Ultrasonografi Hangi Durumlarda Kullanılır? 7 Süper Avantaj
Ultrasonografi ile İç Organların İncelenmesi (USG); yaygın olarak kullanılan güvenilir ve etkili bir görüntüleme yöntemidir. Bu makalede, USG’nin iç organların incelenmesindeki rolünü, nasıl çalıştığını ve hangi durumlarda kullanıldığını ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Ultrasonik ses dalgalarının vücuda gönderilip geri yansıtılması prensibine dayanır. Bir ultrason cihazı, bir prob (transdüser) aracılığıyla vücuda yüksek frekansta ses dalgaları gönderir. Bu ses dalgaları, iç organlar ve dokular tarafından yansır. Yansıyan ses dalgaları prob tarafından alınır ve bilgisayar tarafından görüntüye dönüştürülür. USG için özel bir hazırlığa genellikle ihtiyaç yoktur. Ancak incelemeye göre bazı özel talimatlar verilebilir. Örneğin, karın USG için aç karnınızla gelmeniz istenebilir. Probu daha iyi cilde iletebilmek için jelle kaplanır.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Ultrasonografi Hangi Durumlarda Kullanılır? 7 Süper Avantaj
Ultrasonografi ile İç Organların İncelenmesi
USG, çeşitli iç organların incelenmesinde kullanılır. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:
- Karın Ultrasonografisi:
- Karaciğer: Karaciğerin boyutu, lezyonları, kistleri ve yağ birikimi değerlendirilir.
- Safra Kesesi: Safra kesesi taşları, iltihapları ve darlıkları incelenir.
- Böbrekler: Böbrek boyutu, şekli, tümörler ve taşlar ultrason ile görüntülenir.
- Pankreas: Pankreasın yapısal anormallikleri, kistler ve tümörler değerlendirilir.
- Bağırsaklar: Bağırsak tıkanıklığı, inflamatuvar bağırsak hastalıkları (Crohn hastalığı, ülseratif kolit) gibi durumlar izlenir.
- Dalak: Dalak büyüklüğü, travma sonrası kanamalar ve kistler değerlendirilir.
- Pelvik Ultrasonografisi:
- Rahim: Rahim içi durumu, fibroidler, polipler ve kanser taraması yapılır.
- Yumurtalıklar: Yumurtalık kistleri, tümörler ve ovülasyon izlenir.
- Prostat: Prostat büyümesi (BPH) ve prostat kanseri değerlendirilir.
- Üreme Organları: Gebelik takibi, fetal gelişim ve annedeki anormallikler ultrason ile izlenir.
- Gebelik Ultrasonografisi:
- Gebelik Takibi: Gebelik süreci, fetüsün büyüklüğü, gelişimi ve kalp atışları ultrason ile izlenir.
- Risk Değerlendirmesi: Down sendromu gibi genetik risklerin değerlendirilmesinde kullanılır.
- Fetal Anomaliler: Fetal anomalilerin erken teşhisi ve izlenmesi için kullanılır.
- Kalp Ultrasonografisi (Ekokardiyografi):
- Kalp İncelemesi: Kalp odacıkları, kapaklar ve kalp kasının fonksiyonu detaylı olarak incelenir.
- Kalp Yetmezliği: Kalp yetmezliği teşhisi ve izlemesi yapılır.
- Doğumsal Kalp Anomalileri: Bebeklerde doğumsal kalp anomalilerinin teşhisi için kullanılır.
- Vasküler USG:
- Kan Damarları: Damar duvarları, daralmalar, tıkanıklıklar ve anevrizmalar (damar genişlemeleri) izlenir.
- DVT Teşhisi: Derin ven trombozu (DVT) teşhisi için bacak damarları incelenir.
- Karotis Ultrasonu: Boyundaki karotis arterlerin plak birikimi ve daralması değerlendirilir.
- Meme Ultrasonografisi:
- Meme Kitleleri: Meme dokusu, kitlelerin doğası ve malign (kötü huylu) veya benign (iyi huylu) olduklarının değerlendirilmesi için kullanılır.
