Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo 2 BPPV

100 / 100

Pozisyonel baş dönmesi, birçok insanın hayatının bir noktasında yaşadığı yaygın bir tıbbi sorundur. Tıp literatüründe “Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo” (BPPV) olarak bilinen bu durum, özellikle başın ani hareketleri sırasında ortaya çıkan, kısa süreli ve yoğun bir dönme hissiyle karakterizedir. Genellikle ciddi bir sorun olarak görülmese de, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve bireylerin günlük aktivitelerini yerine getirmelerini zorlaştırabilir. Bu baş dönmesi atakları, bazen sadece birkaç saniye sürse bile, tekrarlayan vakalarda kişinin iş ve sosyal hayatını önemli ölçüde kısıtlayabilir.

Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo 2, BPPV

Bu yazıda, pozisyonel baş dönmesinin temel nedenlerine, bu durumun nasıl teşhis edildiğine ve hangi tedavi yöntemlerinin etkili olduğuna dair detaylı bir inceleme yapacağız. Ayrıca, baş dönmesini tetikleyebilecek risk faktörlerine de değinerek, BPPV’den korunma yollarını araştıracağız. Bu rahatsızlık her ne kadar genellikle yaşlı bireylerle ilişkilendirilse de, genç yaş grubundaki insanlarda da sıkça rastlanmaktadır. Bu nedenle, özellikle risk altındaki grupların bu durumla nasıl başa çıkabileceğine dair ipuçları da sunacağız.

Baş dönmesi genel anlamda vücudun denge sisteminin bir sorunu olarak tanımlanabilir. Bu sistem, iç kulakta bulunan denge organları, gözler ve beyin arasındaki kompleks etkileşimlerle kontrol edilir. BPPV durumunda ise sorun genellikle iç kulaktaki kristallerin yerinden oynaması sonucu ortaya çıkar. Bu kristallerin yer değiştirmesi, baş hareketleri sırasında anormal sinyallerin beyne iletilmesine neden olur ve bu durum, şiddetli baş dönmesi atakları olarak kendini gösterir. Bu yüzden, pozisyonel baş dönmesi çoğunlukla iç kulak problemleriyle ilişkilendirilir, ancak diğer nörolojik ve tıbbi durumlar da göz ardı edilmemelidir.

Dünya genelinde milyonlarca insan, hayatlarının bir döneminde pozisyonel baş dönmesiyle karşılaşmıştır. Yapılan araştırmalar, özellikle 60 yaş üzeri bireylerin yüzde 30’undan fazlasının BPPV semptomları gösterdiğini ortaya koymuştur. Ancak, bu baş dönmesi türü her yaşta ortaya çıkabilir ve uygun tedavi yöntemleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Erken teşhis ve doğru tedavi, baş dönmesi ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmada kritik bir rol oynar. Makalemizde, BPPV’nin nasıl tanımlandığı, hangi semptomlarla kendini gösterdiği ve bu durumla nasıl başa çıkılabileceği üzerine ayrıntılı bilgiler vereceğiz.

Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo 2, BPPV

Pozisyonel Baş Dönmesi Belirtileri Nelerdir?

1. Baş Dönmesi (Vertigo)

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) hastalarının en yaygın şikayeti, ani baş dönmesi ataklarıdır. Bu baş dönmesi, genellikle başın belirli bir pozisyona hareket ettirilmesiyle tetiklenir. Kısa süreli olsa da, bu ataklar hastalarda ciddi rahatsızlığa neden olabilir.

2. Denge Kaybı

BPPV’ye sahip bireylerde denge kaybı sıkça görülür. Bu durum, özellikle ayağa kalkarken ya da bir yöne doğru eğilirken daha belirgin hale gelir. Denge problemleri, kişinin günlük aktivitelerini zorlaştırabilir.

3. Mide Bulantısı ve Kusma

Baş dönmesine eşlik eden mide bulantısı ve kusma, BPPV’nin diğer sık görülen belirtilerindendir. Bu semptomlar, baş dönmesi ataklarının şiddetiyle orantılı olarak artış gösterebilir.

4. Göz Hareketlerinde Anormallikler (Nistagmus)

Baş dönmesi atakları sırasında, gözlerde istemsiz hareketler (nistagmus) ortaya çıkabilir. Bu hareketler genellikle başın belirli bir yönde hareket ettirilmesiyle belirginleşir ve teşhis için önemli bir ipucu olarak kabul edilir.

