Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu, TUNA Tedavisi: 7 Aşama
Prostatın transüretral iğne ablasyonu (TUNA), benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak bilinen prostatın iyi huylu büyümesinin tedavisinde uygulanan minimal invaziv bir yöntemdir. BPH, erkeklerde özellikle ileri yaşlarda yaygın olarak karşılaşılan bir durumdur. Prostat bezinin büyümesi, idrar yolunu sıkıştırarak mesaneden gelen idrar akışını zorlaştırabilir ve yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürebilir. TUNA yöntemi, idrar yolu boyunca yerleştirilen özel iğnelerle prostat dokusuna düşük enerjili radyo frekansı dalgaları göndererek bu dokuyu küçültür ve idrar akışını rahatlatır. Prostat ameliyatlarına kıyasla daha az risk taşıyan ve daha hızlı iyileşme süreci sunan bu yöntem, son yıllarda giderek daha popüler hale gelmiştir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu, TUNA Tedavisi: 7 Aşama
BPH’nin yaygınlığı ve tedavi seçeneklerinin genişliği, hastaların doğru tedavi seçimini yapmalarını zorlaştırabilir. Geleneksel yöntemlerin yanı sıra TUNA gibi minimal invaziv teknikler, hastaların daha az ağrı ve komplikasyon riski ile prostat büyümesine bağlı semptomlardan kurtulmalarını sağlayabilir. BPH’nin yol açtığı idrar tutma zorluğu, sık idrara çıkma isteği ve idrar akışında zayıflama gibi sorunlar, erkeklerin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyebilir. TUNA, prostat dokusunun küçültülmesini sağlayarak bu semptomların ortadan kalkmasına yardımcı olur ve cerrahi müdahalenin getirdiği riskleri minimize eder.
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu yöntemi, prostatın belirli bir kısmını hedef alarak çalışan bir tekniktir. Yöntemin en önemli avantajı, düşük invaziv bir prosedür olmasıdır. Radyo frekansı enerjisi kullanılarak prostat dokusunun ısıtılması ve küçültülmesi işlemi gerçekleştirilir. Bu enerji, prostatın kan damarlarına zarar vermeden dokuyu küçültür ve idrar yolunun açılmasını sağlar. Bu minimal invaziv yaklaşım, hastaların hızlı bir şekilde günlük yaşamlarına dönmelerine olanak tanır. TUNA işlemi genellikle lokal anestezi altında yapılır ve çoğu zaman ayakta tedavi şeklinde uygulanır. Hastalar, işlem sonrasında genellikle kısa bir dinlenme süresinden sonra evlerine dönebilirler.
TUNA’nın başarılı sonuçları, semptomların hafifletilmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi bakımından dikkate değerdir. Bununla birlikte, her tedavi yöntemi gibi TUNA da bazı riskler ve sınırlamalar taşır. Bu makalede, Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu teknik detayları, avantajları, riskleri, ve iyileşme süreci ele alınarak, prostat büyümesinin tedavisinde bu yöntemin nasıl kullanıldığını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Prostat Büyümesi Tedavisi Nasıl Yapılır? (BPH Tedavisi)
Prostat büyümesi (Benign Prostat Hiperplazisi – BPH), yaşla birlikte yaygın olarak görülen bir durumdur ve çeşitli tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilir. Tedavi yöntemleri hastanın semptomlarının şiddetine, yaşına, genel sağlık durumuna ve yaşam kalitesine etkisine göre belirlenir. Prostat büyümesi tedavisinde kullanılan yöntemler üç ana gruba ayrılır: ilaç tedavisi, minimal invaziv yöntemler ve cerrahi tedavi.
