Subdural Hematom Tanısı, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

95 / 100

Subdural hematom, kafa travmasına bağlı olarak kafatası ile beyin arasında, yani subdural alanda kan birikmesi sonucu oluşan ciddi bir tıbbi durumdur. Bu hematom, beynin üzerindeki damarların hasar görmesi sonucu kanın bu boşluğa sızmasıyla meydana gelir. Subdural hematomlar genellikle kafa travmaları sonrasında ortaya çıkar, ancak bazı durumlarda travma olmaksızın da gelişebilir. Beynin normal işlevini engelleyebilecek kadar ciddi sonuçlara yol açabilen bu kanama, hayatı tehdit edici olabilir. Genellikle iki grupta sınıflandırılır: akut ve kronik subdural hematom. Akut formu, ani ve şiddetli bir travma sonrası hızla gelişir ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Kronik formu ise daha yavaş gelişir ve semptomlar hafif baş ağrısı ya da hafıza problemleri gibi belirsiz olabilir.

Subdural Hematom Tanısı, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Subdural hematomun ciddiyeti, kanamanın büyüklüğüne ve baskının beynin hangi bölgesine yapıldığına bağlı olarak değişir. Erken teşhis ve tedavi, hayat kurtarıcı olabilir. Bu nedenle kafa travması geçiren kişilerin zaman kaybetmeden tıbbi yardım alması büyük önem taşır. Özellikle yaşlı bireyler, antikoagülan ilaç kullanan hastalar ve alkol bağımlıları, subdural hematom gelişimi açısından daha yüksek risk altındadır. Bu yazıda, subdural hematomun belirtileri, nedenleri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Subdural hematom, sıklıkla motorlu taşıt kazaları, düşmeler veya spor yaralanmaları gibi travmatik olaylar sonrası meydana gelir. Özellikle travmanın kafatasında meydana getirdiği ani bir darbe, beyin ile kafatası arasında yer alan damarların yırtılmasına neden olabilir. Kanama, beynin üzerine baskı yaparak nörolojik hasara yol açar. Bu nedenle, herhangi bir travma sonrası ortaya çıkan baş ağrısı, bilinç bulanıklığı ya da nörolojik semptomlar dikkate alınmalı ve bu tür belirtiler göz ardı edilmemelidir. Subdural hematomun sonuçları, tedavi edilmediği takdirde kalıcı beyin hasarına veya ölüme yol açabilecek kadar ağır olabilir.

Bu durumun tanı ve tedavisinde en önemli adım, hızlı bir şekilde tıbbi değerlendirme yapılmasıdır. Genellikle, subdural hematom şüphesi olan hastalarda bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) kullanılır. Görüntüleme yöntemleri, kanamanın boyutunu, yerini ve beynin üzerindeki baskıyı belirlemede kritik rol oynar. Tedavi yöntemleri, hematomun büyüklüğüne ve hastanın genel durumuna göre değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilirken, bazı hafif vakalar ise sadece gözlem ve tıbbi tedavi ile yönetilebilir.

Subdural Hematom Tanısı, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Subdural Hematom Nedir?

Subdural hematom, başın travmatik bir yaralanması sonucunda oluşabilen ve beyin ile dura mater adı verilen beyin zarı arasında kan birikmesiyle karakterize edilen bir tıbbi durumdur.

Bu tanımı daha ayrıntılı bir şekilde inceleyelim.

