Toz Akarı Alerjisi: 10 Belirtisi, Tanısı Ve Tedavisi
Toz akarı alerjisi, modern hayatın görünmeyen ama yaygın bir sorunu olarak pek çok insanın yaşam kalitesini düşüren bir durumdur. Mikroskobik boyuttaki bu canlılar, ev tozlarında yaşayan ve özellikle sıcak, nemli ortamlarda hızla çoğalan organizmalardır. İnsan derisinden dökülen ölü hücrelerle beslenen toz akarları, doğrudan bir tehdit oluşturmasalar da dışkıları ve ölü vücut parçacıkları, alerjik reaksiyonlara neden olan güçlü alerjenlerdir. Günümüzde, dünya genelinde milyonlarca insan toz akarı alerjisinden etkilenmekte ve bu durum solunum yolları rahatsızlıklarından cilt problemlerine kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Toz Akarı Alerjisi: 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi
Toz akarı alerjisi, özellikle şehirleşmenin ve kapalı alanlarda geçirilen zamanın artmasıyla birlikte daha yaygın hale gelmiştir. Evlerimizdeki halılar, yataklar, yastıklar ve kumaş kaplamalar, toz akarlarının üremesi için ideal ortamlar oluşturur. Bunun yanı sıra, merkezi ısıtma sistemleri ve yetersiz havalandırma, iç mekan havasındaki alerjen seviyelerini artırabilir. Bu durum, yalnızca bireysel sağlığı değil, aynı zamanda toplumsal sağlık harcamalarını da etkileyen bir sorun haline gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), toz akarı alerjisinin, dünya çapında en yaygın kronik alerjik rahatsızlıklardan biri olduğunu belirtmektedir.
Bu alerji türü, çoğu zaman soğuk algınlığı veya mevsimsel alerjilerle karıştırılabilecek belirtiler gösterir. Burun akıntısı, hapşırma, gözlerde kaşıntı, boğazda tahriş ve nefes darlığı gibi semptomlar, toz akarı alerjisinin en sık görülen belirtileridir. Ancak, uzun süreli maruziyet ve tedavi edilmemiş vakalar, astım gibi daha ciddi solunum yolu hastalıklarına yol açabilir. Özellikle çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler, bu alerjiye karşı daha savunmasızdır ve etkileri daha ağır olabilir. Bu nedenle, alerjiyi anlamak ve erken önlem almak son derece önemlidir.
Toz akarı alerjisi, bireylerin günlük yaşamında önemli bir yük oluşturabilir. Bu durum, yalnızca fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda psikolojik sağlığı ve yaşam kalitesini de olumsuz etkiler. Sürekli kaşıntı, burun tıkanıklığı veya yorgunluk, bireylerin uyku düzenini bozarak genel enerji seviyelerini düşürebilir. Bu da iş performansı, sosyal ilişkiler ve genel yaşam doyumu üzerinde negatif etkiler yaratır. Ayrıca, kronik semptomlar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkların tetikleyicisi olabilir. Toz akarı alerjisi, tedavi edilmediğinde bireylerin yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşüren bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkar.
Bu makale, toz akarı alerjisini derinlemesine ele alarak, bu alerjinin nedenlerini, belirtilerini ve olası çözümlerini açıklamayı amaçlamaktadır. Toz akarlarının yaşam döngüsü, alerjiye neden olan faktörler, risk grupları ve korunma yöntemleri gibi konulara değinilecek ve bilimsel temellere dayalı bilgiler sunulacaktır. Özellikle, bireylerin yaşam alanlarında yapabilecekleri basit değişikliklerle alerji semptomlarını nasıl azaltabilecekleri üzerinde durulacaktır. Bu bilgiler, hem bu alerjiyle mücadele eden bireyler hem de genel sağlık farkındalığına katkıda bulunmak isteyenler için önemli bir rehber niteliğinde olacaktır.
Toz Akarı Alerjisi Belirtileri Nelerdir?
