destekler. Aynı zamanda yumurtlama döngüsünü de olumlu etkiler.
- Ovulasyon (Yumurtlama) İlaçları:
- Clomiphene citrate veya letrozol, çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda yumurtlama sürecini teşvik etmek için reçete edilir. Daha dirençli vakalarda gonadotropin enjeksiyonları kullanılabilir.
- Androjen Baskılayıcı Tedaviler:
- Aşırı androjen üretimine bağlı akne ve hirsutizm tedavisi için spironolakton gibi ilaçlar tercih edilir. Ancak bu ilaçlar gebelik planlayan kadınlar için uygun değildir.
3. Cerrahi Yaklaşımlar
Polikistik Over Sendromutedavisinde cerrahi genellikle son çare olarak düşünülür ve nadiren gereklidir. Ancak, ilaç tedavilerine yanıt vermeyen ve ciddi yumurtlama sorunları yaşayan kadınlar için aşağıdaki prosedürler uygulanabilir:
- Ovarian Drilling (Overlerde Delik Açma):
- Laparoskopik cerrahi ile yumurtalıklardaki androjen üretimini azaltmak ve yumurtlamayı teşvik etmek için küçük delikler açılır. Ancak, bu yöntem kalıcı bir çözüm olmayabilir ve bazı durumlarda yumurtalık rezervine zarar verebilir.
4. Alternatif ve Destekleyici Tedaviler
- Bitkisel Tedaviler: Tarçın, çemen otu ve maca kökü gibi bitkisel ürünler, insülin duyarlılığını artırıcı etkileri nedeniyle araştırılmaktadır. Ancak bu yöntemler, mutlaka bir sağlık uzmanına danışılarak kullanılmalıdır.
- Psikolojik Destek ve Terapiler: PCOS’lu kadınlarda görülebilen depresyon, anksiyete ve beden algısı sorunları için psikolojik destek almak önemlidir. Yoga ve meditasyon gibi uygulamalar da stresi azaltabilir.
5. Uzun Vadeli Risklerin Yönetimi
Polikistik Over Sendromu, yalnızca üreme sağlığını değil, aynı zamanda genel sağlığı da etkiler. Bu nedenle uzun vadeli risklerin yönetimi tedavinin bir parçasıdır:
- Diyabet ve Kalp Hastalıkları Riski: Düzenli kan şekeri ve kolesterol takibi önerilir.
- Endometriyal Kanser Riski: Rahim içi dokunun aşırı büyümesini önlemek için hormonal tedavi gerekebilir.
Polikistik Over Sendromu tedavisi, bireyin ihtiyaçlarına ve yaşam tarzına göre özelleştirilmiş bir yaklaşımla yönetilir. Hastaların düzenli olarak sağlık uzmanlarıyla iletişimde kalması ve tedavi planına bağlı kalması, semptomların kontrol altına alınması ve yaşam kalitesinin artırılması açısından kritik öneme sahiptir.
Polikistik Over Sendromunun Psikolojik Etkileri
Polikistik Over Sendromu, yalnızca fiziksel belirtileriyle değil, aynı zamanda bireylerin ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkisi olan bir durumdur. Bu sendromun sebep olduğu hormonal dengesizlikler, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek psikolojik sonuçlara yol açabilir.
1. Anksiyete ve Depresyon
PCOS’lu kadınlarda anksiyete ve depresyon belirtilerinin genel popülasyona oranla daha sık görüldüğü bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir. Hormonal düzensizlikler (örneğin, artmış testosteron ve insülin seviyeleri), beyindeki kimyasal dengesizliklere yol açarak ruh halini etkileyebilir. Bunun yanında, kilo alımı, akne ve saç dökülmesi gibi fiziksel semptomlar, bireylerin özgüvenini düşürerek depresyona neden olabilir.
