Ses Kısıklığının 9 Nedeni Ve Tedavisi

100 / 100

Ses kısıklığı, sesin normalden daha kısık, çatlak, zayıf ya da titrek çıkması durumunu ifade eder. Bu durum genellikle ses tellerinin etkilenmesi sonucu ortaya çıkar ve çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Günlük yaşamda pek çok insan zaman zaman ses kısıklıkları ile karşılaşır, ancak bu durum bazen ciddi sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir. Bir enfeksiyonun sonucu olabileceği gibi, uzun süreli bağırma, sigara kullanımı, alerjiler veya mide asidi reflüsü gibi nedenlerle de ortaya çıkabilir.

Ses Kısıklığının 9 Nedeni Ve Tedavisi

Ses kısıklıkları, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir, özellikle de konuşma gerektiren mesleklerde çalışanlar için büyük bir sorun teşkil eder. Bu makalede, ses kısıklığının nedenleri, belirtileri, teşhisi ve tedavi yöntemleri ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır. Ses sağlığının korunması ve ses kısıklığının önlenmesi için alınabilecek önlemler de ayrıca tartışılacaktır. Bu rehber, hem genel sağlık bilgisi edinmek isteyen bireyler için hem de bu konuda daha derinlemesine bilgi arayan profesyoneller için faydalı olacaktır.

Ses kısıklıkları, çoğu zaman geçici bir rahatsızlık olarak görülse de, uzun süreli ya da tekrarlayan ses problemleri ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Bu nedenle yaşandığında, bu durumun nedenini anlamak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşır. Yazının devamında ses kısıklığının farklı nedenlerini ve bu durumla başa çıkma yollarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Ses Kısıklığının 9 Nedeni Ve Tedavisi

Ses Kısıklığı Nedenleri Nelerdir?

Ses kısıklığının birçok farklı nedeni olabilir ve bu nedenler, ses tellerinde iltihaplanma, tahriş veya hasar gibi durumlarla ilişkilidir. Her biri ses kısıklıklarının altında yatan farklı mekanizmalarla ilişkilendirilebilecek bu nedenler, genellikle tıbbi müdahale gerektiren durumları da içerir.

1. Laringit

Laringit, ses tellerinde meydana gelen iltihaplanma durumudur. Bu iltihaplanma, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları, soğuk algınlığı, grip veya virüsler nedeniyle oluşur. Ses telleri şişer ve iltihaplanır, bu da sesin kısılmasına neden olur. Laringit, akut veya kronik olabilir.

  • Akut Laringit: Genellikle bir enfeksiyon veya aşırı ses kullanımı sonucunda gelişir ve birkaç gün veya hafta sürebilir. Kuru hava, sigara dumanı veya kimyasal tahriş edici maddelere maruz kalma da akut laringiti tetikleyebilir.
  • Kronik Laringit: Uzun süre devam eden ses kısıklığına yol açan bu durum, sürekli tahriş edici maddelere (örneğin, sigara dumanı, alkol, asit reflüsü) maruz kalma veya sürekli ses kullanımı gibi faktörlerle ilişkilidir.

2. Sesin Aşırı Kullanımı

Sesin uzun süre yüksek tonda kullanılması, bağırma, şarkı söyleme veya uzun süreli konuşmalar, ses tellerinde aşırı yüklenmeye ve zamanla yıpranmaya neden olabilir. Bu durum genellikle geçici ses kısıklığı ile sonuçlanır, ancak kronik ses aşımı, ses tellerinde nodül veya polip gibi kalıcı hasarlara yol açabilir.

  • Profesyonel Ses Kullanıcıları: Öğretmenler, şarkıcılar, aktörler veya çağrı merkezi çalışanları gibi sürekli olarak sesini kullanmak zorunda olan meslek grupları, ses tellerinin aşırı kullanımı nedeniyle ses kısıklığı riski altındadır. Ses hijyenine dikkat etmeyen bu kişilerde ses kısıklıkları kronikleşebilir.