Toz akarı alerjisi, özellikle ev ortamlarında yaygın olarak karşılaşılan alerjik reaksiyonlara neden olur. Bu durum, birçok insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Belirtiler genellikle alerjene maruz kalma süresine, kişinin bağışıklık sisteminin hassasiyetine ve ortam koşullarına bağlı olarak değişir. İşte toz akarı alerjisinin en yaygın belirtilerinin detaylı bir açıklaması:
1. Burun Tıkanıklığı ve Akıntısı
Toz akarlarının neden olduğu alerjik rinit, burun tıkanıklığı ve akıntısı ile kendini gösterir. Bu belirtiler genellikle sabahları daha belirgin hale gelir çünkü toz akarları yatak takımlarında yoğun olarak bulunur. Burun mukozasında şişme, nefes almayı zorlaştırarak uyku kalitesini de olumsuz etkileyebilir.
2. Hapşırma Atakları
Hapşırma, toz akarı alerjisinin en sık görülen belirtilerinden biridir. Özellikle alerjene maruz kalındığında artan hapşırma atakları, vücudun alerjeni dışarı atma çabasının bir sonucudur. Hapşırmalar genellikle peş peşe gelir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir.
3. Kaşıntı ve Göz Sulanması
Toz akarı alerjisi, gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve sulanma gibi belirtilere yol açabilir. Bu durum, konjunktivit adı verilen alerjik bir göz rahatsızlığına dönüşebilir. Gözlerde hissedilen rahatsızlık, uzun süre ekrana bakma veya dış ortamda kalma gibi durumlarda daha da belirgin hale gelebilir.
4. Boğazda Kaşıntı ve Öksürük
Toz akarları, boğazda kaşıntıya ve tahrişe neden olabilir. Alerjik reaksiyonların tetiklediği bu durum, kuru öksürüğe yol açabilir. Özellikle geceleri artan öksürük, uyku kalitesini düşürerek kişinin günlük enerjisini etkileyebilir.
5. Ciltte Kaşıntı ve Kızarıklık
Bazı durumlarda, toz akarları alerjik dermatite neden olabilir. Bu durum, ciltte kaşıntı, kızarıklık ve kuruluk gibi belirtilerle kendini gösterir. Hassas cilt yapısına sahip kişilerde belirtiler daha şiddetli olabilir ve egzama benzeri reaksiyonlar ortaya çıkabilir.
6. Astım Belirtileri
Toz akarları, astım hastalarında solunum yollarını tahriş edebilir ve astım ataklarını tetikleyebilir. Hırıltılı solunum, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi gibi belirtiler, toz akarı alerjisine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Astım hastalarının toz akarı alerjenine maruz kalmamaya özen göstermesi büyük önem taşır.
7. Uyku Sorunları
Toz akarı alerjisinin neden olduğu burun tıkanıklığı, kaşıntı ve öksürük gibi belirtiler, uyku kalitesini olumsuz etkiler. Gece boyunca sık sık uyanma, yeterince dinlenememe ve sabah yorgun uyanma gibi sorunlar yaygın olarak görülür. Bu durum, hem fiziksel hem de zihinsel performansı düşürebilir.
8. Kronik Yorgunluk
Uzun süre toz akarı alerjenine maruz kalan bireylerde kronik yorgunluk gelişebilir. Bu durum, sürekli olarak bağışıklık sisteminin aktif kalması ve uyku düzeninin bozulması nedeniyle ortaya çıkar. Yorgunluk, kişinin iş verimliliğini ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir.
9. Sinüzit ve Baş Ağrısı
Toz akarı alerjisinin neden olduğu burun tıkanıklığı, sinüslerin düzgün bir şekilde boşalmasını engelleyerek sinüzite yol açabilir. Sinüzit genellikle baş ağrısı, yüz bölgesinde baskı hissi ve burun akıntısı ile kendini gösterir. Bu durum, kişide rahatsızlık hissini artırarak yaşam kalitesini düşürebilir.
10. Duygusal ve Psikolojik Etkiler
Toz akarı alerjisinin fiziksel belirtileri, duygusal ve psikolojik etkiler de yaratabilir. Sürekli rahatsızlık hissi, uykusuzluk ve yorgunluk, stres, anksiyete ve depresyon gibi sorunlara yol açabilir. Bu durum, bireyin genel sağlık durumunu daha da karmaşık hale getirebilir.
Belirtilerin şiddeti ve sıklığı, kişinin bağışıklık sisteminin alerjene verdiği tepkiye bağlı olarak değişir. Özellikle sürekli ev ortamında kalan veya toz akarlarına yoğun maruz kalan bireylerde belirtiler daha sık ve şiddetli olabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle bu belirtiler kontrol altına alınabilir, böylece yaşam kalitesi artırılabilir.