1. İlaç Tedavisi
Prostat büyümesinin erken dönemlerinde veya hafif-orta dereceli semptomları olan hastalarda genellikle ilaç tedavisi tercih edilir. İlaçlar, prostatın küçültülmesine, idrar akışının iyileştirilmesine ve semptomların hafifletilmesine yardımcı olur. En yaygın kullanılan ilaç türleri şunlardır:
- Alfa Blokerler: Prostat ve mesane boynundaki düz kasları gevşeterek idrar akışını kolaylaştırır. Tamsulosin, Terazosin, Doksazosin ve Alfuzosin gibi ilaçlar bu gruba girer.
- 5-Alfa Redüktaz İnhibitörleri: Prostat hacmini küçülterek semptomları hafifletir. Finasterid ve Dutasterid bu ilaç grubundandır. Ancak etkileri genellikle birkaç ay içinde ortaya çıkar.
- Kombinasyon Tedavisi: Hem alfa blokerler hem de 5-alfa redüktaz inhibitörleri bir arada kullanılarak daha etkili sonuçlar alınabilir.
- Bitkisel Tedaviler: Saw palmetto, pygeum ve beta-sitosterol gibi bazı bitkisel takviyeler BPH semptomlarını hafifletmede yardımcı olabilir ancak tıbbi olarak etkinlikleri net olarak kanıtlanmamıştır.
2. Minimal İnvaziv Tedavi Yöntemleri
İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı veya ilaç kullanamayan hastalarda minimal invaziv girişimler önerilebilir. Bu yöntemler genellikle hastanede yatış gerektirmez ve kısa sürede iyileşme sağlar. Yaygın kullanılan minimal invaziv tedaviler şunlardır:
- Transüretral Mikrodalga Termoterapi (TUMT): Prostat dokusunu ısıtarak küçültmeye yarayan bir tedavi yöntemidir. Sonda aracılığıyla prostat dokusuna mikrodalga enerjisi verilerek işlem gerçekleştirilir.
- Transüretral İğne Ablasyonu (TUNA): Radyo frekans dalgaları kullanılarak prostat dokusunun tahrip edilmesi sağlanır. Hafif ve orta dereceli vakalarda tercih edilir.
- Prostat Arter Embolizasyonu (PAE): Prostata kan akışını azaltarak küçülmesini sağlayan bir girişimsel radyoloji yöntemidir. Anjiyo ile yapılır ve cerrahiye alternatif olarak düşünülebilir.
- Su Buharı Terapisi (Rezūm): Prostat dokusunun küçültülmesi için su buharı kullanılır. Basit, hızlı ve etkili bir yöntemdir.
3. Cerrahi Tedavi Yöntemleri
İleri derecede büyümüş prostat bezlerinde, ilaç tedavisi ve minimal invaziv yöntemler yeterli olmadığında cerrahi müdahale gerekebilir. Prostat büyümesine bağlı ciddi idrar yolu tıkanıklığı yaşayan hastalar için aşağıdaki cerrahi yöntemler uygulanabilir:
- Transüretral Prostatektomi (TURP): En sık uygulanan cerrahi yöntemdir. Üretradan (idrar yolundan) girilerek prostatın fazla dokusu alınır. Genel veya spinal anestezi altında yapılır ve genellikle etkili bir tedavidir.
- Açık Prostatektomi: Büyük prostat hacmine sahip hastalar için önerilir. Karın bölgesinden yapılan kesi ile prostatın fazla kısmı çıkarılır.
- Holmium Lazer Enükleasyonu (HoLEP): Lazer teknolojisi ile prostat dokusu çıkarılır. Daha az kanama ve kısa iyileşme süresi avantaj sağlar.
- Greenlight Lazer Prostatektomi: Lazer kullanılarak prostat dokusu buharlaştırılır. Kanama riski düşük olduğu için kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar için uygun olabilir.
4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Destekleyici Önlemler
Hafif semptomları olan hastalar için yaşam tarzı değişiklikleri bazen yeterli olabilir. Semptomları hafifletmek için aşağıdaki önlemler alınabilir:
- Sıvı tüketimini düzenlemek: Yatmadan önce fazla sıvı alımından kaçınmak gece idrara çıkma sıklığını azaltabilir.
