Yanan Ağız Sendromu: 7 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi
Yanan Ağız Sendromu (YAS), ağızda yanma hissi, acı, karıncalanma veya rahatsızlık gibi şikayetlere neden olan, genellikle belirgin bir fiziksel belirti göstermeyen kronik bir durumdur. Bu durum, genellikle dilde, damakta, dudaklarda veya yanakların iç kısmında hissedilen yanma hissi ile tanımlanır. YAS, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve genellikle hastalar sürekli bir rahatsızlık ve acı hissi yaşadıklarını bildirirler. Ancak, bu rahatsızlık, ağızda gözle görülür herhangi bir problem olmadan ortaya çıkar, bu da tanı sürecini zorlaştırır. Pek çok durumda hastalar, çeşitli uzmanlara başvurup farklı tedavi yöntemleri denemelerine rağmen çözüm bulamayabilirler.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Yanan Ağız Sendromu: 7 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi
Yanan Ağız Sendromu, genellikle orta yaşlı ve yaşlı kadınlarda daha sık görülmektedir. Yapılan araştırmalar, menopoz sonrası kadınlarda bu sendromun yaygın olduğunu göstermektedir. Bunun yanında, stres, kaygı, depresyon gibi psikolojik faktörler de YAS’ın ortaya çıkışında etkili olabilmektedir. Bazen bu sendrom, diyabet gibi sistemik hastalıklarla ilişkili olabileceği gibi, kullanılan ilaçlar, diş protezleri veya ağız bakım ürünleri de tetikleyici faktörler arasında yer alabilir. Ancak çoğu vakada kesin bir neden saptanamaz ve bu da tedavi sürecini karmaşık hale getirir.
Yanan Ağız Sendromu’nun en dikkat çeken özelliklerinden biri, sabah saatlerinde daha hafif olan belirtilerin gün ilerledikçe artmasıdır. Bu durum, özellikle hastaların sosyal yaşamlarını ve günlük aktivitelerini ciddi şekilde etkiler. Yemek yemek, konuşmak hatta su içmek gibi basit aktiviteler bile hastalar için zor hale gelebilir. Belirtiler her gün devam edebilir ve aylarca hatta yıllarca sürebilir. Bu durumun kronikleşmesi, hastaların psikolojik durumlarını da olumsuz etkileyebilir, bu nedenle YAS, sadece fiziksel değil aynı zamanda duygusal ve psikolojik bir sorun olarak da ele alınmalıdır.
Yanan Ağız Sendromu tedavisi henüz bulunmamış olsa da, belirtileri hafifletmek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için çeşitli yöntemler mevcuttur. Tedavi sürecinde multidisipliner bir yaklaşım izlenmesi gerekebilir; yani hem diş hekimleri, hem nörologlar hem de psikiyatristler hastalara yardımcı olabilir. Bu makalede, Yanan Ağız Sendromu’nun nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde ele alınacak ve bu sendromla başa çıkmak için öneriler sunulacaktır.
Yanan Ağız Sendromu Nedir?
Yanan Ağız Sendromu, ağız içinde sürekli ya da tekrarlayan bir yanma hissi ile karakterize edilen bir durumdur. Bu sendrom, genellikle dil, diş etleri, dudaklar, damak veya yanakların iç kısımlarında hissedilen acı ve yanma ile kendini gösterir. Yanan Ağız Sendromu teşhisini zorlaştıran en önemli faktör, bu yanma hissinin herhangi bir ağız içi lezyon ya da görünür fiziksel değişiklikle birlikte olmamasıdır. Dolayısıyla, hastalar genellikle ağızlarında bir problem olduğunu hissetseler de, diş hekimleri veya doktorlar herhangi bir belirgin fiziksel bulguya rastlamazlar.
Yanan Ağız Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Yanan Ağız Sendromu, ağız içinde yanma hissi ve diğer çeşitli belirtilerle kendini gösteren kronik bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler kişiden kişiye değişebilse de, genellikle günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Yanan Ağız Sendromu belirtileri şu şekilde detaylandırılabilir:
1. Yanma Hissi
- Tanım ve Yaygınlık: YAS’ın en belirgin belirtisi ağızda yanma hissidir. Bu his genellikle dil, dudaklar, damak ve yanakların iç kısmında hissedilir.
- Yoğunluk: Yanma hissi hafif rahatsızlıktan dayanılması zor düzeylere kadar değişebilir.