Toz Akarı Alerjisi Nedenleri Nelerdir?
Toz akarı alerjisi, ev tozu içerisinde bulunan mikroskobik organizmalar olan toz akarlarının atıkları, salgıları ve ölü parçalarına karşı bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyon göstermesi sonucu ortaya çıkar. Toz akarları, özellikle sıcak ve nemli ortamlarda kolaylıkla üreyen ve yaşam alanlarında yaygın olarak bulunan canlılardır. İnsan sağlığını tehdit eden asıl faktör, bu akarların dışkıları ve vücut parçacıklarıdır. Bu parçacıklar havada asılı kaldığında solunum yoluyla vücuda girer ve alerjik reaksiyonları tetikler.
1. Toz Akarlarının Özellikleri
Toz akarları, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan, genellikle 0,2-0,3 milimetre boyutundaki canlılardır. İnsan ve hayvan derisinden dökülen ölü deri hücrelerini ana besin kaynağı olarak kullanırlar. Bu nedenle, yatak, yastık, halı, perde ve koltuk gibi tekstil ürünleri, toz akarlarının yaşam alanlarını oluşturur. Nemli ve ılık ortamları tercih eden bu canlılar, 20-25°C sıcaklık ve %70-80 oranında nem seviyelerinde hızla çoğalır.
2. Akarların Atıklarının Rolü
Akarların dışkıları, içerdiği proteinler nedeniyle güçlü bir alerjen etkisine sahiptir. Bu proteinler, bağışıklık sistemi tarafından tehdit olarak algılanır ve alerjik reaksiyonlara yol açar. Özellikle ev tozu içerisinde birikerek, solunum yolu ile insan vücuduna girdiklerinde alerjik semptomları tetikler. Yatak odası, evdeki en yoğun akar popülasyonunun bulunduğu alanlardan biridir, çünkü insanlar uyurken sürekli olarak ölü deri hücrelerini bırakır.
3. Genetik ve Çevresel Faktörler
Toz akarı alerjisinin gelişiminde genetik yatkınlık önemli bir rol oynar. Alerjik hastalıkları olan bir aile geçmişine sahip bireylerde, toz akarı alerjisi görülme riski daha yüksektir. Bunun yanı sıra çevresel faktörler de bu alerjinin ortaya çıkmasında etkilidir. Özellikle kalabalık şehirlerdeki kapalı yaşam alanlarında, yetersiz havalandırma ve yüksek nem oranı, toz akarlarının çoğalması için ideal bir ortam oluşturur. Ayrıca, hijyen eksikliği, sık temizlenmeyen tekstil ürünleri ve yetersiz güneş ışığı da bu alerjinin yaygınlaşmasında etkili faktörler arasındadır.
4. Mevsimsel Etkiler
Toz akarı alerjisi yıl boyunca devam edebilen bir alerji türü olmasına rağmen, bazı mevsimlerde semptomların şiddeti artabilir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında, evlerin daha az havalandırılması ve kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesi, akar popülasyonunu artırır. Buna ek olarak, merkezi ısıtma sistemleri ve evdeki nem seviyesi değişiklikleri, toz akarlarının üreme hızını etkileyebilir.
Risk Faktörleri
Aşağıdaki faktörler toz akarı alerjisi geliştirme riskinizi artırır:
- Ailede alerji öyküsü olması. Ailenizin birkaç üyesinin alerjisi varsa, toz akarlarına karşı duyarlılık geliştirme olasılığınız daha yüksektir.
- Toz akarlarına maruz kalma. Özellikle erken yaşlarda yüksek düzeyde toz akarlarına maruz kalmak riskinizi artırır.
- Çocuk olmak ya da genç yetişkin olmak. Çocukluk veya erken yetişkinlik döneminde toz akarı alerjisi geliştirme olasılığınız daha yüksektir.
Komplikasyonlar
Toz akarlarına alerjiniz varsa akarlara ve onların kalıntılarına maruz kalmak komplikasyonlara neden olabilir.
- Sinüs enfeksiyonları. Toz akarı alerjisinin neden olduğu burun pasajlarındaki dokularda devam eden (kronik) iltihaplanma, sinüslerinizi, yani burun pasajlarınıza bağlı içi boş boşlukları tıkayabilir. Bu tıkanıklıklar sinüs enfeksiyonlarına (sinüzit) yakalanma olasılığınızı artırabilir.
