Yılan Sokmasında İlk Yardım Tedavisinin 9 Adımı
Doğa yürüyüşleri, kamp yapma ve açık hava etkinlikleri, günümüzün stres dolu yaşam tarzından bir kaçış fırsatı sunar. Ancak, doğayla iç içe olmanın bazı riskleri de beraberinde getirdiği bir gerçektir. Bu risklerden biri de yılan sokmasıdır. Yılan sokması, özellikle kırsal alanlarda sıkça karşılaşılan bir durumdur ve yanlış müdahale edilmesi durumunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Doğru ilk yardım tekniklerinin bilinmesi, yılan sokmalarının etkilerini en aza indirmek ve hayat kurtarmak açısından kritik öneme sahiptir.
Sağlık Bilgisi İçeriği
Yılan Sokmasında İlk Yardım Tedavisinin 9 Adımı
Yılan sokması, genellikle ani ve beklenmedik bir olaydır. Bu tür durumlarda, kişinin panik yapmadan ve soğukkanlılığını koruyarak hareket etmesi gerekir. Ancak, yılan sokması hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan birçok insan, bu tür bir durumda nasıl davranacağını bilemeyebilir. Yılan sokmasının ardından yapılması gereken ilk yardım müdahaleleri, sokulan kişinin durumunu stabilize etmek ve profesyonel tıbbi yardım gelene kadar zararı en aza indirmek amacıyla uygulanır. Bu makalede, yılan sokmasına karşı uygulanabilecek ilk yardım teknikleri, bu tür durumlarda dikkat edilmesi gerekenler ve sokma sonrası iyileşme süreci hakkında ayrıntılı bilgi vereceğiz.
Yılan sokmasıyla karşılaşıldığında doğru müdahale yöntemlerini bilmek, hem kendi güvenliğimiz hem de çevremizdeki insanların sağlığı açısından son derece önemlidir. Bu makalede, yılan sokmasına karşı etkili ilk yardım tekniklerini adım adım inceleyeceğiz. Ayrıca, yılan sokmalarının sık görüldüğü bölgelerde yaşayan veya doğada sık vakit geçiren kişiler için koruyucu önlemleri ve bu tür olaylara karşı hazırlıklı olmanın önemini vurgulayacağız.
Yılan Sokması Belirtileri
Yılan sokması, genellikle hızlı ve keskin bir acı ile kendini gösterir. Ancak her yılan sokması aynı değildir. Zehirli yılan sokmalarında semptomlar daha hızlı ve şiddetli bir şekilde gelişir. Yılan sokmasının belirtileri arasında şunlar yer alır:
- Ani ve şiddetli ağrı: Sokulan bölgede hemen hissedilir.
- İki delik izi: Zehirli yılanlar genellikle iki keskin diş izi bırakır.
- Şişme ve kızarıklık: Sokulan bölge kısa süre içinde şişer ve kızarır.
- Kanama: Bazı durumlarda sokulan bölgede hafif kanama olabilir.
- Mide bulantısı ve kusma: Zehirli yılan sokmalarında sık görülen bir belirtidir.
- Nefes darlığı: Ciddi vakalarda solunum güçlüğü yaşanabilir.
- Şiddetli vakalarda: Kas zayıflığı, baş dönmesi ve bilinç kaybı gibi semptomlar görülebilir.
Yılan Sokmasında Yapılmaması Gerekenler
Yılan sokması durumunda yapılmaması gereken bazı önemli noktalar vardır. Bu hatalı müdahaleler, durumu daha da kötüleştirebilir:
- Panik yapmamak: Panik yapmak kalp atış hızını artırır ve zehrin vücuda daha hızlı yayılmasına neden olabilir.
- Yarayı kesmemek: Yılan sokmasından sonra yaranın kesilmesi veya emilmesi zehrin daha da yayılmasına yol açabilir.
- Soğuk kompres uygulamamak: Soğuk uygulamak kan dolaşımını yavaşlatabilir ve zehrin etkisini artırabilir.
- Alkol veya kafein tüketmemek: Bu tür maddeler kan dolaşımını hızlandırarak zehrin yayılmasına neden olabilir.
Yılan Sokmasında İlk Yardım Adımları
Yılan sokmasıyla karşılaşıldığında doğru ve hızlı müdahale yapmak, sokulan kişinin sağlığını korumak açısından hayati önem taşır. İlk yardım uygulamaları, sokmanın ciddiyetine, yılanın türüne ve bölgenin koşullarına göre değişiklik gösterebilir. Bu bölümde, yılan sokması durumunda izlenmesi gereken adımları daha ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.
