Ultrasonografi Nedir? USG 5 Kullanım Alanı

100 / 100

Ultrasonografi (USG), tıp alanında sıkça kullanılan bir görüntüleme tekniğidir. Bu makalede, Ultrasonografinin ne olduğunu, nasıl çalıştığını, kullanım alanlarını ve avantajlarını ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, USG uygulama süreci ve hastalar için sağladığı faydaları da ele alacağız. USG, modern tıbbın en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemlerinden biridir ve ses dalgalarını kullanarak vücudun iç yapılarının görüntülenmesini sağlar. Bu teknik, 1940’lı yıllardan bu yana tıbbi alanda kullanılmakta olup, özellikle non-invaziv doğası, güvenilirliği ve geniş kullanım alanı sayesinde hızla popülerlik kazanmıştır.

USG, yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak, vücudun iç yapılarının kesitsel görüntülerini oluşturur. Ses dalgaları, dokulara çarparak geri yansıdığında, bu yansımalar bir bilgisayar tarafından görüntülere dönüştürülür. Bu yöntem, çeşitli tıbbi alanlarda, özellikle gebelik takibi, abdominal incelemeler, kalp ve damar hastalıklarının teşhisi gibi birçok alanda yaygın bir şekilde kullanılır. Radyasyon içermemesi, bu yöntemin hamile kadınlar ve çocuklar gibi hassas gruplarda güvenle kullanılabilmesini sağlar. USG, diğer görüntüleme yöntemlerine göre daha az maliyetli olması ve genellikle hemen sonuç vermesi, bu yöntemi klinik ortamlarda tercih edilen bir seçenek haline getirmiştir.

Ultrasonografi Nedir? USG 5 Kullanım Alanı

Ultrasonografinin en büyük avantajlarından biri, yüksek çözünürlüklü görüntüler sunabilmesi ve vücuttaki yumuşak dokuların detaylı incelenmesine imkan tanımasıdır. Bu özellik, doktorların organların yapısını, işlevini ve olası anormalliklerini değerlendirmelerine olanak tanır. Örneğin, karaciğer, safra kesesi, pankreas, böbrekler ve dalak gibi abdominal organların ultrasonografik değerlendirmesi, birçok hastalığın erken tanısında kritik bir rol oynar. Ayrıca, tiroid bezi ve lenf düğümleri gibi yüzeysel yapıların ultrasonografik görüntülenmesi, kanser taramaları ve tiroid hastalıklarının teşhisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

USG, dinamik bir görüntüleme yöntemi olduğundan, organların ve damarların hareketi ile ilgili bilgiler de sağlar. Bu durum, özellikle kalp ve damar hastalıklarının değerlendirilmesinde önemli bir avantaj sunar. Doppler ultrasonografi, kan akışını değerlendirmek ve damar tıkanıklıklarını tespit etmek için kullanılan özel bir USG türüdür ve bu da, kardiyovasküler hastalıkların tanısında hayati öneme sahiptir.

Son yıllarda USGteknolojisinde kaydedilen ilerlemeler, bu yöntemin kullanım alanını daha da genişletmiştir. Gelişmiş ultrason cihazları, daha yüksek frekanslı prob başlıkları ve 3D/4D görüntüleme teknolojileri ile donatılmıştır. Bu gelişmeler, fetal gelişimden tümör değerlendirmesine kadar geniş bir yelpazede daha ayrıntılı ve doğru tanılar konulmasına olanak tanır. Özellikle üç boyutlu (3D) ve dört boyutlu (4D) ultrasonografi, gebelik takibinde bebeğin anatomik yapısının ve gelişiminin detaylı bir şekilde incelenmesini mümkün kılar. Ayrıca, ultrasonografinin taşınabilir versiyonları, acil durumlarda veya sahada hızlı teşhis imkanı sunar. Tüm bu özellikler, ultrasonografinin modern tıpta vazgeçilmez bir araç haline gelmesini sağlamıştır ve bu yöntem, hastalıkların erken teşhisinde ve tedavi sürecinin izlenmesinde önemli bir rol oynamaya devam etmektedir.

Ultrasonografi Nedir? USG 5 Kullanım Alanı

Ultrasonografi Nedir?

USG, yüksek frekansta ses dalgalarının kullanıldığı bir görüntüleme tekniğidir. Bu ses dalgaları vücut dokularından yansır ve bu yansımalar bir bilgisayar tarafından görüntü olarak işlenir. Bu sayede iç organlar, dokular ve kan damarları görüntülenebilir.