5. Başın Pozisyonuna Bağlı Semptomlar

Belirtiler, genellikle başın ani hareketleriyle ya da belirli pozisyonlarda uzun süre kalınmasıyla ortaya çıkar. Örneğin, yatakta dönerken ya da başı yukarı doğru kaldırırken baş dönmesi tetiklenebilir.

6. Kısa Süreli Ataklar

BPPV belirtileri genellikle kısa süreli, 10-20 saniye arası süren ataklarla karakterizedir. Ancak bazı durumlarda bu ataklar, tetikleyici pozisyonlara bağlı olarak tekrar edebilir.

7. Kaygı ve Endişe

Baş dönmesi ve denge kaybına bağlı olarak, birçok hasta kaygı ve endişe hissi yaşayabilir. Tekrarlayan ataklar nedeniyle günlük aktivitelerde tedirginlik yaşanabilir ve sosyal yaşam olumsuz etkilenebilir.

8. Yorgunluk ve Halsizlik

Baş dönmesi ve mide bulantısına eşlik eden genel bir yorgunluk hissi de BPPV’nin belirtileri arasında yer alabilir. Sürekli tetikte olma hali ve semptomların rahatsız edici doğası, enerji kaybına yol açabilir.

Bu belirtiler, BPPV’nin tanısında ve yönetiminde yol gösterici olmakla birlikte, doğru bir teşhis ve tedavi için mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.

Pozisyonel Baş Dönmesi Nedenleri Nelerdir?

1. Kristal Yer Değişimi (Otolitlerin Yerinden Oynaması)

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo’nun (BPPV) en yaygın nedeni iç kulakta bulunan otolit kristallerinin yerinden oynamasıdır. İç kulakta dengeyi sağlayan yarım daire kanallarında bulunan otolitler, hareket sırasında vücuda pozisyon bilgisi verir. Ancak bu kristaller yerinden çıkarak yarım daire kanallarına düşerse, denge algısı bozulur ve baş dönmesi meydana gelir.

2. Yaşlanma

Yaşlanma, BPPV’nin başlıca nedenlerinden biridir. İleri yaşlarda, iç kulaktaki dokuların ve otolitlerin yapısında bozulmalar görülebilir. Bu durum, otolitlerin daha kolay yer değiştirmesine ve baş dönmesi şikayetlerine neden olabilir.

3. Travma veya Kafa Darbeleri

Kafa bölgesine alınan darbeler, iç kulaktaki otolitlerin yerinden oynamasına neden olabilir. Bu durum özellikle trafik kazaları, spor yaralanmaları veya düşme gibi durumlar sonrası sıkça görülür. Travma sonrası baş dönmesi şikayetleri varsa, BPPV’den şüphelenilmelidir.

4. İç Kulak Hastalıkları

İç kulak enfeksiyonları veya iltihaplanmaları, otolitlerin yerleşim düzenini bozarak BPPV’ye yol açabilir. Örneğin, vestibüler nörit veya labirentit gibi durumlar, dengeyi sağlayan yapıları etkileyebilir ve baş dönmesi oluşturabilir.

5. Cerrahi Müdahaleler

Baş veya boyun bölgesine yapılan cerrahi müdahaleler, iç kulaktaki basıncı veya yapıları etkileyerek otolitlerin yerinden çıkmasına neden olabilir. Özellikle denge sistemiyle ilişkili cerrahilerden sonra BPPV gelişme riski artar.

6. Uzun Süreli Yatak İstirahati

Hareketsiz kalınan uzun süreli yatak istirahati, otolitlerin doğal pozisyonunu bozabilir. Özellikle ameliyat sonrası veya ciddi hastalıklar nedeniyle yatağa bağımlı kalan kişilerde BPPV görülme sıklığı artar.

7. Vitamin Eksiklikleri

D vitamini eksikliği, iç kulak yapılarının sağlıklı çalışmasını etkileyebilir. Araştırmalar, düşük D vitamini seviyelerinin otolit disfonksiyonlarına ve dolayısıyla baş dönmesine yol açabileceğini göstermektedir.

8. Migren

Migren, vestibüler sistem üzerinde etkili olabilen nörolojik bir durumdur. Vestibüler migren olarak adlandırılan bu durum, bazı kişilerde BPPV’nin tetikleyicisi olabilir. Migren atakları sırasında veya sonrasında baş dönmesi şikayetleri daha sık ortaya çıkabilir.

