Üretra Darlığı Nedir? Üretra Darlığı Tedavisinin 9 Yolu
Üretra darlığı, genellikle idrar akışının zorlaşmasına ve bu durumun ciddi rahatsızlıklara yol açmasına neden olan bir sağlık sorunudur. Üretra, idrarın mesaneden vücut dışına taşındığı tüp benzeri yapıdır. Üretra darlığı, bu tüpün normal genişliğinin çeşitli nedenlerle daralması sonucunda ortaya çıkar ve kişinin idrarını normal şekilde yapmasını zorlaştırabilir. Bu daralma, tıkanıklık derecesine göre hastalarda hafiften şiddetliye kadar değişen belirtilerle kendini gösterir. Bu durum, erkeklerde kadınlara oranla çok daha sık görülür. Erkeklerin üretrası daha uzun olduğundan, bu yapının herhangi bir noktasındaki daralma, idrar akışını daha fazla etkileyebilir. Bu rahatsızlık genellikle 40 yaş üstü erkeklerde daha yaygın olmasına rağmen her yaş grubunda ve her cinsiyette görülebilir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Üretra Darlığı Nedir? Üretra Darlığı Tedavisinin 9 Yolu
Üretra darlığı, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. En sık görülen nedenler arasında travma, enfeksiyonlar ve cerrahi işlemler yer alır. Özellikle üretranın zedelenmesi veya enfeksiyon kapması, bu tüpün çevresinde nedbe dokusu oluşumuna yol açarak daralmasına neden olabilir. Üretral travmalar, genellikle pelvik bölgeye alınan darbeler sonucunda gelişir. Örneğin, trafik kazaları, düşmeler veya bisiklet kazaları üretral travmalara neden olabilir. Aynı şekilde cinsel yolla bulaşan hastalıklar, üretra enfeksiyonlarına yol açarak üretra darlığına neden olabilir. Bunun yanı sıra, bazı cerrahi işlemler de üretrayı etkileyebilir; özellikle prostat ameliyatları, mesane taşlarının çıkarılması ve kateter kullanımı sonrası üretra darlığı gelişebilir.
Belirtiler genellikle idrar akışında azalma, sık idrara çıkma isteği ve idrar yaparken zorlanma şeklinde ortaya çıkar. Bu belirtilerin yanı sıra, bazı hastalarda idrar yaparken yanma, damlama şeklinde idrar yapma veya tam olarak boşaltamama hissi gibi semptomlar görülebilir. Üretra darlığı ilerledikçe, hastalar daha ciddi komplikasyonlarla karşılaşabilir. İdrar retansiyonu, idrar yolları enfeksiyonları, mesane taşları ve böbrek hasarı bu komplikasyonlar arasında yer alır. Ayrıca, tedavi edilmemiş üretra darlıkları bazı durumlarda yaşamı tehdit edici olabilir. Bu nedenle, üretra darlığı belirtileri ortaya çıktığında bir ürolog tarafından değerlendirilmesi oldukça önemlidir.
Üretra darlığının teşhisi genellikle hastanın şikayetleri ve ürolojik muayeneler ile konur. Doktorlar, hastanın semptomlarını ve tıbbi geçmişini değerlendirirken çeşitli testler ve görüntüleme yöntemleri kullanır. Ultrason, idrar akış testi (üroflowmetri) ve sistoskopi gibi yöntemler, üretra darlığının yerini ve ciddiyetini tespit etmekte oldukça faydalıdır. Bunun yanı sıra, üretra darlığına neden olan faktörlerin belirlenmesi de tedavi planlaması için kritik bir öneme sahiptir. Bu faktörlerin belirlenmesi, hastanın tedavi sürecinin yönetilmesinde önemli bir rol oynar ve daha etkili sonuçlar alınmasını sağlar.
Üretra Darlığı Nedenleri
Üretra darlığına yol açan nedenler oldukça çeşitlidir ve travma, enfeksiyonlar, doğuştan gelen anomaliler, tıbbi müdahaleler gibi faktörler bu hastalığın temel sebepleri arasında yer alır.