Ultrasonografi Çalışma Prensibi

USG, yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak vücut içindeki yapıların görüntülenmesini sağlayan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. Bu yöntemin temel prensibi, ses dalgalarının dokulara çarpması ve geri yansımasıyla elde edilen bilgilerin, görüntü olarak işlenmesidir. USG cihazları, bir transdüser (prob) adı verilen bir aygıt aracılığıyla ses dalgaları üretir ve bu dalgalar, dokuların içine doğru ilerler. Farklı dokuların akustik empedansına bağlı olarak, bu ses dalgaları kısmen emilir, kısmen geçer ve kısmen de geri yansır. Geri dönen bu yankılar, transdüser tarafından tekrar algılanır ve elektrik sinyallerine dönüştürülür. Bilgisayar bu sinyalleri işleyerek, ekranda organların, damarların veya diğer yapısal unsurların kesitsel görüntülerini oluşturur.

Ultrasonografide kullanılan ses dalgalarının frekansı, genellikle 1 ila 18 MHz arasında değişir. Düşük frekanslı ses dalgaları, vücutta daha derine nüfuz edebilir, ancak daha düşük çözünürlüklü görüntüler üretir. Yüksek frekanslı dalgalar ise yüzeysel yapıları daha detaylı görüntüleyebilir, ancak dokuya nüfuz etme kapasitesi sınırlıdır. Bu nedenle, USG uygulamalarında farklı frekanslar, incelenen dokuya veya organa göre seçilir. Örneğin, abdominal incelemelerde genellikle düşük frekanslı prob başlıkları kullanılırken, yüzeysel doku incelemelerinde yüksek frekanslı prob başlıkları tercih edilir. Bu seçim, görüntü kalitesini optimize etmek ve doğru teşhis koyma sürecini desteklemek amacıyla yapılır.

USG çalışma prensibinde önemli bir diğer faktör, akustik empedans farklarıdır. Akustik empedans, bir dokunun ses dalgalarına karşı gösterdiği direnç olarak tanımlanır ve dokunun yoğunluğu ile ses dalgasının hızıyla belirlenir. Farklı dokuların akustik empedansı, ses dalgalarının nasıl yansıyacağını ve hangi oranda emileceğini belirler. Örneğin, kas dokusu ile kemik dokusu arasında belirgin bir akustik empedans farkı vardır, bu nedenle ses dalgaları kemikten neredeyse tamamen yansır, kas dokusundan ise kısmen yansır ve geçer. Bu özellik, ultrasonografinin doku sınırlarını belirlemede ve farklı doku tiplerini ayırt etmede etkili olmasını sağlar. Öte yandan, USG’nin hava ve kemik gibi yapılarla sınırlı olması, bu yapıların arkasındaki dokuların görüntülenmesini zorlaştırır; bu nedenle, bu gibi durumlarda farklı görüntüleme teknikleri tercih edilebilir.

Doppler ultrasonografi, kullanılan bir diğer önemli teknik olup, hareket halindeki nesnelerin (genellikle kan hücreleri) hızını ve yönünü ölçer. Doppler etkisi olarak bilinen bu prensip, hareket eden bir kaynaktan gelen ses dalgalarının frekansında bir değişiklik yaratır; bu değişiklik, kan akışının hızı ve yönü hakkında bilgi verir. Doppler USG, damar hastalıklarının tanısında, kan pıhtılarının tespitinde ve kalp hastalıklarının değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılır. Bu teknik, renkli Doppler, spektral Doppler ve Power Doppler gibi çeşitli modlarda uygulanabilir. Her mod, belirli bir klinik durum için farklı avantajlar sunar ve doktorlara detaylı bir vasküler değerlendirme yapma olanağı sağlar. USG çalışma prensibinin bu şekilde detaylandırılması, bu görüntüleme yönteminin ne kadar çok yönlü ve kullanışlı olduğunu ortaya koymaktadır.