- Astım. Astım ve toz akarı alerjisi olan kişiler genellikle astım semptomlarını yönetmekte zorluk çekerler. Acil tıbbi tedavi veya acil bakım gerektiren astım atakları riski altında olabilirler.
Toz Akarı Alerjisi Tanısı Nasıl Konulur?
Toz akarı alerjisinin tanısı, hastanın şikayetleri ve alerjik reaksiyon belirtileri doğrultusunda klinik ve laboratuvar testleri kullanılarak konulur. Bu süreç, genellikle bir alerji uzmanı tarafından gerçekleştirilir ve detaylı bir değerlendirme gerektirir.
1. Tıbbi Geçmiş ve Belirti İncelemesi
Tanı sürecinin ilk adımı, hastanın detaylı bir tıbbi geçmişinin alınmasıdır. Doktor, semptomların ne zaman başladığını, hangi koşullarda şiddetlendiğini ve mevsimsel bir değişiklik gösterip göstermediğini sorgular. Yaygın belirtiler arasında burun tıkanıklığı, hapşırma, gözlerde sulanma, kaşıntı ve astım benzeri solunum problemleri yer alır. Ayrıca, ailede alerjik hastalık öyküsünün bulunup bulunmadığı da tanıyı destekleyen önemli bir faktördür.
2. Cilt Prick Testi
Cilt prick testi, toz akarı alerjisi tanısında en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bu testte, toz akarı proteinlerini içeren bir damla alerjen solüsyonu, hastanın cildi üzerine damlatılır ve cilt hafifçe çizilir. Eğer birey toz akarına karşı alerjikse, birkaç dakika içinde o bölgede kızarıklık ve kabarma görülür. Bu reaksiyonun şiddeti, alerji seviyesinin belirlenmesine yardımcı olur. Testin hızlı ve kolay uygulanabilir olması, pratik bir tanı aracı olarak tercih edilmesini sağlar.
3. Kan Testleri
Cilt testlerinin uygulanamadığı durumlarda (örneğin, cilt hastalıkları veya antihistamin ilaç kullanımı nedeniyle), kan testleri tercih edilebilir. Kan testleri, bağışıklık sistemi tarafından üretilen ve spesifik bir alerjene karşı gelişen IgE antikorlarının seviyesini ölçer. Toz akarı alerjisi için total IgE seviyesinin yanı sıra spesifik toz akarı IgE antikorlarının varlığı araştırılır. Bu test, özellikle cilt testlerinin güvenilir sonuç veremediği durumlarda faydalıdır.
4. Provokasyon Testleri
Provokasyon testleri, nadiren kullanılan ve yalnızca uzman gözetiminde uygulanan bir yöntemdir. Bu testte, hastanın doğrudan alerjene maruz bırakılması sağlanır ve semptomların gözlemlenmesi amaçlanır. Ancak bu yöntem, ciddi alerjik reaksiyon riski nedeniyle diğer testlere göre daha az tercih edilir. Genellikle yalnızca tanının kesinleştirilemediği durumlarda kullanılır.
5. Alerjenlerin Kaynağının Belirlenmesi
Hastanın yaşam ortamının değerlendirilmesi, tanı sürecini destekleyen önemli bir adımdır. Özellikle yatak odası ve oturma alanlarında toz akarlarının varlığını artıran faktörlerin tespiti, tanıyı doğrulamada yardımcı olabilir. Hastanın kullandığı tekstil ürünleri, havalandırma sistemi ve nem seviyesi analiz edilerek alerjen kaynakları belirlenir. Bu değerlendirme, hem tanı hem de tedavi planlaması açısından kritik önem taşır.
6. Rinoskopi ve Solunum Fonksiyon Testleri
Bazı durumlarda, burun içinin endoskopik olarak incelenmesi (rinoskopi) veya solunum fonksiyon testleri gibi ek tanı yöntemleri kullanılabilir. Özellikle astım semptomları gösteren bireylerde, solunum fonksiyon testleri, alerjinin solunum yolları üzerindeki etkisini değerlendirmeye yardımcı olur. Bu testler, alerjiye bağlı astım riskini belirlemede önemli bir araçtır.