- Meme Kanseri Taraması: Meme kanseri erken teşhisi ve izlemesi yapılır.
- Müsküloskeletal Ultrasonografi:
- Kas ve Eklem İncelemesi: Kas yaralanmaları, tendinitler, karpal tünel sendromu gibi sorunların değerlendirilmesi için kullanılır.
- Tiroid Ultrasonografisi:
- Tiroid Bezleri: Tiroid nodülleri, büyümeler ve tiroid kanseri taraması yapılır.
- Nörosonografi: Yenidoğan bebeklerin beyin ve beyincik incelemelerinde kullanılır.
- Retroperitoneal USG: Retroperitoneal alandaki organların (örneğin, böbrekler) incelenmesinde kullanılır.
USG, tıp alanında çok yönlü bir tanı aracı olarak kullanılır ve invazif olmayan bir şekilde iç organların, dokuların ve kan damarlarının görüntülenmesine yardımcı olur. Bu sayede birçok hastalık veya durum erken teşhis edilip tedavi edilebilir.
Ultrasonografinin Avantajları
USG, tıbbi görüntüleme alanında geniş bir yelpazede kullanılan ve birçok avantaja sahip bir yöntemdir. İç organların incelenmesinde, USG’nin sunduğu avantajlar, diğer görüntüleme yöntemlerine göre bazı belirgin üstünlükler sağlar. Bu bölümde, USG’nin başlıca avantajlarını detaylandıracağız.
1. Radyasyon İçermemesi
Ultrasonografinin en önemli avantajlarından biri, radyasyon içermemesidir. X-ışınlarına dayalı yöntemlerin aksine, USG ses dalgaları kullanarak görüntü elde eder. Bu özellik, özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve sık sık görüntüleme yapılması gereken hastalar için USG güvenli bir seçenek haline getirir. Radyasyona maruz kalma riski olmadan yapılan ultrasonografi, tekrarlayan görüntülemelerde bile hastaların sağlık açısından endişe duymadan işlem görmesini sağlar.
2. Hızlı ve Anında Sonuçlar
USG, anında sonuç veren hızlı bir görüntüleme yöntemidir. Diğer birçok görüntüleme tekniği, çekim sonrası bir süre işleme ve raporlama süreci gerektirirken, USG sırasında elde edilen görüntüler anında monitörde görüntülenebilir. Bu durum, özellikle acil tıp uygulamalarında ve cerrahi işlemler sırasında hızlı karar verme gerektiren durumlarda büyük bir avantaj sağlar. Hekimler, USG yardımıyla anında teşhis koyabilir ve gerekli müdahaleleri zaman kaybetmeden gerçekleştirebilir.
3. Hareketli Yapıların Dinamik İncelenmesi
USG’nin sağladığı bir diğer önemli avantaj, organların ve yapıların dinamik olarak incelenebilmesidir. Bu özellik, özellikle kalp, damarlar, bağırsaklar ve fetüs gibi hareketli yapıların değerlendirilmesinde son derece faydalıdır. Örneğin, kalp ultrasonografisi (ekokardiyografi), kalbin kasılma hareketlerini, kapak fonksiyonlarını ve kan akışını gerçek zamanlı olarak değerlendirebilir. Bu, hastalıkların dinamik özelliklerini anlamada büyük bir avantaj sağlar ve daha doğru teşhis konulmasına olanak tanır.
4. Taşınabilirlik ve Erişilebilirlik
USG cihazları, diğer görüntüleme cihazlarına göre daha taşınabilir ve erişilebilir durumdadır. Mobil ultrasonografi cihazları, hastane ortamlarında veya acil durumlarda hızlı müdahale gerektiren durumlarda kullanılabilir. Yoğun bakım ünitelerinde, ameliyathanelerde ve hatta saha ortamında kullanılabilen bu taşınabilir cihazlar, hızlı ve yerinde teşhis imkanı sunar. Ayrıca, USG cihazlarının daha uygun maliyetli olması, bu teknolojinin dünya genelinde yaygın olarak kullanılmasını sağlamaktadır.
