Kalp Hastalıklarında Radyoloji: 4 Görüntüleme Yöntemi
Dünya genelinde kardiyovasküler hastalıklar, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. Kalp rahatsızlıkları yalnızca bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda sağlık sistemlerine büyük bir ekonomik yük getirir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl yaklaşık 17.9 milyon insan kardiyovasküler hastalıklardan hayatını kaybetmektedir ve bu, toplam ölümlerin %32’sine tekabül etmektedir. Kalp hastalıklarının erken teşhisi ve yönetimi, bu hastalıkların yol açtığı mortalite ve morbidite oranlarını düşürmek açısından kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, radyolojinin kalp hastalıklarının değerlendirilmesindeki rolü giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Kalp Hastalıklarında Radyoloji: 4 Görüntüleme Yöntemi
Geçmişte, kardiyovasküler hastalıkların teşhisi büyük ölçüde klinik muayene ve invaziv yöntemlere dayanıyordu. Ancak tıbbi görüntüleme teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, radyolojiyi kalp hastalıklarının teşhisinde vazgeçilmez bir araç haline getirmiştir. Günümüzde bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), ekokardiyografi ve nükleer tıp teknikleri gibi ileri görüntüleme yöntemleri, kalbin anatomik ve fizyolojik durumunu detaylı bir şekilde inceleyebilme imkanı sunmaktadır. Bu teknikler, minimal invaziv ve ağrısız yöntemlerle, hastalığın erken aşamada saptanmasını mümkün kılmaktadır.
Radyolojik görüntüleme, sadece kalp hastalıklarının teşhisinde değil, aynı zamanda tedavi sürecinin yönetiminde de kritik bir rol oynar. Örneğin, koroner arter hastalığı gibi yaygın rahatsızlıkların tespiti için kullanılan koroner BT anjiyografi, damar tıkanıklıklarının hem yerini hem de şiddetini detaylı bir şekilde gösterebilir. Kalp kapak hastalıklarının değerlendirilmesinde kullanılan kardiyak MR, doku karakterizasyonu gibi benzersiz bilgiler sağlayarak cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulup duyulmadığını belirlemede önemli bir rehberdir. Ayrıca, radyoloji yardımıyla yapılan girişimsel işlemler (örneğin, stent yerleştirme veya kalp biyopsisi) hem hastalığın tedavisinde hem de komplikasyonların izlenmesinde etkili bir yol sunmaktadır.
Bu makale, radyolojinin kalp hastalıkları alanındaki önemini vurgulamayı ve kullanılan modern görüntüleme tekniklerinin etkinliğini tartışmayı amaçlamaktadır. Öncelikle kardiyovasküler hastalıkların yaygınlığı ve önemi ele alınacak, ardından farklı radyolojik yöntemlerin teknik detayları ve klinik uygulamaları açıklanacaktır. Son olarak, bu teknolojilerin mevcut ve gelecekteki potansiyel kullanım alanları ile sınırlılıklarına değinilecektir. Böylece okuyucular, kalp hastalıklarında radyolojinin tanıdan tedaviye uzanan geniş rolünü kapsamlı bir şekilde anlama fırsatı bulacaklardır.
Kalp Hastalıklarında Radyolojik Görüntüleme Yöntemleri
A) Ekokardiyografi
Ekokardiyografi (EKO), kalp hastalıklarının tanısında en sık kullanılan, güvenilir ve invaziv olmayan görüntüleme yöntemlerinden biridir. Ultrason dalgalarını kullanarak kalbin yapısını, fonksiyonlarını ve dinamiklerini detaylı bir şekilde değerlendirir. Bu yöntem, özellikle kardiyak anatomi ve fizyolojinin görüntülenmesinde önemli bir role sahiptir.
1. Türleri ve Kullanım Alanları:
- Transtorasik Ekokardiyografi (TTE): Göğüs duvarından uygulanır ve çoğu hasta için ilk tercih edilen yöntemdir. Kalp boşluklarının boyutları, duvar kalınlıkları ve kalp kapakçıklarının durumu hakkında bilgi verir.