Toz Akarı Alerjisi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Toz akarı alerjisini kontrol altına almanın ilk tedavisi, toz akarlarından mümkün olduğunca kaçınmaktır. Toz akarlarına maruz kalma oranınızı en aza indirdiğinizde, daha az veya daha az şiddetli alerjik reaksiyonlar bekleyebilirsiniz. Ancak toz akarlarını ortamınızdan tamamen yok etmek imkansızdır. Semptomları kontrol altına almak için ilaçlara da ihtiyacınız olabilir.
Alerji İlaçları
Doktorunuz nazal alerji semptomlarını iyileştirmek için sizi aşağıdaki ilaçlardan birini almaya yönlendirebilir:
- Antihistaminikler; alerjik reaksiyonda aktif olan bir bağışıklık sistemi kimyasalının üretimini azaltır. Bu ilaçlar kaşıntıyı, hapşırmayı ve burun akıntısını giderir. Feksofenadin (Allegra Allergy), loratadin (Alavert, Claritin), setirizin (Zyrtec) ve diğerleri gibi reçetesiz satılan antihistamin tabletlerin yanı sıra çocuklar için antihistamin şurupları da mevcuttur. Burun spreyi olarak alınan reçeteli antihistaminikler arasında azelastin (Astelin, Astepro) ve olopatadin (Patanase) bulunur.
- Burun spreyi olarak verilen kortikosteroidler; iltihabı azaltabilir ve saman nezlesi semptomlarını kontrol edebilir. Bu ilaçlar arasında flutikazon propiyonat (Flonaz Alerji Giderici), mometazon furoat (Nasonex), triamsinolon (Nasacort Allergy 24HR), siklesonid (Omnaris) ve diğerleri bulunur. Nazal kortikosteroidler düşük dozda ilaç sağlar ve oral kortikosteroidlere kıyasla çok daha düşük yan etki riskine sahiptir.
- Dekonjestanlar; burun kanallarınızdaki şişmiş dokuları küçültmeye yardımcı olabilir ve burnunuzdan nefes almayı kolaylaştırabilir. Bazı reçetesiz alerji tabletleri, bir antihistamini bir dekonjestanla birleştirir. Oral dekonjestanlar kan basıncını artırabilir ve şiddetli yüksek tansiyonunuz, glokomunuz veya kardiyovasküler hastalığınız varsa alınmamalıdır. Prostat büyümesi olan erkeklerde ilaç durumu kötüleştirebilir. Dekonjestanı güvenli bir şekilde alıp alamayacağınız konusunda doktorunuzla konuşun.Reçetesiz satılan dekonjestanlar burun spreyi olarak alındığında alerji semptomlarını kısa süreliğine azaltabilir. Bununla birlikte, dekonjestan spreyi art arda üç günden fazla kullanırsanız, burun tıkanıklığını daha da kötüleştirebilir.
- Lökotrien değiştiriciler; bazı bağışıklık sistemi kimyasallarının etkisini bloke eder. Doktorunuz tablet formunda bulunan lökotrien değiştirici montelukast’ı (Singulair) reçete edebilir. Montelukast’ın olası yan etkileri arasında üst solunum yolu enfeksiyonu, baş ağrısı ve ateş yer alır. Daha az görülen yan etkiler arasında kaygı veya depresyon gibi davranış veya ruh hali değişiklikleri yer alır.
Diğer terapiler
- İmmünoterapi. Bağışıklık sisteminizi bir alerjene karşı duyarlı olmayacak şekilde “eğitebilirsiniz”. İmmünoterapi, bir dizi alerji aşısı veya dil altına (dil altına) alınan tabletler yoluyla uygulanır. Haftada bir ila iki doz veya tablet sizi çok küçük dozlarda alerjene (bu durumda alerjik reaksiyona neden olan toz akarı proteinlerine) maruz bırakır. Doz, genellikle üç ila altı aylık bir süre boyunca kademeli olarak artırılır. Üç ila beş yıl boyunca her dört haftada bir bakım iğnelerine veya tabletlere ihtiyaç vardır. İmmünoterapi genellikle diğer basit tedavilerin tatmin edici olmadığı durumlarda kullanılır.