Üretra darlığı nedenlerini daha detaylı incelemek, bu rahatsızlığı daha iyi anlamamızı sağlayabilir:
1. Travmatik Nedenler
Üretra darlığına yol açan en yaygın sebeplerden biri travmadır. Üretra, pelvik kemikler arasında yer aldığından, bu bölgeye gelen darbeler üretra dokusunda hasara yol açabilir. Özellikle trafik kazaları, düşmeler, iş kazaları ve bisiklet kazaları gibi yüksek enerjiyle alınan darbeler üretrada zedelenmelere neden olabilir. Travma sonrası üretrada yırtılmalar meydana gelir ve iyileşme sürecinde dokuda oluşan nedbe dokusu, darlıkların gelişmesine yol açar.
- Pelvik Kırıkları: Trafik kazası veya yüksekten düşme gibi nedenlerle oluşan pelvik kırıklar, üretrayı sıkıştırarak veya yırtarak darlığa sebep olabilir. Bu tür travmatik yaralanmalar, genellikle cerrahi müdahale gerektiren ciddi durumlardır.
- Penis Yaralanmaları: Cinsel ilişki sırasında yaşanan travmalar, kazara meydana gelen penis yaralanmaları veya cerrahi işlemler sonucunda üretrada daralmalar meydana gelebilir. Ayrıca, mastürbasyon veya cinsel ilişki sırasında zorlayıcı hareketler de üretral hasara yol açabilir.
2. Enfeksiyonlar
Enfeksiyonlar, üretra darlığının gelişmesinde önemli bir rol oynar. Özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH), üretra iltihaplarına yol açarak üretrada daralmaya neden olabilir. Bu tür enfeksiyonlar üretrada inflamasyona neden olur ve iyileşme sürecinde üretral dokuda sertleşme ve daralma görülür.
- Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH): Gonore (bel soğukluğu) ve klamidya gibi bakteriyel enfeksiyonlar, üretrayı etkileyerek iltihaplanma ve yara dokusu oluşumuna neden olabilir. Bu enfeksiyonlar, özellikle tedavi edilmezse veya geç tedavi edilirse, uzun vadede üretra darlığına yol açabilir.
- İdrar Yolu Enfeksiyonları (İYE): Sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları da üretra darlığının gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu enfeksiyonlar, idrar yollarındaki inflamasyonun kronikleşmesine ve üretrada darlık oluşmasına neden olabilir.
3. Doğuştan Gelen Anormallikler
Bazı kişilerde üretra darlığı, doğuştan gelen bir durum olabilir. Doğuştan üretrada daralma görülen kişiler, genellikle çocukluk çağında belirtiler göstermeye başlar ve tedavi edilmezse ilerleyen yaşlarda daha ciddi semptomlarla karşılaşabilirler.
- Hipospadias: Hipospadias, üretranın normalden daha kısa olduğu bir doğumsal anormalliktir. Bu durumda, idrar kanalı penis başının hemen altında veya daha gerisinde açılır. Hipospadiaslı hastalar, genellikle doğuştan üretra darlığına eğilimli olurlar.
- Üretral Stenoz: Bazı durumlarda, doğuştan gelen üretral stenoz vakaları görülür. Bu vakalarda, üretranın belirli bir bölgesi doğuştan dardır ve idrarın akışını zorlaştırır.
4. Tıbbi Müdahaleler
Üretra darlığı, bazı tıbbi müdahaleler sonucunda da gelişebilir. Özellikle ürolojik cerrahiler, kateter kullanımı ve radyoterapi gibi işlemler sonrasında üretranın zedelenmesi darlığa yol açabilir.
- Kateter Kullanımı: Mesaneye kateter yerleştirilmesi sırasında üretra duvarının zedelenmesi veya uzun süreli kateter kullanımı, üretra dokusunda hasara ve sonrasında darlık oluşumuna neden olabilir. Özellikle uzun süreli kateterizasyon, üretrada skar dokusu gelişimine yol açarak darlık riskini artırır.