- Süre ve Zamanlama: Gün boyunca şiddetlenebilir ve özellikle akşam saatlerinde artış gösterebilir. Sabah saatlerinde hafif olan yanma, gün ilerledikçe kötüleşebilir.
2. Tat Alma Değişiklikleri
- Tat Bozuklukları: Tat alma duyusunda azalma (hipogeuzi) veya tat değişiklikleri (dizgeuzi) sıklıkla gözlemlenir. Örneğin, ağızda metalik veya acı bir tat hissedilebilir.
- Tat Algısının Kaybı: Bazı hastalar, yedikleri yiyeceklerin tadını alamadıklarını veya her şeyin aynı tada sahip olduğunu ifade edebilir.
3. Kuruluk Hissi
- Ağız Kuruluğu (Kserostomi): Yanan Ağız Sendromu hastaları ağızda sürekli bir kuruluk hissi yaşadıklarını belirtebilirler. Ancak, yapılan tıbbi değerlendirmelerde tükürük üretimi genellikle normaldir.
- Rahatsızlık ve Zorluklar: Kuruluk hissi yutma ve konuşmayı zorlaştırabilir.
4. Ağrı veya Rahatsızlık
- Ağrının Doğası: Yanma hissine ek olarak keskin, batıcı veya karıncalanma hissi gibi farklı rahatsızlıklar da görülebilir.
- Lokalizasyon: Belirtiler genellikle dil üzerinde yoğunlaşsa da dudaklar, damak ve ağız çevresindeki dokuları da etkileyebilir.
5. Psikolojik Etkiler
- Anksiyete ve Depresyon: YAS’a bağlı sürekli rahatsızlık hissi, hastalarda anksiyete, depresyon veya stres seviyelerini artırabilir.
- Uykusuzluk ve Konsantrasyon Kaybı: Ağrının yoğun olduğu durumlarda uyku düzeni bozulabilir ve bu durum, hastaların günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkileyebilir.
6. Tat ve Ağrının Lokalize Edilememesi
- Belirsizlik Hissi: Yanan Ağız Sendromu hastaları, rahatsızlıklarını genellikle belirli bir noktaya odaklayamazlar ve bu durum, teşhisi zorlaştırabilir.
- Hareketli Belirtiler: Belirtiler gün içerisinde farklı bölgelere kayabilir ve bu da hastaların rahatsızlıklarının sabit olmadığını hissetmesine neden olabilir.
7. Beslenme ile İlişkili Değişiklikler
- Yemeğe Bağlı Rahatlama veya Kötüleşme: Bazı hastalar yemek yedikten sonra geçici bir rahatlama hissederken, bazıları baharatlı, asidik veya sıcak yiyeceklerin yanmayı artırdığını bildirir.
Yanan Ağız Sendromu belirtilerinin tümü aynı anda görülmeyebilir ve kişisel deneyimler farklılık gösterebilir. Belirtilerin kronik olması nedeniyle, hastaların detaylı bir tıbbi değerlendirme ile teşhis ve tedavi sürecine başlaması önemlidir.
Yanan Ağız Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Yanan Ağız Sendromu, ağız içinde sürekli olarak yanma hissi ile karakterize, kronik ve kompleks bir rahatsızlıktır. Bu durumun nedenleri tam olarak anlaşılmış olmasa da, çok çeşitli faktörlerin bu sendromun oluşumunda rol oynayabileceği düşünülmektedir. Yanan Ağız Sendromu nedenleri, genel olarak primer (idiyopatik) ve sekonder nedenler olarak iki ana gruba ayrılabilir.
1. Primer (İdiyopatik) Nedenler
Primer Yanan Ağız Sendromu, belirgin bir altta yatan organik neden olmaksızın ortaya çıkar ve genellikle sinir sistemindeki disfonksiyonlarla ilişkilendirilir.
- Sinir Sistemi Disfonksiyonu:
Primer Yanan Ağız Sendromu, ağız ve dil bölgesindeki periferik sinirlerin işlev bozuklukları veya merkezi sinir sistemindeki nörolojik anormalliklerle ilişkilendirilebilir. Özellikle trigeminal sinir liflerinde oluşan hassasiyet artışı veya beyin sapında ağrı regülasyon bozukluğu bu duruma neden olabilir. - Nörotransmitter Düzensizlikleri:
Beyinde dopamin, serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği ağrı algısını artırabilir ve Yanan Ağız Sendromu belirtilerinin gelişimine katkıda bulunabilir. - Psikojenik Faktörler:
Anksiyete, depresyon ve stres gibi psikolojik durumlar, YAS riskini artırabilir. Bu durumların ağrı algısını ve sinir fonksiyonlarını etkilediği bilinmektedir.