- Burun sulama. Hazırlanmış bir tuzlu su (tuzlu su) durulaması ile sinüslerinizdeki kalınlaşmış mukus ve tahriş edici maddeleri temizlemek için bir neti potu veya özel olarak tasarlanmış bir sıkma şişesi kullanabilirsiniz. Tuzlu su solüsyonunu kendiniz hazırlıyorsanız, kirletici madde içermeyen, damıtılmış, steril, önceden kaynatılıp soğutulmuş veya mutlak gözenek boyutu 1 mikron veya daha küçük olan bir filtreyle filtrelenmiş su kullanın. Her kullanımdan sonra irigasyon cihazını kirletici madde içermeyen suyla duruladığınızdan emin olun ve açık havada kurumaya bırakın.
Kendi Kendine Bakım
Toz akarlarına maruz kalmaktan kaçınmak, toz akarı alerjisini kontrol etmek için en iyi stratejidir. Toz akarlarını evinizden tamamen yok edemeseniz de sayılarını önemli ölçüde azaltabilirsiniz. İşte nasıl:
- Alerjenlere dayanıklı yatak örtüleri kullanın. Yatak ve yastıklarınızı toz geçirmez veya alerjenleri engelleyen kılıflarda saklayın. Sıkı dokunmuş kumaştan yapılan bu örtüler, toz akarlarının yatak veya yastıklarda kolonileşmesini veya kaçmasını önler. Kutu yayları alerjenlere dayanıklı kapaklarla kaplayın.
- Yatak takımlarını haftada bir yıkayın. Toz akarlarını öldürmek ve alerjenleri gidermek için tüm çarşafları, battaniyeleri, yastık kılıflarını ve yatak örtülerini en az 130 F (54,4 C) sıcak suda yıkayın. Yatak takımları sıcak yıkanamıyorsa, akarları öldürmek için eşyaları en az 15 dakika boyunca 130 F (54,4 C) üzerindeki bir sıcaklıkta kurutucuya koyun. Daha sonra alerjenleri gidermek için yatak takımlarını yıkayıp kurulayın. Yıkanamayan eşyaların 24 saat boyunca dondurulması da toz akarlarını öldürebilir, ancak bu alerjenleri ortadan kaldırmaz.
- Nemi düşük tutun. Evinizde bağıl nemi %50’nin altında tutun. Bir nem alma cihazı veya klima, nemin düşük tutulmasına yardımcı olabilir ve bir higrometre (hırdavat mağazalarında mevcuttur) nem seviyelerini ölçebilir.
- Yatak takımlarını akıllıca seçin. Tozu kolayca hapseden ve sık sık temizlenmesi zor olan yatak örtülerinden kaçının.
- Yıkanabilir doldurulmuş oyuncaklar satın alın. Sık sık sıcak suyla yıkayın ve iyice kurulayın. Ayrıca doldurulmuş oyuncakları yataklardan uzak tutun.
- Tozu temizleyin. Tozu temizlemek için kuru malzemeler yerine nemli veya yağlı paspas veya bez kullanın. Bu, tozun havaya uçmasını ve yeniden yerleşmesini önler.
- Düzenli olarak vakumlayın. Halıların ve döşemeli mobilyaların süpürülmesi yüzeydeki tozu giderir; ancak süpürme toz akarlarının ve toz akarı alerjenlerinin çoğunun giderilmesinde etkili değildir. Süpürgeden kaynaklanan ev tozu emisyonlarını azaltmaya yardımcı olmak için çift katmanlı mikro filtre torbasına veya yüksek verimli partikül hava (HEPA) filtresine sahip bir elektrikli süpürge kullanın. Alerjiniz şiddetliyse, başkası işi yaparken süpürülen alandan uzak durun. Vakumlu odaya geri dönmeden önce yaklaşık iki saat bekleyin.
- Dağınıklığı kesin. Toz topluyorsa toz akarlarını da toplar. Yatak odanızdaki süs eşyalarını, masa süslerini, kitapları, dergileri ve gazeteleri kaldırın.
- Halıları ve diğer toz akarı yaşam alanlarını ortadan kaldırın. Halı kaplama toz akarları için rahat bir yaşam alanı sağlar. Bu, özellikle halının nemi kolayca tutan ve akarlar için nemli bir ortam sağlayan betonun üzerinde olması durumunda geçerlidir. Mümkünse yatak odasının duvardan duvara halısını fayans, ahşap, linolyum veya vinil döşemeyle değiştirin. Yatak odalarındaki döşemeli mobilyalar, yıkanamayan perdeler ve yatay panjurlar gibi diğer toz toplayan mobilyaları değiştirmeyi düşünün.
