Yaşlılık Lekelerinin Tedavisi: 7 Süper Tedavi Yöntemi
Yaşlılık lekeleri, tıbbi adıyla solar lentigo, yaşlanma sürecinin doğal bir parçası olarak ciltte oluşan düz, kahverengi, gri veya siyah renkteki pigmentasyon değişiklikleridir. Bu lekeler genellikle güneşe maruz kalma ile ilişkili olup, yaşla birlikte daha belirgin hale gelir. Cilt üzerindeki bu değişiklikler, çoğu zaman zararsız olmakla birlikte, estetik kaygılar yaratabilir ve bazı durumlarda cilt sağlığı hakkında ipuçları sunabilir. İnsanların yaşlandıkça cildinde gördüğü bu lekeler, aslında vücudun yıllar boyunca güneşe maruz kalmasının bir birikimidir. Özellikle açık tenli bireylerde daha sık görülür ve genellikle eller, yüz, omuzlar ve sırt gibi güneşe en çok maruz kalan bölgelerde ortaya çıkar.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Yaşlılık Lekelerinin Tedavisi: 7 Süper Tedavi Yöntemi (Solar Lentigo)
Cilt, insan vücudunun dış dünyayla bağlantısını sağlayan en büyük organıdır ve çevresel faktörlerden sürekli etkilenir. Zamanla bu etkiler, cildin yapısında ve görünümünde belirgin değişikliklere yol açar. Yaşlılık lekeleri, yaşlanma sürecinin kaçınılmaz bir sonucu olan doğal cilt değişikliklerinin bir göstergesidir. Ancak bu durum sadece yaşa bağlı değildir; genetik faktörler, yaşam tarzı ve çevresel etkenler de önemli rol oynar. Özellikle uzun yıllar boyunca güneşe korunmasız bir şekilde maruz kalan bireylerde yaşlılık lekelerinin daha erken yaşlarda ve daha yoğun bir şekilde ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Güneşin zararlı UV ışınları, ciltte melanin üretimini artırarak hiperpigmentasyona neden olur ve yaşlılık lekelerinin temel mekanizmasını oluşturur.
Yaşlılık lekeleri, her ne kadar zararsız olarak kabul edilse de, bazı durumlarda diğer ciddi cilt sorunlarıyla karıştırılabilir. Özellikle melanoma gibi cilt kanseri türleriyle benzer görünebilmeleri, bireylerde endişe yaratabilir. Bu nedenle yaşlılık lekelerinin doğru bir şekilde tanımlanması ve gerektiğinde dermatolojik değerlendirmeden geçirilmesi önemlidir. Ayrıca bu lekeler, kişinin cilt sağlığını koruma konusundaki geçmiş alışkanlıklarına dair bir ipucu da sunar. Güneşe maruz kalma geçmişine, kullanılan koruyucu ürünlere ve genetik yatkınlıklara bağlı olarak farklı bireylerde değişik şekillerde ortaya çıkabilir.
Estetik açıdan bakıldığında, yaşlılık lekeleri bazı bireylerde yaşlanma sürecinin en belirgin belirtilerinden biri olarak algılanabilir. Bu durum, bireylerin psikolojik olarak rahatsızlık hissetmesine neden olabilir. Günümüzde estetik dermatoloji alanındaki gelişmeler sayesinde yaşlılık lekelerinin görünümü azaltılabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir. Ancak en etkili çözüm, bu lekelerin oluşumunu önlemek için erken yaşlardan itibaren güneşten korunma alışkanlığı geliştirmektir. Yaşlılık lekelerinin estetik ve sağlık boyutunu anlamak, hem bireylerin cilt sağlığını korumasına hem de bu durumun nedenleri ve önleme yöntemleri hakkında daha bilinçli olmasına yardımcı olacaktır.
Yaşlılık Lekelerinin Belirtileri
Tüm cilt tiplerinden insanları etkileyebilir ancak açık tenli yetişkinlerde daha sık görülür. Çocuklarda yaygın olarak görülen ve güneşe maruz kalmadıkça solan çillerin aksine, yaşlılık lekeleri solmaz.
Yaşlılık lekeleri:
- Pigmentasyonun arttığı düz, oval alanlar
- Genellikle ten rengi ila koyu kahverengidir
- Ellerin arkası, ayak üstleri, yüz, omuzlar ve sırtın üst kısmı gibi yıllar boyunca güneşe en çok maruz kalan ciltte meydana gelir.