  • Başın Travmatik Yaralanması: SDH, genellikle başın travmatik bir şekilde yaralanması sonucu ortaya çıkar. Bu yaralanmalar, kaza, düşme, spor kazaları veya benzeri nedenlerle meydana gelebilir. Başın şiddetli bir şekilde sarsılması veya darbe alması, dura mater ile beyin arasındaki boşluğa kanın sızmasına neden olabilir.
  • Beyin ve Dura Mater: Beyin, insan vücudunun en karmaşık organelerinden biridir ve dura mater adı verilen kalın bir zar ile çevrilidir. SDH, bu zar ile beyin arasındaki alanda kan birikimi olarak tanımlanır. Kanın bu alanda birikmesi, beyin dokusuna baskı yapabilir ve ciddi sorunlara yol açabilir.
  • Belirgin Belirtiler: Subdural hematomlar, travmadan sonraki saatler veya günler içinde belirgin hale gelebilir. Baş ağrısı, bulantı, kusma, bilinç kaybı, hafıza kaybı ve istemsiz kas kasılmaları gibi belirtiler gösterebilirler. Bu belirtiler, hastaların dikkatini çektiğinde tıbbi yardım gerekliliğini vurgular.
  • Risk Faktörleri: SDH gelişme riskini artıran bazı faktörler vardır. Yaşlı yetişkinlerde, beyin dokusu daha az bağlı olduğundan subdural hematom riski daha yüksektir. Ayrıca, kanın normal pıhtılaşma süreçlerini etkileyen ilaçlar da bu duruma yol açabilir.
  • Ciddi Bir Tıbbi Durum: SDH ciddi bir tıbbi durumdur ve hızlı müdahale gerektirir. Büyük veya semptomlara neden olan subdural hematomlar genellikle cerrahi olarak boşaltılır. İlaçlar, kanın pıhtılaşmasını düzenlemek için kullanılabilir. Tedavi sonrası izlem ve rehabilitasyon da önemlidir.

Subdural Hematom Türleri

Subdural hematomlar genel olarak iki ana kategoriye ayrılır: akut ve kronik. Bu sınıflandırma, hematomun gelişim hızına ve travmanın şiddetine bağlıdır.

  1. Akut Subdural Hematom: Genellikle şiddetli kafa travmaları sonrasında hızla gelişir. Travmadan sonraki ilk birkaç saat içinde belirtiler ortaya çıkar. Ani bir kafa darbesi, beyindeki damarları yırtabilir ve bu yırtılma sonucunda kan sızarak subdural boşluğa birikir. Akut subdural hematom, hızlı tedavi gerektiren, potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir durumdur. Belirtileri arasında şiddetli baş ağrısı, bilinç kaybı, mide bulantısı, kusma, nöbetler ve nörolojik fonksiyonlarda ani değişiklikler sayılabilir. Genellikle acil cerrahi müdahale gerektirir.
  2. Kronik Subdural Hematom: Daha yavaş gelişir ve genellikle hafif travmalardan sonra oluşur. Kronik subdural hematomlar, özellikle yaşlı bireylerde görülür. Yaş ilerledikçe beynin küçülmesi, beyindeki damarların gerilmesine neden olur ve bu damarlar hafif darbelerle bile hasar görebilir. Kanama haftalar hatta aylar boyunca yavaş yavaş birikir ve semptomlar genellikle yavaş gelişir. Kronik subdural hematomun belirtileri arasında hafif baş ağrısı, hafıza sorunları, bilişsel bozukluklar, dengesizlik ve kişilik değişiklikleri yer alır. Bu tür hematomlar genellikle cerrahi müdahale olmadan, sadece gözlem ve medikal tedavi ile yönetilebilir.