- Kafein ve alkolü sınırlamak: Bu maddeler mesaneyi tahriş ederek idrar sıklığını artırabilir.
- İdrar yapma alışkanlıklarını değiştirmek: Tuvalete düzenli olarak gitmek ve idrarı tamamen boşaltmak önerilir.
- Düzenli egzersiz yapmak: Obezite ve hareketsiz yaşam tarzı BPH semptomlarını kötüleştirebilir. Hafif egzersizler ve yürüyüşler faydalıdır.
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu Nedir? TUNA Tedavisinin Teknik Detayları
TUNA, radyo frekansı enerjisi kullanılarak prostat dokusunun bir kısmının ısıtılması ve böylece küçültülmesi esasına dayanır. Bu işlem sırasında, transüretral olarak yerleştirilen ince iğneler aracılığıyla prostatın hedeflenen bölgelerine enerji gönderilir. İğneler üretranın yanına yerleştirilir ve bu iğnelerden radyo frekansı dalgaları geçerek prostat dokusunda ısı artışına neden olur. Isının etkisiyle prostat hücreleri ölür ve dokuda küçülme meydana gelir. Prostatın küçülen bu kısmı, üretraya baskıyı azaltarak idrar akışını yeniden düzenler.
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu yöntemi sırasında işlem süresi oldukça kısadır ve genellikle 30 ila 60 dakika arasında tamamlanır. İşlem genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir, bu da genel anestezinin risklerinden kaçınmayı sağlar. Hastaların çoğu, işlem sonrasında birkaç saat içinde hastaneden taburcu edilebilir. TUNA işleminin başarısı, doğru uygulama ve prostatın büyüklüğü gibi faktörlere bağlıdır. Özellikle prostatın belirli bir büyüklüğü aşmadığı durumlarda TUNA oldukça etkili bir yöntemdir.
TUNA’nın önemli avantajlarından biri, işlem sırasında minimum ağrı ve rahatsızlık hissedilmesidir. Ayrıca, işlem sonrası iyileşme süreci genellikle hızlıdır ve hastalar birkaç gün içinde normal aktivitelerine dönebilirler. Bununla birlikte, TUNA’nın tüm BPH vakaları için uygun olmadığını unutmamak önemlidir. Prostatın aşırı büyüdüğü veya komplike vakalarda daha invaziv cerrahi prosedürler gerekebilir.
Transüretral İğne Ablasyonu Nasıl Yapılır?
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu prosedürü, transüretral bir yaklaşım kullanır.
Bu prosedürün detaylı çalışma prensipleri:
- Hazırlık:
- Hasta genellikle lokal anestezi altında bulunur, bu nedenle genel anesteziye ihtiyaç duyulmaz.
- İşlem öncesi, doktor, prostatın boyutunu belirlemek için genellikle ultrason kullanır.
- İğne Ablasyon Cihazı:
- Prosedür, özel bir cihaz aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu cihaz, ince iğneleri içerir ve genellikle bir endoskop tarafından yönlendirilir.
- İğneler, prostat dokusuna hassas bir şekilde yönlendirilir.
- Isıtma Süreci:
- İğneler prostat dokusuna ulaştığında, radyofrekans enerjisi veya mikrodalga enerjisi kullanılarak kontrollü bir şekilde ısıtılır.
- Isı, prostat hücrelerini hedef alarak ölümüne neden olur.
- Küçültme ve İyileşme:
- Isı nedeniyle prostat hücreleri tahrip olduğunda, prostat küçülür ve bu da idrar akışını artırabilir.
- İyileşme sürecinde, prostatın küçülmesi ve idrar akışının düzelmesi beklenir.
- Prosedürün Kontrolü:
- İşlem, endoskop ve görüntüleme teknikleriyle kontrol edilir. Bu sayede doktor, iğnelerin doğru konumlandığından emin olabilir ve prosedürü güvenli bir şekilde gerçekleştirebilir.