5. Non-invaziv ve Hasta Dostu Olması
USG, non-invaziv bir görüntüleme yöntemidir, yani vücuda herhangi bir kesi yapılmasına veya girişimsel bir işlem uygulanmasına gerek kalmadan iç organlar incelenebilir. Bu, USG’nin hasta dostu bir yöntem olmasını sağlar. Hasta için ağrısız ve konforlu bir inceleme süreci sunar, bu da özellikle invaziv prosedürlerden kaçınmak isteyen hastalar için tercih edilme sebebidir. Ayrıca, anestezi gerektirmemesi ve minimal hazırlık gereksinimleri ile hastalar üzerinde stres yaratmadan hızlı bir şekilde uygulanabilir.
6. Geniş Kullanım Alanı
USG’nin bir diğer önemli avantajı, çok geniş bir kullanım alanına sahip olmasıdır. Karın içi organlar, tiroid bezi, kalp, damarlar, kas-iskelet sistemi, kadın doğum ve jinekoloji, göz ve cilt altı dokular gibi birçok organ ve sistemin değerlendirilmesinde kullanılır. Bu çok yönlülük, ultrasonografinin tıbbın birçok dalında vazgeçilmez bir araç haline gelmesine yol açmıştır. Özellikle hamilelik takibinde, ultrasonografinin hem anne hem de fetüs sağlığı açısından güvenilir ve etkili bir yöntem olması, bu alandaki uygulamalarının yaygınlığını artırmıştır.
7. Ekonomik ve Yaygın Kullanım
USG, diğer ileri görüntüleme tekniklerine kıyasla daha ekonomik bir yöntemdir. Bu, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için maliyet etkin bir çözüm sunar. Ayrıca, ultrasonografi cihazlarının yaygın olarak bulunabilmesi ve kolayca erişilebilir olması, bu yöntemin geniş bir hasta kitlesine uygulanabilir olmasını sağlar. Sağlık hizmetlerinin sınırlı olduğu bölgelerde bile USG cihazları, teşhis ve tedavi süreçlerinde önemli bir yer tutar.
Sonuç olarak, USG iç organların incelenmesinde birçok avantaj sunan, güvenli, hızlı, dinamik ve ekonomik bir görüntüleme yöntemidir. Bu avantajları, ultrasonografinin geniş bir yelpazede ve çeşitli klinik senaryolarda yaygın olarak kullanılmasını sağlar. Bu nedenle, USG tıbbi görüntüleme alanında vazgeçilmez bir araç olarak kabul edilir.
Ultrasonografinin Sınırlamaları
USG, tıbbi tanı sürecinde yaygın olarak kullanılan ve birçok avantajı bulunan bir görüntüleme yöntemidir. Bununla birlikte, ultrasonografinin de çeşitli sınırlamaları vardır. Bu sınırlamalar, bazı durumlarda USG kullanımının etkinliğini azaltabilir ve ek görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulmasına yol açabilir. İşte ultrasonografinin başlıca sınırlamaları:
1. Derin Yapıların Görüntülenmesindeki Güçlükler
Ultrasonografinin en belirgin sınırlamalarından biri, vücudun derin bölgelerindeki yapıların görüntülenmesinde karşılaşılan zorluklardır. Ultrason dalgaları, dokular arasında geçiş yaparken enerji kaybeder ve derin yapılar daha zayıf bir sinyal üretir. Bu durum, özellikle obez hastalarda veya büyük vücut yapısına sahip bireylerde derin dokuların görüntülenmesini zorlaştırır. Derin bölgelerdeki yapılar yeterince net görüntülenemediğinde, tanı süreci olumsuz etkilenebilir.