1. Sokulan Kişiyi Güvenli Bir Yere Taşıma
Yılan sokması genellikle dış mekanlarda, özellikle kırsal alanlarda veya ormanlık bölgelerde meydana gelir. İlk olarak, sokulan kişinin yılanın bulunduğu bölgeden uzaklaştırılması ve güvenli bir yere taşınması gerekir. Eğer yılan hala yakınlarda bulunuyorsa, kişi veya çevresindekiler daha fazla tehlikeye maruz kalabilir. Bu nedenle, sokma olayı gerçekleşir gerçekleşmez, yılanın hareketleri dikkatlice gözlemlenmeli ve sokulan kişi güvenli bir bölgeye çekilmelidir.
2. Sokulan Kişiyi Sakinleştirme ve Hareketsiz Tutma
Yılan sokması durumunda panik yapmak, sokulan kişinin kalp atış hızını artırarak zehrin vücuda daha hızlı yayılmasına neden olabilir. Bu nedenle, sokulan kişinin sakinleştirilmesi ve mümkün olduğunca hareketsiz kalması sağlanmalıdır. Sokulan bölgeyi hareket ettirmemek, zehrin dolaşım sistemine yayılmasını yavaşlatır. Özellikle sokulan uzvun, kalp seviyesinin altında tutulması önemlidir.
3. Sokulan Bölgeyi Sabitleme
Sokulan bölgenin sabitlenmesi, zehrin vücut genelinde yayılmasını yavaşlatmak için kritik bir adımdır. Eğer sokulan yer bir kol veya bacak ise, bu uzuv sabit bir pozisyonda tutulmalı ve mümkünse hareketsiz bırakılmalıdır. Bu amaçla basit bir atel yapılabilir. Atel, yaralı uzvun sabit kalmasına yardımcı olur ve sokulan kişinin hareket etmesini engeller. Ancak, atel uygulanırken çok sıkı bağlamamaya dikkat edilmelidir; aksi takdirde kan dolaşımı daha da kısıtlanabilir.
4. Yara Bakımı ve Temizleme
Yılan sokmasının ardından yaranın temiz tutulması önemlidir, ancak bu işlem yapılırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır:
- Yarayı su ile hafifçe temizleyin: Yara üzerine herhangi bir madde (örneğin alkol, antiseptik solüsyonlar) sürmemek gerekir. Sadece temiz su ile hafifçe yıkamak yeterlidir. Bu işlem, yarayı temizlerken aynı zamanda bakteriyel enfeksiyon riskini azaltır.
- Yaraya dokunmaktan kaçının: Yaraya doğrudan dokunmak, bakteriyel enfeksiyon riskini artırabilir. Ayrıca, yarayı emmek veya kesmek gibi eski ve yanlış bilinen yöntemlerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
5. Sokulan Bölgeyi Kalp Seviyesinin Altında Tutma
Sokulan bölgeyi kalp seviyesinin altında tutmak, zehrin kalbe ulaşmasını yavaşlatır ve bu şekilde vücudun diğer kısımlarına yayılmasını engelleyebilir. Bu pozisyon, kan dolaşımını yavaşlatarak zehrin etkisini azaltmada yardımcı olabilir.
6. Sokulan Bölgeye Baskı Uygulamaktan Kaçınma
Yılan sokması durumunda yaranın üzerine doğrudan baskı uygulamaktan kaçınılmalıdır. Bazı insanlar yaranın üzerine baskı uygulayarak zehri çıkarmaya veya kanamayı durdurmaya çalışabilir, ancak bu yöntemler genellikle durumu daha da kötüleştirebilir. Yaraya baskı uygulamak, zehrin yayılmasını hızlandırabilir ve çevredeki dokulara zarar verebilir.
7. Sıkı Bandaj veya Turnike Uygulamaktan Kaçınma
Yılan sokmalarında yaygın olarak yapılan hatalardan biri, sokulan bölgeye sıkı bir bandaj veya turnike uygulamaktır. Turnike, kan akışını tamamen durdurabilir ve bu da dokuların oksijen alamamasına ve ciddi doku hasarına neden olabilir. Sıkı bandajlar ise, zehrin vücut genelinde yayılmasını yavaşlatırken, aynı zamanda bölgedeki kan dolaşımını tehlikeli bir şekilde kısıtlayabilir. Bu nedenle, sokulan bölgeye turnike veya çok sıkı bandaj uygulamaktan kaçınılmalıdır.