- Hasta Sonrası Bakım:
- İşlem sonrasında, hasta genellikle birkaç saat içinde taburcu edilebilir.
- İyileşme süreci hastanın genel sağlık durumuna ve prosedürün karmaşıklığına bağlı olarak değişebilir.
- Riskler ve Komplikasyonlar:
- Her cerrahi prosedürde olduğu gibi, TUNA da birtakım risklere sahiptir. Bunlar arasında enfeksiyon, idrar kaçırma, cinsel işlev bozuklukları ve çevre dokulara zarar verme riski bulunabilir.
Bu detaylar, prostatın transüretral iğne ablasyonunun temel çalışma prensiplerini içerir. Ancak, bu prosedürü düşünen hastaların öncelikle doktorlarıyla detaylı bir şekilde konuşmaları ve prosedürün kendileri için uygun olup olmadığını belirlemeleri önemlidir.
Transüretral İğne Ablasyonu Kimler için Uygundur?
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu tedavisi, hafiften orta dereceye kadar BPH semptomları yaşayan erkekler için önerilir. Ancak her hasta için uygun bir seçenek olup olmadığını belirlemek için doktor değerlendirmesi gereklidir.
- BPH Semptomları Olanlar:
- Prostatın büyümesi nedeniyle ortaya çıkan semptomlar arasında sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, zayıf idrar akışı ve tam boşaltamama gibi durumlar bulunabilir.
- Diğer Tedavi Seçeneklerine Uygun Olmayanlar:
- Bazı hastalar, ilaç tedavilerine yanıt vermemiş veya bu tedavileri kullanamamış olabilirler.
- Diğer cerrahi seçenekler veya invaziv prosedürler uygun olmayan durumlar için TUNA düşünülebilir.
- Yaş ve Sağlık Durumu:
- İleri yaşta olanlar veya başka sağlık sorunları bulunanlar için daha invaziv cerrahi prosedürler uygun olmayabilir. Transüretral iğne ablasyonu, bu gibi durumlarda tercih edilebilir.
- Prostat Büyüklüğü:
- Prostatın belirli bir büyüklük aralığında olan hastalar için daha uygundur.
- Diğer tedavi seçenekleri genellikle prostatın büyük olduğu durumlarda daha etkili olabilir.
- Hastanın Tercihleri:
- Bazı hastalar daha az invazif prosedürleri tercih edebilirler.
- Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu, hastanın yaşam tarzına ve tercihlerine uygun bir seçenek olabilir.
- Uygulanabilirlik Değerlendirmesi:
- Uygun bir aday olup olmadığınızı belirlemek için bir sağlık profesyoneli, tıbbi geçmişinizi ve semptomlarınızı değerlendirecek ve gerekirse ilgili testleri yapacaktır.
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu Avantajları
Bu prosedür, belirli avantajları içermektedir:
- Daha Az İnvaziv:
- Transüretral iğne ablasyonu, diğer geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla daha az invazif bir seçenektir. Bu, hastanın cerrahi işleme bağlı olarak daha az ağrı ve daha kısa bir iyileşme süreci yaşamasına katkıda bulunabilir.
- Hızlı İyileşme Süreci:
- TUNA’nın uygulanması genellikle daha hızlı iyileşme süreçleriyle ilişkilidir. Hasta, prosedür sonrasında daha kısa bir sürede normal günlük aktivitelerine dönebilir.
- Anestezi Seçenekleri:
- Prosedür, genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilebilir. Bu, genel anesteziye kıyasla daha düşük riskleri içerir.
- Düşük Kan Kaybı:
- TUNA’nın uygulanması sırasında genellikle düşük kan kaybı görülür. Bu, hastanın postoperatif döneminde daha hızlı toparlanmasına katkıda bulunabilir.