Ultrasonografinin Kullanım Alanları

1. Obstetrik ve Jinekolojik Uygulamalar

Ultrasonografinin en yaygın kullanım alanlarından biri, obstetrik ve jinekolojik tıptır. Hamilelik sürecinde, USG fetüsün gelişimini izlemek, plasentanın yerleşimini değerlendirmek ve gebelik komplikasyonlarını tespit etmek için vazgeçilmez bir araçtır. Ultrasonografi sayesinde, fetal biyometrik ölçümler yapılabilir, amniyotik sıvı miktarı değerlendirilir ve fetal anomali taramaları gerçekleştirilir. Özellikle üç boyutlu (3D) ve dört boyutlu (4D) ultrasonografi teknolojileri, fetüsün anatomik yapısının detaylı bir şekilde incelenmesine olanak tanır. Jinekolojik alanda ise USG, rahim, yumurtalıklar ve fallop tüplerinin değerlendirilmesi için yaygın bir şekilde kullanılır. Yumurtalık kistleri, miyomlar ve endometriozis gibi jinekolojik durumların tanısında ultrasonografi önemli bir rol oynar. Ayrıca, infertilite tedavisinde folikül gelişimini izlemek ve ovulasyon takibi yapmak için de USG yaygın olarak kullanılır.

2. Karın ve Pelvis İncelemeleri

USG, abdominal ve pelvik organların değerlendirilmesinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Karaciğer, safra kesesi, pankreas, böbrekler, dalak ve mesane gibi abdominal organların ultrasonografik incelemesi, birçok hastalığın erken teşhisinde kritik bir rol oynar. Örneğin, karaciğer yağlanması, safra taşları, pankreatit ve böbrek taşları gibi durumlar ultrasonografi ile tespit edilebilir. Pelvik bölgede ise, mesane, prostat ve kadın üreme organları USG ile incelenir. Pelvik ultrasonografi, özellikle kadınlarda pelvik kitlelerin değerlendirilmesi ve endometrial kalınlık ölçümü gibi durumlar için kullanılır. Ayrıca, karın içi serbest sıvı ve asit varlığının tespiti gibi durumlarda da ultrasonografi önemli bir tanı aracıdır. Non-invaziv doğası ve hızlı sonuçlar vermesi, bu yöntemi acil durumlarda da tercih edilen bir araç haline getirmektedir.

3. Kardiyovasküler Hastalıkların Değerlendirilmesi

Ultrasonografinin bir diğer önemli kullanım alanı, kardiyovasküler hastalıkların tanı ve takibidir. Kardiyoloji alanında kullanılan ekokardiyografi, kalbin yapısını, fonksiyonunu ve kapakçıklarını değerlendirmek için ultrason teknolojisini kullanır. Ekokardiyografi, kalp kapak hastalıkları, kardiyomiyopati, kalp yetmezliği ve doğumsal kalp hastalıklarının tanısında vazgeçilmez bir araçtır. Ayrıca, Doppler ultrasonografi, kan akışını değerlendirmek ve damar tıkanıklıklarını tespit etmek için kullanılır. Bu teknik, atardamar ve toplardamarların değerlendirilmesi, karotis arterlerin incelenmesi ve periferik arter hastalıklarının tanısında hayati öneme sahiptir. Ultrasonografi ayrıca, venöz yetmezlik ve derin ven trombozu gibi venöz hastalıkların teşhisinde de yaygın olarak kullanılır. Radyasyon içermemesi, bu yöntemin kardiyovasküler sistemin değerlendirilmesinde güvenli ve etkili bir araç olmasını sağlamaktadır.

4. Kas-İskelet Sistemi Değerlendirmesi

Kas-iskelet sistemi hastalıklarının değerlendirilmesinde ultrasonografi, özellikle yumuşak doku yaralanmalarının ve eklem içi patolojilerin tespitinde önemli bir rol oynar. Kas yırtıkları, tendon yaralanmaları, bursit ve ligament hasarları gibi durumlar ultrasonografi ile kolayca değerlendirilebilir. Ayrıca, eklem içi sıvı birikimi, kıkırdak hasarları ve sinovyal hipertrofi gibi durumlar da ultrasonografi ile görüntülenebilir. Ultrasonografinin yüksek çözünürlüklü görüntüleme yeteneği, küçük yapısal anomalilerin ve inflamatuar süreçlerin tespitinde yardımcı olur. Özellikle spor yaralanmalarında, ultrasonografi hem tanı koyma hem de rehabilitasyon sürecini izleme açısından önemlidir. Ayrıca, kas-iskelet sistemi enjeksiyonlarında, ultrasonografi rehberliği ile doğru yerleştirme sağlanarak tedavi etkinliği artırılabilir.