- Transözofageal Ekokardiyografi (TEE): Yemek borusuna yerleştirilen bir prob yardımıyla gerçekleştirilir. Özellikle endokardit, protez kapak sorunları ve atriyal trombüs gibi durumların tanısında yüksek doğruluk sağlar.
- Stres Ekokardiyografi: Fiziksel egzersiz veya farmakolojik ajanlar kullanılarak yapılır. Miyokard iskemisinin saptanmasında kullanılır.
- 3D Ekokardiyografi: Kalbin üç boyutlu görüntülerini elde ederek cerrahi planlamayı destekler ve kapak hastalıklarının detaylı analizine olanak tanır.
2. Tanıdaki Rolü:
Ekokardiyografi, bir dizi kardiyak durumun değerlendirilmesinde kritik rol oynar:
- Kalp Kapak Hastalıkları: Kapakçıklardaki daralma (stenoz) veya yetersizlik (regürjitasyon) gibi durumların tespiti.
- Kardiyomiyopati: Kalp kası hastalıklarının değerlendirilmesi ve sınıflandırılması.
- Perikardiyal Hastalıklar: Perikardiyal sıvı birikimi ve tamponad gibi durumların görüntülenmesi.
- Doğumsal Kalp Hastalıkları: Yapısal anomalilerin belirlenmesi.
- Kalp İçi Trombüs ve Tümörler: Özellikle atriyal ve ventriküler bölgelerdeki kitlelerin saptanması.
3. Avantajları:
Ekokardiyografi, hızlı uygulanabilirliği, düşük maliyeti ve radyasyon içermemesi nedeniyle hem tanısal hem de takip amaçlı kullanılabilir. Aynı zamanda yatak başında yapılabilir olması acil durumlarda hızlı müdahaleye olanak tanır.
4. Sınırlamaları:
Akustik pencerenin yetersiz olduğu durumlarda (örneğin obezite veya pulmoner hastalık) görüntü kalitesi düşebilir. Bu gibi durumlarda TEE veya ileri görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir.
Ekokardiyografi, kardiyoloji pratiğinde olmazsa olmaz bir araç olarak, hem klinik tanı sürecine hem de hastalıkların tedavi yönetimine doğrudan katkı sağlar.
B) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), kalp hastalıklarının tanı ve takibinde yüksek çözünürlüklü anatomik ve fonksiyonel bilgiler sağlayan ileri bir görüntüleme yöntemidir. Radyo dalgaları ve güçlü manyetik alanlar kullanılarak çalışır ve iyonlaştırıcı radyasyon içermez, bu nedenle hasta güvenliği açısından oldukça avantajlıdır.
1. Kalp Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi
MRG, kalbin kasılma ve gevşeme hareketlerini hassasiyetle değerlendirebilir. Sol ve sağ ventrikül fonksiyonları, ejeksiyon fraksiyonu ve ventriküler hacimler detaylı bir şekilde ölçülebilir. Bu, kalp yetersizliği, kardiyomiyopati veya kardiyak rejenerasyon tedavilerinin etkilerini izlemek için kritik bir öneme sahiptir.
2. Doku Karakterizasyonu
MRG, farklı dokuların özelliklerini yansıtabilen benzersiz sekanslara sahiptir:
- Late Gadolinyum İyileştirme (LGE): Myokard infarktüsü, fibrozis veya yara dokusunu tespit etmek için kullanılır.
- T1 ve T2 Haritalama: İnflamasyon, ödem ve miyokardiyal infiltrasyon gibi durumların erken teşhisine olanak tanır.
- T2-Sekansları:* Demir birikimini gösterebilir ve talasemi gibi hastalıkların değerlendirilmesinde rol oynar.
3. Kan Akımı ve Vasküler Yapıların Görselleştirilmesi
MR anjiyografi (MRA) ile koroner arterler ve diğer büyük damarlar detaylı bir şekilde görüntülenebilir. Kontrast maddeye gerek duyulmadan akış dinamiklerini değerlendiren faz kontrast MRG, valvüler regürjitasyon ve stenozların şiddetini ölçmek için kullanılabilir.