2. Kemik ve Gaz İçeren Yapıların Görüntülenmesindeki Kısıtlamalar
Kemik ve gaz içeren yapılar, ultrason dalgalarının geçişine büyük ölçüde engel olur. Kemikler, ultrason dalgalarını büyük oranda yansıtarak altında bulunan yapıları görüntülemeyi zorlaştırır. Bu nedenle, örneğin beyin gibi kemik yapılarının arkasında yer alan organların incelenmesi için USG uygun bir yöntem değildir. Benzer şekilde, bağırsaklar gibi gaz içeren yapılar da ultrason dalgalarını dağıtarak, bu bölgelerin net bir şekilde görüntülenmesini engeller. Bu durum, özellikle abdominal ultrasonografide, bağırsak gazları nedeniyle karaciğer, pankreas veya diğer abdominal organların net görüntülenememesi gibi sorunlara yol açabilir.
3. Operatör Bağımlılığı
Ultrasonografi, operatör bağımlı bir yöntemdir. Görüntüleme kalitesi ve tanısal doğruluk, işlemi gerçekleştiren sağlık profesyonelinin deneyimine ve becerisine büyük ölçüde bağlıdır. Aynı hasta üzerinde farklı operatörler tarafından yapılan ultrasonografi işlemleri, farklı sonuçlar verebilir. Bu durum, tanı sürecinde tutarsızlıklara neden olabilir. Ayrıca, ultrasonografinin yorumlanması da operatörün bilgisine bağlıdır; bu da bazı durumlarda tanı hatalarına yol açabilir.
4. Sınırlı Görüntü Kalitesi
USG ile elde edilen görüntülerin çözünürlüğü, diğer ileri görüntüleme yöntemleriyle (örneğin manyetik rezonans görüntüleme veya bilgisayarlı tomografi) karşılaştırıldığında daha düşüktür. Bu nedenle, küçük lezyonlar veya ince anatomik detaylar USG ile yeterince net görüntülenemeyebilir. Ayrıca, ultrason dalgalarının yüksek frekanslı olması gerektiğinde, bu dalgalar daha yüzeysel dokuları görüntüleyebilir, ancak derin dokuların netliği azalır. Bu sınırlı görüntü kalitesi, ultrasonografinin bazı durumlarda tanısal değeri azaltabilir.
5. Hareketli Yapıların İncelenmesindeki Zorluklar
USG sırasında incelenen yapıların hareketi, görüntü kalitesini olumsuz etkileyebilir. Örneğin, solunum hareketleri veya kalp atışı, görüntüde bulanıklıklara neden olabilir ve doğru bir değerlendirme yapılmasını zorlaştırabilir. Bu nedenle, hareketli organların veya yapıların incelenmesi sırasında ultrasonografiden elde edilen sonuçlar sınırlı olabilir.
6. Kısıtlı Görüş Açısı
Ultrasonografi probunun boyutu ve pozisyonu, incelenen bölgenin sadece belirli bir kısmını görüntülemeye izin verir. Bu, özellikle büyük organların veya geniş bir alanın incelenmesi gerektiğinde sınırlayıcı olabilir. Örneğin, abdominal bir ultrasonografi sırasında tüm karın boşluğunun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi zor olabilir ve bu da bazı patolojilerin gözden kaçmasına neden olabilir.
7. Dokuların Farklılaşmasının Zor Olması
Bazı durumlarda, ultrason dalgalarının farklı dokular arasında yeterince ayrım yapamaması tanısal zorluklara yol açabilir. Örneğin, malign ve benign tümörlerin ultrasonografik özellikleri bazen benzer olabilir ve bu durum kesin bir tanı koymayı zorlaştırabilir. Bu tür durumlarda, ek görüntüleme yöntemleri veya biyopsi gibi ileri tanı yöntemlerine başvurulması gerekebilir.
8. Kısıtlı Kontrast Çözünürlüğü
Ultrasonografi, doğal dokular arasında kontrast farkını yeterince iyi gösteremeyebilir. Bu durum, özellikle kontrast maddesi kullanılmadan yapılan incelemelerde belirgin hale gelir. Örneğin, bazı vasküler lezyonlar veya ince tümör dokuları, düşük kontrast çözünürlüğü nedeniyle ultrason ile yeterince belirgin şekilde görüntülenemeyebilir.