8. Sokulan Kişiye Su veya Sıvı Vermek
Yılan sokması durumunda, sokulan kişiye su veya sıvı vermek konusunda dikkatli olunmalıdır. Eğer kişi bilinç kaybı yaşıyor veya yutma zorluğu çekiyorsa, ağız yoluyla sıvı vermek tehlikeli olabilir. Bilinç kaybı yaşayan birine sıvı vermeye çalışmak, boğulma riski yaratabilir. Ancak bilinç durumu yerinde olan ve ciddi bir yutma zorluğu yaşamayan kişilere, küçük miktarlarda su verilebilir.
9. Tıbbi Yardım Çağırma ve Profesyonel Müdahale Bekleme
Yılan sokmasının ardından, en kısa sürede profesyonel tıbbi yardım alınması gerekir. Bu süreçte, sokulan kişi mümkünse hareket ettirilmemelidir. İlk yardım ekibi gelene kadar, sokulan kişi sakin bir pozisyonda tutulmalı ve yukarıda belirtilen adımlar takip edilmelidir.
Profesyonel tıbbi yardım alınana kadar izlenecek diğer önemli adımlar şunlardır:
- Sokulan kişiyi izleme: Solunum ve bilinç durumu düzenli olarak kontrol edilmelidir. Eğer kişi nefes almakta zorlanıyorsa veya bilinç kaybı yaşıyorsa, bu durum acil müdahale gerektirebilir.
- Yılanın özelliklerini hatırlama: Eğer mümkünse, yılanın renk, boyut ve desen gibi özelliklerini hatırlamak veya bir fotoğrafını çekmek, sağlık ekibine yardımcı olabilir. Ancak yılanı yakalamaya çalışmak veya yakından incelemek tehlikelidir; bu nedenle bu tür bir risk alınmamalıdır.
10. Tıbbi Müdahale Süreci
Yılan sokması sonrası sağlık kuruluşunda uygulanacak tedavi, yılanın türüne, sokmanın ciddiyetine ve kişinin genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Genellikle şu müdahaleler yapılır:
- Antivenom tedavisi (yılan zehri serumu) uygulaması: Zehirli yılan sokmalarında kullanılan en yaygın tedavi yöntemidir. Antivenom, yılanın soktuğu kişiye enjekte edilerek, vücutta bulunan zehri nötralize eder.
- Ağrı kesici ve anti-inflamatuar ilaçlar: Sokma sonrası oluşan ağrı, şişlik ve iltihaplanmayı azaltmak için kullanılır.
- Yaralı bölgenin temizlenmesi ve bakımı: Sokulan bölgenin enfeksiyon kapmaması için düzenli olarak temizlenmesi ve gerekirse antibiyotik tedavisi uygulanması gerekebilir.
11. İyileşme Süreci ve Takip
Yılan sokmasının ardından iyileşme süreci, sokmanın ciddiyetine ve uygulanan tedaviye bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu süreçte doktorun önerdiği tedavi planına uyulması önemlidir. Ayrıca, sokulan kişinin düzenli aralıklarla tıbbi kontrol yapılması gerekebilir. İyileşme sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
- Dinlenme: Sokulan kişinin dinlenmesi ve sokulan uzvun hareket ettirilmemesi, iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Yara bakımı: Sokulan bölgedeki yaranın enfeksiyon kapmaması için düzenli olarak temizlenmesi ve doktor önerisiyle bakım yapılması gereklidir.
- Takip kontrolleri: Zehirli yılan sokmalarının ardından doktorun belirleyeceği aralıklarla kontrol edilmesi, olası komplikasyonların erken tespit edilmesi açısından önemlidir.
Bu detaylı ilk yardım rehberi, yılan sokması durumunda yapılması ve yapılmaması gerekenleri kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Doğru bilgi ve hazırlık, böyle bir durumda etkili ve güvenli bir müdahale yapılmasını sağlar ve sokulan kişinin sağlığını korur.