2. Sekonder Nedenler
Sekonder Yanan Ağız Sendromu, altta yatan başka bir tıbbi durum veya dışsal bir faktörün etkisiyle gelişir. Sekonder nedenler genellikle tedavi edilebilir ve uygun müdahale ile belirtiler hafifletilebilir.
- Beslenme Eksiklikleri:
B12 vitamini, folik asit, demir ve çinko eksiklikleri ağız mukozasının sağlığını olumsuz etkileyerek yanma hissine yol açabilir. Bu vitamin ve minerallerin eksikliği, sinir fonksiyonlarını da etkileyebilir. - Ağız Kuruluğu (Kserostomi):
Tükürük üretiminin azalması, dilin ve ağız mukozasının korunmasını zorlaştırır. Bu durum genellikle Sjögren sendromu veya bazı ilaçların yan etkisi olarak gelişir. - Hormonal Dengesizlikler:
Özellikle menopoz sonrası kadınlarda hormonal değişiklikler, YAS için önemli bir risk faktörüdür. Östrojen seviyelerindeki düşüş, ağız dokularının hassasiyetini artırabilir. - Alerjik Reaksiyonlar ve İrritanlar:
Diş macunlarında, gargaralarda veya protez malzemelerinde bulunan bazı kimyasallar alerjik reaksiyonlara veya tahrişe neden olabilir. - Enfeksiyonlar:
Ağızda kandida enfeksiyonu veya viral enfeksiyonlar yanma hissine neden olabilir. Bu tür enfeksiyonlar, genellikle bağışıklık sistemi zayıfladığında ortaya çıkar. - Reflü Hastalığı (GERD):
Mide asidinin ağıza geri kaçması, ağız mukozasında tahrişe ve yanma hissine yol açabilir. - Diş Problemleri ve Protez Kullanımı:
Diş dolguları, protezler veya dişle ilgili cerrahi müdahaleler ağız dokularında irritasyona neden olabilir. Yanlış yerleştirilmiş veya uyumsuz protezler de bu durumu tetikleyebilir. - İlaçların Yan Etkileri:
Antidepresanlar, antihipertansifler ve bazı antibiyotikler gibi ilaçlar, YAS’a yol açabilecek ağız kuruluğuna veya sinir hassasiyetine neden olabilir.
3. Diğer Potansiyel Nedenler
Bazı durumlarda, Yanan Ağız Sendromu nedenleri tam olarak belirlenemeyebilir, ancak aşağıdaki faktörlerin de etkili olabileceği düşünülmektedir:
- Bağışıklık Sistemi Bozuklukları: Bağışıklık sistemi tarafından ağız mukozasına zarar verilmesi yanma hissini artırabilir.
- Kronik Sigara Kullanımı: Tütün ürünlerinin ağız dokularında tahrişe ve inflamasyona neden olduğu bilinmektedir.
- Genetik Yatkınlık: Aile öyküsü, YAS gelişiminde rol oynayabilir.
Yanan Ağız Sendromu’nun nedenlerini anlamak, etkili bir tedavi yaklaşımı geliştirmek için kritik önem taşır. Bu nedenle, kapsamlı bir değerlendirme ile altta yatan nedenlerin belirlenmesi gereklidir.
Yanan Ağız Sendromu Tanısı Nasıl Konulur?
Yanan Ağız Sendromu, belirgin bir klinik veya laboratuvar bulgusu olmayan, ağızda kronik yanma hissi ile karakterize edilen, multifaktöriyel bir hastalıktır. Tanı süreci, genellikle diğer nedenlerin dışlanması ile gerçekleşir ve oldukça karmaşık bir değerlendirme gerektirir. Hastaların semptomlarının subjektif olması, tanıyı zorlaştıran en önemli faktörlerden biridir.
Tanı Kriterleri
Yanan Ağız Sendromu tanısı için belirli klinik kriterler kullanılabilir. Bu kriterler genellikle aşağıdaki özelliklere dayanır:
- Kronik Yanma veya Rahatsızlık: Dil, damak, dudaklar, yanak içi veya tüm ağızda yanma hissi.
- Spontan ve Sürekli Semptomlar: Semptomların günde en az birkaç saat olması, genellikle yemek yeme veya içme ile hafiflememesi.