9. Diğer Risk Faktörleri

  • Dehidrasyon: Yetersiz sıvı alımı, iç kulaktaki denge sıvılarının normal işlevini etkileyebilir.
  • Hormonal Değişiklikler: Özellikle kadınlarda hormonal dalgalanmalar, otolitlerin yerinden oynamasını kolaylaştırabilir.
  • Genetik Yatkınlık: Ailede BPPV öyküsü olan kişilerde bu rahatsızlığın gelişme olasılığı daha yüksektir.

Bu nedenler, pozisyonel baş dönmesi şikayetlerinin altında yatan faktörlerin anlaşılmasına yardımcı olur. Uygun tedavi ve önlemler için nedenlerin doğru tespit edilmesi oldukça önemlidir.

Risk Faktörleri Nelerdir?

İyi huylu paroksismal pozisyonel vertigo en sık 50 yaş ve üzeri kişilerde görülür, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. BPPV ayrıca kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. Kafa travması veya kulağınızın denge organlarındaki herhangi bir bozukluk sizi BPPV’ye karşı daha duyarlı hale getirebilir .

Komplikasyonları

BPPV rahatsız edici olmasına rağmen nadiren komplikasyonlara neden olur. BPPV’nin baş dönmesi sizi dengesiz hale getirebilir ve bu da sizi daha fazla düşme riskine sokabilir.

Pozisyonel Baş Dönmesi Teşhisi Nasıl Konulur?

1. Hasta Öyküsü ve Semptomların Değerlendirilmesi

Pozisyonel baş dönmesinin teşhisinde ilk adım, hastanın öyküsünün dikkatlice alınmasıdır. Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), genellikle belirli baş hareketleriyle tetiklenen ani ve kısa süreli baş dönmesi ataklarıyla karakterizedir. Şu bilgiler özellikle önemlidir:

  • Baş dönmesinin ne kadar sürdüğü (genellikle birkaç saniye ile bir dakika arasında).
  • Baş dönmesinin tetiklendiği durumlar (örneğin, yatakta dönerken, başı yukarı kaldırırken veya öne eğilirken).
  • Semptomlara eşlik eden diğer belirtiler (mide bulantısı, dengesizlik hissi, vb.).

2. Fizik Muayene ve Gözlem

BPPV teşhisinde fizik muayene önemli bir rol oynar. Doktor, özellikle göz hareketlerini (nistagmus) değerlendirmek için hasta üzerinde çeşitli testler uygular. Nistagmusun şekli, yönü ve süresi, problemin hangi yarım daire kanallarından kaynaklandığını belirlemek açısından kritik ipuçları verir.

3. Dix-Hallpike Manevrası

BPPV teşhisinde en yaygın kullanılan testlerden biri Dix-Hallpike manevrasıdır. Bu test şu şekilde uygulanır:

  1. Hasta oturur pozisyonda başını 45 derece bir yana çevirir.
  2. Hızlı bir şekilde sırt üstü yatar ve başı 20-30 derece aşağıya doğru sarkıtılır.
  3. Bu pozisyonda göz hareketleri ve baş dönmesi belirtileri gözlemlenir.

Pozitif bir test sonucu, belirgin bir nistagmus ve hastada baş dönmesi hissi oluşmasıdır.

4. Supine Roll Test (Yatay Düzlem Testi)

Lateral yarım daire kanallarından kaynaklanan BPPV’yi tespit etmek için kullanılan bir diğer yöntem Supine Roll Testidir. Bu testte:

  1. Hasta sırt üstü yatarken başı önce bir tarafa, ardından diğer tarafa çevrilir.
  2. Bu hareket sırasında nistagmusun yönü ve süresi değerlendirilir.

5. Görüntüleme Teknikleri (Gerekirse)

BPPV’nin teşhisi genellikle klinik yöntemlerle konulsa da, daha karmaşık durumlarda veya diğer olası nedenleri dışlamak için görüntüleme yöntemleri (MRI veya BT) kullanılabilir. Ancak bu teknikler, genellikle şüpheli başka bir durum olmadıkça önerilmez.