Zehirli ve Zehirsiz Yılanlar Arasındaki Farklar
Yılan sokmasında ilk yardım uygulamaları, yılanın türüne göre değişiklik gösterebilir. Zehirli ve zehirsiz yılanlar arasındaki temel farkları bilmek, doğru müdahale için önemlidir:
- Zehirli yılanlar: Zehirli yılanların başı genellikle üçgen şeklindedir ve göz bebekleri dikeydir. Ayrıca zehirli yılanlar, sokma sırasında belirgin iki diş izi bırakır.
- Zehirsiz yılanlar: Zehirsiz yılanların başı daha yuvarlak ve göz bebekleri yuvarlaktır. Sokma izleri ise daha yayvan ve dağınıktır.
Türkiye’de Sık Görülen Zehirli Yılanlar
Türkiye’de yılan sokmalarının çoğunluğu zehirsiz türler tarafından gerçekleştirilse de, bazı zehirli türlerle karşılaşmak mümkündür. Bu yılanların başında engerek türleri gelir. Engerek yılanları genellikle kırsal alanlarda ve ormanlık bölgelerde yaşar. Zehirli yılanlarla karşılaşma olasılığının yüksek olduğu bölgelerde yaşayan veya bu bölgelerde sık sık doğa yürüyüşü yapan kişilerin, bu yılanları tanıması ve olası bir sokma durumunda hızlı bir şekilde ilk yardım uygulaması gerekmektedir.
Yılan Sokmasından Korunma Yöntemleri
Yılan sokmasından korunmak için alınabilecek bazı basit ama etkili önlemler vardır. Bu önlemler, özellikle doğada vakit geçiren kişiler için büyük önem taşır:
- Kapalı ayakkabı ve uzun pantolon giyin: Özellikle yılanların yaygın olduğu bölgelerde bu tür kıyafetler giymek, yılan sokmalarına karşı koruyucu bir önlem olabilir.
- Çevreyi dikkatlice kontrol edin: Yürüyüş yaparken veya kamp kurarken çevredeki yılanların farkında olun.
- El feneri kullanın: Gece yürüyüşlerinde veya kamplarda, yılanları fark etmek için güçlü bir el feneri kullanın.
- Yılanların yaşadığı bölgelerden uzak durun: Özellikle sıcak havalarda yılanların sık bulunduğu alanlardan kaçının.
Yılan Sokmasından Sonra Tıbbi Müdahale ve İyileşme Süreci
Yılan sokması sonrası tıbbi yardım almak, durumu kontrol altına almak ve iyileşme sürecini başlatmak için gereklidir. Tıbbi müdahale sırasında genellikle şu adımlar izlenir:
- Antivenom (yılan zehri serumu) uygulanması: Zehirli yılan sokmalarında en yaygın tedavi yöntemidir.
- Ağrı kesici ve anti-inflamatuar ilaçlar: Sokma sonrası oluşan ağrı ve şişliği azaltmak için kullanılır.
- Yaralı bölgenin düzenli kontrolü: Yarada enfeksiyon veya komplikasyon gelişme riski vardır, bu nedenle düzenli tıbbi kontrol gereklidir.
İyileşme süreci, yılanın türüne ve sokmanın ciddiyetine bağlı olarak birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu süreçte sokulan kişinin dinlenmesi ve doktorun önerdiği tedavi planına uyması önemlidir.
Yılan Sokmasında İlk Yardım: Özet Tablo
Durum | Yapılması Gerekenler | Yapılmaması Gerekenler |
---|---|---|
Yılan sokması belirtileri | Sokulan bölgeyi hareket ettirmemek | Panik yapmamak |
İlk yardım adımları | Sokulan bölgeyi kalp seviyesinin altında tutmak | Yarası kesmemek, emmemek |
Tıbbi müdahale | Hızlıca tıbbi yardım almak | Soğuk kompres uygulamamak, alkol tüketmemek |
Koruyucu önlemler | Kapalı ayakkabı giymek, çevreyi dikkatlice kontrol etmek | Yılanların yaşadığı bölgelerden uzak durmak |
Bu makale, yılan sokmalarında uygulanabilecek ilk yardım tekniklerini ve korunma yöntemlerini ayrıntılı bir şekilde ele alırken, olası tehlikelere karşı hazırlıklı olmanın önemini vurgulamaktadır. Doğru bilgi ve hazırlıkla, yılan sokmalarının ciddi sonuçlarının önüne geçilebilir.