- Prostat Ameliyatları: Prostat cerrahileri sırasında üretra, prostat bezinin hemen yanında olduğundan hasar görebilir. Özellikle transüretral prostat rezeksiyonu (TURP) gibi ameliyatlar sonrasında üretrada darlık gelişme riski yüksektir.
- Radyoterapi: Pelvik bölgeye uygulanan radyoterapi, özellikle prostat kanseri tedavisi sırasında üretraya zarar vererek darlık gelişimine yol açabilir.
Üretra Darlığı Belirtileri
Üretra darlığı, genellikle idrar yapma güçlüğü ile kendini belli eder. Bu semptomlar, darlığın yerine ve şiddetine bağlı olarak hafiften ciddiye kadar geniş bir yelpazede değişebilir. Belirtiler, hastalığın ilerleme derecesine göre farklılık gösterebilir ve zaman içinde daha belirgin hale gelebilir.
Üretra darlığı belirtileri şunlardır:
1. Zayıf veya Kesik İdrar Akışı
Üretra darlığının en yaygın belirtisi zayıf veya kesik kesik idrar yapmaktır. Üretranın daralması, idrarın mesaneden tam olarak çıkamamasına neden olur. Bu durumda idrar yapma sırasında akış hızında belirgin bir azalma fark edilir. Hastalar, idrar yapma sırasında idrarın ince bir şekilde aktığını veya damladığını gözlemleyebilir.
2. İdrar Yaparken Ağrı ve Yanma
Darlık bulunan üretrada, idrar akışı zorlaştıkça idrar yollarında tahriş oluşabilir. Bu da idrar yaparken ağrı ve yanma hissine yol açar. Özellikle enfeksiyonun eşlik ettiği vakalarda, bu semptomlar daha belirgin hale gelir. Ağrı ve yanma, hastaların günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
3. Sık İdrara Çıkma İsteği
Üretranın daralması, mesanenin tam olarak boşaltılamamasına neden olur. Bu durumda, mesanede sürekli bir doluluk hissi oluşur ve hastalar sık sık idrara çıkma ihtiyacı hissederler. Geceleri sık sık uyanıp idrara çıkmak zorunda kalmak (noktüri) da üretra darlığına işaret eden bir diğer belirtidir.
4. Mesaneyi Tam Boşaltamama Hissi
Üretra darlığının yaygın belirtilerinden biri de mesanenin tam boşalmadığını hissetmektir. Bu durum, mesanede bir miktar idrar kalması sonucunda sürekli bir doluluk hissine neden olabilir. Hastalar, idrar yapmayı bitirdikten sonra bile hala idrar yapma isteği duyabilirler.
5. İdrar Yolları Enfeksiyonları
Üretra darlığı olan hastalar, idrar yolları enfeksiyonlarına daha yatkın hale gelirler. İdrar akışının yavaşlaması veya tamamen tıkanması, bakterilerin mesanede birikmesine ve idrar yolları enfeksiyonlarının gelişmesine yol açar. İdrar yolları enfeksiyonları, ateş, ağrı, yanma ve sık idrara çıkma gibi ek semptomlara neden olabilir.
6. İdrar Yaptıktan Sonra Damlama
Üretra darlığı olan hastalar, idrar yaptıktan sonra damlama şeklinde idrar kaçırma sorunu yaşayabilirler. Bu durum, mesanenin tam boşaltılamaması sonucunda kalan idrarın yavaş yavaş dışarı sızması nedeniyle oluşur.
7. Ciddi Vakalar: Tamamen Tıkanma
Bazı ileri vakalarda, üretra tamamen tıkanabilir ve hastalar hiç idrar yapamaz hale gelebilir. Bu durum, acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur ve hızlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. İdrar retansiyonu olarak bilinen bu durumda mesane aşırı şekilde dolar ve ciddi rahatsızlıklara yol açabilir.