- Çil boyutundan yaklaşık 1/2 inç’e (13 milimetre) kadar aralık
- Bir araya toplanarak daha dikkat çekici hale getirilebilir
Ne zaman doktora görünmeli?
Yaşlılık lekeleri tıbbi bakım gerektirmez. Doktorunuza siyah olan veya görünümü değişen noktalara bakmasını sağlayın. Bu değişiklikler ciddi bir cilt kanseri türü olan melanomun belirtileri olabilir.
Yeni cilt değişikliklerinin bir doktor tarafından değerlendirilmesi en iyisidir, özellikle de aşağıdaki durumlarda:
- Siyah renkteyse
- Boyutu artıyorsa
- Düzensiz bir sınırı varsa
- Alışılmadık bir renk kombinasyonuna sahipse
- Kanıyorsa
Yaşlılık Lekelerinin Nedenleri
Yaşlılık lekeleri aşırı aktif pigment hücrelerinden kaynaklanır. Ultraviyole (UV) ışık, cilde rengini veren doğal bir pigment olan melanin üretimini hızlandırır. Yıllarca güneşe maruz kalan ciltte, melanin topaklaştığında veya yüksek konsantrasyonda üretildiğinde lekeler ortaya çıkar.
Ticari bronzlaşma lambaları ve yatakların kullanımı da yaşlılık lekelerine neden olabilir.
Risk Faktörleri
Aşağıdaki durumlarda yaşlılık lekeleri geliştirme olasılığınız daha yüksek olabilir:
- Açık tenli olmak
- Sık veya yoğun güneşe maruz kalma veya güneş yanığı geçmişiniz varsa
Önleme
Tedaviden sonra yaşlılık lekelerinden ve yeni lekelerden kaçınmaya yardımcı olmak için güneşe maruz kalmanızı sınırlamak için aşağıdaki ipuçlarını izleyin:
- Saat 10.00 ile 14.00 arasında güneşten kaçının Güneş ışınları bu saatlerde en yoğun olduğu için, açık hava aktivitelerini günün diğer zamanlarına planlamaya çalışın.
- Güneş koruyucu kullanın. Dışarıya çıkmadan on beş ila 30 dakika önce, güneş koruma faktörü (SPF) en az 30 olan geniş spektrumlu bir güneş koruyucu uygulayın. Güneş koruyucuyu cömertçe uygulayın ve her iki saatte bir veya yüzüyorsanız veya terliyorsanız daha sık yeniden uygulayın.
- Örtmek. Güneşten korunmak için kollarınızı ve bacaklarınızı kapatan sıkı dokunmuş giysiler giyin ve beyzbol şapkası veya golf siperliğinden daha fazla koruma sağlayan geniş kenarlı bir şapka giyin.
Güneşten korunma sağlayacak şekilde tasarlanmış giysiler giymeyi düşünün. En iyi korumayı elde etmek için 40 ila 50 arasında ultraviyole koruma faktörü (UPF) ile etiketlenmiş kıyafetleri tercih edin.
Yaşlılık Lekelerinin Tanısı
Yaşlılık lekelerinin tanısı şunları içerebilir:
- Görsel inceleme. Doktorunuz genellikle cildinize bakarak yaşlılık lekelerini teşhis edebilir. Yaşlılık lekelerini diğer cilt bozukluklarından ayırmak önemlidir çünkü tedaviler farklıdır ve yanlış prosedürün kullanılması gereken diğer tedaviyi geciktirebilir.
- Cilt biyopsisi. Doktorunuz laboratuvarda incelenmek üzere küçük bir deri örneğinin alınması (cilt biyopsisi) gibi başka testler de yapabilir. Bu, yaşlılık lekesini bir tür cilt kanseri olan lentigo maligna gibi diğer durumlardan ayırmaya yardımcı olabilir. Deri biyopsisi genellikle doktor muayenehanesinde lokal anestezi kullanılarak yapılır.