3. Mide Asidi Reflüsü (Gastroözofageal Reflü Hastalığı – GERD)

Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), mide asidinin yemek borusuna ve boğaza kadar geri kaçması durumudur. Bu asit, ses tellerine ulaştığında tahrişe ve iltihaplanmaya yol açar, bu da ses kısıklığına neden olabilir. Reflü, genellikle yemek sonrası ve gece boyunca daha belirgin hale gelir ve bu durum, sabahları ses kısıklıkları yaşayan kişilerde sıkça görülür.

  • Laringofaringeal Reflü (LFR): GERD’nin bir alt türü olan LFR, asidin doğrudan gırtlağa kadar yükselmesiyle ortaya çıkar ve bu durum ses tellerini doğrudan etkiler. Bu durum, çoğu zaman tipik reflü semptomları (mide yanması gibi) olmadan da gelişebilir, bu da teşhisi zorlaştırır.

4. Sigara ve Alkol Kullanımı

Sigara dumanı ve alkol, ses tellerini tahriş eden iki yaygın faktördür. Sigara içmek, yalnızca ses tellerinde değil, tüm solunum yollarında da tahrişe ve inflamasyona neden olur. Uzun yıllar boyunca sigara içen bireylerde ses tellerinde kalıcı hasar gelişebilir ve bu da kronik ses kısıklığına yol açabilir.

  • Tütün Ürünleri: Sigara dumanında bulunan kimyasallar, ses tellerinin nemini azaltarak kuruluğa ve tahrişe neden olur. Sigara içenlerde sıkça görülen ses kısıklıkları, çoğunlukla bu tahrişin bir sonucudur.
  • Alkol: Alkol, ses tellerini kurutabilir ve bu da sesin kısılmasına yol açabilir. Ayrıca, alkol tüketimi reflü semptomlarını artırarak ses tellerine dolaylı yoldan zarar verebilir.

5. Alerjiler

Alerjik reaksiyonlar, boğazda tahrişe ve şişmeye neden olabilir, bu da ses kısıklığına yol açabilir. Polen, toz, hayvan tüyü veya küf gibi alerjenlere maruz kalmak, özellikle mevsimsel alerjiler sırasında, ses tellerini etkileyebilir. Alerjik reaksiyonlar sırasında boğazda histamin salgılanması, şişmeye ve tahrişe neden olur.

  • Postnazal Akıntı: Alerjiler, burun akıntısının boğaza akmasına (postnazal akıntı) yol açarak ses tellerini tahriş edebilir. Bu durum, sürekli boğaz temizleme ihtiyacı ve öksürük ile birlikte ses kısıklıklarına yol açabilir.
  • Antihistaminikler: Alerji tedavisinde kullanılan bazı antihistaminik ilaçlar, boğazı kurutarak ses tellerine zarar verebilir. Bu ilaçların yan etkileri arasında boğaz kuruluğu ve ses kısıklığı yer alır.

6. Ses Teli Nodülleri, Polipleri ve Diğer Yapısal Anormallikler

Ses tellerinde oluşan nodüller, polipler ve kistler gibi yapısal anormallikler, sesin düzgün çıkmasını engelleyebilir ve kısılmasına neden olabilir. Bu tür anormallikler genellikle sesin aşırı kullanımı veya tahrişi sonucu ortaya çıkar ve profesyonel ses kullanıcılarında yaygındır.

  • Ses Teli Nodülleri: Nodüller, ses tellerinde kalıcı olarak oluşan küçük, sert yumrulardır. Bu yumrular, genellikle uzun süreli ses kullanımı sonucu gelişir ve sesin kaba, kısık ve titrek çıkmasına neden olur.
  • Ses Teli Polipleri: Polipler, ses telleri üzerinde gelişen yumuşak, genellikle sıvı dolu büyümelerdir. Polipler, sigara içme, alkol tüketimi veya akut ses travması (ani bağırma gibi) nedeniyle oluşabilir.
  • Reinke Ödemi: Sigara içen kadınlarda yaygın olarak görülen bu durum, ses tellerinde sıvı birikimi ile karakterizedir. Reinke ödemi, sesin kalınlaşmasına ve kısılmasına neden olabilir.

7. Nörolojik Bozukluklar

Bazı nörolojik bozukluklar da ses kısıklığına neden olabilir. Parkinson hastalığı, myasthenia gravis veya multiple skleroz gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklar, ses tellerini kontrol eden sinirlerde sorunlara yol açabilir.