- Belirgin Bir Lezyon veya Klinik Bulguların Olmaması: Fiziksel muayenede herhangi bir yara, beyaz leke, mantar enfeksiyonu veya diğer görünür patolojilerin yokluğu.
- Altı Ay veya Daha Uzun Süre: Semptomların altı aydan fazla süredir devam etmesi, kronikleştiğini gösterir.
Klinik Değerlendirme
Yanan Ağız Sendromu tanısı koyarken ayrıntılı bir anamnez almak kritik öneme sahiptir. Hastanın semptomlarının başlangıç zamanı, şiddeti, gün içindeki değişimi ve diğer faktörlerle ilişkisi sorgulanır. Aşağıdaki noktalar tanı sürecinde incelenir:
- Ağız Hijyeni ve Alışkanlıklar: Sigara kullanımı, ağız bakım ürünleri, protez kullanımı gibi faktörler değerlendirilir.
- Tetikleyici veya Rahatlatıcı Faktörler: Belirli yiyecekler, stres, hormonal dalgalanmalar gibi durumlar göz önünde bulundurulur.
- Tıbbi Geçmiş: Diyabet, tiroid bozuklukları, gastroözofageal reflü (GERD), psikiyatrik hastalıklar gibi altta yatan durumlar araştırılır.
- İlaç Kullanımı: Hastanın kullandığı ilaçlar, özellikle antidepresanlar, ACE inhibitörleri veya diüretikler, ağız kuruluğu ve yanma hissi ile ilişkili olabilir.
Fiziksel ve Görsel Muayene
YAS’ta fiziksel muayene genellikle normaldir. Ancak, bu durumun diğer patolojilerle karışmaması için şu değerlendirmeler yapılır:
- Oral kandidiyazis, lökoplaki veya travmatik ülserasyon gibi durumların dışlanması.
- Protez uyumu, temas alerjisi veya lokal irritanların incelenmesi.
- Tükürük miktarı ve kalitesinin değerlendirilmesi.
Laboratuvar Testleri
Fiziksel muayeneyi desteklemek ve altta yatan nedenleri dışlamak için bazı laboratuvar testleri istenebilir:
- Kan Testleri:
- Vitamin B12, demir, folik asit eksiklikleri.
- Tiroid fonksiyon testleri (TSH, T3, T4).
- Kan şekeri düzeyleri (HbA1c).
- Alerji Testleri: Metal alerjileri veya diğer ağız içi materyallere karşı gelişen alerjilerin tespiti.
- Tükürük Testleri: Tükürük miktarının ve akış hızının değerlendirilmesi.
- Mantar Kültürü: Kandidiyazis şüphesi durumunda dil veya ağız içi sürüntü örneklerinden kültür alınabilir.
Psikolojik Değerlendirme
YAS ile psikolojik faktörler arasında güçlü bir ilişki vardır. Depresyon, anksiyete, somatizasyon bozuklukları gibi durumlar semptomları tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Bu nedenle, psikolojik bir değerlendirme yapılması ve gerektiğinde bir psikiyatristten veya klinik psikologdan destek alınması önerilir.
Diğer Ayırıcı Tanılar
Yanan Ağız Sendromu tanısı koymadan önce aşağıdaki durumlar mutlaka dışlanmalıdır:
- Alerjik reaksiyonlar veya irritanlar.
- Sjögren sendromu gibi sistemik otoimmün hastalıklar.
- Nöropatik ağrı sendromları (ör. trigeminal nevralji).
- Hormonal değişikliklere bağlı semptomlar (ör. menopoz).
- Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD).
Multidisipliner Yaklaşım
YAS tanısında multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. Diş hekimleri, kulak burun boğaz uzmanları, dahiliye uzmanları ve psikiyatristlerin iş birliği ile hasta değerlendirilmelidir. Bu sayede, hem altta yatan organik nedenlerin dışlanması hem de uygun tedavi planının oluşturulması mümkün olur.
Yanan Ağız Sendromu tanısı için doğru bir yöntemsel yaklaşım, hem hastalığın yönetimini kolaylaştırır hem de hasta memnuniyetini artırır.