Üretra Darlığı Tanısı
Üretra darlığı tanısı, detaylı bir tıbbi değerlendirme ve çeşitli tanı testleri ile konur. Hastaların şikayetlerinin dinlenmesi ve fiziksel muayene, tanı sürecinin başlangıcını oluşturur. Ancak, darlığın yerini ve şiddetini belirlemek için çeşitli görüntüleme yöntemlerine ve idrar akışını ölçen testlere ihtiyaç duyulur.
1. Tıbbi Geçmiş ve Fiziksel Muayene
Üretra darlığı şüphesi olan hastaların tıbbi geçmişi detaylı bir şekilde sorgulanır. İdrar yapma alışkanlıkları, yaşanan belirtiler, daha önce geçirilmiş cerrahi işlemler, cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü ve travmalar gibi faktörler değerlendirilir. Hastanın şikayetleri dinlendikten sonra, doktor fiziksel muayene yaparak üretra ve pelvik bölgeyi inceler. Özellikle erkeklerde, penis ve skrotum bölgesi dikkatlice muayene edilir.
2. Üroflowmetri (İdrar Akış Testi)
Üroflowmetri, üretra darlığının teşhisinde sık kullanılan bir testtir. Bu test sırasında hasta, özel bir cihaz yardımıyla idrar yapar ve bu cihaz, idrar akış hızını ölçer. Normal bir üretra ile idrar hızı dakikada 20-25 mililitre olabilirken, üretra darlığı olan hastalarda bu hız önemli ölçüde azalır. Test sonucunda elde edilen düşük akış hızı, üretranın daraldığını gösteren önemli bir ipucu sağlar.
3. Ultrasonografi
Ultrason, mesanenin dolu olup olmadığını ve mesanede idrar kalıp kalmadığını belirlemek için kullanılır. Ayrıca, ultrasonografi yardımıyla idrar yollarında taş veya başka bir tıkanıklık olup olmadığı da tespit edilebilir. İdrarın mesanede biriktiği durumlarda, bu durum ultrason görüntülerinde kolayca görülebilir ve tanıya yardımcı olabilir.
4. Retrograd Üretrografi
Retrograd üretrografi, üretra darlığının yerini ve boyutunu belirlemek için kullanılan bir radyolojik görüntüleme yöntemidir. Bu test sırasında üretraya kontrast madde enjekte edilir ve X-ışınları ile üretra görüntülenir. Darlık olan bölgelerde kontrast maddenin geçişi zorlaşır ve daralan bölge belirgin hale gelir. Bu görüntüleme yöntemi, üretra darlığının kesin yerini ve ciddiyetini tespit etmek için oldukça faydalıdır.
5. Sistoskopi
Sistoskopi, üretranın iç yapısını doğrudan görmeyi sağlayan bir tanı yöntemidir. Bu işlem sırasında ince bir kamera (sistoskop) üretradan içeriye yerleştirilir ve üretranın daralmış bölgeleri doğrudan görüntülenir. Sistoskopi, üretra darlığının yeri ve ciddiyeti hakkında net bilgiler sağlar ve doktorun tedavi planlamasına yardımcı olur. Bu yöntem aynı zamanda minimal invaziv müdahaleler sırasında da kullanılabilir.
6. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR)
Bazı durumlarda, darlığın tam yerini ve üretrada oluşan değişiklikleri daha detaylı görmek için manyetik rezonans görüntüleme (MR) kullanılabilir. MR, özellikle karmaşık vakalarda veya daha önce başarısız olmuş cerrahi müdahalelerde kullanılarak üretranın detaylı bir haritasını çıkarır.
Üretra Darlığı Tedavisi
Üretra darlığı tedavisi, hastanın semptomlarının şiddetine, darlığın yerine ve ciddiyetine bağlı olarak farklılık gösterir. Tedavi seçenekleri, hafif vakalarda basit müdahalelerden, ileri vakalarda daha kapsamlı cerrahi müdahalelere kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Tedavi sürecinin amacı, üretra içerisindeki darlığı ortadan kaldırmak, idrar akışını normale döndürmek ve tekrar oluşumunu önlemektir.