- Uygunluk:
- Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu, belirli prostat büyüklükleri için uygun olabilir. Orta büyüklükteki prostatlarda etkili olabilir ve hasta için uygun bir seçenek olabilir.
- Daha Az Cerrahi Komplikasyonlar:
- TUNA, daha az cerrahi komplikasyon riski taşıyabilir. Diğer cerrahi seçeneklere kıyasla idrar kaçırma, cinsel işlev bozuklukları gibi komplikasyonlar daha az görülebilir.
- Uygun Hastalar İçin Etkili:
- Belirli prostat büyüklükleri ve hastalık evreleri için uygun hastalarda TUNA etkili bir seçenek olabilir. Bu, hastanın bireysel durumuna ve sağlık geçmişine bağlı olarak değerlendirilir.
- Tekrar Gereksinimi Düşük:
- Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu uygulanan hastalarda, prosedürün tekrarlanma ihtimali düşük olabilir.
Ancak, her hasta durumu farklıdır ve tedavi seçenekleri bireysel olarak değerlendirilmelidir. Doktor, hastanın sağlık durumunu ve BPH’nin derecesini göz önünde bulundurarak en uygun tedavi yaklaşımını belirlemelidir.
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu Riskleri
Ancak her tıbbi prosedürde olduğu gibi, bu tedavi de bazı riskleri içerir, bu riskler makalede ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
- Enfeksiyon:
- Her cerrahi prosedürde olduğu gibi, TUNA da enfeksiyon riskini içerir. İdrar yolu enfeksiyonları, işlemden sonra ortaya çıkabilen yaygın bir komplikasyondur.
- Üretra Hasarı:
- İğnelerin prostat dokusunu ısıtma işlemi sırasında, üretranın (idrar kanalı) hasar görmesi riski vardır. Bu durum, idrar akışını etkileyebilir ve iyileşme sürecini uzatabilir.
- İşlem Sonrası Kanama:
- İğne ablasyonu sırasında veya sonrasında kanama meydana gelebilir. Bu durum, hastanın iyileşme sürecini etkileyebilir ve nadiren ciddi olabilir.
- İşlem Sonrası Ağrı:
- İğne ablasyonu sonrasında ağrı yaşanabilir. Bu genellikle hafif ila orta düzeyde olup, belirli bir süre içinde azalır.
- İşlem Sonrası İdrar Problemleri:
- İşlemin ardından geçici idrar retansiyonu (idrar tutma sorunu) veya idrar kaçırma gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
- Cinsel İşlev Bozuklukları:
- Nadiren de olsa, Transüretral iğne ablasyonu sonrasında cinsel işlev bozuklukları gelişebilir.
- Prostatın Tamamen Temizlenememesi:
- İğne ablasyonu, prostat dokusunun tamamen temizlenmesini garanti etmez. Bu durum, işlemin etkinliğini etkileyebilir.
- Tekrarlama İhtimali:
- BPH ile ilişkili semptomlar zamanla tekrarlayabilir ve tekrar bir tedavi gerekebilir.
- Ürin Akış Problemleri:
- İşlem sonrasında, bazen idrar akış problemleri devam edebilir veya kötüleşebilir.
Hasta ve doktor arasında sağlam bir iletişim, hastanın bu risklerin farkında olmasını ve olası komplikasyonları ele almada daha etkili bir işbirliği sağlamasını sağlar. Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, TUNA’nın potansiyel yararları ve riskleri dikkate alınmalı, ve bu yöntemin kullanılması, hastanın özel durumu göz önüne alınarak değerlendirilmelidir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu (TUNA) nedir?
TUNA, benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir prosedürdür. Prostat dokusuna ince iğneler yerleştirilerek radyofrekans dalgaları ile ısıtılması sağlanır. Bu işlem, aşırı büyümüş prostat dokusunun küçülmesini ve idrar yollarının açılmasını amaçlar.
TUNA işlemi nasıl yapılır?