Subdural Hematom Nedenleri

  • Baş Travmaları: Subdural hematomların en yaygın nedenlerinden biri, başın travmatik bir şekilde yaralanmasıdır. Bu yaralanmalar genellikle şiddetli darbeler, kazalar, düşmeler, spor kazaları veya kafa travmaları sonucu meydana gelir. Başın şiddetli bir şekilde sarsılması veya çarpılması, dura mater ile beyin arasındaki boşluğa kanın sızmasına yol açabilir.
  • Kanama Bozuklukları: Bazı kişilerde kanın normal pıhtılaşma süreçleri bozulmuş olabilir. Kanın pıhtılaşma yeteneğinin azalması, SDH riskini artırabilir. İlaçlar veya kan hastalıkları, bu tür kanama bozukluklarına neden olabilir.
  • Yaş Faktörü: Yaş, SDH riskini etkileyebilir. Özellikle yaşlı yetişkinlerde, beyin dokusu daha az bağlıdır ve bu nedenle travmatik yaralanmalara karşı daha savunmasızdır. Bu yaşlı bireylerde subdural hematom gelişme riski daha yüksektir.
  • Alkol ve İlaç Kullanımı: Aşırı alkol tüketimi veya bazı ilaçların kötüye kullanımı, travmatik yaralanmaların daha sık meydana gelmesine neden olabilir. Bu da SDH riskini artırabilir.
  • Kronik Tıbbi Durumlar: Bazı kronik tıbbi durumlar, vücudun kan pıhtılaşma süreçlerini etkileyebilir. Örneğin, karaciğer hastalıkları veya koagülasyon (pıhtılaşma) bozuklukları subdural hematom riskini artırabilir.
  • Düşük Doz Aspirin veya Kan İnceleticiler: Bazı kişiler, kalp sağlığını korumak veya kan pıhtılarını önlemek amacıyla düşük doz aspirin veya kan inceltici ilaçlar kullanabilirler. Bu tür ilaçlar da kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltabilir ve SDH riskini artırabilir.

Subdural Hematom Belirtileri

Belirtileri travmadan sonraki saatler veya günler içinde ortaya çıkabilir ve bu belirtiler, hastanın durumunun ciddiyetine bağlı olarak değişebilir.

Subdural hematomun belirtileri:

  • Baş Ağrısı: Subdural hematomun en yaygın belirtisi baş ağrısıdır. Bu baş ağrısı genellikle şiddetlidir ve dayanılmaz hale gelebilir. Baş ağrısı sürekli veya artan bir şekilde devam edebilir.
  • Bulantı ve Kusma: SDH, mide bulantısı ve ardından kusma gibi sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu belirtiler, beyin dokusuna uygulanan baskı nedeniyle ortaya çıkabilir.
  • Bilinç Kaybı: SDH, bilinç kaybına neden olabilir. Bu bilinç kaybı genellikle travma sonrası hemen değil, daha sonra ortaya çıkabilir. Hastanın bilinci zaman zaman kaybolabilir veya uzun süreli bilinç kaybı yaşayabilir.
  • Hafıza Kaybı: SDH, hafıza kaybına neden olabilir. Hastalar travma öncesine veya travma sonrasına dair anıları hatırlamakta zorluk yaşayabilirler.
  • İstemsiz Kas Kasılmaları: SDH, vücudun çeşitli bölgelerinde istemsiz kas kasılmalarına neden olabilir. Bu kas kasılmaları, hastaların kontrol edemediği kas hareketleri olarak kendini gösterebilir.
  • Zayıf Koordinasyon: SDH, koordinasyon eksikliğine yol açabilir. Hasta dengeyi sağlamakta zorlanabilir ve yürüme güçlüğü çekebilir.

Bu belirtiler, subdural hematomun ciddiyetine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Semptomlar genellikle baş ağrısı ve bulantı ile başlar, ardından bilinç kaybı gibi daha ciddi belirtiler ortaya çıkabilir.

Subdural Hematom Tanısı

Subdural Hematom tanısının doğru bir şekilde tanımlanması ve teşhis edilmesi, hastanın semptomlarına dayalı olarak ve belirli tıbbi görüntüleme testleri kullanılarak yapılır.

Subdural hematom tanısı aşamalarının ayrıntıları:

  1. Fizik Muayene: Hastanın semptomlarını değerlendiren doktor, ilk olarak bir fizik muayene yapar. Bu muayene sırasında baş ağrısı, bilinç düzeyi, motor fonksiyonlar ve diğer belirtiler dikkatle incelenir.
  2. Hastanın Hikayesi: Hastadan alınan tıbbi öykü, tanıda önemli bir rol oynar. Hastanın geçmiş travmaları, ilaç kullanımı, mevcut tıbbi durumları ve ailesel tıbbi geçmişi hakkında bilgi toplanır.
  3. Görüntüleme Testleri: SDH kesin teşhisi için görüntüleme testleri kullanılır. Bu testler, hematomanın konumunu ve büyüklüğünü belirlemeye yardımcı olur. En yaygın kullanılan görüntüleme yöntemleri şunlar olabilir:
    • Bilgisayarlı Tomografi (BT): BT taraması, subdural hematomları görüntülemek için sıkça kullanılan bir yöntemdir. BT taraması, kanın biriktiği bölgeyi detaylı bir şekilde gösterir ve hematomanın büyüklüğünü belirler.
    • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): MRG, SDH incelemek için kullanılabilen bir diğer görüntüleme yöntemidir. MRG, dokuları ayrıntılı bir şekilde gösterir ve bazen BT’den daha hassas olabilir.
  4. Laboratuvar Testleri: Bazı durumlarda, kanın pıhtılaşma yeteneğini değerlendirmek için laboratuvar testleri yapılabilir. Bu testler, kanama bozukluklarını veya ilaçların etkilerini değerlendirmek için kullanılır.
  5. Lomber Punktur (Omurilik Sıvısı Testi): Nadiren, subdural hematomun diğer nedenlerle karıştırılmasını önlemek için lomber ponksiyon (omurilik sıvısı testi) yapılabilir. Bu test, beyin zarlarından bir örnek almayı içerir.

SDH tanısı, hastanın semptomlarına, tıbbi öyküsüne ve görüntüleme testlerinin sonuçlarına dayanarak konur. Tedaviye başlamadan önce doğru tanı çok önemlidir, çünkü SDH ciddi sonuçlara yol açabilir.

Subdural Hematom Tanısı, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Subdural Hematom Tedavisi

SDH, ciddi bir tıbbi durum olduğundan, tedavi hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Tedavi genellikle subdural hematomun büyüklüğüne, semptomlara ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.

Subdural hematom tedavisi ayrıntıları:

  • Cerrahi Müdahale: Büyük veya semptomlara neden olan SDH genellikle cerrahi olarak boşaltılır. Bu işlem, hematomanın neden olduğu baskıyı hafifletmeyi amaçlar. Cerrahi müdahale, kraniotomi veya burr delikleri gibi prosedürlerle gerçekleştirilebilir. Ameliyat sonrası, hematomanın büyüklüğüne ve hastanın durumuna bağlı olarak hastanın takip edilmesi önemlidir.
  • İlaç Tedavisi: Subdural hematom tedavisinin bir parçası olarak, kanın pıhtılaşmasını düzenlemek için ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, kanın daha kolay pıhtılaşmasını sağlar ve hematomanın büyümesini önlemeye yardımcı olur. İlaç tedavisi, cerrahi müdahaleye ek olarak veya cerrahiye uygun olmayan durumlarda kullanılabilir.
  • İzlem ve Rehabilitasyon: SDH tedavisi sonrasında hastaların durumu yakından izlenir. Bilinç kaybı yaşamış olan hastaların rehabilite edilmesi gerekebilir. Fizik tedavi, konuşma terapisi veya diğer rehabilitasyon yöntemleri, hastaların fonksiyonlarını geri kazanmalarına yardımcı olabilir.
  • Altta Yatan Nedenlerin Tedavisi: Eğer subdural hematomın altında yatan bir neden, örneğin kanama bozukluğu veya ilaç kötüye kullanımı gibi başka bir tıbbi durum varsa, bu durumun da tedavi edilmesi önemlidir. Altta yatan nedenin tedavi edilmemesi, SDH tekrarlamasına neden olabilir.

Subdural hematom tedavisi, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerekebilir. Tedavi planı, bir sağlık profesyonelinin değerlendirmesine dayanmalıdır. SDH ciddi sonuçlara yol açabileceğini unutmamak önemlidir, bu nedenle bu tür semptomlar yaşayan bir kişi derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Sonuç

Subdural hematom, özellikle kafa travmalarından sonra gelişen ciddi bir tıbbi durumdur. Erken teşhis ve tedavi, hayat kurtarıcı olabilir. Hem akut hem de kronik subdural hematomlar, beyin üzerinde ciddi baskılara yol açabilir ve nörolojik hasara neden olabilir. Bu nedenle, travma sonrası baş ağrısı, bilinç değişiklikleri veya nörolojik belirtiler ortaya çıktığında derhal tıbbi yardım alınması hayati önem taşır.