5. Pediatrik Uygulamalar

Ultrasonografi, pediatrik tıpta en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemlerinden biri olup, özellikle yenidoğan ve çocuk hastaların değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Bu yöntem, radyasyon içermemesi ve non-invaziv olması nedeniyle çocuklar için ideal bir seçenektir. Pediatrik hastalarda ultrasonografinin kullanım alanları oldukça geniştir; beyin, karın, pelvis, yumuşak dokular ve eklemler gibi vücudun farklı bölgelerinin incelenmesinde etkin bir şekilde kullanılır. Yenidoğanlarda beyin ultrasonografisi, özellikle intrakranial kanamalar, hidrosefali ve konjenital anomalilerin tespitinde kritik bir tanı aracı olarak öne çıkar. Ayrıca, prematüre bebeklerde periventriküler lökomalazi gibi serebral komplikasyonların izlenmesi için de kullanılır. Fontanelin açık olduğu dönemlerde yapılan beyin ultrasonografisi, invaziv olmayan bir yöntemle doğrudan beyin dokusunun incelenmesine olanak tanır, bu da yenidoğan bakımında son derece değerli bir bilgi sağlar.

Abdominal ultrasonografi, pediatrik hastalarda yaygın olarak uygulanan bir diğer önemli görüntüleme tekniğidir. Karın ağrısı, şişkinlik ve kusma gibi semptomlarla başvuran çocuklarda, apandisit, intussusepsiyon, hepatomegali, splenomegali ve böbrek taşları gibi durumların tanısında ultrasonografi ilk tercih edilen yöntemdir. Özellikle akut apandisitin erken teşhisinde, ultrasonografi yüksek duyarlılığı ve spesifikliği ile dikkat çeker. Ayrıca, böbrek ve mesane taşları, hydronefroz ve diğer üriner sistem anomalilerinin değerlendirilmesinde de ultrasonografi güvenilir bir yöntem olarak kabul edilir. Abdominal ultrasonografi, çocuklarda böbrek ve mesane enfeksiyonlarının tanısında da etkili bir araçtır, çünkü bu yöntem, hızlı ve doğru sonuçlar sunarak tedavi sürecinin hızla başlatılmasına imkan tanır. Ayrıca, gastrointestinal sistemdeki kitlelerin ve lenfadenopatilerin değerlendirilmesinde de kullanılmaktadır.

Pediatrik ultrasonografi, ayrıca acil durumlarda ve yoğun bakım ünitelerinde de yaygın olarak kullanılır. Çocuklarda acil durumlarda, örneğin travma sonrası iç kanama veya batın içi serbest sıvı varlığının değerlendirilmesi için ultrasonografi hızlı ve etkili bir tanı aracı sağlar. Acil pediatrik hastalarda yapılan torasik ultrasonografi, pnömotoraks, plörezi ve plevral efüzyon gibi durumların hızla tanınmasına olanak tanır. Ek olarak, kalp ultrasonografisi (ekokardiyografi), doğumsal kalp hastalıklarının tanısında vazgeçilmez bir araçtır ve kardiyak fonksiyonların izlenmesinde kullanılır. Pediatrik hastalarda ultrasonografi rehberliğinde yapılan damar girişimleri ve biyopsiler, hem tanı hem de tedavi süreçlerini daha güvenli ve etkili hale getirir. Sonuç olarak, ultrasonografi, pediatrik hastalarda tanı ve tedavi süreçlerinde geniş bir kullanım alanı bulmakta ve klinik pratiğin vazgeçilmez bir parçası olmaktadır.

Ultrasonografi Nedir? USG 5 Kullanım Alanı

Ultrasonografinin Avantajları

Ultrasonografinin avantajları, tıbbın birçok alanında tercih edilen bir görüntüleme yöntemi olmasının yanı sıra, sunduğu çeşitli avantajlar sayesinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu avantajlar, hastaların güvenliğini ön planda tutan, hızlı ve etkili bir tanı aracı olarak ultrasonografinin önemini artırmaktadır. USG’nin en belirgin avantajlarından biri, radyasyon içermemesi ve dolayısıyla hastalar için son derece güvenli bir seçenek olmasıdır. X-ışınları veya diğer iyonize radyasyon teknikleri gibi radyasyon riski taşıyan yöntemlerle karşılaştırıldığında, USG özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve radyasyon maruziyetine karşı hassas olan diğer gruplar için ideal bir tercih sunar. Bu güvenlik avantajı, ultrasonografinin prenatal (doğum öncesi) incelemelerde yaygın olarak kullanılmasının başlıca sebeplerinden biridir.