  • Vokal Kord Paralizi: Vokal kordların (ses tellerinin) bir veya her ikisinin felç olması, sesin kısılmasına veya tamamen kaybolmasına neden olabilir. Bu durum, sinir hasarına, cerrahi komplikasyonlara veya nörolojik bozukluklara bağlı olarak gelişebilir.
  • Spazmodik Disfoni: Bu nörolojik bozukluk, ses tellerinin istemsiz kasılmalarına neden olarak sesin kısılmasına ve titrek çıkmasına yol açar. Spazmodik disfoni, genellikle stres veya konuşma sırasında daha belirgin hale gelir.

8. Tiroid Problemleri

Tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidizm) ses kısıklığına neden olabilir. Tiroid bezinin normalden az hormon üretmesi, vücudun genel metabolizmasını yavaşlatır ve bu durum ses tellerinin işlevini de etkileyebilir. Hipotiroidizmde, ses telleri şişebilir ve bu da sesin kalın ve kısık çıkmasına neden olabilir.

  • Tiroid Cerrahisi: Tiroid bezinin cerrahi olarak çıkarılması veya tiroid cerrahisi sırasında ses tellerini kontrol eden sinirlerin hasar görmesi, kalıcı ses kısıklığına yol açabilir.

9. Psikojenik Faktörler

Bazı durumlarda, ses kısıklığı psikojenik faktörlere, yani psikolojik duruma bağlı olarak ortaya çıkabilir. Stres, anksiyete veya depresyon gibi duygusal durumlar, ses tellerinin kasılmasına ve ses kısıklıklarına neden olabilir. Bu tür ses kısıklığı genellikle fiziksel bir neden olmaksızın gelişir ve duygusal durumun düzelmesiyle birlikte geçebilir.

  • Fonksiyonel Disfoni: Bu durum, fiziksel bir neden olmaksızın, genellikle stres veya psikolojik baskılar nedeniyle gelişen ses bozukluğunu ifade eder. Ses terapisi ve psikolojik destek, bu tür ses kısıklığı için etkili tedavi yöntemleri olabilir.

10. Kanser

Ses kısıklığı bazen gırtlak veya ses telleri kanserinin bir belirtisi olabilir. Ses kısıklıkları birkaç haftadan uzun süredir devam ediyorsa ve başka belirgin bir neden yoksa, kanser olasılığı değerlendirilmelidir. Gırtlak kanseri, sigara ve alkol kullanımının yanı sıra HPV enfeksiyonu ile de ilişkilidir.

  • Erken Teşhis: Ses kısıklığı, gırtlak kanserinin en erken belirtilerinden biri olabilir. Erken teşhis, tedavinin başarısı açısından kritik öneme sahiptir. Eğer ses kısıklığı sürekli hale gelmişse, bir uzman tarafından değerlendirilmesi önerilir.

Bu nedenlerin her biri, ses telleri üzerindeki farklı etkiler nedeniyle ses kısıklıklarına yol açabilir. Ses kısıklığı yaşayan bireylerin, özellikle de bu durumun uzun sürdüğü veya şiddetli semptomlarla birlikte görüldüğü durumlarda, bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir. Tedavi, genellikle altta yatan nedenin belirlenmesine ve buna göre uygun tedavi yöntemlerinin uygulanmasına dayanır.

Ses Kısıklığının 9 Nedeni Ve Tedavisi

Ses Kısıklığının Belirtileri Nelerdir?

Ses kısıklığı, temel olarak sesin değişmesi ile karakterizedir.

Ancak, ses kısıklıklarının altında yatan nedene bağlı olarak, başka belirtiler de ortaya çıkabilir:

  1. Sesin Zayıflaması: Sesin eskisi kadar güçlü çıkmaması, normalden daha zayıf ve kısık çıkması.
  2. Boğaz Ağrısı veya Rahatsızlık: Boğazda yanma, ağrı ya da rahatsızlık hissi, özellikle konuşma veya yutma sırasında artabilir.
  3. Sesin Titreşimli veya Çatallı Çıkması: Ses tellerindeki problemler nedeniyle, sesin çatallı ya da titrek bir şekilde çıkması.
  4. Kronik Öksürük: Özellikle GERD ya da alerjiler nedeniyle ortaya çıkan kronik öksürük, ses kısıklığı ile birlikte görülebilir.
  5. Yutkunma Güçlüğü: Bazı durumlarda, özellikle enfeksiyonlar ya da laringit nedeniyle, yutkunmada zorluk yaşanabilir.