4. Doğuştan Kalp Hastalıkları
Konjenital kalp hastalıklarının tanısında MRG, hem anatomik hem de hemodinamik anormalliklerin belirlenmesinde oldukça değerlidir. Cerrahi planlama ve postoperatif takipte de kritik bilgiler sunar.
5. Perikard Hastalıkları
MRG, perikardiyal kalınlaşma, sıvı birikimi ve konstriktif perikardit gibi durumların detaylı değerlendirilmesinde kullanılır. Ayrıca, perikard ile miyokard arasındaki dinamik ilişkiler de görüntülenebilir.
6. Avantajlar ve Sınırlamalar
Avantajlar:
- Yüksek çözünürlüklü ve üç boyutlu görüntüleme.
- Radyasyona maruz kalma riski yok.
- Geniş bir klinik spektrumda kullanılabilir.
Sınırlamalar:
- Yüksek maliyet ve sınırlı cihaz erişimi.
- Metal implantlar veya klostrofobisi olan hastalarda kullanım zorlukları.
- Uzun çekim süreleri bazı acil durumlar için dezavantaj oluşturabilir.
MRG, kalp hastalıklarının tanısında vazgeçilmez bir araç olarak, hem detaylı anatomik analizler hem de hastalık seyrini izlemek için klinik değeri yüksek bir görüntüleme yöntemidir. Gelişen teknoloji ile kullanım alanları daha da genişleyecektir.
C) Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Bilgisayarlı Tomografi (BT), kalp hastalıklarının tanı ve değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılan, hızlı ve etkili bir görüntüleme yöntemidir. X-ışınları kullanılarak vücudun kesitsel görüntülerini oluşturur ve bu sayede anatomik detaylar yüksek çözünürlükle incelenebilir.
Koroner Arter Hastalıkları
BT’nin en yaygın kullanıldığı alanlardan biri, koroner arter hastalıklarının tespiti ve değerlendirilmesidir. Koroner BT anjiyografi, non-invaziv bir yöntem olarak, koroner arterlerin anatomik yapısını, darlık veya tıkanıklık gibi patolojileri tespit etmekte oldukça değerlidir. Bu yöntem, geleneksel invaziv anjiyografi yöntemine alternatif olarak kullanılabilir ve özellikle düşük-orta riskli hastalarda tercih edilir.
Kardiyak Kalsifikasyonların Ölçümü
Koroner arterlerdeki kalsiyum birikimlerinin değerlendirilmesi için kalsiyum skorlaması yapılır. Bu yöntem, aterosklerotik plak yükünü belirlemede ve gelecekteki kardiyovasküler olay riskini öngörmede önemlidir. Kalsiyum skorlaması, asemptomatik hastalarda kardiyovasküler risk belirlemesi için hızlı ve güvenilir bir araçtır.
Kalp ve Büyük Damar Anatomisinin İncelenmesi
BT, doğumsal kalp anomalilerinin, aort hastalıklarının (örneğin, diseksiyon veya anevrizma) ve pulmoner emboli gibi acil durumların teşhisinde de kullanılır. Kardiyak BT, kalbin anatomik yapısını üç boyutlu olarak ortaya koyabilir ve cerrahi ya da girişimsel prosedürler öncesinde ayrıntılı bir yol haritası sunar.
İşlevsel Değerlendirme
Gelişen teknolojilerle, BT’nin işlevsel değerlendirmelerde de rolü artmaktadır. Myokardiyal perfüzyon BT ve fonksiyonel FFR (Fraksiyonel Akım Rezervi) hesaplamaları, koroner lezyonların hemodinamik etkilerini değerlendirmede kullanılan yeni yöntemlerdir.
Avantajlar ve Sınırlamalar
BT’nin başlıca avantajları arasında kısa çekim süresi, non-invaziv olması ve yüksek uzaysal çözünürlük yer alır. Bununla birlikte, X-ışınına maruziyet ve kontrast maddeye bağlı yan etkiler gibi sınırlamaları da bulunmaktadır. Teknolojik gelişmelerle birlikte, düşük doz protokolleri ve kontrast madde kullanımını azaltan yöntemler yaygınlaşmaktadır.