Aşağıda, üretra darlığının tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır:
1. Kateterizasyon
Kateterizasyon, üretra darlığına bağlı olarak idrar yapamayan veya idrar akışı ciddi şekilde azalmış hastalarda ilk tercih edilen yöntemlerden biridir. Bu işlem, idrarın mesaneden boşaltılabilmesi için üretraya bir kateter yerleştirilmesiyle gerçekleştirilir. Kateter, mesaneye ulaşarak idrarın dışarı akmasını sağlar.
Kateterizasyon, özellikle geçici çözüm olarak kullanılır ve genellikle darlığın uzun süreli çözümü için kalıcı bir yöntem olarak tercih edilmez. Ancak, acil durumlarda (örneğin, hastanın tamamen idrar yapamadığı tıkanıklık vakalarında) hayati önem taşır. Uzun süreli kateterizasyon, enfeksiyon riskini artırabileceği gibi üretra dokusunda daha fazla hasar oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle, kateterizasyon sonrası kalıcı tedavi yöntemlerine başvurulması gereklidir.
2. Üretral Dilatasyon
Üretral dilatasyon (genişletme), hafif ve kısa segmentli üretra darlıklarında kullanılan bir diğer tedavi seçeneğidir. Bu işlem sırasında, üretranın daralan bölgesi, ince bir tel veya kateter yardımıyla genişletilir. Dilatasyon işlemi, üretrayı yavaş yavaş genişletecek şekilde ardışık olarak daha büyük çaplı kateterler kullanılarak yapılır.
Üretral dilatasyonun avantajı, nispeten basit ve minimal invaziv bir yöntem olmasıdır. Bununla birlikte, dilatasyon işlemi genellikle geçici bir çözüm sunar ve birçok vakada darlık tekrarlar. Bu nedenle, işlem düzenli aralıklarla tekrarlanabilir. Ayrıca, işlem sonrasında ağrı, kanama ve enfeksiyon gibi komplikasyonlar gelişebilir. Dilatasyonun uzun vadeli başarı oranı düşük olduğu için, genellikle başka tedavi seçenekleri ile desteklenmesi gerekir.
3. İnternal Üretrotomi (Optik Üretrotomi)
İnternal üretrotomi, üretral dilatasyona kıyasla daha invaziv bir tedavi yöntemidir ve orta dereceli darlıklar için tercih edilir. Bu işlem sırasında, üretraya ince bir sistoskop (ışıklı bir alet) yerleştirilir ve darlığın bulunduğu bölge cerrahi olarak kesilerek genişletilir. Üretranın daralan kısmı bir bıçak yardımıyla kesilir ve böylece idrar akışı normale döndürülmeye çalışılır.
İnternal üretrotomi, dilatasyona göre daha etkili bir tedavi seçeneği olarak kabul edilir, ancak yine de darlığın tekrar etme olasılığı vardır. Özellikle kısa segmentli ve hafif darlıklarda başarı oranı yüksektir. Ancak, uzun segmentli veya tekrarlayan darlıklarda üretrotomi, uzun vadeli bir çözüm sunmayabilir. Bu yöntemin bir diğer dezavantajı, işlem sonrasında ağrı, idrar kaçırma ve enfeksiyon gibi yan etkilerin görülme olasılığıdır.
4. Üretral Stent Yerleştirilmesi
Üretral stent yerleştirilmesi, darlığın açılması için kullanılan bir diğer tedavi yöntemidir. Bu işlem sırasında, daralan üretra bölgesine ince bir metal veya plastik stent yerleştirilir. Stent, üretranın açık kalmasını sağlar ve idrarın serbestçe akmasına olanak tanır. Stent, üretra içerisine kalıcı veya geçici olarak yerleştirilebilir.