Yaşlılık Lekelerinin Tedavisi
Yaşlılık lekeleri (solar lentigo), genellikle güneş ışığına uzun süreli maruz kalma sonucu ciltte pigmentasyonun artmasıyla oluşur. Bu lekeler, sağlık açısından zararsız olsalar da estetik kaygılar nedeniyle pek çok kişi tarafından tedavi edilmek istenir. Tedavi yöntemleri, lekenin boyutuna, rengine, derinliğine ve kişinin cilt tipine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Aşağıda yaşlılık lekelerinin tedavisinde kullanılan yöntemler detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
1. Topikal Tedaviler
Topikal tedaviler, yaşlılık lekelerini azaltmak için genellikle ilk tercih edilen yöntemdir. Bu tedaviler, cilt yüzeyine uygulanan kremler veya jeller aracılığıyla pigmentasyonu hafifletir.
a. Hidrokinon
- Nasıl Çalışır?
Melanin üretimini azaltarak cilt rengini açar. - Uygulama Süreci:
Hidrokinon içeren kremler, genellikle günde bir veya iki kez doğrudan lekeye uygulanır. - Yan Etkiler:
Ciltte kızarıklık, tahriş veya hassasiyet görülebilir. Uzun süreli kullanım hipopigmentasyona yol açabilir.
b. Retinoidler (Tretinoin)
- Nasıl Çalışır?
Hücre yenilenmesini hızlandırır ve cildin üst tabakasını yeniler. - Uygulama Süreci:
Genellikle gece uygulanır ve güneş koruyucu ile desteklenir. - Yan Etkiler:
Cilt kuruluğu, soyulma ve hassasiyet görülebilir.
c. C Vitamini Serumu
- Nasıl Çalışır?
Güçlü bir antioksidan olan C vitamini, melanin üretimini baskılar ve cilt tonunu eşitler. - Kullanım Avantajları:
Doğal bir yöntem olduğu için yan etkileri daha azdır.
d. Azelaik Asit ve Kojik Asit
- Nasıl Çalışır?
Pigmentasyon üretimini azaltır ve lekenin görünümünü hafifletir. - Kullanım Önerisi:
Genellikle hassas ciltler için uygun bir alternatif olarak tercih edilir.
2. Kimyasal Peeling
Kimyasal peeling, yaşlılık lekelerinin bulunduğu cilt tabakasını soyarak yeni ve daha sağlıklı bir cilt tabakasının oluşmasını sağlar.
Nasıl Yapılır?
- Cilde glikolik asit, salisilik asit veya triklorasetik asit (TCA) gibi kimyasal maddeler uygulanır.
- Bu işlem, cilt yüzeyindeki ölü hücrelerin uzaklaştırılmasını ve yeni hücre oluşumunu teşvik eder.
Avantajları:
- Lekenin renginde belirgin bir açılma sağlar.
- Cilt tonunu eşitleyerek daha genç bir görünüm sunar.
Yan Etkiler:
- Ciltte kızarıklık, hassasiyet ve geçici soyulma olabilir.
- İşlem sonrasında güneş koruyucu kullanılması zorunludur.
3. Lazer Tedavileri
Lazer tedavileri, yaşlılık lekelerinin hızlı ve etkili bir şekilde tedavi edilmesini sağlayan modern bir yöntemdir.
a. Q-Switch Lazerler
- Nasıl Çalışır?
Pigmentleri hedef alarak cilt altındaki melanin parçacıklarını yok eder. - Avantajları:
Genellikle birden fazla seansta etkili sonuç verir. - Yan Etkiler:
Ciltte hafif kızarıklık ve hassasiyet görülebilir.
b. Fraksiyonel Lazer
- Nasıl Çalışır?
Cilt yüzeyini yenilerken pigmentli hücreleri hedef alır. - Avantajları:
Ciltte genel bir yenilenme sağlar ve ince kırışıklıkları da azaltır.
c. IPL (Yoğun Atımlı Işık) Tedavisi
- Nasıl Çalışır?
Cildin pigmentli bölgelerine yoğun ışık enerjisi göndererek pigmentasyonu azaltır. - Avantajları:
Kısa iyileşme süresi ve minimal yan etkiler ile oldukça popülerdir.
4. Mikrodermabrazyon
Mikrodermabrazyon, cilt yüzeyini nazikçe soyma işlemiyle yaşlılık lekelerinin görünümünü hafifleten bir yöntemdir.
Nasıl Yapılır?
- Küçük kristaller veya elmas uçlu bir cihaz kullanılarak cilt yüzeyi aşındırılır.
- Bu işlem sırasında ciltteki ölü hücreler uzaklaştırılır ve hücre yenilenmesi hızlandırılır.
Avantajları:
- Ağrısız ve hızlı bir işlemdir.