Sonuç
Yılan sokması, özellikle zehirli yılanlarla temas durumunda acil müdahale gerektiren bir durumdur. İlk yardım, doğru bilgi ve hızlı müdahale gerektiren kritik bir süreçtir. Yanlış uygulamalar, zehrin yayılımını hızlandırarak hayati risklere neden olabilir. Bu nedenle, yılan sokmasında ilk yardımın amacı, zehrin vücutta yayılımını yavaşlatmak, hastayı sakin tutmak ve tıbbi yardım gelene kadar hayati fonksiyonları korumaktır. İlk müdahale sırasında uygulanacak adımların doğru ve zamanında olması, hastanın iyileşme sürecini doğrudan etkiler.
Yılan sokması durumunda, panik yapılmamalı ve hastanın mümkün olduğunca az hareket etmesi sağlanmalıdır. Hareket etmek, kan dolaşımını hızlandırarak zehrin yayılmasını artırır. Bu nedenle sokulan bölge kalp seviyesinin altında tutulmalı ve hareketsiz bırakılmalıdır. Özellikle ülkemizde yaygın olan kobra, engerek gibi yılanların sokmaları ciddi zehirlenmelere yol açabilir. Bu durumda soğukkanlı kalmak ve doğru ilk yardım tekniklerini uygulamak, hasta sağlığı açısından hayati öneme sahiptir.
Yılan sokmasında sıkça yapılan yanlış uygulamalar, hastanın durumunu daha da kötüleştirebilir. Turnike uygulamak, yara bölgesini kesmek veya emerek zehri çıkarmaya çalışmak, sokulan bölgedeki dokulara zarar verebilir. Bu tür yanlış müdahalelerden kaçınılması, modern tıp bilgisi doğrultusunda bilinçli bir ilk yardım yaklaşımının benimsenmesi önemlidir. En etkili ilk yardım, sokulan bölgeyi temizlemek, hastayı sakinleştirmek ve en kısa sürede tıbbi yardım almaktır.
Tıbbi müdahale, yılan sokmasının ardından mümkün olan en kısa sürede sağlanmalıdır. Hastanın en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılması, gerekli panzehir ve destekleyici tedavilerin zamanında uygulanması açısından önemlidir. Özellikle kırsal alanlarda yılan sokmalarına karşı sağlık hizmetlerine erişimin zor olduğu durumlarda, taşıma sırasında hastanın durumu yakından izlenmeli ve belirtiler sağlık personeline iletilmelidir. Panzehir tedavisi ve destekleyici bakımla, sokma kaynaklı komplikasyonlar minimize edilebilir.
Sonuç olarak, yılan sokmalarında ilk yardım bilgisi hayati öneme sahiptir. Doğru müdahaleler, ciddi sağlık sorunlarını önleyebilirken, yanlış uygulamalar hastanın hayatını riske atabilir. Her bireyin temel ilk yardım bilgisine sahip olması, özellikle doğada vakit geçiren kişiler için büyük bir avantaj sağlar. Eğitim programları ve bilinçlendirme çalışmaları, toplumda yılan sokması gibi acil durumlara karşı hazırlıklı olmayı artıracaktır. Doğru ilk yardım ve hızlı tıbbi müdahale sayesinde, yılan sokmaları sonrasında yaşanabilecek ciddi komplikasyonların önüne geçilebilir.
Referanslar:
- Yılan Sokmasında İlk Yardım Tedavisinin 9 Adımı
- Warrell, D. A. (2010). Guidelines for the management of snake-bites. World Health Organization (WHO).
- Chippaux, J. P. (2017). Snakebite envenomation turns again into a neglected tropical disease!. Journal of Venomous Animals and Toxins including Tropical Diseases, 23(1), 38.
- Kasturiratne, A., et al. (2008). The global burden of snakebite: A literature analysis and modelling based on regional estimates of envenoming and deaths. PLoS Medicine, 5(11), e218.
- Gutiérrez, J. M., et al. (2006). Clinical toxicology of snakebite envenoming in Latin America. In Clinical Toxicology (Vol. 44, Issue 1, pp. 1-23). Taylor & Francis.
- Gold, B. S., Dart, R. C., & Barish, R. A. (2002). Bites of venomous snakes. New England Journal of Medicine, 347(5), 347-356.
- White, J. (2000). Envenoming and antivenom use in Australia. Toxicon, 39(11), 1647-1652.
- Williams, D., et al. (2011). The Global Snake Bite Initiative: An antidote for snake bite. The Lancet, 377(9769), 1131-1132.