6. Ayırıcı Tanı

BPPV’nin teşhisi sırasında, diğer baş dönmesi nedenlerinin dışlanması önemlidir. Bunlar şunları içerir:

  • Meniere hastalığı
  • Vestibüler nörit
  • Merkezi sinir sistemi hastalıkları (örneğin, multiple skleroz veya beyin tümörleri)
  • Servikojenik baş dönmesi

7. Semptomların İzlenmesi ve Takip

BPPV teşhisinde doğru sonuçlara ulaşmak için semptomların seyri ve tekrar eden ataklar dikkatlice takip edilmelidir. Bu, tedavi sonrası iyileşmenin değerlendirilmesi için de önemlidir.

Bu süreç, hem doğru tanının konulmasını hem de etkili tedavi planlarının oluşturulmasını sağlar.

Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo 2, BPPV

Pozisyonel Baş Dönmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Pozisyonel baş dönmesinin en yaygın tedavi yöntemi, iç kulaktaki kristallerin yerini düzeltmeye yönelik manevralardır. Bu manevralar, genellikle bir uzman eşliğinde yapılır ve oldukça etkilidir. En sık kullanılan manevralardan biri Epley manevrasıdır. Bu manevra sırasında, başın belirli pozisyonlara getirilmesiyle iç kulaktaki kristallerin yerinden çıkmış olan bölgeden tekrar orijinal yerlerine dönmeleri sağlanır.

Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Epley Manevrası: BPPV tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Başın belirli pozisyonlarda hareket ettirilmesiyle iç kulaktaki kristallerin doğru yere yerleşmesi sağlanır.
  • Brandt-Daroff Egzersizleri: Bu egzersizler, hastaların evde kendi başlarına uygulayabileceği egzersizlerdir. Belirli baş hareketleriyle kristallerin yer değiştirmesi amaçlanır.
  • Vestibüler Rehabilitasyon: Bazı hastalar, denge problemlerini düzeltmek için vestibüler rehabilitasyon programlarına yönlendirilir. Bu programlar, vücudun denge sistemini yeniden eğitmeye yardımcı olur.
  • Cerrahi müdahale: Çok nadir durumlarda, eğer diğer tedavi yöntemleri başarısız olursa, cerrahi müdahale gerekebilir.

Tedavi sürecinde hastaların sabırlı olması önemlidir. Özellikle egzersizler ve manevralar düzenli olarak uygulanırsa, baş dönmesi atakları büyük ölçüde azalabilir ya da tamamen ortadan kalkabilir.

Kanalitin Yeniden Konumlandırılması

Doktorunuzun ofisinde gerçekleştirilen kanalit yeniden konumlandırma prosedürü, başınızı konumlandırmak için birkaç basit ve yavaş manevradan oluşur. Amaç, parçacıkları iç kulağınızın sıvı dolu yarım daire şeklindeki kanallarından, kulağınızdaki otolit organlardan birini barındıran küçük, torba benzeri açık bir alana (giriş) taşımaktır; burada bu parçacıklar sorun yaratmaz ve daha kolay emilir.

Herhangi bir semptom veya anormal göz hareketi durduktan sonra her pozisyon yaklaşık 30 saniye tutulur. Bu prosedür genellikle bir veya iki tedaviden sonra işe yarar.

Doktorunuz muhtemelen size prosedürü kendi başınıza nasıl gerçekleştireceğinizi öğretecektir, böylece gerekirse bunu evde yapabilirsiniz.

Cerrahi Alternatif

Kanalit yeniden konumlandırma prosedürünün işe yaramadığı nadir durumlarda doktorunuz cerrahi bir işlem önerebilir. Bu prosedürde, iç kulağınızın baş dönmesine neden olan kısmını engellemek için bir kemik tıkacı kullanılır. Tıkaç, kulağınızdaki yarım daire şeklindeki kanalın parçacık hareketlerine veya genel olarak kafa hareketlerine yanıt vermesini engeller. Kanal tıkama ameliyatının başarı oranı %90 civarındadır.

Yaşam Tarzı ve Ev İlaçları

Pozisyonel baş dönmesi ile ilişkili baş dönmesi yaşıyorsanız şu ipuçlarını göz önünde bulundurun:

  • Düşme ve ciddi yaralanmalara yol açabilecek dengenizi kaybetme ihtimaline karşı dikkatli olun.
  • Yukarıya bakmak gibi belirtileri ortaya çıkaran hareketlerden kaçının.
  • Başınızın döndüğünü hissettiğinizde hemen oturun.
  • Gece kalkıyorsanız iyi bir aydınlatma kullanın.
  • Düşme riskiniz varsa stabilite için bastonla yürüyün.
  • Belirtilerinizi etkili bir şekilde yönetmek için doktorunuzla yakın işbirliği içinde çalışın.