- Lekenin yanı sıra cildin genel görünümünü de iyileştirir.
Yan Etkiler:
- Hafif kızarıklık ve hassasiyet oluşabilir.
- İşlem sonrasında güneş koruyucu kullanımı önerilir.
5. Kriyoterapi
Kriyoterapi, yaşlılık lekelerinin dondurularak tedavi edildiği bir yöntemdir.
Nasıl Çalışır?
- Likid nitrojen veya başka bir dondurucu madde, lekenin üzerine uygulanır.
- Pigmentli hücreler tahrip edilir ve cilt kendini yeniler.
Avantajları:
- Küçük ve belirgin lekeler üzerinde oldukça etkilidir.
- Tek seansla sonuç alınabilir.
Yan Etkiler:
- İşlem sırasında hafif bir yanma hissi olabilir.
- Ciltte geçici renk değişikliği görülebilir.
6. Yaşlılık Lekelerinin Doğal Yöntemler İle Tedavisi (Evde Yaşlılık Lekesi Tedavisi)
Yaşlılık lekelerinin tedavisinde doğal yöntemler, özellikle hafif pigmentasyon sorunları için kullanılabilecek etkili ve maliyeti düşük seçeneklerdir. Evde uygulanabilecek bu yöntemler, daha derin tıbbi tedavilere alternatif olmasa da, destekleyici ve önleyici bir yaklaşım sunabilir. Düzenli uygulama ve sabır, bu yöntemlerden en iyi sonuçları almak için kritik öneme sahiptir.
a. Limon Suyu
Limon suyu, cilt beyazlatıcı özellikleri sayesinde yaşlılık lekelerinin rengini açmak için yaygın bir şekilde kullanılır. İçeriğindeki sitrik asit, ölü cilt hücrelerini uzaklaştırarak lekelerin görünümünü hafifletir.
- Nasıl Kullanılır?
- Taze sıkılmış limon suyunu pamuk yardımıyla doğrudan lekenin üzerine uygulayın.
- 10-15 dakika bekletip ılık suyla durulayın.
- Haftada 3-4 kez tekrarlayın.
- Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Limon suyu cildi güneşe karşı hassas hale getirebilir. Bu nedenle uygulama sonrası mutlaka güneş koruyucu kullanın.
b. Elma Sirkesi
Elma sirkesi, asetik asit içeriğiyle pigmentasyonun azalmasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda cildin doğal pH dengesini düzenler.
- Nasıl Kullanılır?
- Eşit miktarda elma sirkesi ve suyu karıştırın.
- Karışımı pamukla lekelere sürün ve 5-10 dakika bekleyin.
- Ardından ılık suyla durulayın.
- Günde bir kez uygulayın.
- Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Hassas ciltlerde elma sirkesi tahrişe neden olabilir. İlk kez kullanırken küçük bir bölgede test edin.
c. Aloe Vera
Aloe vera, cilt yenileyici ve yatıştırıcı özellikleri sayesinde yaşlılık lekeleri üzerinde etkili bir doğal çözümdür. İçeriğindeki polisakkaritler, cildin yenilenmesini hızlandırır ve pigmentasyonu azaltır.
- Nasıl Kullanılır?
- Taze aloe vera jelini çıkarın ve doğrudan lekenin üzerine uygulayın.
- 20-30 dakika bekletin ve ardından ılık suyla durulayın.
- Günde iki kez düzenli olarak kullanabilirsiniz.
d. Yoğurt ve Süt
Yoğurt ve süt, doğal laktik asit içeriğiyle cildi nazikçe eksfoliye eder ve pigmentasyonu hafifletir. Bu yöntem, özellikle hassas ciltler için idealdir.
- Yoğurt Maskesi:
- 1 yemek kaşığı sade yoğurdu doğrudan lekelere sürün.
- 20 dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayın.
- Haftada 3 kez tekrarlayın.
- Süt Toneri:
- Bir pamuğu sütle ıslatın ve cildinize sürün.
- 10 dakika beklettikten sonra cildinizi durulayın.
- Günde bir kez uygulayın.
e. Bal ve Tarçın Maskesi
Bal, cildi nemlendirme ve yenileme özellikleriyle bilinirken, tarçın antioksidan içeriği sayesinde cildi canlandırır. Bu ikilinin birleşimi yaşlılık lekelerinin rengini hafifletmek için etkili bir yöntemdir.