Sonuç olarak, ultrasonografi birçok avantajına rağmen, bu sınırlamalar nedeniyle her klinik durumda tek başına yeterli olmayabilir. Bu gibi durumlarda, diğer görüntüleme yöntemlerinin (BT, MRG gibi) kullanılması gerekebilir. Ultrasonografi, çoğu durumda ilk basamak tanı yöntemi olarak tercih edilse de, sınırlamaları göz önünde bulundurularak kullanılmalı ve gerektiğinde ek tetkiklerle desteklenmelidir.
Ultrasonografi Hangi Durumlarda Kullanılır?
Ultrasonografi (USG), geniş bir yelpazede tıbbi durumların tanı, tedavi ve izlenmesinde kullanılan non-invaziv bir görüntüleme yöntemidir. Yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak iç organların, dokuların ve kan akışının görüntülenmesini sağlar. USG, özellikle güvenli, taşınabilir ve radyasyon içermeyen bir yöntem olması nedeniyle birçok klinik durumda tercih edilmektedir. Bu bölümde, ultrasonografinin hangi durumlarda kullanıldığını detaylı olarak ele alacağız.
1. Gebelik Takibi
Ultrasonografi, gebelik takibinde en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Gebeliğin erken dönemlerinde yapılan ultrasonografik incelemeler, gebelik kesesinin yerleşimini, embriyonun yaşını ve canlılığını belirlemek için kullanılır. İkinci ve üçüncü trimesterde yapılan ultrasonlar, fetüsün gelişimi, organların yapısı, plasenta yerleşimi ve amniyotik sıvı miktarının değerlendirilmesi için önemlidir. Doppler ultrasonografi, fetüsün kan akışını değerlendirmek ve olası komplikasyonları tespit etmek için kullanılır. Ultrasonografi, ayrıca fetal anomalilerin erken tanısı ve çoğul gebeliklerin izlenmesinde de kritik bir rol oynar.
2. Karın İçi Organların Değerlendirilmesi
Karın ultrasonografisi, karaciğer, safra kesesi, pankreas, böbrekler, dalak ve diğer karın içi organların yapısal değerlendirilmesi için sıkça kullanılır. Karaciğer hastalıklarının (örneğin, hepatit, siroz), safra taşlarının, pankreatit ve böbrek taşlarının tanısında önemli bir araçtır. Ayrıca, karın içi kitlelerin veya anevrizmaların tespitinde USG ilk basamak görüntüleme yöntemidir. Karın USG, aynı zamanda karın ağrısı, anormal karaciğer enzimleri veya sarılık gibi semptomların nedenini araştırmak için de kullanılır.
3. Kalp ve Damar Hastalıkları
Kalp ultrasonografisi, yani ekokardiyografi, kalp hastalıklarının tanı ve izlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu yöntem, kalp kapaklarının hareketlerini, kalp kasının fonksiyonunu ve kalp boşluklarının boyutunu değerlendirmek için kullanılır. Ekokardiyografi, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalıkları, perikardit ve konjenital kalp hastalıklarının tanısında kritik öneme sahiptir. Doppler ultrasonografisi, kalbin içindeki ve büyük damarlar arasındaki kan akışını değerlendirir ve aort anevrizması veya periferik arter hastalığı gibi damar hastalıklarının tanısında kullanılır.
4. Tiroid ve Boyun Yapılarının İncelenmesi
Tiroid ultrasonografisi, tiroid bezindeki nodüllerin ve diğer anormalliklerin değerlendirilmesi için yaygın olarak kullanılır. Bu yöntem, nodüllerin boyutunu, yapısını ve solid ya da kistik özelliklerini belirlemede etkilidir. USG, ayrıca tiroid bezinin büyüklüğünü ve tiroidit gibi inflamatuar durumları değerlendirmek için de kullanılır. Boyun ultrasonografisi, tiroidin yanı sıra paratiroid bezleri, lenf düğümleri ve tükrük bezleri gibi diğer boyun yapılarını incelemek için de kullanılabilir.