Pozisyonel baş dönmesi başarılı tedaviden sonra bile tekrarlayabilir. Tedavisi olmasa da fizik tedavi ve ev tedavileriyle durum kontrol altına alınabilir.

Baş Dönmesi Ataklarını Azaltmanın Yolları

Pozisyonel baş dönmesi ataklarını azaltmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapılabilir. Öncelikle, ani baş hareketlerinden kaçınmak ve başı yavaş hareket ettirmek atakların tetiklenmesini önleyebilir. Ayrıca, uyku sırasında başı biraz yukarıda tutarak yatmak da faydalı olabilir. Diğer önleyici tedbirler şunlar olabilir:

  • Baş hareketlerini kısıtlayın: Ani baş hareketlerinden kaçınmak, baş dönmesi ataklarının önlenmesine yardımcı olabilir.
  • Yüksek yastık kullanın: Uyurken başınızı yüksek tutmak, kristallerin yerinden oynamasını önleyebilir.
  • Bol su için: Vücudun hidrasyon seviyesini yüksek tutmak, baş dönmesi semptomlarını hafifletebilir.

Pozisyonel baş dönmesi tedavi edilebilir bir durumdur ve uygun tedavi ile semptomlar büyük oranda kontrol altına alınabilir. Baş dönmesi yaşayan kişilerin bir uzmana başvurarak uygun tedavi planını takip etmeleri önemlidir.

Sonuç

Pozisyonel baş dönmesi, özellikle yaşlı bireylerde sıkça görülen ancak her yaş grubunu etkileyebilecek bir durumdur. Bu rahatsızlık, iç kulaktaki kristallerin yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkar ve ani baş hareketleriyle tetiklenen kısa süreli dönme hissi ile karakterizedir. Neyse ki, Epley manevrası gibi etkili tedavi yöntemleri ile semptomlar büyük ölçüde azaltılabilir. Baş dönmesi ataklarının sıklığını azaltmak için bazı önleyici tedbirler almak da mümkündür. Erken teşhis ve tedavi, hastaların yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynar. Bu nedenle, baş dönmesi yaşayan kişilerin profesyonel yardım alması önerilir.

Referanslar:

  1. Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo 2, BPPV
  2. Epley, J. M. (1992). The canalith repositioning procedure: For treatment of benign paroxysmal positional vertigo. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 107(3), 399-404.
  3. Schuknecht, H. F. (1969). Cupulolithiasis. Archives of Otolaryngology, 90(1), 113-126.
  4. Parnes, L. S., McClure, J. A. (1992). Free-floating endolymph particles: A new operative finding during posterior semicircular canal occlusion. Laryngoscope, 102(9), 988-992.
  5. von Brevern, M., et al. (2007). Epidemiology of benign paroxysmal positional vertigo: A population-based study. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 78(7), 710-715.
  6. Hilton, M., Pinder, D. (2004). The Epley (canalith repositioning) manoeuvre for benign paroxysmal positional vertigo. Cochrane Database of Systematic Reviews, 2004(2).
  7. Bhattacharyya, N., et al. (2008). Clinical practice guideline: Benign paroxysmal positional vertigo. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 139(5 Suppl 4), S47-S81.
  8. Brandt, T., Dieterich, M., & Strupp, M. (2013). Vertigo and dizziness: Common complaints. Springer Science & Business Media.
  9. Herdman, S. J., et al. (1993). Treatment of anterior canal benign paroxysmal positional vertigo. Physical Therapy, 73(9), 629-636.
  10. Hain, T. C., & Yacovino, D. A. (2005). Semont maneuver for paroxysmal positional vertigo. Otolaryngologic Clinics of North America, 38(3), 489-501.
  11. Fujino, A., Tokumasu, K., & Nishida, S. (1994). Age-related occurrence of benign paroxysmal positional vertigo. Acta Oto-Laryngologica, 511(suppl), 35-37.
  12. Nuti, D., & Pagnini, P. (1998). Benign paroxysmal positional vertigo of the horizontal canal. Acta Oto-Laryngologica, 118(2), 155-160.
  13. Baloh, R. W., et al. (1987). Vestibular dysfunction in older people. American Journal of Otology, 8(4), 276-278.
  14. Oghalai, J. S., et al. (2000). Persistent benign paroxysmal positional vertigo: The role of vestibular testing. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 122(5), 630-636.
  15. Faralli, M., et al. (2009). Benign paroxysmal positional vertigo: Diagnosis and treatment. Current Neurology and Neuroscience Reports, 9(2), 78-85.
  16. Hornibrook, J. (2011). Benign paroxysmal positional vertigo (BPPV): History, pathophysiology, office treatment and future directions. International Journal of Otolaryngology, 2011.
  17. Prokopakis, E. P., et al. (2005). Benign paroxysmal positional vertigo: 10-year experience in treating 592 patients with canalith repositioning procedure. Laryngoscope, 115(9), 1667-1671.
  18. Lynn, S., et al. (1995). Randomized trial of the canalith repositioning procedure. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 113(6), 712-720.
  19. Pollak, L., et al. (2002). Diagnostic criteria for benign paroxysmal positional vertigo. Archives of Otolaryngology–Head & Neck Surgery, 128(8), 1024-1028.
  20. Bertholon, P., et al. (2002). Combined horizontal and posterior canal benign paroxysmal positional vertigo: A new form of multicanal involvement. Annals of Otology, Rhinology & Laryngology, 111(11), 1026-1030.
  21. Cohen, H. S., et al. (2004). Effects of age on response to the canalith repositioning procedure: Benign paroxysmal positional vertigo. Journal of the American Geriatrics Society, 52(5), 791-795.
  22. Yacovino, D. A., et al. (2009). Gufoni maneuver for apogeotropic horizontal canal benign paroxysmal positional vertigo. Neurology, 73(6), 356-364.
  23. Cakir, B. O., et al. (2006). Relationship between otolith dysfunction and benign paroxysmal positional vertigo. Journal of Vestibular Research, 16(5-6), 239-245.
  24. Parnes, L. S., et al. (2003). Diagnosis and management of benign paroxysmal positional vertigo (BPPV). Canadian Medical Association Journal, 169(7), 681-693.
  25. O’Reilly, R. C., et al. (2000). Treatment of benign paroxysmal positional vertigo in the elderly: A long-term follow-up study. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 123(6), 773-779.
  26. Imai, T., et al. (2005). Natural history of benign paroxysmal positional vertigo and efficacy of Epley and Semont maneuvers. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 133(4), 555-558.
  27. Lempert, T., & Tiel-Wilck, K. (1996). A positional maneuver for treatment of horizontal-canal benign positional vertigo. Laryngoscope, 106(4), 476-478.
  28. Lee, S. H., et al. (2010). Efficacy of the Gufoni maneuver for apogeotropic horizontal canal benign paroxysmal positional vertigo. Otology & Neurotology, 31(1), 94-99.
  29. Bhattacharyya, N., et al. (2008). An evidence-based report on the efficacy of canalith repositioning maneuvers. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 139(5 Suppl 4), S47-S81.
  30. Karlberg, M., et al. (1996). Human semicircular canal and otolith function related to age. Acta Oto-Laryngologica, 116(3), 330-339.
  31. Choi, S. Y., et al. (2012). The efficacy of the Epley maneuver for treating BPPV: A meta-analysis. Clinical and Experimental Otorhinolaryngology, 5(1), 50-53.
  32. Mandalà, M., et al. (2012). Double-blind randomized trial on the efficacy of the Semont maneuver in treating BPPV. Journal of Vestibular Research, 22(6), 369-376.
  33. Sekine, K., et al. (2006). Canalith repositioning for the treatment of benign paroxysmal positional vertigo: Long-term effectiveness. Acta Oto-Laryngologica, 126(11), 1131-1135.
  34. Riggio, F., et al. (2003). Prognosis of positional vertigo of vascular origin. Acta Oto-Laryngologica, 123(1), 21-25.
  35. Li, J. C. (1995). Treatment of horizontal canal benign positional vertigo by a modified canalith repositioning procedure. Laryngoscope, 105(10), 1076-1079.
  36. Yetiser, S., & Ince, D. (2004). Demographic analysis of benign paroxysmal positional vertigo as a common public health problem. Annals of Otology, Rhinology & Laryngology, 113(11), 897-901.
  37. https://scholar.google.com/
  38. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo 2, BPPV
Pozisyonel Baş Dönmesi: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo 2, BPPV