2. Vücut İmajı ve Özgüven
PCOS, bireylerin vücut imajı algısını olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle kilo kontrolünün zorlaşması, tüylenme (hirsutizm) ve cilt problemleri, bireylerin kendilerini toplum içinde huzursuz ve özgüvensiz hissetmelerine yol açabilir. Bu durum, sosyal izolasyon riskini artırabilir ve bireyin ilişkilerini etkileyebilir.
3. Duygusal Dalgalanmalar
PCOS’un hormonal etkileri, duygusal dengesizliklere yol açabilir. Özellikle östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmalar, sinirlilik, hassasiyet ve ani ruh hali değişikliklerine sebep olabilir. Bu da hem bireyin kendi yaşamında hem de aile ve sosyal çevresiyle olan ilişkilerinde zorluklara neden olabilir.
4. Kronik Stres ve Yorgunluk
PCOS, bireylerde kronik stres hissine ve tükenmişliğe yol açabilir. Sürekli semptomlarla başa çıkma çabası, tedavi süreci ve toplumun güzellik standartlarına uyum sağlama kaygısı, uzun vadede bireylerin psikolojik dayanıklılığını zayıflatabilir.
5. Psikolojik Destek ve Terapi İhtiyacı
PCOS’un psikolojik etkilerini azaltmak için bireylerin profesyonel destek alması önemlidir. Psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi (CBT), anksiyete ve depresyon yönetiminde etkili olabilir. Ayrıca, destek grupları ve benzer deneyimler yaşayan bireylerle paylaşımda bulunmak, yalnızlık hissini azaltabilir ve baş etme becerilerini artırabilir.
Polikistik Over Sendromu Ve Gebelik
Polikistik Over Sendromu, kadınlarda kısırlığın en yaygın nedenlerinden biri olmasına rağmen, doğru tedavi ve yaklaşımla gebelik şansı artırılabilir. PCOS ve gebelik arasındaki ilişki, hem gebe kalma sürecinde hem de gebelik süresince bir dizi zorluk ve özel durum içerir.
1. Doğurganlık ve Ovulasyon Problemleri
PCOS’lu kadınlarda yumurtlamanın düzensiz veya hiç olmaması, gebe kalma şansını azaltan temel faktördür. Yüksek androjen seviyeleri ve insülin direnci, yumurtalıkların sağlıklı bir şekilde folikül geliştirmesini engelleyebilir. Bununla birlikte, ovulasyonu tetikleyen ilaçlar (örneğin, klomifen sitrat veya letrozol) ve hormon tedavileri ile bu engeller aşılabilir.
2. İnsülin Direnci ve Gebelik
PCOS’lu kadınların büyük bir kısmında insülin direnci görülür. Bu durum, gebelik sırasında gestasyonel diyabet riskini artırabilir. Kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulması, hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından kritik önem taşır. Doktor gözetiminde diyet, egzersiz ve gerekirse metformin gibi ilaçlarla insülin direnci yönetilebilir.
3. Gebelik Komplikasyonları
Polikistik Over Sendromu, gebelikte bazı komplikasyonların görülme riskini artırabilir:
- Düşük Riski: PCOS’lu kadınlarda düşük yapma olasılığı, hormonal dengesizlikler ve insülin direnci nedeniyle daha yüksektir.
- Preeklampsi: PCOS’lu kadınlarda preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) riski artabilir. Bu durum, gebelik sırasında düzenli kontrol ve tansiyon takibi ile yönetilebilir.
- Erken Doğum: PCOS, erken doğum riskini artırabilir. Bu nedenle, doğum öncesi bakım sürecine daha fazla özen gösterilmesi gerekir.
4. Tedavi Yöntemleri ve Destek
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, hem doğurganlığı artırmak hem de gebelik komplikasyonlarını azaltmak için önerilir.
- İlaç Tedavileri: Yumurtlamayı destekleyici ilaçlar, hormonal dengeyi sağlamak için kullanılan tedaviler ve insülin direncine yönelik ilaçlar, gebelik sürecini destekleyebilir.