- Fırınınıza ve klima ünitenize yüksek verimli bir ortam filtresi takın. Minimum Verimlilik Raporlama Değeri (MERV) 11 veya 12 olan bir filtre arayın ve tüm evin hava filtresini oluşturmak için fanı açık bırakın. Filtreyi her üç ayda bir değiştirmeyi unutmayın.
Referanslar:
- Toz Akarı Alerjisi: 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi
- Arlian, L. G., & Platts-Mills, T. A. E. (2001). The biology of dust mites and the remediation of mite allergens in allergic disease. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 107(3), S406-S413
- Thomas, W. R. (2010). Geography of house dust mite allergens. Asian Pacific Journal of Allergy and Immunology, 28(4), 211-224.
- Colloff, M. J. (2009). Dust Mites. Springer Science & Business Media. ISBN: 9789048122256.
- Tovey, E. R., & Ferro, A. (2012). Time for new methods for avoidance of house dust mite and pet allergens: An alternative perspective. Current Allergy and Asthma Reports, 12(5), 465-477.
- Platts-Mills, T. A. E., & De Weck, A. L. (1989). Dust mite allergens and asthma: A worldwide problem. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 83(3), 416-427.
- Arbes, S. J., et al. (2003). Prevalences of positive skin test responses to 10 common allergens in the US population: Results from the third National Health and Nutrition Examination Survey. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 111(2), 430-435.
- Chapman, M. D., et al. (2000). The role of mite allergens in asthma. American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine, 162(3), S96-S100.
- Custovic, A., et al. (1998). Allergen avoidance in the treatment of asthma and atopic disorders. Thorax, 53(1), 63-72.
- Arlian, L. G., & Morgan, M. S. (2003). Biology, ecology, and prevalence of dust mites. Immunology and Allergy Clinics of North America, 23(3), 443-468.
- Tovey, E., et al. (2003). The source of house dust mite allergens. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 112(2), 228-232.
- Vervloet, D., & Haddi, E. (1994). Dust mites and respiratory allergic diseases. Allergy, 49(1), 2-6.
- Thomas, W. R., et al. (2002). Immunological characteristics of house dust mite allergens. International Archives of Allergy and Immunology, 129(1), 1-18.
- Fernández-Caldas, E. (1997). Mite allergens. Clinical Reviews in Allergy & Immunology, 15(3), 245-268.
- Sanchez-Borges, M., et al. (1997). Comparative prevalence of skin reactions to aeroallergens in atopic patients from two tropical regions. Journal of Investigational Allergology and Clinical Immunology, 7(1), 40-44.
- Platts-Mills, T. A. E., et al. (1987). Immunologic and epidemiologic studies of dust mite allergens. Allergy, 42(6), 35-40.
- Custovic, A., et al. (1996). Effect of humidity reduction on levels of house dust mites allergen. Allergy, 51(2), 118-122.
- Wickman, M., et al. (1991). High humidity in homes and allergic sensitization to house dust mites. Allergy, 46(7), 541-546.
- Tovey, E. R., & Marks, G. B. (2011). Methods and effectiveness of environmental control. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 128(3), 575-582.
- van der Heide, S., et al. (1997). Seasonal differences in airway hyperresponsiveness in asthmatic patients sensitized to house dust mites. Clinical and Experimental Allergy, 27(6), 627-632.
- Sporik, R., et al. (1992). Exposure to house-dust mite allergen (Der p I) and the development of asthma in childhood. New England Journal of Medicine, 323(8), 502-507.
- Zock, J. P., et al. (2002). Domestic use of chemical cleaning products and asthma. Occupational and Environmental Medicine, 59(11), 675-678.
- Arlian, L. G., et al. (2002). Prevalence of dust mites in homes of people with asthma living in eight different geographic areas of the United States. Journal of Allergy and Clinical Immunology, 109(3), 533-539.
- Eggleston, P. A., et al. (1998). Environmental allergen avoidance: Is it possible to reduce indoor allergens? Journal of Allergy and Clinical Immunology, 101(2), S24-S28.
- Lau, S., et al. (2000). Early exposure to house-dust mite and cat allergens and development of childhood asthma: A cohort study. The Lancet, 356(9239), 1392-1397.
- Esch, R. E., et al. (2001). Current trends in allergen standardization and component-resolved diagnostics. Clinical Reviews in Allergy and Immunology, 21(1), 111-129.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.nhs.uk/