Yanan Ağız Sendromu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Yanan Ağız Sendromu, genellikle ağız içinde kronik bir yanma hissi ile karakterize edilen karmaşık bir durumdur. Tedavi süreci kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Yanan Ağız Sendromu tedavisinde aşağıdaki yöntemler ve yaklaşımlar kullanılmaktadır:
1. Altta Yatan Nedenlerin Tedavisi
YAS’ın primer (sebebi bilinmeyen) ve sekonder (altta yatan bir durumun neden olduğu) türleri vardır. Tedavi stratejileri, altta yatan nedenlere göre farklılık gösterir:
- Beslenme Eksikliklerinin Giderilmesi: B12 vitamini, demir veya folik asit eksikliği gibi durumlar YAS’ı tetikleyebilir. Bu tür eksikliklerin tespiti halinde, diyet düzenlemeleri veya takviye tedavileri uygulanır.
- Ağız Kuruluğu Tedavisi: Tükürük üretimini artırmak için suni tükürük ürünleri, bol su tüketimi veya tükürük stimülanları kullanılabilir.
- Diş ve Protez Problemlerinin Çözülmesi: Uygun olmayan protezler veya diş tedavisi sonrasında oluşan sorunlar, diş hekiminin müdahalesiyle düzeltilebilir.
- Oral Mantar Enfeksiyonlarının Tedavisi: Mantar enfeksiyonlarına bağlı YAS durumlarında antifungal ilaçlar kullanılabilir.
2. Farmakolojik Tedaviler
Yanan Ağız Sendromu semptomlarını hafifletmek için çeşitli ilaç tedavileri uygulanabilir:
- Trisiklik Antidepresanlar ve Antikonvülsanlar: Amitriptilin, nortriptilin ve gabapentin gibi ilaçlar, sinir ağrısını azaltmak için sıklıkla kullanılır.
- Anksiyolitik İlaçlar: YAS’ın psikolojik nedenlere bağlı olması durumunda benzodiazepinler gibi ilaçlar semptomları hafifletebilir.
- Topikal Anestezikler: Lidokain sprey veya gargara formunda kullanılarak ağızdaki yanma hissi geçici olarak azaltılabilir.
- Kapsaisin Tedavisi: Kapsaisin (biber özütü) içeren topikal ajanlar, sinir hassasiyetini azaltarak ağrıyı kontrol altına alabilir.
- Ağız İçine Uygulanan Kortikosteroidler: İltihaplanma belirtilerinin eşlik ettiği durumlarda lokal kortikosteroidler kullanılabilir.
3. Psikolojik ve Psikiyatrik Yaklaşımlar
YAS’ın psikolojik faktörlerle ilişkili olduğu durumlarda, bu alanlarda destek sağlanabilir:
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kaygı, depresyon veya stres gibi duygusal sorunlar için etkili bir terapi yöntemidir.
- Stres Yönetimi Teknikleri: Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri, stresin azaltılmasına katkıda bulunabilir.
- Psikiyatrik Destek: Gerekirse, uzman bir psikiyatrist gözetiminde ilaç tedavileri uygulanabilir.
4. Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Yanan Ağız Sendromu hastalarının yaşam kalitesini artırmak için belirli yaşam tarzı değişiklikleri önerilir:
- Tahriş Edici Maddelerden Kaçınma: Baharatlı yiyecekler, asitli içecekler, alkol ve sigara ağız mukozasını tahriş edebilir. Bu tür maddelerden uzak durulması önerilir.
- Yeterli Sıvı Alımı: Ağız kuruluğunu önlemek ve mukozal sağlığı desteklemek için su tüketimi artırılmalıdır.
- Dengeli Beslenme: Antioksidanlardan zengin bir diyet, hücresel hasarı azaltabilir ve genel ağız sağlığını destekleyebilir.
5. Alternatif ve Destekleyici Tedaviler
Geleneksel tedavilere ek olarak, destekleyici alternatif yöntemler de kullanılabilir:
- Akupunktur: Bazı hastalar için sinir hassasiyetini azaltmada etkili olabilir.
- Aromaterapi ve Bitkisel Tedaviler: Lavanta yağı gibi sakinleştirici etkileri olduğu bilinen bitkisel ürünler semptomları hafifletebilir.
- Probiyotik Takviyeler: Oral mikrobiyotayı düzenleyerek ağız sağlığını iyileştirebilir.
6. İzlem ve Tedavi Sürecinin Değerlendirilmesi
Tedavi planının düzenli olarak gözden geçirilmesi önemlidir. Hastaların semptomlarının şiddeti, tedaviye verdikleri yanıt ve olası yan etkiler değerlendirilerek tedavi planı kişiselleştirilir. Multidisipliner ekip çalışması (diş hekimi, dermatolog, nörolog ve psikiyatrist iş birliği) daha iyi sonuçlar elde edilmesine olanak sağlar.