Referanslar:

  1. Subdural Hematom Tanısı, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
  2. Marmarou, A. et al. (2007). Traumatic brain injury and subdural haematoma. Journal of Neurotrauma, 24(3), 529-541.
  3. Bullock, M. R., Chesnut, R. et al. (2006). Surgical management of traumatic brain injury. Neurosurgery, 58(Suppl 3), S2-16.
  4. Adhiyaman, V., Asghar, M., Ganeshram, K. N., & Bhowmick, B. K. (2002). Chronic subdural haematoma in the elderly. Postgraduate Medical Journal, 78(916), 71-75.
  5. Balser, D., Rodgers, S. D., Johnson, B., & Shi, R. (2015). Chronic subdural haematoma: A review of epidemiology and treatment options. American Journal of Emergency Medicine, 33(4), 563-569.
  6. Mori, K., & Maeda, M. (2001). Surgical treatment of chronic subdural haematoma in 500 consecutive cases. Journal of Neurosurgery, 95(2), 253-256.
  7. Lee, K. S. (2004). The pathogenesis and clinical significance of chronic subdural haematoma. Neurosurgery Clinics of North America, 15(3), 399-406.
  8. Van Den Brink, W. A., et al. (2003). Surgical management of traumatic subdural haematoma: A European study. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, 74(7), 944-949.
  9. Hamilton, M. G., & Frizzell, J. B. (1994). Chronic subdural haematoma: The role for surgery. Canadian Journal of Neurological Sciences, 21(2), 133-137.
  10. Ito, H., & Yamamoto, S. (1991). Clinical study of chronic subdural haematoma in 1000 cases. Journal of Neurology, 238(1), 9-14.
  11. Nagata, K., & Teraoka, A. (1987). Chronic subdural haematoma: An analysis of factors influencing prognosis. Neurosurgery, 20(4), 527-531.
  12. Roel, T. et al. (2008). Outcome after subdural haematoma: A large retrospective cohort study. Journal of Neurotrauma, 25(7), 633-638.
  13. Goodfellow, G. et al. (2010). Anticoagulant therapy and chronic subdural haematoma. Journal of Trauma, 68(4), 907-912.
  14. Gelabert-González, M., & Iglesias-Pais, M. (2001). Management of chronic subdural haematoma. Acta Neurochirurgica, 143(6), 573-578.
  15. Oliveira, J. et al. (1999). The epidemiology of chronic subdural haematomas. Journal of Neurosurgery, 90(2), 274-277.
  16. Kudo, H. et al. (2017). Chronic subdural haematoma in elderly patients: Outcome after conservative treatment. Journal of Clinical Neuroscience, 43, 88-91.
  17. Wakai, S., & Hashimoto, K. (1991). Epidemiology of chronic subdural haematoma. Journal of Neurosurgery, 24(3), 285-290.
  18. Rusnak, M., Hansebout, R. R., & Parney, I. F. (2003). Subdural haematoma: Outcome and management. Neurosurgery Clinics of North America, 13(2), 359-365.
  19. Forbes, J. et al. (2016). Subdural haematomas and associated risk factors. British Journal of Neurosurgery, 30(3), 321-327
  20. https://emedicine.medscape.com/article/1137207-overview
  21. https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/21183-subdural-hematoma
  22. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK532970/
  23. https://www.nhs.uk/conditions/subdural-haematoma/
  24. https://medlineplus.gov/ency/article/000713.htm
  25. https://www.webmd.com/brain/subdural-hematoma-symptoms-causes-treatments

Subdural Hematom Tanısı, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Sağlık Bilgisi Paylaş !