Klinik Kullanım Alanları
- Akut göğüs ağrısı: Acil serviste hızlı tanı koyma amacıyla BT kullanımı artmaktadır.
- Kalp tümörleri ve kitleler: BT, kardiyak kitlelerin yapısını, yerleşimini ve çevre yapılarla ilişkisini değerlendirmek için kullanılır.
- Transkateter tedaviler: TAVI (Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu) gibi prosedürler öncesinde anatominin detaylı değerlendirilmesi amacıyla BT’den faydalanılır.
Bilgisayarlı Tomografi, kalp hastalıklarının tanı ve yönetiminde kritik bir rol oynar. Non-invaziv bir yöntem olması, geniş bir kullanım yelpazesi sunması ve hastalara yönelik risklerin zamanla azalması, BT’nin klinik önemini artırmaktadır.
D) Koroner Anjiyografi
Koroner anjiyografi, kalp hastalıklarının tanı ve tedavisinde altın standart olarak kabul edilen, invaziv bir görüntüleme yöntemidir. Koroner arterlerin anatomik yapısını, darlıklarını ve tıkanıklıklarını değerlendirmek amacıyla kullanılır. Bu prosedür, özellikle koroner arter hastalığı şüphesi olan hastalarda uygulanır ve tedavi planlamasında hayati bir rol oynar.
Prosedürün Uygulama Süreci
Koroner anjiyografi, genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilen bir işlemdir. Femoral, radial veya daha nadiren brakiyal arter yoluyla kateter yerleştirilir. Kateter, kılavuz tel yardımıyla koroner arterlere yönlendirilir ve kontrast madde enjekte edilerek X-ışını floroskopisi eşliğinde görüntüleme yapılır. İşlem sırasında damar darlıklarının yeri, derecesi ve karakteri hakkında detaylı bilgiler elde edilir.
Kullanım Alanları
Koroner anjiyografi, aşağıdaki durumların tanı ve tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır:
- Akut Koroner Sendromlar: Miyokard enfarktüsü veya kararsız angina pektoris şüphesi olan hastalarda damar tıkanıklıklarının yerini ve ciddiyetini belirlemek için kullanılır.
- Kronik Stabil Angina: Göğüs ağrısı semptomlarının nedenlerini açıklığa kavuşturmak ve tedavi seçeneklerini değerlendirmek amacıyla uygulanır.
- Cerrahi Planlama: Koroner bypass ameliyatı öncesinde detaylı anatomi değerlendirmesi için gereklidir.
- Stentleme ve Balon Anjiyoplasti: Tanı sırasında tespit edilen darlıkların tedavisi için aynı seansta girişimsel işlemler yapılabilir.
Avantajları ve Riskleri
Koroner anjiyografi, hızlı ve yüksek çözünürlükte görüntüler sağlaması nedeniyle üstün bir tanı yöntemidir. Ancak invaziv bir prosedür olması nedeniyle bazı riskler taşır. En sık görülen komplikasyonlar arasında kontrast maddeye bağlı alerjik reaksiyonlar, vasküler hasarlar, kanama ve nadiren miyokard enfarktüsü gibi ciddi durumlar yer alır. Bu riskler, uygun hasta seçimi ve deneyimli ekipler tarafından en aza indirilebilir.
Alternatif Yöntemler
Koroner anjiyografinin invaziv bir yöntem olması, bazı durumlarda alternatif non-invaziv tekniklerin tercih edilmesine neden olabilir. Bunlar arasında koroner BT anjiyografi, MRG ile görüntüleme ve stres testleri yer alır. Ancak, bu yöntemler koroner anjiyografinin sağladığı anatomik detaylılık düzeyine ulaşamaz.
Sonuç olarak, koroner anjiyografi, kardiyovasküler hastalıkların teşhis ve yönetiminde önemli bir yere sahiptir. Gelişen teknolojilerle birlikte bu yöntemin güvenliği ve etkinliği daha da artırılmaktadır.