Bir diğer önemli avantajı, ultrasonografinin invaziv olmayan doğasıdır. USG, vücut dışından uygulanarak iç yapıları değerlendirmeyi mümkün kılar ve bu süreçte ciltte kesik veya girişim yapılmasına gerek duyulmaz. Bu, hastalar için konforlu bir deneyim sunarken, enfeksiyon riski gibi komplikasyonları da minimize eder. Ayrıca, USG hızlı bir görüntüleme yöntemidir; birçok durumda, sonuçlar anında alınabilir ve bu da özellikle acil durumlarda hızlı karar verilmesini sağlar. Örneğin, travma hastalarında iç kanama veya organ hasarının hızla değerlendirilmesi, USG sayesinde mümkün olabilir. Bu özellik, acil servislerde ve yoğun bakım ünitelerinde ultrasonografinin kritik bir araç olarak kullanılmasına olanak tanır.

Ultrasonografinin taşınabilirliği de bir diğer büyük avantajıdır. Modern USG cihazları, kompakt ve taşınabilir olacak şekilde tasarlanmıştır, bu da cihazın gerektiğinde yatak başında veya sahada kullanılabilmesine olanak tanır. Bu taşınabilirlik, özellikle yoğun bakım ünitelerinde, ameliyathanelerde ve saha koşullarında hastaların hızlı bir şekilde değerlendirilmesine imkan tanır. Ultrasonografinin bu esnek kullanım özelliği, gelişmekte olan ülkelerde ve kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmakta da önemli bir rol oynamaktadır. Ek olarak, USG cihazlarının görece düşük maliyeti, hem sağlık kuruluşları hem de hastalar için ekonomik bir seçenek sunar. Bu durum, ultrasonografinin yaygın olarak kullanılmasını sağlar ve sağlık sistemlerine maliyet açısından katkıda bulunur.

Son olarak, USG, çok yönlülüğü sayesinde geniş bir yelpazede klinik uygulamalarda kullanılabilir. Karaciğer, böbrekler, tiroid bezi, kalp ve damarlar gibi birçok organın değerlendirilmesinde etkili olan USG, ayrıca gebelik takibi, kas-iskelet sistemi incelemeleri, göz hastalıkları ve yumuşak doku değerlendirmelerinde de yaygın bir şekilde kullanılır. Bu geniş kullanım alanı, doktorlara hastalıkların erken teşhisi ve tedavi sürecinde kapsamlı bir araç sunar. Ayrıca, USG, dinamik görüntüler sunarak organların ve dokuların hareketini gerçek zamanlı olarak izlemeyi mümkün kılar. Bu durum, özellikle kalp fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve fetal hareketlerin izlenmesi gibi spesifik durumlarda büyük bir avantaj sağlar. Ultrasonografinin sunduğu bu çeşitli avantajlar, onu modern tıbbın vazgeçilmez bir parçası haline getirmiştir ve bu yöntemin kullanım alanları ve teknolojik gelişmeleri ilerleyen yıllarda daha da genişleyecektir.

USG Uygulama Süreci

USG uygulama süreci, hastanın durumuna ve incelenmesi gereken bölgeye göre farklılık gösterse de, genellikle birkaç temel adımdan oluşur. Bu sürecin ilk aşaması, hastanın hazırlanmasıdır. Hastanın USG öncesinde yapması gereken bazı hazırlıklar olabilir. Örneğin, abdominal ultrasonografi yapılacaksa, hastadan birkaç saat boyunca bir şey yememesi istenebilir. Bu, özellikle safra kesesi ve diğer abdominal organların daha net görüntülenmesi için önemlidir. Ayrıca, mesane ultrasonografisi yapılacaksa, hastanın işlemden önce bol miktarda su içmesi ve mesanesini dolu tutması istenebilir. Bu, mesanenin daha iyi değerlendirilebilmesini sağlar. Hastanın, giysilerini çıkarması veya inceleme yapılacak bölgeyi açması gerekebilir. Bu aşamada, hastanın rahat ve gevşemiş olması, görüntü kalitesini artırmak için önemlidir.