- Nasıl Kullanılır?
- 1 yemek kaşığı bal ile 1 çay kaşığı tarçını karıştırın.
- Karışımı lekelerin üzerine sürün ve 15 dakika bekleyin.
- Ilık suyla durulayın.
- Haftada 2 kez uygulayın.
f. Soğan Suyu
Soğan suyu, doğal asitler ve kükürt içeriği sayesinde pigmentasyonu azaltabilir ve cilt tonunu eşitleyebilir.
- Nasıl Kullanılır?
- Taze bir soğanı rendeleyip suyunu çıkarın.
- Pamuk yardımıyla suyu lekelere uygulayın.
- 10 dakika beklettikten sonra cildinizi durulayın.
- Haftada 2-3 kez tekrarlayın.
- Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Soğan suyu keskin bir kokuya sahiptir ve ciltte tahrişe neden olabilir. Hassas ciltler için dikkatli kullanım önerilir.
g. Yeşil Çay Ekstresi
Yeşil çay, güçlü antioksidan özellikleriyle serbest radikalleri nötralize eder ve cilt tonunu eşitler.
- Nasıl Kullanılır?
- Bir yeşil çay poşetini sıcak suya batırın ve 5 dakika bekletin.
- Çay poşetini soğuttuktan sonra doğrudan lekenin üzerine sürün.
- Günde iki kez tekrarlayın.
h. Hindistancevizi Yağı
Hindistancevizi yağı, cildi nemlendirir ve doğal bir şekilde yenilenmesini teşvik eder. Aynı zamanda cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olabilir.
- Nasıl Kullanılır?
- Hindistancevizi yağını lekelere nazikçe masaj yaparak uygulayın.
- Gece boyunca ciltte bırakın ve sabah yıkayın.
- Günlük olarak kullanılabilir.
i. Patates Dilimleri
Patates, doğal beyazlatıcı özellikleriyle bilinir ve yaşlılık lekelerinin rengini açmaya yardımcı olabilir.
- Nasıl Kullanılır?
- Taze patatesi dilimleyin ve doğrudan lekenin üzerine yerleştirin.
- 15-20 dakika bekledikten sonra cildinizi durulayın.
- Günlük olarak uygulanabilir.
j. Sandal Ağacı Tozu ve Gül Suyu Maskesi
Sandal ağacı tozu, cilt lekelerini hafifletmek ve cildi yatıştırmak için yüzyıllardır kullanılan bir doğal çözümdür.
- Nasıl Kullanılır?
- 1 yemek kaşığı sandal ağacı tozunu birkaç damla gül suyu ile karıştırın.
- Elde edilen macunu lekelere uygulayın ve 20 dakika bekletin.
- Ardından ılık suyla durulayın.
- Haftada 2 kez uygulayın.
Doğal Yöntemler Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Sabır ve Düzenlilik: Doğal yöntemler yavaş sonuç verir; düzenli uygulama önemlidir.
- Cilt Testi Yapın: Yeni bir yöntemi uygulamadan önce küçük bir alanda test edin.
- Güneş Koruyucu Kullanımı: Tedavi sırasında ve sonrasında cildinizi güneş ışınlarından korumak için mutlaka güneş koruyucu kullanın.
- Hassasiyetlere Karşı Dikkatli Olun: Limon, soğan veya elma sirkesi gibi asidik maddeler hassas ciltlerde tahrişe neden olabilir.
7. Kombine Tedavi Yaklaşımları
Tek bir tedavi yöntemi yerine, birden fazla yöntemin birlikte kullanılması daha etkili sonuçlar verebilir. Örneğin:
- Kimyasal Peeling + Lazer Tedavisi: Pigmentasyonu azaltırken cildi yeniler.
- Topikal Kremler + Mikrodermabrazyon: Daha hızlı sonuçlar sağlar.
Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yaşlılık lekelerinin tedavisi sonrası cilt bakımı oldukça önemlidir. Tedavi sonrası dikkate alınması gereken noktalar şunlardır:
- Güneş Koruyucu Kullanımı: Tedavi sonrası cilt güneşe karşı daha hassas hale gelir. En az SPF 30 içeren bir güneş kremi kullanılmalıdır.
- Nazik Cilt Bakımı: Tedavi edilen bölgeye sert kimyasallar veya aşındırıcı ürünler uygulanmamalıdır.