Kalp Hastalıklarında Radyolojik Görüntülemenin Önemi
Radyolojik görüntüleme, kalp hastalıklarının tanısı, tedavi planlaması ve takip süreçlerinde hayati bir öneme sahiptir. Bu tekniklerin kullanımı, yalnızca hastalığın teşhis edilmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda hastalığın ilerlemesi, tedaviye yanıt ve komplikasyon risklerinin de doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar. Kalp hastalıklarının geniş bir yelpazede yer alması, her bir hastalığın farklı tanı yöntemlerini gerektirmesi anlamına gelir ve bu noktada radyolojik görüntüleme yöntemleri devreye girer.
1. Erken Tanı ve Hastalık Yönetimi
Kalp hastalıkları genellikle sessiz bir şekilde ilerleyebilir ve semptomlar ortaya çıktığında hastalık ileri evrede olabilir. Bu nedenle, hastalığın erken evrede tespit edilmesi tedavi başarısı açısından büyük önem taşır. Radyolojik görüntüleme, hastalığın erken belirtilerini yakalamada kritik bir rol oynar. Örneğin, koroner arter hastalığı (KAH) gibi yaygın kalp hastalıkları, genellikle asemptomatik dönemde tanı konulursa tedavi seçenekleri genişler ve hastalığın prognozu iyileşir. Koroner BT anjiyografi, bu tür hastalıklarda erken tanı konulmasına olanak tanır.
2. Tedavi Planlamasında Radyolojinin Rolü
Radyolojik görüntüleme, yalnızca tanı koymakla kalmaz, aynı zamanda tedavi planlamasında da önemli bir rol oynar. Kalp hastalıklarında, hangi tedavi yönteminin uygulanacağına karar vermek için hastalığın ciddiyeti, yaygınlığı ve hastanın genel durumu dikkate alınır. Örneğin, ciddi koroner arter darlıklarının saptanması durumunda, invaziv bir müdahale olan stent yerleştirme veya baypas cerrahisi gerekebilir. Bu tür durumlarda koroner anjiyografi, doğru tedavi planlaması için vazgeçilmez bir araçtır. Benzer şekilde, kalp kapak hastalıklarında, kapakların yapısal bozukluklarının detaylı bir şekilde değerlendirilmesi, hangi cerrahi müdahalenin yapılacağını belirlemede önemlidir. MRG ve ekokardiyografi, bu tür değerlendirmelerde sıklıkla kullanılmaktadır.
3. Tedaviye Yanıt ve Hastalık Seyrinin İzlenmesi
Tedaviye yanıtın izlenmesi, kalp hastalıklarının yönetiminde kritik bir bileşendir. Tedavi süreci boyunca hastalığın ilerleyip ilerlemediğini veya iyileşme sürecinde olup olmadığını belirlemek, tedavi stratejilerinin güncellenmesine olanak tanır. Radyolojik görüntüleme teknikleri, tedaviye yanıtı değerlendirmenin yanı sıra, tedavinin yan etkilerini ve komplikasyonlarını da tespit etmek için kullanılır. Örneğin, kardiyak MRG, miyokard infarktüsü sonrası iyileşme sürecinde kalp kasındaki fibrozis miktarını değerlendirerek, tedavinin etkinliğini ölçer. Bu, hastanın ilerleyen dönemlerde yeniden kalp krizi geçirme riskini öngörmede yardımcı olabilir.
4. Komplikasyonların Erken Tespiti
Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan bazı yöntemler, beraberinde çeşitli komplikasyon risklerini de getirebilir. Örneğin, koroner anjiyografi sırasında damarların zedelenmesi veya stent yerleştirme sonrası tekrar daralma gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonların erken tespiti, hastanın prognozu açısından oldukça önemlidir. Radyolojik görüntüleme, bu tür komplikasyonların tespitinde kritik rol oynar. Koroner BT anjiyografi ve MRG, stent yerleştirildikten sonra damarların açık olup olmadığını kontrol etmek ve tekrar daralma olup olmadığını tespit etmek için kullanılabilir.