TUNA, genellikle lokal veya hafif sedasyon altında gerçekleştirilir. İşlem sırasında:
- Üretradan ince bir sistoskop yerleştirilir.
- Prostatın aşırı büyümüş bölgesine küçük iğneler yerleştirilir.
- Radyofrekans dalgaları ile prostat dokusu ısıtılarak küçültülür.
- İşlem tamamlandıktan sonra idrar yolunun açılması beklenir.
TUNA işlemi ne kadar sürer?
TUNA işlemi genellikle 30-60 dakika sürer. İşlem sonrası hastalar birkaç saat içinde taburcu edilebilir.
TUNA sonrası iyileşme süreci nasıldır?
Hastaların çoğu birkaç gün içinde günlük aktivitelerine dönebilir. Ancak, tam iyileşme genellikle birkaç hafta sürebilir. İdrar yaparken yanma hissi, sık idrara çıkma ve idrar akışında değişiklikler gibi geçici yan etkiler görülebilir.
TUNA işlemi ağrılı mıdır?
Lokal anestezi veya sedasyon kullanıldığı için işlem sırasında ağrı hissedilmez. İşlem sonrası hafif ağrı veya rahatsızlık hissi olabilir, ancak bu genellikle birkaç gün içinde kaybolur.
TUNA işleminin avantajları nelerdir?
- Minimal invazivdir, cerrahi kesiye gerek yoktur.
- Hızlı bir şekilde uygulanabilir.
- Hastanede yatış süresi genellikle gerektirmez.
- İyileşme süresi açık cerrahiye kıyasla daha kısadır.
TUNA işleminin riskleri ve yan etkileri nelerdir?
Her tıbbi işlemde olduğu gibi TUNA’nın da bazı riskleri olabilir:
- İdrar yaparken yanma hissi
- Geçici idrar retansiyonu (idrar yapmada zorlanma)
- Kanama veya enfeksiyon riski
- Geçici idrar kaçırma veya mesane tahrişi
Bu yan etkiler genellikle hafiftir ve zamanla düzelir.
TUNA işlemi kimler için uygundur?
- Hafif ve orta derecede BPH semptomları olan hastalar
- Açık cerrahi veya diğer invaziv prosedürlerden kaçınmak isteyen hastalar
- İlaç tedavisinden fayda görmeyen veya ilaçların yan etkilerinden rahatsız olan hastalar
TUNA işlemi sonrasında idrar sondası takılır mı?
Evet, işlem sonrası birkaç gün boyunca idrar sondası takılması gerekebilir. Bu, idrar yolunun rahatlamasını ve iyileşme sürecinin daha konforlu olmasını sağlar.
TUNA işlemi kalıcı bir çözüm müdür?
TUNA işlemi uzun süreli rahatlama sağlayabilir, ancak her hastada etkinliği farklı olabilir. Bazı hastalarda ilerleyen yıllarda tekrar tedavi gerekebilir.
TUNA işlemi sonrası cinsel fonksiyonlar etkilenir mi?
TUNA işlemi, cinsel fonksiyonlar üzerinde minimal etkiye sahiptir. Erektil disfonksiyon riski oldukça düşüktür. Ancak, bazı hastalarda geçici olarak boşalma sorunları yaşanabilir.
TUNA işlemi sonrası hangi aktivitelerden kaçınılmalıdır?
İyileşme sürecini hızlandırmak için:
- Ağır kaldırmaktan kaçının.
- Bisiklete binme veya uzun süre oturma gibi aktiviteleri sınırlayın.
- Bol su tüketin ve mesanenizi düzenli boşaltın.
- Doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli kullanın.
TUNA işlemi sonrası herhangi bir anormal belirti fark ederseniz, doktorunuza başvurmanız önemlidir.