5. Meme Hastalıklarının Değerlendirilmesi
Meme ultrasonografisi, meme dokusunun yapısal değerlendirilmesinde ve özellikle genç kadınlarda veya yoğun meme dokusuna sahip bireylerde mamografi ile birlikte kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Meme ultrasonografisi, kistlerin, solid kitlelerin ve diğer meme anormalliklerinin ayırt edilmesinde yardımcı olur. Ayrıca, meme biyopsisi öncesi lezyonun lokalizasyonunu belirlemek için de USG kullanılır. Bu yöntem, meme kanseri taraması ve tedavi sonrası izlemde de önemli bir yer tutar.
6. Pelvik Organların İncelenmesi
Pelvik ultrasonografi, kadınlarda uterus, yumurtalıklar ve fallop tüplerinin, erkeklerde ise prostat bezinin değerlendirilmesi için kullanılır. Kadınlarda, pelvik ultrasonografi, endometriozis, yumurtalık kistleri, miyomlar ve pelvik inflamatuar hastalık gibi durumların tanısında kritik bir rol oynar. Ayrıca, kısırlık araştırmalarında ve intrauterin cihaz (IUD) yerleşiminin izlenmesinde de kullanılır. Erkeklerde pelvik USG, prostat büyümesi, prostat kanseri veya mesane anormalliklerinin değerlendirilmesinde tercih edilir.
7. Vasküler Ultrasonografi (Doppler Ultrasonografi)
Vasküler ultrasonografi, damarların içindeki kan akışını değerlendirmek için kullanılan bir Doppler USG türüdür. Bu yöntem, derin ven trombozu, varis, periferik arter hastalığı ve karotid arter hastalığı gibi damar hastalıklarının tanısında kullanılır. Doppler USG, kan akışındaki hız değişikliklerini ölçerek damar tıkanıklıkları, daralmalar veya pıhtıların varlığını belirlemeye yardımcı olur. Bu yöntem, ayrıca böbrek damar hastalıkları ve aort anevrizmalarının tanısında da kullanılabilir.
8. Travma Durumları
Acil tıpta, ultrasonografi, travma hastalarında hızlı ve non-invaziv bir değerlendirme aracı olarak kullanılır. Focused Assessment with Sonography for Trauma (FAST) protokolü, karın içi kanama veya plevral efüzyon gibi acil durumların hızlı bir şekilde tespit edilmesine olanak tanır. USG, travma sonrası organ yaralanmalarını değerlendirmek ve acil müdahale gerektiren durumları belirlemek için önemli bir rol oynar. Bu yöntem, acil servislerde ve sahada hızla uygulanabilir olması nedeniyle, travma yönetiminde vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir.
9. Kas-İskelet Sistemi Değerlendirmesi
Kas-iskelet ultrasonografisi, kaslar, tendonlar, bağlar ve eklemlerin incelenmesinde kullanılır. Spor yaralanmaları, tendinit, bursit ve eklem içi sıvı birikimi gibi durumların tanısında etkili bir yöntemdir. USG, ayrıca eklem enjeksiyonları ve biyopsi gibi minimal invaziv işlemlerin rehberliğinde kullanılır. Kas-iskelet ultrasonografisi, hızlı ve taşınabilir olması nedeniyle ortopedi ve spor hekimliği uygulamalarında geniş bir kullanım alanına sahiptir.
10. Göz Hastalıkları
Oftalmik ultrasonografi, göz küresi ve göz içi yapıların incelenmesinde kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Göz ultrasonografisi, retina dekolmanı, vitreus hemorajisi, katarakt ve intraoküler tümörler gibi göz hastalıklarının tanısında kullanılır. Bu yöntem, özellikle opak lens veya yoğun katarakt nedeniyle göz içi yapılarının doğrudan görüntülenemediği durumlarda kritik öneme sahiptir.