5. Proaktif Hasta Yönetimi ve Önleme Stratejileri
Radyolojik görüntüleme, sadece mevcut hastalıkların tanı ve tedavisinde değil, aynı zamanda risk altındaki hastaların erken tespiti ve proaktif yönetiminde de önemli bir rol oynar. Örneğin, genetik yatkınlığı olan veya yüksek risk faktörlerine sahip bireylerde, koroner arterlerdeki kalsiyum skorunun belirlenmesi için BT taramaları yapılabilir. Bu tür taramalar, henüz semptomlar ortaya çıkmadan önce hastalığın önlenmesi için yaşam tarzı değişiklikleri veya medikal tedavi gerekip gerekmediğine karar verilmesine yardımcı olur. Böylece, hastalığın gelişimi önlenebilir veya geciktirilebilir.
6. Hastalıkların Detaylı İncelenmesi ve Araştırma Potansiyeli
Radyolojik görüntüleme, sadece klinik pratiğin bir parçası olarak değil, aynı zamanda kardiyovasküler hastalıkların patofizyolojisini anlamada ve yeni tedavi stratejilerinin geliştirilmesinde de kullanılır. Özellikle MRG gibi ileri görüntüleme teknikleri, kalp hastalıklarının altında yatan mekanizmaların daha iyi anlaşılmasına olanak tanır. Bu, hem bireysel hasta yönetiminde hem de daha geniş çaplı klinik araştırmalarda yeni bakış açıları kazandırabilir.
Referanslar:
- Kalp Hastalıklarında Radyoloji: 4 Görüntüleme Yöntemi
- Libby P, Ridker PM, Maseri A. Inflammation and atherosclerosis. Circulation. 2002;105(9):1135-1143.
- Lloyd-Jones DM, Braun LT, Ndumele CE, et al. Assessment of cardiovascular risk. Circulation. 2019;139(25):e596-e646.
- Budoff MJ, Shaw LJ, Liu ST, et al. Long-term prognosis associated with coronary calcification. J Am Coll Cardiol. 2007;49(18):1860-1870.
- Greenland P, Bonow RO, Brundage BH, et al. ACCF/AHA 2007 clinical expert consensus document on coronary artery calcium scoring. J Am Coll Cardiol. 2007;49(3):378-402.
- Lawler PR, Bhatt DL, Godoy LC, et al. Targeting cardiovascular inflammation: next steps in clinical translation. Eur Heart J. 2021;42(2):113-131.
- Matsumura JS, Yano O, Sugimoto T, et al. Emerging role of cardiac MRI in ischemic heart disease. J Magn Reson Imaging. 2020;51(3):784-797.
- Mehra MR, Desai SS, Kuy S, et al. Cardiovascular disease, drug therapy, and mortality in COVID-19. N Engl J Med. 2020;382(25):e102.
- Friedrich MG, Sechtem U, Schulz-Menger J, et al. Cardiovascular magnetic resonance in myocarditis. J Am Coll Cardiol. 2009;53(17):1475-1487.
- Neumann FJ, Sousa-Uva M, Ahlsson A, et al. 2018 ESC/EACTS guidelines on myocardial revascularization. Eur Heart J. 2019;40(2):87-165.
- McClelland RL, Jorgensen NW, Budoff M, et al. 10-year coronary heart disease risk prediction using coronary artery calcium scoring. J Am Coll Cardiol. 2015;66(15):1643-1653.
- Nance JW, Schlett CL, Schoepf UJ, et al. Incidental coronary artery calcifications identified on routine chest CT imaging: clinical implications. Eur Radiol. 2012;22(12):2495-2501.
- Pontone G, Andreini D, Bartorelli AL, et al. Multidetector computed tomography in coronary artery disease: state of the art. World J Radiol. 2014;6(6):481-491.
- Hoffman U, Truong QA, Schoenfeld DA, et al. Coronary CT angiography versus standard evaluation in acute chest pain. N Engl J Med. 2012;367(4):299-308.