İkinci aşama, USG jeli uygulaması ve probun yerleştirilmesidir. USG işlemi sırasında, ses dalgalarının vücuda iletilmesini kolaylaştırmak ve net görüntüler elde etmek amacıyla, incelenecek bölgeye özel bir jel uygulanır. Bu jel, prob ile cilt arasında hava boşluğu kalmasını önler ve ses dalgalarının cilde doğrudan iletilmesini sağlar. Jel, genellikle soğuktur ve bu durum bazı hastalarda kısa süreli bir rahatsızlık yaratabilir. Jel uygulandıktan sonra, USG probu (transdüser) incelenecek bölge üzerine yerleştirilir. Prob, ses dalgalarını gönderir ve yansıyan dalgaları alır. Bu yansımalar, cihazın ekranında görüntüye dönüştürülür. Uzman, probu hareket ettirerek incelenen bölgenin farklı açılardan görüntülenmesini sağlar. Bu aşamada, hasta sabit kalmalı ve uzman tarafından yönlendirildiğinde nefesini tutması veya derin nefes alması istenebilir. Bu talimatlar, belirli yapıların daha net görüntülenmesi için gereklidir.

Üçüncü aşama, görüntülerin kaydedilmesi ve değerlendirilmesidir. USG uzmanı, elde edilen görüntüleri dikkatlice inceler ve gerekli gördüğü yerlerde görüntüleri kaydeder. Bu görüntüler, daha sonra bir radyolog veya ilgili uzman doktor tarafından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir. USG, gerçek zamanlı bir görüntüleme tekniği olduğundan, uzmanlar anında değerlendirme yapabilir ve gerekirse ek görüntüler alabilirler. Bu aşama, USG’nin en önemli adımlarından biridir çünkü elde edilen verilerin doğru bir şekilde yorumlanması, hastanın tanı ve tedavi sürecini doğrudan etkiler. Bazı durumlarda, USG sırasında anormal bir bulgu tespit edilirse, hemen ek testler veya ileri görüntüleme teknikleri önerilebilir. Ayrıca, bazı USG prosedürleri sırasında biyopsi gibi tedavi edici müdahaleler de yapılabilir; bu durumda uygulama süreci biraz daha uzun olabilir ve hastanın işlem sonrası dinlenmesi gerekebilir.

Son olarak, USG uygulaması tamamlandıktan sonra, hasta genellikle normal günlük aktivitelerine dönebilir. Uygulama sırasında kullanılan jel, bir havlu veya bez yardımıyla ciltten temizlenir. İşlem sonrasında hastanın özel bir bakım veya tedaviye ihtiyacı yoktur, ancak bazı durumlarda uzman, işlem sonrası önerilerde bulunabilir. Örneğin, karaciğer veya safra kesesi ultrasonografisi yapılan hastalar, sonuçlar değerlendirilene kadar belirli yiyeceklerden kaçınmaları konusunda bilgilendirilebilir. USG sonuçları, genellikle aynı gün veya birkaç gün içinde hastaya veya doktoruna iletilir. Sonuçlar, hastanın durumuna ve USG bulgularına göre bir sonraki adımların planlanmasına yardımcı olur. Bu süreç, ultrasonografinin modern tıptaki kritik rolünü ve hastalıkların yönetimindeki önemini vurgulamaktadır.

Referanslar:

  1. Ultrasonografi Nedir? USG 5 Kullanım Alanı
  2. Nyborg, W. L. (2001). Safety of medical diagnostic ultrasound. Seminars in Ultrasound, CT and MRI, 22(5), 377-386.
  3. American Institute of Ultrasound in Medicine. (2014). AIUM practice guideline for the performance of obstetric ultrasound examinations. Journal of Ultrasound in Medicine, 33(1), 1-10.
  4. Wells, P. N. T. (1999). Ultrasonics in medicine and biology. Physics in Medicine and Biology, 44(5), R9-R32.
  5. Bushberg, J. T., et al. (2011). The essential physics of medical imaging. Lippincott Williams & Wilkins, 3rd edition.
  6. Duck, F. A. (2002). Ultrasound in medicine. CRC Press.
  7. Martinoli, C., et al. (1999). Ultrasonography of the musculoskeletal system. Radiologic Clinics of North America, 37(4), 779-790.
  8. Abramowicz, J. S., et al. (2008). Benefits and risks of ultrasound in pregnancy. Seminars in Perinatology, 32(4), 255-257.
  9. Maulik, D. (2005). Doppler ultrasound in obstetrics and gynecology. Springer.
  10. Perrella, R., et al. (1996). Echocardiographic evaluation of heart disease. American Journal of Cardiology, 77(3), 263-266.
  11. Naredo, E., et al. (2002). Ultrasonographic assessment of joint inflammation in rheumatoid arthritis. Annals of the Rheumatic Diseases, 61(9), 882-887.
  12. Campbell, S., et al. (1985). Doppler ultrasound in obstetrics. American Journal of Obstetrics and Gynecology, 152(1), 1-9.
  13. Cosgrove, D. O., et al. (1992). Real-time ultrasound elastography. European Radiology, 2(1), 1-10.
  14. Sattler, B., et al. (2004). Clinical applications of ultrasound contrast agents. European Radiology, 14(4), 59-71.
  15. Gill, R. W. (1985). Measurement of blood flow by ultrasound: Accuracy and sources of error. Ultrasound in Medicine & Biology, 11(4), 625-641.
  16. Hoskins, P. R. (1999). Hemodynamics and Doppler ultrasound. Physics in Medicine and Biology, 44(9), R3-R22.
  17. Filly, R. A. (1988). Obstetric sonography: the best way to terrify a pregnant woman. Radiology, 166(2), 301-304.
  18. Mercier, L. A., et al. (2006). Use of ultrasound imaging in emergency medicine. Emergency Medicine Clinics of North America, 24(3), 569-590.
  19. Sornes, T. (1989). Ultrasound in fetal medicine. British Medical Journal, 298(6675), 1579-1580.
  20. Shawker, T. H., et al. (1990). Use of ultrasound for imaging tendons and ligaments. Radiology, 174(2), 503-507.
  21. Robertson, V. J., et al. (2001). Therapeutic ultrasound. Physical Therapy, 81(7), 1351-1359.
  22. Harris, G. R., et al. (1995). The biological effects of ultrasound. Ultrasound in Medicine & Biology, 21(2), 195-198.
  23. de Groot, T., et al. (1995). The role of ultrasound in emergency diagnosis. European Radiology, 5(1), 1-6.
  24. Tole, D. M., et al. (1982). The use of ultrasound in neonatology. Journal of Pediatrics, 100(6), 917-920.
  25. Marsal, K. (2009). Ultrasound safety: what are the issues? Best Practice & Research Clinical Obstetrics & Gynaecology, 23(5), 485-497.
  26. Stagi, S., et al. (2010). The role of ultrasound in thyroid disease. Endocrine, 38(2), 232-239.
  27. Mathiesen, I., et al. (2004). Three-dimensional ultrasound in obstetrics. Acta Obstetricia et Gynecologica Scandinavica, 83(1), 3-8.
  28. Barr, R. G., et al. (2013). Elastography in the diagnosis of liver disease. Radiology Clinics of North America, 51(6), 1087-1099.
  29. Woźniak, S., et al. (2009). The role of ultrasound in gynecology. European Journal of Obstetrics & Gynecology and Reproductive Biology, 144(2), 112-120.
  30. Ahuja, A. T., et al. (2008). Ultrasound of the neck: Techniques and applications. Radiologic Clinics of North America, 46(6), 1035-1048.
  31. Leeman, L., et al. (2008). Emergency ultrasonography in pregnancy. Annals of Emergency Medicine, 52(5), 591-600.
  32. O’Neill, W. W., et al. (1994). Ultrasound guidance in vascular access. American Heart Journal, 127(6), 1415-1419.
  33. Van Holsbeke, C., et al. (2008). Ultrasound in pelvic pain assessment. Ultrasound in Obstetrics & Gynecology, 31(6), 671-678.
  34. Siegel, R. J. (1992). Ultrasound in the assessment of cardiac function. The American Journal of Cardiology, 69(8), 20H-27H.
  35. https://scholar.google.com/
  36. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
  37. https://www.researchgate.net/
  38. https://www.mayoclinic.org/
  39. https://www.nhs.uk/
  40. https://www.webmd.com/
Ultrasonografi Nedir? USG 5 Kullanım Alanı
Ultrasonografi Nedir? USG 5 Kullanım Alanı
Sağlık Bilgisi Paylaş !