Bu belirtiler genellikle kısa süreli ve geçici olabilir, ancak uzun süreli ya da şiddetli semptomlar, daha ciddi bir durumun işareti olabilir ve bir doktora danışmayı gerektirir.

Ses Kısıklığının Teşhisi

Ses kısıklığı teşhisi genellikle kişinin tıbbi geçmişinin incelenmesi ve fiziksel muayene ile başlar. Doktor, ses kısıklıklarının ne kadar sürdüğünü, hangi durumlarla ilişkili olduğunu ve diğer belirtileri değerlendirir. İşte teşhis sürecinde kullanılan bazı yöntemler:

  1. Laringoskopi: Ses tellerinin ve gırtlağın doğrudan gözlemlenmesi için bir laringoskop kullanılır. Bu yöntem, ses tellerinde herhangi bir iltihaplanma, nodül veya başka bir anormalliğin varlığını kontrol etmek için kullanılır.
  2. Ses Analizi: Sesin frekans, şiddet ve diğer özelliklerinin ölçülmesi, ses kısıklığının nedenini belirlemeye yardımcı olabilir.
  3. Görüntüleme Yöntemleri: Ultrason, MRI veya CT taramaları gibi görüntüleme yöntemleri, ses telleri ve gırtlak bölgesinde herhangi bir yapısal sorunun olup olmadığını belirlemek için kullanılabilir.
  4. Asit Reflü Testleri: Eğer ses kısıklığının nedeni olarak reflüden şüpheleniliyorsa, pH ölçümü veya endoskopi gibi testler yapılabilir.

Ses Kısıklığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ses kısıklığının tedavisi, genellikle altta yatan nedenin tedavi edilmesine odaklanır. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  1. Ses Dinlenmesi: Ses tellerini zorlayan aktivitelerden kaçınmak ve ses tellerini dinlendirmek, birçok durumda sesin yeniden normale dönmesine yardımcı olabilir.
  2. Hidratasyon: Bol su içmek ve boğazı nemli tutmak, ses tellerinin iyileşmesini hızlandırabilir. Ayrıca, kuru hava koşullarından kaçınılması ve nemlendirici cihazların kullanılması da faydalı olabilir.
  3. İlaç Tedavisi: Eğer ses kısıklığı bir enfeksiyon ya da alerji sonucu ortaya çıkmışsa, antibiyotikler, antihistaminikler veya dekonjestanlar gibi ilaçlar reçete edilebilir.
  4. Reflü Tedavisi: Mide asidi reflüsünden kaynaklanan ses kısıklığı durumunda, asit baskılayıcı ilaçlar ve diyet değişiklikleri önerilebilir.
  5. Cerrahi Müdahale: Ses tellerinde nodül, polip veya başka bir yapısal anormallik varsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Bu tür müdahaleler genellikle minimal invaziv yöntemlerle gerçekleştirilir.
  6. Ses Terapisi: Ses terapisti tarafından yürütülen özel egzersizler, ses tellerinin doğru şekilde kullanılmasını öğretir ve sesin düzelmesine yardımcı olabilir. Bu terapi özellikle kronik ses kısıklığı yaşayan kişiler için faydalıdır.

Ses Sağlığını Korumak için İpuçları

Ses sağlığını korumak ve ses kısıklığını önlemek için aşağıdaki ipuçları yararlı olabilir:

  1. Bol Su İçin: Ses tellerini nemli tutmak için gün boyunca bol su içmek önemlidir.
  2. Sigara ve Alkolden Kaçının: Sigara ve alkol, ses tellerine zarar verebilir ve uzun vadede ses kısıklığına yol açabilir.
  3. Sesinizi Dinlendirin: Uzun süre yüksek sesle konuşmaktan veya şarkı söylemekten kaçının. Eğer sesiniz kısılmaya başlarsa, ses tellerinizi dinlendirin.
  4. Doğru Nefes Alışkanlıkları Edinin: Diyaframdan nefes almak, ses tellerini fazla zorlamadan sesin daha iyi çıkmasını sağlar.
  5. Aşırı Soğuk veya Sıcak İçeceklerden Kaçının: Çok soğuk ya da çok sıcak içecekler, ses tellerini tahriş edebilir.
  6. Toz ve Alerjenlerden Uzak Durun: Eğer alerjiniz varsa, polen, toz ve diğer alerjenlerden uzak durmak boğazınızı korur ve ses kısıklıklarını önleyebilir.