- Taylor AJ, Cerqueira M, Hodgson JM, et al. ACCF/SCCT/ACR/AHA/ASE/ASNC/NASCI/SCAI/SCMR 2010 appropriate use criteria for cardiac computed tomography. J Am Coll Cardiol. 2010;56(22):1864-1894.
- Baggiano A, Muscogiuri G, Pontone G. The role of computed tomography angiography in the diagnosis of coronary artery disease. Curr Cardiol Rep. 2020;22(12):165.
- Nieman K, Cademartiri F, Lemos PA, et al. Reliable noninvasive coronary angiography with fast submillimeter multislice spiral computed tomography. Circulation. 2002;106(16):2051-2054.
- Yancy CW, Jessup M, Bozkurt B, et al. 2013 ACCF/AHA guideline for the management of heart failure. Circulation. 2013;128(16):e240-e327.
- Camici PG, Crea F. Coronary microvascular dysfunction. N Engl J Med. 2007;356(8):830-840.
- Hachamovitch R, Hayes SW, Friedman JD, et al. Comparison of the short-term survival benefit associated with revascularization compared with medical therapy in patients with no prior coronary artery disease undergoing stress myocardial perfusion single-photon emission computed tomography. Circulation. 2003;107(23):2900-2907.
- Knuuti J, Wijns W, Saraste A, et al. 2019 ESC guidelines for the diagnosis and management of chronic coronary syndromes. Eur Heart J. 2020;41(3):407-477.
- Schulz-Menger J, Bluemke DA, Bremerich J, et al. Standardized image interpretation and post-processing in cardiovascular magnetic resonance. J Cardiovasc Magn Reson. 2013;15:35.
- Narula J, Nakano M, Kolodgie FD, et al. Histopathologic characteristics of atherosclerotic plaques. J Am Coll Cardiol. 2013;61(10):1041-1047.
- Schelbert EB, Hsu LY, Anderson SA, et al. Late gadolinium enhancement cardiac magnetic resonance identifies postinfarction myocardial scarring in the absence of elevated cardiac enzymes. J Am Coll Cardiol. 2008;51(8):903-910.
- Ahmed A, Rich MW, Love TE, et al. Digoxin and reduction in mortality and hospitalization in heart failure: a comprehensive post hoc analysis of the DIG trial. Eur Heart J. 2006;27(2):178-186.
- Hansson GK. Inflammation, atherosclerosis, and coronary artery disease. N Engl J Med. 2005;352(16):1685-1695.
- Toth PP, Banach M. Statins: then and now. Am J Med. 2019;132(4):463-472.
- Bluemke DA, Kronmal RA, Lima JA, et al. The relationship of left ventricular mass and geometry to incident cardiovascular events. J Am Coll Cardiol. 2008;52(25):2148-2155.
- Fayad ZA, Fuster V. Clinical imaging of the high-risk or vulnerable atherosclerotic plaque. Circ Res. 2001;89(4):305-316.
- Kalogeropoulos AP, Georgiopoulou VV, Butler J. Cardiovascular imaging in heart failure. J Am Coll Cardiol. 2012;60(25):2544-2556.
- Brinjikji W, Huston J, Rabinstein AA, et al. Contemporary carotid imaging: from degree of stenosis to plaque vulnerability. J Neurosurg. 2016;124(1):27-42.
- Williams MC, Hunter A, Shah ASV, et al. Imaging inflammation in carotid atherosclerosis with FDG PET/CT: relationship to serum inflammatory biomarkers. JACC Cardiovasc Imaging. 2017;10(2):143-153.
- Patel MR, Peterson ED, Dai D, et al. Low diagnostic yield of elective coronary angiography. N Engl J Med. 2010;362(10):886-895.
- Arbab-Zadeh A, Fuster V. From detecting the vulnerable plaque to managing the vulnerable patient. J Am Coll Cardiol. 2015;65(8):846-855.
- Di Carli MF, Janisse J, Grunberger G, et al. Role of positron emission tomography in diabetes management. Circulation. 2002;105(7):658-664.
- Nicholls SJ, Hazen SL. Myeloperoxidase and cardiovascular disease. Arterioscler Thromb Vasc Biol. 2005;25(6):1102-1111.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/