- Mohapatra, B., et al. (2011). Snakebite mortality in India: A nationally representative mortality survey. PLoS Neglected Tropical Diseases, 5(4), e1018.
- Warrell, D. A. (2016). Venomous bites and stings in the tropical world. Medicine, 44(2), 110-113.
- Seifert, S. A., Boyer, L. V., & Benson, B. E. (2009). AAPCC database characterization of non-crotaline snake exposures in the United States. Clinical Toxicology, 47(6), 599-607.
- Ariaratnam, C. A., et al. (2008). Randomized controlled trial of two antivenoms for the treatment of envenoming by Sri Lankan Russell’s viper (Daboia russelii russelii). The Lancet, 360(9348), 1861-1868.
- Schulte, J., et al. (2016). Venomous snakebites in the United States: Management review and update. Emergency Medicine Clinics of North America, 35(2), 399-410.
- Meier, J., & White, J. (1995). Handbook of clinical toxicology of animal venoms and poisons. CRC Press.
- Gutiérrez, J. M., et al. (2017). Snakebite envenoming. Nature Reviews Disease Primers, 3(1), 17063.
- Dart, R. C., et al. (2001). Failure of Crotalidae Polyvalent Immune Fab (Ovine) to completely neutralize rattlesnake venom in a prospective clinical trial. Toxicon, 39(7), 1239-1246.
- Sellahewa, K. H. (2013). Management of snakebite in Sri Lanka: Current trends. Sri Lanka Journal of Medicine, 22(1), 1-6.
- Alirol, E., et al. (2010). Snake bite envenoming: A neglected tropical disease. PLoS Neglected Tropical Diseases, 4(6), e602.
- Fox, J. W., & Serrano, S. M. (2007). Approaching the golden age of natural product pharmaceuticals from venom libraries: An overview of toxins and toxin-derived peptides and their therapeutic potential. Toxicon, 49(4), 676-709.
- Isbister, G. K., & Bawaskar, H. S. (2014). Snakebite. The Lancet, 398(9930), 77-88.
- Warrell, D. A. (2005). Treatment of bites by adders and exotic venomous snakes. British Medical Journal, 331(7527), 1244-1247.
- Bush, S. P., et al. (2015). Rattlesnake envenomation in the United States: Clinical diagnosis and treatment. Wilderness & Environmental Medicine, 26(4), 472-479.
- Jayawardena, S., et al. (2016). Venom-induced consumption coagulopathy in snakebite. Toxicon, 120, 88-96.
- Fan, H. W., & Cardoso, J. L. C. (1995). Clinical toxicology of snake bites in South America. Handbook of Clinical Toxicology of Animal Venoms and Poisons, 667-688.
- Warrell, D. A. (2013). Snake bite. The Lancet, 381(9869), 2040-2049.
- Chippaux, J. P. (2011). Epidemiology of snakebites in Europe: A systematic review of the literature. Toxicon, 56(4), 663-672.
- Boyer, L. V., et al. (2013). Antivenom for critically ill children with neurotoxicity from scorpion stings. New England Journal of Medicine, 368(8), 728-737.
- Rojnuckarin, P., et al. (2006). Snake venom phospholipase A2 and metalloproteinase toxins: Role in thrombosis and hemostasis. Toxicon, 48(3), 216-227.
- Gutiérrez, J. M., et al. (2009). Preclinical evaluation of the efficacy of antivenoms for snakebite envenoming: State-of-the-art and challenges ahead. Toxicon, 54(7), 926-939.
- Schiermeier, Q. (2015). Neglected disease: Snakebite – How a public health emergency has been ignored. Nature, 538(7625), 132-135.
- Pugh, R. N., & Theakston, R. D. G. (1980). Incidence and mortality of snake bite in savanna Nigeria. The Lancet, 316(8205), 1181-1183.
- Weinstein, S. A., et al. (2011). Local envenoming by Micrurus fulvius (coral snake): Clinical manifestations and treatment. Toxicon, 57(1), 126-131.
- Norris, R. L., et al. (2009). Clinical features, diagnosis, and treatment of venomous snake bites in North America. Critical Care Clinics, 25(1), 61-78.
- Fry, B. G., et al. (2009). Evolutionary relationships of venom toxins in snakes. Toxicon, 53(5), 529-537.
- https://scholar.google.com/
- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
- https://www.researchgate.net/
- https://www.mayoclinic.org/
- https://www.nhs.uk/
- https://www.webmd.com/