Yaşam Tarzı ve Ev İlaçları
Tıbbi tedavi ve reçeteli ilaçlara ek olarak, bu kendi kendine yardım önlemleri semptomlarınızı azaltabilir:
- Ağız kuruluğu hissini hafifletmek için bol miktarda sıvı içirin veya buz parçalarını emdirin.
- Domates, portakal suyu, gazlı içecekler ve kahve gibi asitli yiyecek ve sıvılardan kaçının.
- Ağzınızın iç yüzeyini tahriş edebileceğinden alkol ve alkollü ürünlerden kaçının.
- Tütün ürünleri kullanmayın.
- Baharatlı-sıcak yiyecekler gibi tahriş edici yiyecekleri yemeyin.
- Tarçın veya nane içeren ürünlerden kaçının.
- Hassas dişler için olan veya nane veya tarçın içermeyen farklı yumuşak veya aroma içermeyen diş macunlarını deneyin.
- Stresi azaltmak için adımlar atın ve rahatlama yöntemlerini deneyin.
Referanslar:
- Yanan Ağız Sendromu: 7 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi
- Grushka M, Epstein JB, Gorsky M. Burning mouth syndrome. American Family Physician. 2002;65(4):615-620.
- Scala A, Checchi L, Montevecchi M, Marini I, Giamberardino MA. Update on burning mouth syndrome: Overview and patient management. Crit Rev Oral Biol Med. 2003;14(4):275-291.
- Zakrzewska JM. Burning mouth syndrome: An update. J Neurol Neurosurg Psychiatry. 2013;84(12):1279-1284.
- Lopez-Jornet P, Camacho-Alonso F, Andujar A. Burning mouth syndrome: Update. Med Oral Patol Oral Cir Bucal. 2010;15(4)
- Grinspan D, Fernandez Blanco G, Allevato MA. Psychopathology and personality traits of burning mouth syndrome patients. J Oral Pathol Med. 2010;39(3):249-254.
- Zakrzewska JM, Forssell H, Glenny AM. Interventions for the treatment of burning mouth syndrome. Cochrane Database Syst Rev. 2005;(1)
- Beneng K, Renton T, Yilmaz Z. Burning mouth syndrome: A review of the literature. J Dent. 2011;39(5):361-367.
- Rodriguez de Rivera Campillo ME, Lopez-Lopez J. Evaluation of the response to treatment and clinical evolution in patients with burning mouth syndrome. Med Oral Patol Oral Cir Bucal. 2013;18(3)
- Woda A, Dao T, Gremeau-Richard C. Steroid hormone receptors and neuropathic pain in the oral cavity. J Orofac Pain. 2005;19(4):258-265.
- Minguez-Sanz JM, Salort-Llorca C, Silvestre-Donat FJ. Etiology of burning mouth syndrome: A review and update. Med Oral Patol Oral Cir Bucal. 2007;12(4)
- Hakeberg M, Berggren U, Hagglin C, Ahlqwist M, Johansson P. Reported burning mouth symptoms among middle-aged and elderly women. Eur J Oral Sci. 1997;105(6):539-543.
- Jääskeläinen SK, Forssell H, Tenovuo O. Electrophysiological evidence of nerve damage in patients with burning mouth syndrome. Pain. 1997;73(2):241-247.
- Forssell H, Jääskeläinen SK, Tenovuo O, Hinkka S. Sensory dysfunction in burning mouth syndrome. Pain. 2002;99(1-2):41-47.
- Lamey PJ, Lewis MA, Lamb AB, Fartash L. The detection of subclinical candidal infection in patients with burning mouth syndrome. Br Dent J. 1990;168(6):223-226.
- Gorsky M, Silverman S Jr, Chinn H, Clarke DE. Clinical characteristics and management outcome in the burning mouth syndrome. An open study of 130 patients. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1991;72(2):192-195.
- Forssell H, Jääskeläinen SK, List T, Svensson P, Baad-Hansen L. An update on pathophysiological mechanisms related to idiopathic orofacial pain conditions with implications for management. J Oral Rehabil. 2015;42(4):300-316.
- Zakrzewska JM. The management of burning mouth syndrome. Br Dent J. 1995;179(9):320-325.
- Lamey PJ, Lewis MA, Lamb AB. A double-blind placebo-controlled study of catuaba bark for the treatment of burning mouth syndrome. Oral Dis. 2003;9(2):59-64
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/