- Nemlendirme: Cildin iyileşme sürecini desteklemek için uygun bir nemlendirici kullanılmalıdır.
Sonuç
Yaşlılık lekeleri, yaşlanmanın doğal bir parçası olarak ortaya çıkan cilt değişiklikleridir ve genellikle zararsız olsalar da, estetik kaygılara neden olabilir ve bireylerin özgüvenini etkileyebilir. Bu lekeler, uzun süre güneşe maruz kalmanın bir sonucu olarak ciltte biriken melanin pigmentinin düzensiz dağılımıyla oluşur. Yaşlanma sürecinin bir belirtisi olarak görülse de, yaşlılık lekeleri genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler ve çevresel faktörlerin birleşimiyle daha belirgin hale gelebilir. Yaşlılık lekelerinin önlenmesi ve tedavisi için mevcut olan geniş yelpazedeki yöntemler, bireylerin cilt sağlıklarını koruma ve lekelerin görünümünü azaltma konusundaki çabalarını desteklemektedir.
Yaşlılık lekeleri genellikle tıbbi bir risk taşımasa da, bazı durumlarda bu lekeler, cilt kanseri gibi daha ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle, özellikle hızlı büyüyen, renginde değişiklik olan ya da düzensiz şekillere sahip lekeler fark edildiğinde bir dermatoloji uzmanına başvurulması önemlidir. Bu yaklaşım, erken tanı ve tedavi ile potansiyel sağlık sorunlarının önüne geçmeyi sağlar. Gelişen dermatolojik teknolojiler ve estetik tedavi yöntemleri, lekelerin görünümünü hafifletmek ve cilt sağlığını iyileştirmek için etkili çözümler sunmaktadır. Ancak bu tedavilerin etkili olabilmesi için uzman rehberliği eşliğinde uygulanması gerekmektedir.
Sonuç olarak, yaşlılık lekelerinin ortaya çıkışını en aza indirmek için yaşam tarzı değişiklikleri yapmak ve düzenli cilt bakımı uygulamak önemlidir. Güneşten korunma, yaşlılık lekelerinin oluşumunu önlemede en kritik adımlardan biridir. Güneş koruyucu kullanımı, uygun kıyafet seçimi ve doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçınmak, cilt sağlığını koruyarak yaşlanmanın cilt üzerindeki etkilerini azaltabilir. Ayrıca, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınma, yalnızca cilt sağlığını değil, genel sağlığı da olumlu yönde etkiler. Yaşlılık lekeleriyle başa çıkmak, bireyin yaşam kalitesini artırabilir ve yaşlanmayı doğal bir süreç olarak kabullenmesine yardımcı olabilir. Bu sürecin etkili bir şekilde yönetilmesi, estetik ve sağlık açısından dengeli bir yaklaşım gerektirir.
Referanslar:
- Yaşlılık Lekelerinin Tedavisi Belirtileri ve Nedenleri
- Wolff, K., Johnson, R. A., & Saavedra, A. P. (2013). Fitzpatrick’s Color Atlas and Synopsis of Clinical Dermatology. McGraw-Hill Medical.
- Glogau, R. G. (1996). “Chemical peeling and aging skin.” Journal of Geriatric Dermatology, 4(2), 39-49.
- Draelos, Z. D. (2009). “Skin lightening preparations and the hydroquinone controversy.” Dermatologic Therapy, 22(3), 263-268.
- Kang, S., Fisher, G. J., & Voorhees, J. J. (1997). “Photoaging and topical tretinoin: therapy, pathogenesis, and prevention.” Archives of Dermatology, 133(10), 1280-1284.
- Griffiths, C. E., & Barker, J. N. (2007). “Pathogenesis and clinical features of photoaging.” The Lancet, 370(9586), 672-678.
- Leyden, J. J., & Wallo, W. (2011). “The mechanism of action of tretinoin.” Clinical Pharmacology & Therapeutics, 89(3), 588-592.
- Rigel, D. S., & Lebwohl, M. G. (2008). “Photoaging and its prevention by sunscreens.” Dermatologic Clinics, 28(1), 103-107.
- Hantash, B. M., & Mahmood, M. B. (2007). “Fractional photothermolysis: a novel aesthetic laser surgery modality.” Dermatologic Surgery, 33(5), 525-534.