Ses Kısıklığı ve Risk Faktörleri

Ses kısıklığı, bazı kişilerde diğerlerine göre daha sık görülebilir. Aşağıdaki risk faktörleri ses kısıklığı gelişme olasılığını artırabilir:

  1. Profesyonel Ses Kullanımı: Öğretmenler, şarkıcılar, avukatlar ve diğer profesyonel ses kullanıcıları, ses kısıklığı riskine daha fazla maruz kalabilirler.
  2. Sigara İçme: Sigara içen bireyler, ses telleri ve gırtlak kanseri gibi ciddi durumlar için daha yüksek risk altındadır.
  3. Alerjiler: Alerjilere yatkın olan kişiler, sık sık ses kısıklığı yaşayabilirler.
  4. Reflü Hastalığı: Mide asidi reflüsü olan bireyler, ses telleri tahrişi nedeniyle ses kısıklığı yaşayabilirler.

Sonuç ve Özet Tablo

Ses kısıklığı, birçok farklı nedene bağlı olarak gelişebilen yaygın bir durumdur. Genellikle geçici olan bu durum, bazen daha ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Ses sağlığını korumak ve ses kısıklıklarını önlemek için ses dinlenmesi, yeterli hidrasyon ve zararlı alışkanlıklardan kaçınma gibi basit önlemler alınabilir. Ancak, uzun süreli veya tekrarlayan ses kısıklığı durumunda mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.

Özet Tablo: Ses Kısıklığı Nedenleri ve Tedavisi

Neden Belirtiler Tedavi Yöntemi
Laringit Boğaz ağrısı, sesin zayıflaması Ses dinlenmesi, antibiyotikler (gerekirse)
Aşırı Ses Kullanımı Sesin çatallı çıkması, boğazda rahatsızlık Ses dinlenmesi, ses terapisi
Mide Asidi Reflüsü Kronik öksürük, boğaz yanması Asit baskılayıcı ilaçlar, diyet değişiklikleri
Sigara ve Alkol Kullanımı Kalıcı ses kısıklıkları, gırtlak tahrişi Sigaranın bırakılması, ses terapisi
Alerjiler Boğazda kuruluk, öksürük Antihistaminikler, alerjenlerden kaçınma
Ses Teli Nodülleri veya Polipleri Kalıcı ses kısıklıkları, sesin zayıflaması Cerrahi müdahale, ses terapisi

Referanslar:

  1. Ses Kısıklığının 9 Nedeni Ve Tedavisi
  2. Sataloff, R. T. (2005). Professional Voice: The Science and Art of Clinical Care. Plural Publishing.
  3. Rubin, J. S., Sataloff, R. T., & Korovin, G. S. (2006). Diagnosis and Treatment of Voice Disorders. Cengage Learning.
  4. Titze, I. R. (1994). Principles of Voice Production. Prentice Hall.
  5. Stemple, J. C., Roy, N., & Klaben, B. K. (2018). Clinical Voice Pathology: Theory and Management. Plural Publishing.
  6. Behrman, A. (2005). Common practices of voice therapy: A survey of voice clinicians. Journal of Voice, 19(3), 454-469.
  7. Verdolini, K., Rosen, C. A., & Branski, R. C. (2006). Classification Manual for Voice Disorders-I. Psychology Press.
  8. Sapienza, C. M., & Hoffman-Ruddy, B. (2009). Voice Disorders: Assessment and Treatment. Plural Publishing.
  9. Roy, N., Merrill, R. M., Thibeault, S., Parsa, R. A., Gray, S. D., & Smith, E. M. (2004). Voice disorders in the general population: Prevalence, risk factors, and occupational impact. Laryngoscope, 114(11), 1983-1991.
  10. Koufman, J. A., & Isaacson, G. (1991). The spectrum of vocal dysfunction. Otolaryngologic Clinics of North America, 24(5), 985-988.
  11. Arffa, R. E., Krishna, P., Gartner-Schmidt, J., & Rosen, C. A. (2012). Normative values for the voice handicap index-10. Journal of Voice, 26(4), 462-465.
  12. Colton, R. H., Casper, J. K., & Leonard, R. (2011). Understanding Voice Problems: A Physiological Perspective for Diagnosis and Treatment. Lippincott Williams & Wilkins.
  13. Boone, D. R., McFarlane, S. C., Von Berg, S. L., & Zraick, R. I. (2020). The Voice and Voice Therapy. Pearson.
  14. Hirano, M. (1981). Clinical Examination of Voice. Springer-Verlag.
  15. Leanderson, R., & Sundberg, J. (1988). Breathing and phonation: Control of subglottal pressure in singers and actors. Journal of Voice, 2(3), 247-251.
  16. Altman, K. W., Atkinson, C., & Lazarus, C. (2005). Current and emerging concepts in muscle tension dysphonia: A 30-year perspective. Journal of Voice, 19(2), 261-267.
  17. Titze, I. R., & Verdolini Abbott, K. (2012). Vocology: The Science and Practice of Voice Habilitation. National Center for Voice and Speech.
  18. Woo, P. (1992). Quantification of videostrobolaryngoscopic findings: Measurements of the normal adult female population. Journal of Voice, 6(2), 210-216.
  19. Benninger, M. S., Murry, T., & Johns, M. M. (2009). The Singer’s Voice. Plural Publishing.
  20. Verdolini-Marston, K., Sandage, M., & Titze, I. R. (1994). Effect of hydration on phonation threshold pressure in normal subjects. Journal of Voice, 8(2), 119-125.
  21. Ramig, L. O., Countryman, S., Thompson, L. L., & Horii, Y. (1995). Comparison of two forms of intensive speech treatment for Parkinson disease. Journal of Speech and Hearing Research, 38(6), 1232-1251.
  22. Childers, D. G., & Krishnamurthy, A. K. (1985). A critical review of electroglottography. CRC Critical Reviews in Biomedical Engineering, 12(2), 131-161.
  23. Patel, R. R., Morton, A., & Courey, M. (2015). The role of voice therapy in the management of a variety of vocal pathologies. Otolaryngologic Clinics of North America, 48(5), 595-605.
  24. Rosen, C. A., & Murry, T. (2000). Phonomicrosurgery of vocal fold nodules, polyps, and cysts. Operative Techniques in Otolaryngology-Head and Neck Surgery, 11(1), 18-25.
  25. De Bodt, M., et al. (2002). Perceptual evaluation of voice quality: Reliability and relevance. Folia Phoniatrica et Logopaedica, 54(2), 73-84.
  26. Khosla, S. M., & Blumin, J. H. (2008). Voice Disorders: Clinical Management and Therapy. Springer.
  27. Omori, K., Kojima, H., Kakani, R., & Slavit, D. H. (1996). Acoustic characteristics of pathological voice types. Annals of Otology, Rhinology & Laryngology, 105(7), 523-528.
  28. Rosen, C. A., & Simpson, C. B. (2008). Operative Techniques in Laryngology. Springer.
  29. Sulica, L. (2004). Vocal fold paresis: Evidence and controversies. Current Opinion in Otolaryngology & Head and Neck Surgery, 12(6), 543-549.
  30. Stemple, J. C., & Glaze, L. E. (2000). Vocal function exercises: A physiologic approach to voice therapy. Journal of Voice, 14(4), 523-535.
  31. Heman-Ackah, Y. D., Michael, D. D., & Goding, G. S. Jr. (2002). The relationship between cepstral peak prominence and selected parameters of dysphonia. Journal of Voice, 16(1), 20-27
  32. https://scholar.google.com/
  33. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
Ses Kısıklığının 9 Nedeni Ve Tedavisi
Ses Kısıklığının 9 Nedeni Ve Tedavisi