Ultrasonografi Sonuçlarının Yorumlanması
USG sonuçları uzman doktorlar tarafından yorumlanır. Elde edilen görüntüler ve veriler, organların sağlık durumu hakkında detaylı bilgi sağlar. Doktorlar, sonuçları hastanın tıbbi geçmişi ve semptomlarıyla birleştirerek teşhis koyarlar.
USG, iç organların incelenmesinde güvenilir ve etkili bir araçtır. Bu yöntem sayesinde hastalıkların erken teşhisi, tedavi planlaması ve sağlık izlemi daha hassas bir şekilde yapılabilir. Modern tıbbın vazgeçilmez bir parçası olan USG, iç organların görüntülenmesi konusunda sağlık profesyonellerine güçlü bir yardımcı sağlar.
Referanslar:
- Ultrasonografi Hangi Durumlarda Kullanılır? 7 Süper Avantaj
- Rumack CM, Wilson SR, Charboneau JW, Levine D. Diagnostic Ultrasound. 4th ed. Elsevier; 2011.
- Cosgrove DO, Bamber JC. Ultrasound: The Requisites. 2nd ed. Mosby; 2011.
- Woo J. A Short History of the Development of Ultrasound in Obstetrics and Gynecology. In: Kurjak A, ed. Ultrasound in Obstetrics and Gynecology. CRC Press; 1994:3-7.
- Nyhsen CM, Humphreys H, Koerner RJ, et al. Infection Prevention and Ultrasound Probe Decontamination Practices in the UK: A Survey of Practitioners. Ultrasound. 2017;25(1):41-48.
- Sidhu PS, Brabrand K, Cantisani V, et al. EFSUMB Guidelines on Interventional Ultrasound (INVUS), Part I. General Aspects (Long Version). Ultraschall Med. 2015;36(5)
- Dietrich CF, Jenssen C, Dong Y, et al. Ultrasound Elastography: An Update on Techniques and Applications. World J Gastroenterol. 2017;23(25):4545-4560.
- Salvatore V, Bolondi L. Contrast-Enhanced Ultrasonography (CEUS) in Italy: A Decade of Use. J Ultrasound. 2007;10(2):59-63.
- Harvey CJ, Pilcher J, Eckersley RJ, Blomley MJ, Cosgrove DO. Advances in Ultrasound. Clin Radiol. 2002;57(3):157-177.
- Moore CL, Copel JA. Point-of-Care Ultrasonography. N Engl J Med. 2011;364(8):749-757.
- Barr RG, Nakashima K, Amy D, et al. WFUMB Guidelines and Recommendations for Clinical Use of Ultrasound Elastography: Part 2: Breast. Ultrasound Med Biol. 2015;41(5):1148-1160.
- Palmeri ML, Frinkley KD, Nightingale KR. Acoustic Radiation Force Impulse (ARFI) Imaging of the Liver: A Review of Preclinical and Clinical Studies. J Clin Ultrasound. 2011;39(2):87-94.
- Liau J, Lee J, Chang J. Challenges in Clinical Applications of Shear Wave Elastography in Liver and Kidney. J Med Ultrasound. 2013;21(1):3-10.
- Oates CP. Advances in Echocardiography: Tissue Doppler Imaging. Heart. 2003;89(4):353-355.
- Sidhu PS, Cantisani V, Dietrich CF, et al. Role of Contrast-Enhanced Ultrasound (CEUS) in the Assessment of Focal Liver Lesions in Adults: A Comprehensive Clinical Consensus Statement (Update 2017). Ultraschall Med. 2018;39(3)
- Bruneton JN, Balu-Maestro C, Demard F, Franc JM, Giard A. Ultrasound Detection of Hepatic Metastases of Small Size Due to Gastrointestinal Cancer. Cancer. 1985;56(11):2641-2645.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/