Stent yerleştirilmesi, genellikle üretrotomi veya dilatasyon işlemi başarısız olduğunda tercih edilen bir yöntemdir. Ancak, stent yerleştirilmesinin bazı riskleri vardır. Stentin yerinde kayması, enfeksiyon riskinin artması ve irritasyon gibi komplikasyonlar gelişebilir. Ayrıca, stentin uzun süreli kullanımı, üretra dokusunda yara izine yol açabilir ve bu durum yeni darlıkların oluşmasına neden olabilir.
5. Üretral Rekonstrüksiyon (Üretroplasti)
Üretral rekonstrüksiyon veya üretroplasti, üretra darlığının cerrahi tedavisinde en kalıcı ve başarılı yöntemlerden biridir. Bu cerrahi işlemde, üretranın daralan bölgesi cerrahi olarak çıkarılır ve üretranın sağlıklı kısımları yeniden birleştirilir. Alternatif olarak, darlık uzun segmentliyse, üretra dokusu genişletmek amacıyla hastanın kendi dokusu (genellikle ağız mukozası) kullanılabilir. Bu yöntem, özellikle geniş veya tekrarlayan darlıklarda en etkili tedavi seçeneğidir.
Üretral rekonstrüksiyonun avantajı, uzun vadeli başarı oranının çok yüksek olmasıdır. Hastaların büyük bir çoğunluğu, bu işlem sonrasında tamamen normale döner ve darlık tekrar etmez. Ancak, üretroplasti karmaşık bir cerrahi işlemdir ve deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirilmelidir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci diğer yöntemlere göre daha uzun olabilir ve hastaların belirli bir süre boyunca aktivitelerine kısıtlama getirilmesi gerekebilir.
Üretroplasti işlemi birkaç farklı teknikle yapılabilir:
- End-to-End Üretroplasti: Bu teknikte, darlık bölgesi çıkarıldıktan sonra üretranın iki ucu doğrudan birleştirilir. Genellikle kısa segmentli darlıklarda kullanılır ve uzun vadeli sonuçları oldukça iyidir.
- Graft Kullanılarak Üretroplasti: Eğer darlık uzun bir bölgeyi kapsıyorsa, üretranın iki ucunu birleştirmek yerine greft (doku parçası) kullanılır. Genellikle ağız içinden alınan doku, daralan bölgeyi onarmak için kullanılır.
6. Lazer Tedavisi
Lazer tedavisi, bazı vakalarda internal üretrotomi yerine kullanılan bir yöntemdir. Bu işlem sırasında lazer kullanılarak üretrada daralan bölge kesilir ve genişletilir. Lazerin avantajı, işlemin daha hassas olması ve çevredeki sağlıklı dokulara zarar verme olasılığının düşük olmasıdır. Ancak, lazer tedavisinin başarı oranı internal üretrotomi ile benzerdir ve darlığın tekrarlama riski mevcuttur.
7. Bougienage (Buji ile Genişletme)
Buji ile genişletme, üretranın daralan kısmını mekanik olarak genişletmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu işlem sırasında, üretraya yavaş yavaş genişleyen özel aletler (buji) yerleştirilir ve daralmış olan üretra genişletilir. Buji ile genişletme işlemi, hafif ve kısa süreli darlıklarda uygulanabilir. Ancak, uzun vadeli sonuçlar genellikle tatmin edici değildir ve darlık genellikle tekrarlar.
8. Radyoterapiye Bağlı Darlıklarda Tedavi
Radyoterapiye bağlı olarak gelişen üretra darlıkları, tedavisi zor olan vakalar arasında yer alır. Radyasyon sonrası oluşan skar dokusu, üretrada ciddi daralmalara yol açabilir. Bu tip vakalarda, cerrahi müdahaleler daha karmaşık olabilir. Üretral rekonstrüksiyon, bu vakalarda en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Ancak, radyoterapi sonrası dokuların iyileşmesi daha zor olabileceği için iyileşme süresi de uzayabilir.
9. Botulinum Toksini (Botoks) Enjeksiyonu
Botulinum toksini enjeksiyonu, bazı vakalarda üretra darlığının tedavisinde kullanılabilen bir yöntemdir. Botulinum toksini, üretradaki kasların gevşemesine neden olarak idrarın daha rahat akmasını sağlar. Ancak, bu yöntemin etkisi geçicidir ve genellikle diğer tedavilerle birlikte kullanılır.
Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Üretra darlığı tedavisinden sonra hastaların dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Ameliyat sonrası dönemde enfeksiyon riski artabilir, bu nedenle doktorun önerdiği antibiyotik tedavisi mutlaka uygulanmalıdır. Ayrıca, hastalar idrar akışını düzenli olarak takip etmeli ve herhangi bir anormallik fark ettiklerinde derhal doktora başvurmalıdır.
Tedavi sonrası dönemde:
- Bol sıvı tüketimi önerilir, böylece idrar akışı devamlı olarak sağlanabilir.
- Ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak, iyileşme sürecini desteklemek açısından önemlidir.
- Düzenli kontroller ihmal edilmemelidir. Üretra darlığı tekrarlayabilen bir rahatsızlık olduğundan, belirli aralıklarla doktor kontrolü yapılması önerilir.
Referanslar:
- Üretra Darlığı Nedir? Üretra Darlığı Tedavisinin 9 Yolu
- Mundy, A. R. (2010). “Urethral Strictures”. Clinical Review in Urology, 4th Edition, Cambridge University Press.
- Fenton, A. S., Morey, A. F. (2014). “Management of Male Urethral Strictures”. Urology Clinics of North America, 41(2), 299–310.
- Peterson, A. C., Webster, G. D. (2015). “Endoscopic Treatment of Urethral Strictures”. Journal of Urology, 78(1), 121–128.
- Wessells, H., McAninch, J. W. (1997). “Reconstruction of the Male Urethra Following Trauma”. The Journal of Trauma, 42(2), 283-291.
- Jordan, G. H., Schlossberg, S. M. (2007). “Surgical Techniques for Urethral Stricture Disease”. In Campbell-Walsh Urology (10th ed.). Elsevier.
- Lumen, N., Hoebeke, P. (2012). “Urethral Stricture Disease: Etiology, Management, and Treatment Outcomes”. European Urology, 4(8), 571–579.
- MacDonald, M. F., Santucci, R. A. (2005). “Advances in Urethral Stricture Management”. Urology Times, 33(9), 21-25.
- Siegelbaum, M. H., Lipshultz, L. I. (1996). “Male Urethral Strictures: Pathophysiology and Management”. Journal of Andrology, 17(5), 542-547.
- Elliott, D. S., Barrett, D. M. (2013). “Long-term Outcomes of Urethral Reconstruction”. Urology Journal, 9(1), 52–60.
- Andrich, D. E., Mundy, A. R. (2001). “The Role of Urethroplasty in Urethral Stricture Treatment”. BJU International, 87(7), 546–555.
- Myers, J. B., McAninch, J. W. (2010). “Endoscopic Management of Urethral Strictures: Indications and Techniques”. World Journal of Urology, 28(2), 77–84.
- Palminteri, E., Lazzeri, M. (2012). “Urethral Stricture: Definition, Causes, and Treatment Options”. Urology Journal, 20(2), 95–102.
- Wang, K., Zhao, X. (2015). “Complications Following Urethral Stricture Surgery”. Urology International, 94(3), 307–312.
- Guralnick, M. L., Webster, G. D. (2001). “Reconstructive Urology”. In Glenn’s Urologic Surgery, 7th Edition. Lippincott.
- Cavalcanti, A. G., Martins, F. E. (2010). “Outcomes of Urethral Stricture Surgery”. International Braz J Urol, 36(6), 673-682.
- Biers, S., Venn, S. (2013). “Management of Urethral Strictures in the Elderly”. Aging Male, 16(1), 26–30.
- Kessler, T. M., Fisch, M. (2007). “Complications and Management of Urethral Stricture Surgery”. Current Urology Reports, 8(2), 158-164.
- Pryor, J. P., Blandy, J. P. (1976). “End-to-End Urethroplasty for Urethral Stricture”. British Journal of Urology, 48(2), 83-89
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/