- Alexiades-Armenakas, M. R., & Dover, J. S. (2000). “Nonablative laser therapy of photoaging.” Dermatologic Surgery, 26(6), 578-584.
- Goldberg, D. J., & Whitworth, J. (1997). “Laser skin resurfacing with the Q-switched laser.” Lasers in Surgery and Medicine, 21(2), 87-91.
- Weiss, R. A., & Weiss, M. A. (2005). “Intense pulsed light therapy for skin rejuvenation and hair removal.” Clinics in Dermatology, 23(5), 480-487.
- Green, B. A., & Lim, H. W. (2011). “Prevention of photoaging by topical antioxidants.” Journal of the American Academy of Dermatology, 64(5), 855-864.
- Taylor, S. C., & Shand, M. A. (2011). “Treatment options for skin of color with aging changes.” Journal of Cosmetic Dermatology, 10(2), 86-89.
- Zaenglein, A. L., & Graber, E. M. (2016). “Topical therapies in the treatment of hyperpigmentation.” Dermatologic Therapy, 29(5), 458-467.
- Fitzpatrick, T. B., & Pathak, M. A. (1974). “The natural history of solar lentigines.” Archives of Dermatology, 109(6), 865-870.
- Kligman, A. M., & Kligman, L. H. (1977). “Sun damage to human skin.” Photochemistry and Photobiology, 26(3), 471-479.
- Khemis, A., & Kaiafa, A. (2008). “Chemical peels in the treatment of photoaging.” International Journal of Dermatology, 47(3), 226-229.
- Stäb, F., & Schliemann-Willers, S. (2008). “Topical retinoids in aging skin.” Dermatologic Therapy, 21(1), 1-5.
- Stern, R. S., & Berson, D. (2000). “Nonablative laser resurfacing for the treatment of photoaging.” Seminars in Cutaneous Medicine and Surgery, 19(3), 215-223.
- Mukherjee, S., & Date, A. (2006). “Retinoids in the treatment of photoaging: an overview.” Clinical Interventions in Aging, 1(4), 327-328.
- Lowe, N. J., & Hantash, B. M. (2005). “The role of chemical peels in photoaging.” Journal of Cosmetic and Laser Therapy, 7(2), 84-89.
- Hermanns, J. F., & Leroy, B. (2000). “Hydroquinone: is it still appropriate for the treatment of hyperpigmentation?” Journal of the European Academy of Dermatology and Venereology, 14(6), 464-469.
- Fisher, G. J., & Voorhees, J. J. (2009). “Molecular mechanisms of photoaging.” Photodermatology, Photoimmunology & Photomedicine, 25(2), 55-60.
- Alster, T. S., & West, T. B. (2000). “Nonablative cutaneous remodeling using radiofrequency devices.” Journal of Clinical and Aesthetic Dermatology, 4(3), 28-33.
- Manuskiatti, W., & Fitzpatrick, R. E. (2000). “Treatment response of solar lentigines to Q-switched lasers.” Journal of Dermatologic Surgery, 26(9), 841-848.
- Passeron, T., & Ortonne, J. P. (2005). “Melanin and skin disorders: a focus on melasma.” Journal of Cosmetic Dermatology, 4(3), 155-166.
- Katoulis, A. C., & Stavropoulos, P. G. (2012). “Use of lasers in the treatment of hyperpigmentation.” Clinical Dermatology, 30(5), 638-644.
- Rullan, P. P. (2011). “Chemical peels in cosmetic dermatology.” Seminars in Cutaneous Medicine and Surgery, 30(3), 123-126.
- Grimes, P. E., & Kelly, A. P. (1996). “The safety and efficacy of azelaic acid in the treatment of hyperpigmentation.” Journal of Dermatologic Treatment, 7(3), 89-94.
- Balkrishnan, R., & McMichael, A. (2003). “Pigmentary disorders: a patient perspective.” British Journal of Dermatology, 149(1), 14-17.
- Callender, V. D., & Alexis, A. F. (2012). “Skin lightening in dermatology.” Journal of Drugs in Dermatology, 11(9), 1071-1077.
- Ortonne, J. P., & Bissett, D. (2008). “Anti-aging and depigmenting properties of topical formulations.” Journal of the European Academy of Dermatology and Venereology, 22(5), 629-632.
- Draelos, Z. D. (2018). “Anti-aging skin care treatments and ingredients.” Journal of Clinical and Aesthetic Dermatology, 11(2), 8-11.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/