- Tüp Bebek Yöntemi (IVF): Diğer yöntemlerle sonuç alınamayan durumlarda, tüp bebek tedavisi PCOS’lu kadınlar için etkili bir alternatif olabilir.
5. Gebelik Sonrası Dönem
PCOS’lu kadınlarda gebelik sonrası dönem de dikkatle izlenmelidir. Hormonal dengesizlikler ve insülin direnci doğumdan sonra devam edebilir. Doğum sonrası depresyon riski de PCOS’lu kadınlarda daha yüksek olabilir; bu nedenle psikolojik destek alınması önerilir.
6. Psikolojik ve Fizyolojik Destek
Gebelik süreci boyunca PCOS’un etkilerini minimize etmek için multidisipliner bir yaklaşım benimsenmelidir. Kadın doğum uzmanları, endokrinologlar, beslenme uzmanları ve psikologlardan oluşan bir ekip, hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını korumada etkili olabilir.
Bu bölümler, PCOS’un hem fiziksel hem de psikolojik etkileri ile başa çıkmada farkındalık yaratmayı ve bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hedefler.
Referanslar:
- Polikistik Over Sendromu (PCOS): 10 Belirtisi Ve Tedavisi
- Ehrmann DA. “Polycystic Ovary Syndrome.” N Engl J Med, 2005.
- Teede HJ, Misso ML, et al. “Recommendations from the international evidence-based guideline for the assessment and management of polycystic ovary syndrome.” Human Reproduction, 2018.
- Azziz R, Woods KS, et al. “The prevalence and features of the polycystic ovary syndrome in an unselected population.” J Clin Endocrinol Metab, 2004.
- Goodarzi MO, et al. “Polycystic Ovary Syndrome: Etiology, Pathogenesis and Diagnosis.” Nat Rev Endocrinol, 2011.
- Legro RS, et al. “Diagnosis and treatment of polycystic ovary syndrome: an Endocrine Society clinical practice guideline.” J Clin Endocrinol Metab, 2013.
- Diamanti-Kandarakis E, et al. “A modern medical perspective on Polycystic Ovary Syndrome.” Obstet Gynecol Clin North Am, 2006.
- Carmina E, et al. “Does ethnicity influence the prevalence of androgen excess disorders?” Fertil Steril, 2006.
- Norman RJ, et al. “Polycystic ovary syndrome.” Lancet, 2007.
- Rotterdam ESHRE/ASRM-Sponsored PCOS Consensus Workshop Group. “Revised 2003 consensus on diagnostic criteria and long-term health risks related to polycystic ovary syndrome.” Fertil Steril, 2004.
- Dunaif A. “Insulin resistance and the polycystic ovary syndrome: mechanism and implications for pathogenesis.” Endocr Rev, 1997.
- Moran LJ, et al. “Dietary composition in the treatment of polycystic ovary syndrome: a systematic review to inform evidence-based guidelines.” J Acad Nutr Diet, 2013.
- Marsh K, et al. “Polycystic ovary syndrome and metabolic syndrome.” Expert Rev Endocrinol Metab, 2010.
- Hart R, Hickey M, et al. “Long-term health consequences of Polycystic Ovary Syndrome.” Human Reproduction Update, 2014.
- Lujan ME, et al. “Ovulatory and anovulatory cycles in women with Polycystic Ovary Syndrome.” J Clin Endocrinol Metab, 2013.
- Escobar-Morreale HF. “Polycystic Ovary Syndrome: Definition, aetiology, diagnosis and treatment.” Nat Rev Endocrinol, 2018.
- Franks S. “Polycystic ovary syndrome.” N Engl J Med, 1995.
- Lim SS, et al. “The effect of a low glycemic index diet in women with polycystic ovary syndrome: a randomized controlled trial.” Am J Clin Nutr, 2010.
- Joham AE, et al. “Polycystic ovary syndrome and non-alcoholic fatty liver disease: a systematic review and meta-analysis.” Human Reproduction Update, 2015
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/