Sonuç
Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu tedavisi, benign prostat hiperplazisi sorunu yaşayan erkekler için etkili bir seçenek olabilir. Ancak her hasta için en uygun tedavi seçeneğini belirlemek için bir doktora danışmak önemlidir. Bu prosedürün avantajları ve riskleri hakkında bilgi sahibi olmak, hastaların bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olabilir ve BPH semptomlarının yönetilmesine katkı sağlayabilir.
Referanslar:
- Prostatın Transüretral İğne Ablasyonu, TUNA Tedavisi: 7 Aşama
- Dixon, C. M., & Woo, H. H. (2015). “Benign Prostatic Hyperplasia: Current Treatments and Future Strategies.” Asian Journal of Urology, 2(2), 86-94.
- Roehrborn, C. G. (2008). “Benign Prostatic Hyperplasia: An Overview.” Reviews in Urology, 10(Suppl 7), S3–S14.
- Lepor, H. (2004). “Pathophysiology of Benign Prostatic Hyperplasia in the Aging Male Population.” Reviews in Urology, 6(Suppl 9), S3–S12.
- Shapiro, E. (1999). “Transurethral Needle Ablation of the Prostate: Clinical Results.” Urology, 54(1), 24–30.
- Nickel, J. C. (2011). “Management of Benign Prostatic Hyperplasia: A Review.” Clinical Therapeutics, 33(9), 1362–1373.
- de la Rosette, J., & Alivizatos, G. (2000). “Transurethral Needle Ablation (TUNA) for Treatment of Benign Prostatic Hyperplasia: Clinical Outcome and Comparison with Other Techniques.” European Urology, 37(2), 169–174.
- Djavan, B., & Margreiter, M. (2004). “Contemporary Management of Benign Prostatic Hyperplasia.” European Urology, 45(4), 412–419.
- Issa, M. M. (2003). “Transurethral Needle Ablation (TUNA) of the Prostate for Treatment of Symptomatic Benign Prostatic Hyperplasia: Clinical Results.” Urology, 61(4), 702–706.
- Barry, M. J. (2001). “Evaluation and Treatment of Benign Prostatic Hyperplasia.” The Journal of the American Medical Association (JAMA), 285(8), 1306–1309.
- Roehrborn, C. G. (2005). “Medical Therapy for Symptomatic Benign Prostatic Hyperplasia: A Review.” Reviews in Urology, 7(Suppl 8), S8–S14.
- Andersson, K. E. (2011). “Mechanisms of Action of Alpha-Adrenoceptor Antagonists in the Treatment of Lower Urinary Tract Symptoms.” BJU International, 107(2), 265–276.
- Wilt, T. J., & MacDonald, R. (2003). “Medical Therapy Versus Transurethral Resection of the Prostate for Benign Prostatic Hyperplasia.” The Cochrane Database of Systematic Reviews, 2, CD003849.
- Chapple, C. R. (2004). “Alpha-Adrenoceptor Antagonists in the Treatment of Benign Prostatic Hyperplasia.” The British Journal of Urology International, 93(6), 752–756.
- Emberton, M., & Andriole, G. L. (2008). “Prostate Enlargement and Its Management in Aging Men.” The British Medical Journal (BMJ), 336(7646), 235–239.
- McConnell, J. D., & Roehrborn, C. G. (2005). “Benign Prostatic Hyperplasia: Diagnosis and Treatment.” The New England Journal of Medicine, 352(18), 1991–2003.
- Gilling, P. J., & Kennett, K. M. (2006). “Clinical Efficacy and Safety of Transurethral Needle Ablation of the Prostate.” The Journal of Urology, 175(4), 1347–1351.
- Bachmann, A., & Muir, G. H. (2012). “Surgical Management of Benign Prostatic Hyperplasia.” Current Opinion in Urology, 22(1), 35–40.
- Naslund, M. J., & Gittelman, M. (2010). “Benign Prostatic Hyperplasia: Minimal Invasive Treatments.” Urologic Clinics of North America, 37(3), 353–365
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/